- 19 Haziran 2013
- 24.858
- 62.723
- 30
‘Kaya tuzunda radyoaktif madde’
Üç sağlık örgütü, kaya tuzunun tansiyonu düşürdüğünü söyleyerek halk sağlığını tehlikeye attığı gerekçesiyle Karatay’ın konuk olduğu programı RTÜK’e şikâyet etti ve Sağlık Bakanlığı’nı da bilgilendirdi...
Sağlık alanında yaptığı açıklamalarla sürekli gündeme gelen Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, bu kez de kaya tuzuna dair söylemleriyle gündemde. “Kristal kaya tuzu doğal haliyle 84 minerali dengeli olarak barındırıyor. Kaya tuzu sağlık nedenidir. Çok önemli bir mineraldir. Saftır, hiçbir kimyasal içermez” diyen Karatay, 3 sağlık örgütüne göre halkı yanlış bilgilendiriyor. “Tansiyon hastalarına kaya tuzu tüketmelerini, düşük tuzun tansiyon sebebi olduğunu, kaya tuzunun tansiyonu düşürdüğünü, yüksek tansiyonla tuz arasında ilişki olmadığını söyleyen Karatay, insanların sağlığını tehlikeye atıyor. Aşırı tuz ve sodyum tüketimi ile hipertansiyon arasındaki ilişki uzun yıllara dayalı toplum ölçekli araştırmalarda ispatlanmış bir konu” diyen Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof.Dr. Mahmut Şahin, halk sağlığını riske attığı için Karatay’ı şikâyet ettiklerini Milliyet’e açıkladı.
‘Hastalıklar patlar’
Prof. Dr. Şahin, “Günde 5 gramdan fazla tuz tüketmek sağlıklı insanlar için gereksiz, birçok hastalıkta ise önemli sağlık sorunlarına neden olur. Vatandaşa ‘dilediğiniz kadar kaya tuzu yiyebilirsiniz’ demek, kalp ve tansiyon hastalıklarının patlaması anlamına gelir. Karatay’ın açıklamaları bilim ile bağdaşmıyor. Rafine tuz ile kaya tuzu arasında sodyum klorür farkı sadece yüzde 1. Buna karşın iki ürün arasında ciddi fiyat farkı var. Türk toplumunda zaten 3 misli fazla olan tuz tüketimi daha fazla teşvik edilerek birileri kazançlarını katlayacak” diye konuştu.
‘Çocuklar risk altında’
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk ‘Dünya Tuz ve Sağlık Hareketi’nin 37 ülkede yaptığı araştırma sonuçları üzerinden değerlendirme yaparken; “Türkiye için endişe verici sonuçlar çıktı. Aynı tavuk parçalarından oluşan çocuk menüsü Türkiye’de 2,4 gram tuz içerirken, Çin’de 1,4, ABD’de 1 gramdan biraz fazla tuz içeriyor. Patates kızartmalarında da benzer durum var. Çocuklara servis edilen 10 menüden 8’inin, 1 gramın üzerinde tuz içerdiği görülürken, bu miktar, 4-6 yaş arasındaki çocukların bir defada alması gereken tuz miktarının üzerinde. Bu yaş grubundaki çocuklar günde 3 gram tuz tüketmeli. 4 yaşına kadar çocuklarda ise bu miktar daha az olmalıyken, sağlıklı bir yetişkinin günde en fazla alması gereken tuz miktarı ise 6 gram, yani bir çay kaşığını aşmamalı. Bazı kişiler, normal tuz yerine eczanelerde satılan suni tuzu yemeklerinde kullanıyor. Bu tuzlar sodyum yerine potasyum içeriyor ve her zaman güvenli değiller. Bu tür ürünlerin böbrek hastalarında kullanımı çok riskli” dedi.
‘Pazarlama tuzağına düşmeyin’
Türk Nefroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Siren Sezer: Kaya tuzu sanki ‘organik bir tuzmuş gibi’ takdim ediliyor. Oysa ki, kaya, Himalaya, okyanus, deniz tuzlarının sağlık açısından herhangi bir avantajı yok. Kaya tuzunun yüzde 94’ü sodyum klorür, yüzde 5-6’sı ise diğer minerallerden oluşuyor. Üstelik kaya tuzunda az miktarlarda da olsa, insan sağlığı için zararlı olduğu bilinen talyum, radyum gibi radyoaktif maddeler ve kurşun bulunuyor. Çok daha fazla ücret ödeyerek aldığımız bu tarz pahalı tuzlar, sadece satıcıları kar ettirmeye yarıyor. Bu tür pazarlama tuzaklarına düşmemek gerek.
http://www.milliyet.com.tr/kaya-tuzunda-radyoaktif-madde--gundem-2618048/
Üç sağlık örgütü, kaya tuzunun tansiyonu düşürdüğünü söyleyerek halk sağlığını tehlikeye attığı gerekçesiyle Karatay’ın konuk olduğu programı RTÜK’e şikâyet etti ve Sağlık Bakanlığı’nı da bilgilendirdi...
