Katliam Yasası Meclisten Geçti

Nhessa

Nirvana
Pro Üye
13 Eylül 2013
54.624
2.718

Meclis'ten geçti​

Kamuoyunda 'Katliam yasası' olarak bilinen Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı.


Sokak hayvanları düzenlemesi: Meclis'ten geçti


Sokak hayvanlarına yönelik düzenlemeler içeren Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, tereddüde mahal verilmemesi, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan "sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" kavramları açık şekilde tanımlanacak.


30072024-tbmm-7jpg-mnbxnjdpqEeXxVAhST2VRA.jpg

Fotoğraf: Zekeriya ALBAYRAK / SÖZCÜ


Uygulamada tereddüde mahal verilmemesi amacıyla ve Kanun'daki "yakala-kısırlaştır-sal" metodunun kaldırılması nedeniyle hayvan bakımevi tanımında uyum değişikliği yapılacak. Hayvan bakımevinin tanımı, "Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği bir tesis" şeklinde değiştirilecek.

Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların hayvan bakımevlerine toplanması ve buralarda rehabilite edilerek sahiplendirilinceye kadar bakılacak olması sebebiyle bakımevleri dışında bir hayvana bakmanın onun yasal sorumluluğunu alarak sahiplenilmesi suretiyle mümkün olabileceği ilkesi kabul edilecek. Kanun'un ilkeleri arasında yer alan "Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir." ifadesi yürürlükten kaldırılacak.

30072024-tbmm-15jpg-aoSpEaXXmUSqNE5nLz4Y4A.jpg

Fotoğraf: Zekeriya ALBAYRAK / SÖZCÜ



Hiçbir maddi kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insani ve vicdani sorumluluklarla, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanları sahiplenmek isteyen ve Kanun'da öngörülen koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin teşviki ve bu kapsamda eş güdüm sağlanması esas olacak.
Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlayacak, eğitim çalışmaları yapacak.

Hayvan bakımevlerine alınan hayvanlardan rehabilite edilen köpekler sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Doğru ve güncel veri sağlanabilmesi amacıyla hayvan bakımevlerine alınan hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek.
30072024-tbmm-17jpg-AKUK5IAel0iAujI0LPOYsw.jpg

Fotoğraf: Zekeriya ALBAYRAK / SÖZCÜ


TEŞVİK VE İDARİ TEDBİRLER

Bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 9. maddesindeki "Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır." hükümleri uygulanacak.

Yerel yönetimler sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkili olacak.

Hayvanlara yapılacak müdahalenin sadece tıbbi gerekçelerle değil kanunda yer alan diğer istisnai durumlarda da yapılabilmesine imkan sağlanacak.
30072024-tbmm-19jpg-vPcELUxYhE6KDt8poVziNQ.jpg

Fotoğraf: Zekeriya ALBAYRAK / SÖZCÜ


"Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği bakımevi dışında bir yere bırakmak" fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, hayvan bakımevlerine götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevi bünyesinde bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasının ve yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmelerinin sağlanması amaçlanacak.
İl Hayvanları Koruma Kurulunun görevleri arasına, sahipsiz hayvanların korunmasına yönelik yürütülen çalışmaların yanı sıra insan, hayvan ve çevre sağlığını korumaya yönelik olarak sahipsiz hayvanlardan kaynaklı sorunları belirlemek ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretmek eklenecek.
Düzenlemeyle başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara yapılacak desteğin kapsamı genişletilecek. Buna göre de insan, hayvan ve çevre sağlığının korunması amacıyla bakımevleri, hastaneler ve ameliyathaneler kurmak; bunlara ilişkin ilaç, alet ve ekipmanları temin etmek ile bakımevlerinde bakım, rehabilitasyon ve sahiplendirme gibi faaliyetleri yürütmek için başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanacak.

ÖDENEKLER BAŞKA BİR AMAÇ İÇİN KULLANILAMAYACAK
Hayvanları korumaya yönelik hükümlere aykırı hareket eden veya sahiplendiği hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasak olacak ve hayvanlarına el konulacak. Söz konusu hayvanlardan sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde barındırılacak.
30072024-tbmm-34jpg-NNJPmflNOUy6N6RTndodzA.jpg


Caydırıcılığın sağlanması amacıyla sahipli hayvanın sahibi tarafından terk edilmesi kabahatine ilişkin idari para cezası hayvan başına 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarılacak. Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları bakımevi dışında bir yere terk eden veya bakımevinde barındırılan hayvanı bakımevi dışında bir yere bırakanlara ise hayvan başına 50 bin lira idari para cezası verilecek.

