Peri kızı Defne, yeryüzüne iyilik yapmaya geldiği bir zamanda isanoğlu Selim’e aşık olur. Onların aşkı vazgeçilemez, unutulamaz ve yerine başka bir şey konulamaz bir aşktır. Bu aşkın uğruna peri kızı ölümsüzlükten, sonsuz güçlerden, periler aleminin kraliçesi olmaktan vazgeçer. Sıradan bir insan olarak yeryüzünde yaşamayı seçer.
Çok mutlu olacaklarını, hiç ayrılmayacaklarını düşündükleri bir anda kötülük karşılarına dikilir. Arun’dur kötünün adı… Periler aleminde Defne’ye aşık olan komutan. Peri Kızını yeni ve zorlu bir tercih bekliyordur artık. Ya kızı ve kocasının ölümünü seyredecek, ya da Periler Alemine geri dönecektir.
Karanlık bir gecede kızını kimselerin bulamayacağı bir yere, bırakarak ayrılır yeryüzünden. Sevdiği adama hiçbir açıklama yapamaz çünkü ömrünün sonuna kadar tutması gereken bir yemini vardır. “Sessizlik yemini”… Ve Selim, gerçeği bilmeden yıllarca kin besleyecektir kızını kendisinden ayıran kadına.
Peri Kızı, kötüyü alt edip yeniden ailesine kavuşmayı umuyordur ancak bu hiç kolay olmayacaktır. Gittiği anda bir hücreye kapatılacak ve yıllarca oradan çıkamayacaktır.
Minik prenses sevgi dolu Efsun tarafından büyütülür. Gerçekte kim olduğundan habersizdir ve yüreğinde hiç sönmeyecek bir ateş yanıyordur. Kimsesizliğin acısı…
O farklı bir çocuktur. Annesi gibi güçlerle donatılmıştır… Bu gücünü keşfettiğinde önce korkacak, sonra kabullenecek ve annesini tutsaklıktan kurtaracak, babasını yeniden yaşama bağlayacak ve yıllar önce dağılmış ailesini bir araya getirecektir. Bu biraz da sevginin gücüdür aslında.
Sonunda, amansız kötülere karşı masumiyet, iyi niyet, saflık, adalet ve aşk galip gelecektir. Hangi şartta yaşıyor olursa olsun, içindeki güce inananların zaferidir bu…
Kayıp Prenses tipik bir sihirli çocuk dizisi değildir. Her yaştan seyirciye hitap eden, iddialı bir FANTASTİK DRAMA’dır ve bu haliyle Türk televizyonlarında bir ilktir.
okur okumaz hemne girdim ama yokkkk benneyaptımki