Sağlık alanında yaptığı açıklamalarla sürekli gündeme gelen Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, bu kez de kaya tuzuna dair söylemleriyle gündemde. “Kristal kaya tuzu doğal haliyle 84 minerali dengeli olarak barındırıyor. Kaya tuzu sağlık nedenidir. Çok önemli bir mineraldir. Saftır, hiçbir kimyasal içermez” diyen Karatay, 3 sağlık örgütüne göre halkı yanlış bilgilendiriyor. “Tansiyon hastalarına kaya tuzu tüketmelerini, düşük tuzun tansiyon sebebi olduğunu, kaya tuzunun tansiyonu düşürdüğünü, yüksek tansiyonla tuz arasında ilişki olmadığını söyleyen Karatay, insanların sağlığını tehlikeye atıyor. Aşırı tuz ve sodyum tüketimi ile hipertansiyon arasındaki ilişki uzun yıllara dayalı toplum ölçekli araştırmalarda ispatlanmış bir konu” diyen Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof.Dr. Mahmut Şahin, halk sağlığını riske attığı için Karatay’ı şikâyet ettiklerini Milliyet’e açıkladı.
Prof. Dr. Şahin, “Günde 5 gramdan fazla tuz tüketmek sağlıklı insanlar için gereksiz, birçok hastalıkta ise önemli sağlık sorunlarına neden olur. Vatandaşa ‘dilediğiniz kadar kaya tuzu yiyebilirsiniz’ demek, kalp ve tansiyon hastalıklarının patlaması anlamına gelir. Karatay’ın açıklamaları bilim ile bağdaşmıyor. Rafine tuz ile kaya tuzu arasında sodyum klorür farkı sadece yüzde 1. Buna karşın iki ürün arasında ciddi fiyat farkı var. Türk toplumunda zaten 3 misli fazla olan tuz tüketimi daha fazla teşvik edilerek birileri kazançlarını katlayacak” diye konuştu.
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk ‘Dünya Tuz ve Sağlık Hareketi’nin 37 ülkede yaptığı araştırma sonuçları üzerinden değerlendirme yaparken; “Türkiye için endişe verici sonuçlar çıktı. Aynı tavuk parçalarından oluşan çocuk menüsü Türkiye’de 2,4 gram tuz içerirken, Çin’de 1,4, ABD’de 1 gramdan biraz fazla tuz içeriyor. Patates kızartmalarında da benzer durum var. Çocuklara servis edilen 10 menüden 8’inin, 1 gramın üzerinde tuz içerdiği görülürken, bu miktar, 4-6 yaş arasındaki çocukların bir defada alması gereken tuz miktarının üzerinde. Bu yaş grubundaki çocuklar günde 3 gram tuz tüketmeli. 4 yaşına kadar çocuklarda ise bu miktar daha az olmalıyken, sağlıklı bir yetişkinin günde en fazla alması gereken tuz miktarı ise 6 gram, yani bir çay kaşığını aşmamalı. Bazı kişiler, normal tuz yerine eczanelerde satılan suni tuzu yemeklerinde kullanıyor. Bu tuzlar sodyum yerine potasyum içeriyor ve her zaman güvenli değiller. Bu tür ürünlerin böbrek hastalarında kullanımı çok riskli” dedi.
Türk Nefroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Siren Sezer: Kaya tuzu sanki ‘organik bir tuzmuş gibi’ takdim ediliyor. Oysa ki, kaya, Himalaya, okyanus, deniz tuzlarının sağlık açısından herhangi bir avantajı yok. Kaya tuzunun yüzde 94’ü sodyum klorür, yüzde 5-6’sı ise diğer minerallerden oluşuyor. Üstelik kaya tuzunda az miktarlarda da olsa, insan sağlığı için zararlı olduğu bilinen talyum, radyum gibi radyoaktif maddeler ve kurşun bulunuyor. Çok daha fazla ücret ödeyerek aldığımız bu tarz pahalı tuzlar, sadece satıcıları kar ettirmeye yarıyor. Bu tür pazarlama tuzaklarına düşmemek gerek.
http://www.milliyet.com.tr/kaya-tuzunda-radyoaktif-madde--gundem-2618048/