Kanunla, sokakta bakıma ve korunmaya ihtiyacı olacak sahipsiz hayvan bulunmaması amaçlandığı için Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki "yerel hayvan koruma görevlileri"ne ilişkin hüküm yürürlükten kaldırıldı.

Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve sahiplendirilinceye kadar bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kuracak. Belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ile il özel idareleri, sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek.
30072024-tbmm-22jpg-pEnmTTf14EChdNWyo3eJ1g.jpg

Fotoğraf: Zekeriya ALBAYRAK / SÖZCÜ

Belirtilen kaynağı ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile ayrılan kaynağı hayvan bakımevi kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, rehabilite etmek veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için harcamayan veya bu kaynağı başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Söz konusu belediyeler 31 Aralık 2028'e kadar belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla ve mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirmekle yükümlü olacak.

Belediyeler, 31 Aralık 2028'e kadar hayvan bakımevleri kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5'i oranında kaynak ayıracak. Bu oran, büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanacak.

Belediyelerce bu oranların üzerinde yapılan harcamaların yüzde 40'ı, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belediyeye aktarılacak. Aktarılacak tutar hiçbir şekilde maddedeki oranların yüzde 40'ını geçemeyecek. Ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak.
Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025'e kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak.
Teklifin görüşmeleri sırasında söz alan AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, bazı milletvekillerinin "medeni dünya", "bilimsel görüş" söylemlerini kullandığını ifade etti.

ABD'de, İngiltere'de sahiplenilmeyen hayvanlara ötanazi yapıldığını belirten Güler, muhalefet milletvekillerinin "Bu kanun, öldürme kanunu" dediğini aktararak, "Bu kanunda öldürme yok, sahiplenme var, teşvik var." dedi. Güler, şunları kaydetti:
"Dünya Sağlık Örgütü raporlarını okuduk. Tarım ve Orman ile Sağlık bakanlıklarımızın raporlarını okuduk. Grup Başkanvekilimiz Bahadır Yenişehirlioğlu başkanlığında akademisyenleri, sanatçıları, hayvanseverleri, mağdur aileleri, evladı, kızı vefat edenleri dinledik. Bu ölçüler ışığında teklifi hazırladık. Teklifin hayırlar getirmesini diliyorum. Belediye başkanlarımıza güçlü destek veriyoruz. Barınakları kurun. Kısırlaştırma seferberliği yapalım, aşılayalım. Vicdanlarınıza sesleniyorum, barınakları kurun."

Kanun teklifinin görüşmelerinin son bölümünü CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tulay Hatımoğulları Oruç da izledi.

TBMM Başkanvekili Celal Adan, teklifin oylanmasından önce yaptığı konuşmada, Meclisin 1 Ekim'e kadar tatile gireceğini belirtti. 28. Yasama Dönemi 2. Yasama Yılı'nda Meclis'te çok sayıda önemli düzenleme yapıldığını ifade eden Adan, ayrıca TBMM'nin bu süreçte milletin sesini dünya kamuoyuna duyurduğunu vurguladı.

Teklifin yasalaşmasının ardından, TBMM Genel Kurulu tatile girdi.
TBMM Başkanvekili Celal Adan, birleşimi, 1 Ekim Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere kapattı.
 

İYİ Parti 'katliam yasası' kararını açıkladı​

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden sokak hayvanları düzenlemesine ilişkin "Kanun teklifinin bu haline 'hayır' diyoruz. İktidarın bunu muhalif belediyeler üzerinde bir baskı aracı olarak kullanması sokak hayvanları meselesini halledelim derken başka arızalar ortaya çıkmasına yol açacak" dedi.



İYİ Parti 'katliam yasası' kararını açıkladı


TBMM Genel Kurulu’nda, sokak hayvanlarına ilişkin düzenlemeler içeren 17 maddelik ‘Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri devam ediyor. Kanun teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, sokak hayvanları ile ilgili bir düzenleme yapılmasının ihtiyaç olduğunu ancak mevcut teklifin çözüm konusunda yetersiz kaldığını belirtti.


"UYGUN BİR ZAMAN DİLİMİ İÇİNDE YAPILMASI ÖNERİMİZ"
Görüşmelerin ekim ayına bırakılması gerektiğini belirten Kavuncu; Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'ndaki tartışmaların yeterli olmadığını, ilgili diğer komisyonlarda ve STK'ların katkısıyla tekrar tartışılmasının zorunluluk olduğunu ifade etti. Kavuncu, açıklamasında şunları söyledi:

* "Kanunun geliş şekline ve usulüne öncelikle itiraz ediyoruz. Çünkü TBMM'de birçok komisyon var. TBMM'ye gelen kanun tekliflerinin de görüşüldüğü ana ve tali komisyonlar var. Sokak hayvanlarıyla ilgili kanun içerisindeki maddeler itibarıyla sadece Tarım Komisyonu'nu ilgilendiren bir konu değil, Adalet Komisyonu'nu da ilgilendiren bir konu.

* İçerisinde belediye başkanlarının kanun çıktıktan üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde 3 yıldan 6 yıla kadar giden bir ceza süreçleri var. Usulde bir hata var. Kanun teklifinin sadece Tarım Komisyonu'nda değil; hem Adalet hem İçişleri hem de kanunun kapsamına göre ilgili diğer bütün tali komisyonlarda görüşülüp oralardan da rapor alınmalı ve ilgili STK'ların dinlenmesi. Bunların uygun bir zaman dilimi içinde yapılması bizim önerimiz.


"KANUN TEKLİFİNİN BU HALİNE 'HAYIR' DİYORUZ"
* Öyle bir konu ki bu bütün ilgili tarafların üzerinde mutabık kalmaması halinde arzu edilen neticeyi yine vermeyecek. 2004 yılında bu kanun çıkmış ve aradan 20 yıl geçmiş, biz tekrar konuşuyoruz. Demek ki bir sahiplenme olmamış. Ekim ayına sarksın dememizin sebebi bu. Bizim duruşumuz çok net. Sokak hayvanları konusunda bir düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu kanun teklifine 'hayır' diyoruz ama bu mevcut hali muhafaza edelim dediğimiz anlamına gelmez. Mevcut hal; insanlarımıza, çevremize, hayvanlarımıza zarar veren bir hal. Bütün canlıların huzurunu ve sağlığını muhafaza edecek bir ortam değil bu. Kanun teklifinin bu haline 'hayır' diyoruz.


"TOPLA, KISIRLAŞTIR, AŞILA VE KORU"
* Yaklaşımımız 'Topla, kısırlaştır, aşıla ve koru.' Hükümetin getirdiği 'Topla, kısırlaştır, aşıla ve barınaklara al.' Muhalefetteki diğer partilerin bir kısmı diyor ki 'Topla, kısırlaştır, aşıla ve yerine bırak', mevcut durumun devamı gibi bir anlayış var. 'Koru' demekle kastımız, bu hayvanların bir kısmı artık esnafın köpeği olmuş. Oradaki berber, manav köpeği sahiplenmiş. Bunları alıp barınaklara koymanın anlamı yok. Zaten ortada barınak yok. 4.5 milyonluk bir sokak hayvanı sayısından bahsediyor. Şu an bizim barınak kapasitemiz 115 bin. Bunun kaynağı, fonu... Ortada dolaşan bir sürü soru var. Kanunun usulüne karşı olduğumuz kadar verilerin de sağlıklı olmadığını net olarak görüyoruz. Verilerin sağlıklı olmadığı bir yerde doğru karar veremezsiniz.


"PROBLEMİ BIRAKIN ÇÖZMEYİ, DAHA DA SIKINTILI HALE SOKACAK"
* 4.5 milyon sokak hayvanı değil, 10 milyon olduğunu kabul edelim. 1000 kişi başına düşen köpek sayısı 117 civarına denk geliyor 85 milyonda. Romanya'da bu rakam 217 civarında, Almanya'da 160, Fransa'da 130, İtalya'da 140. Saydığım bu ülkelerin hayvan popülasyonu bizimkinin çok üzerinde. Fakat sokaklarda köpek görmüyorsunuz çünkü sahiplendirmeyi becermişler. Hanelerin köpek edinme oranı birçok ülkede yüzde 25-30'un üstünde, bizde yüzde 5. Çünkü ekonomik şartlar ortada, dikey mimarinin olduğu bir yerde köpek beslemek kolay değil, bir de sokak köpeğinin olduğu bir ortamda köpeğinizi gezdirmek çok zor. Bizim 'koru' dememizdeki en büyük sebep bu. Köpeklerin sahiplendirileceğine, mahalledeki esnafın köpeği olmuş ama aynı zamanda kendi üstlerine zimmetlenecek, saldırgan ya da hastalık riski taşıyanların rehabilite edileceği ve tamamının kısırlaştırılacağı bir çözüm 4 yıl içerisinde sokak hayvanları meselesini çözecek. Bir problem vardır ve bu problemin çözülmesi gerekmektedir ama AK Parti'nin getirmiş olduğu bu kanun teklifi problemi bırakın çözmeyi daha da sıkıntılı hale sokacaktır.


"KUTUPLAŞMA YARATILIP SİYASİ BİR RANT EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR"
* Belediyelere bir yaptırım getiriliyor ama bu sadece CHP'li belediyeler değil, AK Partili belediyeler için de geçerli olacak, olmalı. Burada uygulanacak ikircikli bir tavır da ayrı bir sıkıntıya yol açar. İktidarın bunu muhalif belediyeler üzerinde bir baskı aracı olarak kullanması sokak hayvanları meselesini halledelim derken başka arızalar ortaya çıkmasına yol açacak. Konu gerçekten sokak hayvanları meselesini çözmekten başka noktalara gitmiş ve adeta bu konu üzerinden bir kutuplaşma yaratılıp siyasi bir rant edilmeye çalışılıyor gibi bir mecraya geldi bu konu. Her konuda kutuplaştırdılar. Bu konuyu da 'Hayvan mı seviyorsun, çocuk mu seviyorsun'a getirdiler. Komisyon'da mağdur olmuş vatandaşlarımızın fotoğraflarını taşıyorlar. Sizin iktidarınızda o çocuklar mağdur oldu. Kendi zafiyetinizin bir göstergesidir bu. Bugüne kadar bütün cana mal olmuş olaylarla ilgili hatıraları da tekrar gündeme getirelim. Vakıf yurtlarında tecavüze uğrayan çocukları, İliç'te hayatını kaybeden madencileri, Çorlu tren kazasında hayatını kaybeden vatandaşlarımızı... Bütün gün Meclis'te pankartlarla dolaşmamız lazım."
 

Katliam yasası Meclis’ten geçti... Özel'den sert tepki​

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sokak hayvanlarına yönelik düzenlemeler içeren Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmesinin ardından açıklamalarda bulundu.

chp-genel-baskani-sozcu-tvye-konuk-oluyor-ozgur-ozel-cevapliyor.jpeg



TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, 224 hayır oyuna karşı 275 oyla kabul edildi.
Genel Kurul çıkışında bundan sonraki süreçte CHP'nin atacağı adımlara ilişkin açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şu ifadelere yer verdi:
-Öncelikle teklifin açıkça Anayasa'ya aykırı olduğu, yaşam hakkını savunmadığı çok ortada. O yüzden Anayasa Mahkemesi ile ilgili süreci hep birlikte değerlendireceğiz. Sağlıklı bir çevre hakkı insanlar için gerekli ve özellikle aşılı sokak köpeklerinin vahşi yaşamla kent yaşamı arasında özellikle kuduz gibi hastalıklara karşı bir bariyer olması da göz önünde bulundurularak halk sağlığı açısından çok büyük bir risk alındı. Hepsini değerlendirip Anayasa Mahkemesi'ne kanunu götüreceğiz.


-Bu bizim zaten görevimiz. En kısa zamanda yürütmeyi durdurma talebiyle bunu yapacağız. Dört buçuk yıldır bizim bütün başvurularımızda Anayasa Mahkemesi önemli bir kazanım olan yürütmeyi durdurma kararını dört buçuk yıldır uygulamıyor. Burada bundan vazgeçmelerini ümit ediyoruz. Ben özellikle buna itiraz eden herkese, Cumhuriyet Halk Partisi grubuna çok teşekkür ediyorum.

-Hatta çok yaşanmayan bir şey olacak biz sabah 4'te bir kapalı grup toplantısı yapacağız. Çok uzun sürmeyecek ama grubumuz iki buçuk aydır inanılmaz bir performansla doğru bildiklerini savunuyorlar.
-Bu yasa da Cumhuriyet Halk Partisi'nin Grup Başkanvekillerinin, yönetiminin ve tüm milletvekillerimizin üstün gayretleri ve kararlığı olmasaydı ötanazi olarak geçip gitmişti. O kararlılıkla geldiler.
-Buradaki muhalefet toplumsal duyarlılık ile birleşti ve bir sürü geri adım atıldı. Yasa yine çok tehlikeli ama ilk geldiği hali katliam yasasıydı. Muhalefetin ve grubumuzun büyük gayretleriyle bu geri adımlar atıldı bunu görmek lazım.
-Şimdi grubumuza bir teşekkür konuşması yapmak ve milletvekillerinin tatili olmaz yaz çalışmaları olur. Bu yaz dönemi çalışmalarına ilişkin bir kısa değerlendirme yapmak için kapalı grup toplantısına geçiyoruz.
-CHP'li belediyeler bu kanunun üstü örtük, yani 'sen bu işi çözemezsin gel katliam yap' çağrısına direnecekler ve bu kanunun o örtülü talimatına uymayacağız.
-Bundan sonraki süreçte daha çok barınak yapmaya, aşılamaya, kısırlaştırmaya, sahiplendirmeye yönelik üzerimize ne düşüyorsa fazlasıyla yapacağız ama bu yükün belediye gücüyle ve bu kadar olanaksızlıklar içinde tam olarak yerine getirilmesi mümkün değil.
-Bundan sonra çıkacak her olumsuzluktan bugünkü sorumsuz yaşama anlayışı sorumludur. Bizim belediyelerimiz kendi üzerine düşenlere bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yapacaktır.


Kaynak Sözcü
 

Katliam yasası, TBMM Genel Kurulu’nda: "Elleriniz kandan kurtulmuyor"​

Sokakta yaşayan köpeklerin öldürülmesini öngören kanun teklifinin TBMM Genel Kurul görüşmeleri başladı. Muhalefetin, “Anayasa’ya aykırılık” gerekçesiyle başlayan usul tartışmasında söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, “Ahlaken, vicdanen ve hukuken dökülen bir yasa yaptınız. Elleriniz kandan kurtulmuyor” dedi.


Katliam yasası, TBMM Genel Kurulu’nda: Elleriniz kandan kurtulmuyor


https://www.birgun.net/profil/mustafa-bildircin-386


Kamuoyunda, “Katliam yasası” olarak bilinen Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Yönelik Kanun Teklifi’nin TBMM Genel Kurulu’nda görüşmelerine geçildi. Görüşmeler öncesindeki usul tartışmasında söz alan CHP Grup Başkanvekili ve Milletvekili Murat Emir, “Kanundan ötanazi çıkınca, hayvanlar ölümden, elleriniz kandan kurtulmuyor” değerlendirmesinde bulundu.

TBMM Genel Kurulu’nda görüşmelerine başlanan ve sokakta yaşayan köpeklerin öldürülmesini öngören kanun teklifi öncesinde usul tartışması yaşandı. TBMM’de grubu bulunan muhalefet partileri, teklifin Anayasa’ya aykırı olduğunu vurguladı.

ANAYASA’YA AYKIRILIK​

Usul tartışmaları sırasında söz alan CHP’li Murat Emir, “Anayasa’da hayvan hakkı tanımlanmamıştır ama size de ayrıca insanları yaşatmak için sokak hayvanlarını öldürme hakkı tanımamıştır” diye konuştu. Teklifin, “Anayasa’yı her yerinden ihlal ettiğini” kaydeden Emir, “Katliam yasasına asla evet demeyelim” ifadesini kullandı.
Teklifin ilk halinde yer alan ve “Ötanazi uygulamasını” içeren maddenin kaldırılmasının bir algıdan ibaret olduğunun altını çizen Emir, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Buna inanmayın arkadaşlar. Belediye başkanlarına, ‘Bu hayvanları toplayın’ diyorsunuz. Bu hayvanlar ne olacak? Fiilen öldürülecek. Kanundan ötanazi çıkınca bu hayvanlar kurtulmuyor, elleriniz kandan kurtulmuyor. Eğer siz gerçekten samimi olsaydınız, burada gerekli önlemleri almak ve gerekli zamanları almak konusunda alt yapı hazırlığı yapardınız. Gelin bunu yapın. Samimiyseniz, ‘Belediyeler öncelikle saldırgan hayvanları toplayacak’ yazın kanuna. Neden yazmıyorsunuz? Çünkü aslında fiilen hayvanların öldürülebileceği bir düzeni yaratıyorsunuz.

HER YERİNDEN DÖKÜLEN KANUN​

Avrupa Hayvan Hakları Bildirgesi var ve Türkiye buna taraf. Ahlaken, vicdanen, hukuken dökülen bir kanunu getirdiniz buraya. Bu sorunu, onurumuza ve hayvan hassasiyetimize yakışır şekilde çözelim. Elinizi vicdanınıza koymanızı ve vicdanlı bir karar vermenizi bekliyorum.”


“GÖZDEN KAÇIRMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ”​

TİP Milletvekili Erkan Baş da usul tartışmaları sırasında söz aldı. Meclis’in 102 yıllık tarihinde çok nadir durumlarda Temmuz ayının sonunda ve pazar günü çalıştırıldığına dikkati çeken Baş, şunları kaydetti:
“TBMM’ye şu anda halkın girmesi yasak, kapatıldı. Önergelerimizi işleme almıyorsunuz, söz hakkı kullanmamızı engelliyorsunuz. Yakalandınız, korkunuz var. Yaptığınız işe güvenseydiniz, herkesin gözü önünde yapardınız. Siz, kanunun her aşamasını gözden kaçırmaya çalışıyorsunuz. Halkın gerçek sesinin burada yankılanmaması için neler yaptığınızı da bütün Türkiye görüyor.”


AKP’Lİ ÖZKAYA: MİLLETİN TALEBİ BU YÖNDE​

Teklifin Anayasa’ya uygun olduğunu savunan ve AKP Grubu adına söz alan Ali Özkaya ise muhalefetin Kanun’a engel olmak için her yolu denediğini söyledi. Özkaya, “Milletin talebi"nin Kanun’un geçmesi yönünde olduğunu iddia ederek, “Sabahlara kadar bu usul tartışmaları bitmeyecek. Ama millet bizden, bu Kanun’u çıkarmamızı istiyor” yorumunu yaptı.

“SİZİN DERDİNİZ KUTUPLAŞTIRMAK”​

Muhalefetin Anayasa’ya aykırılık gerekçesiyle yaptığı itirazlar üzerine TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, muhalefet partilerinin itirazlarını haksız bulduğunu ve tutumunun iç tüzüğe uygun olduğunu söyledi. Teklifin temel kanun olarak görüşülmesine yönelik itirazlara karşın TBMM Başkanlığı’nın tutumu değişmedi. Kararın ardından TBMM Genel Kurulu’nda, teklifin tamamı üzerinde konuşmak isteyen milletvekillerine söz verildi.
İYİ Parti Milletvekili Ümit Özlale, AKP sıralarına, “Sizin için üzülüyorum ama inanın daha çok da sevgisizliğinize kızıyorum” ifadeleriyle seslendi. Sokak hayvanlarının yaşamını savunanların insan düşmanı gibi yansıtıldığını vurgulayan Özlale, şöyle konuştu:
“Teklifte 71 imza var ama şu an salonda 10 kişi bile yoksunuz. O kadar teklifin arkasında değilsiniz. Gidebilirsiniz. Bizi burada bir sürü insan izliyor, siz gidin. Sizin derdiniz sokak hayvanları değil. Siz bu işi bir kutuplaşma aparatına dönüştürmüş durumdasınız. Biz hayvanları da seviyoruz insanları da. Burada muhalefet milletvekilleri, ‘Çocuklar aç kalmasın’ diye önerge veriyor, reddediyorsunuz. Siz mi seviyorsunuz çocukları? Muhalefet ikisini de sizden fazla seviyor.”

"ÇOCUKLARA TECAVÜZ EDİLİRKEN NEREDEYDİNİZ?​

İYİ Parti Milletvekili Ümit Özlale’nin teklifin tümü üzerinde yaptığı konuşma CHP sıralarından da alkış aldı. Tarım Komisyonu’nda teklifi savunan AKP’lilerin, “Bizler çocuklarımızın güvenliği için vicdanımızın sesini dinliyoruz ve bu yasayı çıkartıyoruz” dediğini anımsatan Özlale, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ne olduğu belirsiz vakıflarda, yurtlarda onlarca çocuğumuz tecavüze uğradığında, Enes gibi evlatlarımız intihar ettiğinde vicdanınız neredeydi sizin? Türkiye’de 7 milyon yoksul çocuk var, ‘En azından bu çocuklara bedava kahvaltı ve öğle yemeği verelim’ dedik, reddettiniz. O zaman neredeydi sizin vicdanınız? Çorlu tren katliamında bir sürü insan hayatını kaybetti, Oğuz Arda da onlardan bir tanesiydi, annesine dava açmaktan başka ne yaptınız, neredeydi sizin vicdanınız? İsias Otel’de hayatını kaybeden 35 çocuk vardı. Bu ülkede milyarlarca dolar deprem vergisi toplamanıza rağmen milyonlarca çocuk tabut gibi evlerde yaşıyor. Onları görürken sizin vicdanınız nerede Allah aşkına?”

“KISIRLAŞTIRMA SEFERBERLİĞİ BAŞLATALIM”​

DEM Parti Milletvekili Perihan Koca ise konuşmasında yasa teklifine karşı tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
“Köpek popülasyonun kontrol altına alınamamasının asıl sorumlusu, yakala-kısırlaştır-bırak yöntemini uygulamayanlardır. Veteriner Hekimler Birliği, AKP’nin teklifin gerekçesiyle kaydettiği sayıların gerçeği yansıtmadığını söylüyor. Tüm belediyeler bir kısırlaştırma seferberliği başlattığında bu popülasyonda hayvanların yüzde 70’i kısırlaştırılabiliyor. Yani biz bir seferberlik başlatsak, sokak köpeklerinin yüzde 70’ini kısırlaştırabiliyoruz. Eğer çözüm istiyorsak veteriner hekimler için istihdam yaratabiliriz.
Bu ülkede 1984 yılına kadar çok önemli bir kurum vardı. Veteriner İşleri Müdürlüğü… Özal döneminde bu kurum kaldırıldı ama bu kurum hayvan, insan ve çevre açısından önemli bir kurumdu. Gerçek bir çözüm istiyorsan böyle kurumları hayata geçirelim.”


CHP’Lİ GÜNAYDIN: HESAP BİLMEYENİN KANUN TEKLİFİ BU KADAR OLUR​

CHP Milletvekili Gökhan Günaydın, yasa teklifini şu sözlerle eleştirdi: "Meclis’i ziyaretçilere kapatmışken ve TRT yayını yokken halka karşı bir yasayı buradan geçirmeye çalışıyorsunuz. Bir grup bunu neden yapar? Ya halktan korkuyordur ya da söylenenler cevabı yoktur. Tarih, korkarak hiçbir yere varılamayacağının örnekleriyle doludur. Meclis’i kapatmak yerine keşke bu localarda teklifi destekleyen ya da desteklemeyen tüm yurttaşlar olsaydı. Komisyonu 15 saat çalıştırdınız sonra dört gün tatil yaptırdınız. Şimdi zannediyor musunuz ki halk bizi duymayacak. Tüm halk sözlerimizi duyacak.
Sorunun kaynağı sizsiniz. Bir sorun tanımlıyorsunuz, ‘Hayvan popülasyonu artmış, kısırlaştırma yapılmamış’ diyorsunuz. Türkiye’nin bütün belediyeleri daha düne kadar sizdeydi. Ne yaptınız? Hiçbir şey yapmadınız. 2002’den bugüne iktidarsınız. Hiçbir şey yapmadınız. Uygulayamadığınız politikaları burada gelip halka şikayet etmeye çalışıyorsunuz. Halen, ‘4 milyon sokak köpeği olduğunu tahmin ediyoruz’ diyorsunuz. Arkadaşlar, sokak köpeklerinin tamamını barınağa koymaya çalışıyorsunuz.
Siz bu hesapsızlığınızın üzerine yasa yapmaya çalışıyorsunuz. Evet popülasyon patladı. Nedeni sizsiniz. 2002 yılından 2019 yılına kadar 1 milyon 800 bin hayvan kısırlaştırmışsınız. Ne zaman CHP’li belediyeler işi almış, o zaman 1 milyon 300 bin hayvan kısırlaştırılmış. Sizin 15 yılda yaptığınızı biz beş yılda yapmışız.
Yılda 10 tane barınak yapmışsınız, belediyelere, ‘Dört yılda bin küsur barınak yapın’ diyorsunuz. Bu nasıl hesap arkadaşlar? Her gün 6 bin 500 otobüs İstanbul’da hareket ediyor. Her gün mazot yakıyor litrelerce. Sizin zam yaptığınız mazotu yakıyor. Belediyelerin bütçesi bunlara nasıl yetecek?
Hayvan barınağının tanesi 60 milyon TL. Bin 600 barınak için 96 milyar TL bütçeye ihtiyaç var. Tek bir barınağın aylık maliyeti 20 milyon TL. Barınakları çalıştırmak için yılda 960 milyar TL gerekiyor. Hesap bilmeyenin kanun teklifi bu kadar olur."
katliam-yasasi-tbmm-genel-kurulunda-elleriniz-kandan-kurtulmuyor.jpg

YENİŞEHİRLİOĞLU'NUN HAREKETİ NEDENİYLE OTURUMA ARA VERİLDİ​

AKP Grup Başkanvekili Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu sokak hayvanlarının öldürülmesinin önünü açan kanun teklifine yönelik TBMM Genel Kurul’daki konuşmasında, “Sahipsiz köpekler” derken muhalefet sıralarını işaret etti. Gerilime yol açan hareketin ardından oturuma 15 dakika ara verildi.
Teklifin tümü üzerine söz alan ve teklifle ilgili çalışmaları yürüten Yenişehirlioğlu, AKP hükümetlerinin hayvanların refahının sağlanmasına ilişkin çok önemli çalışmalar yürüttüğünü savundu. Tüm çalışmalara karşın popülasyon artışının herkesin kabul ettiği bir sorun haline geldiğini söyleyen Yenişehirlioğlu’nun konuşmasında, “Başıboş sokak köpeği sayısının kontrol altına alınması bir yana adeta bazı çevreler kontrolsüz sokak köpeği popülasyonu artışını desteklemektedir. Bu durum popülasyonun kontrol altına alınma çalışmalarını sekteye uğratmaktadır” ifadelerini kullandı.

BAŞARIR: KÖPEKLERİN HAKARET ARACI OLARAK KULLANILMASINI LANETLİYORUM​

Oturuma verilen ara sona erdi. Muhalefet milletvekilleri, AKP’li Yenişehirlioğlu’nun sataşmasına karşı söz talep etti.
İlk sözü alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, şu yanıtı verdi:
“Bizler köpekleri bir hakaret aracı olarak asla kullanmayız. Onların bir hakaret aracı olarak kullanılmasını lanetliyorum. Yenişehirlioğlu, özür dilemelidir. Bununla ilgili bir açıklama yapması gerekiyor.”
DEM Parti Grup Başkanvekili ise şunları kaydetti:
“Bu yasa yapma sürecinde muhalefetimizi sonuna kadar yapıyoruz. Kürsüden eleştirilerimizi açık bir şekilde anlatıyoruz. Ama bunun ötesine geçecek bir yaklaşım ve tutum ne Meclis’e ne de bizlere yakışıyor. Yenişehirlioğlu’ndan bir özür bekliyoruz. Kalan sürede de sağlıklı bir şekilde çalışmamız açısından bu elzemdir.”

YENİŞEHİRLİOĞLU: HELALLEŞMEYE İNANAN BİR İNSANIM​

Muhalefetin eleştirilerinin ardından Yenişehirlioğlu kendisini savundu. Genel Kurul salonundaki uğultu nedeniyle sesinin yükseldiği ve ellerinin hareketlendiğini öne süren Yenişehirlioğlu, şöyle konuştu: "Burada ben bir Allah'ın kulunu bilerek, isteyerek kırmış bir insan değilim, Grup Başkanvekillerim de billir. Kürsüde okuduğum metnin dışında doğaçlama bir şey söylemedim. Ama konuşmamı yaparken sesler yükselip, eleştiriler yükselince doğal olarak oradaki konuşmacı sesini yükseltiyor ve el kol hareketleri yapabiliyor. Ben inançlı bir adamım, helalleşmenin önemli olduğuna inanırım. Bir Allah'ın kulunu kast ettiysem, öbür dünyada gün yüzü görmeyeyim. Öyle bir kastım yok benim. Hepiniz benim için değerli, önemli ve anlamlısınız.
Eğer ben sizin kalbinizi kırdıysam istemsiz olarak, hepinizden helallik diliyorum. Ben böyle yaşayan bir adamım. Ben hepinizden özür diliyorum, özür dilemenin erdem olduğuna inanıyorum."


Kırmızı boyalı eldiven protestosu
TBMM Genel Kurulu'nda, sokakta yaşayan köpeklere ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifinin görüşmeleri protestoyla başladı. CHP ve DEM Parti milletvekilleri kırmızı boyalı beyaz eldivenlerle yasayı protesto etti.
katliam-yasasi-tbmm-genel-kurulunda-chpli-emir-elleriniz-kandan-kurtulmuyor.jpg



Kaynak: Haber Merkezi
 

Ümit Özlale düğünden çıktı Meclis’e gitti AKP’lileri yerden yere vurdu​



qwfqwdqwd.jpg

Sokakta yaşayan köpeklerin öldürülmesinin önünü açan kanun teklifinin görüşmeleri Meclis Genel Kurulu’nda henüz bir gün önce evlenen Ümit Özlale’nin Meclis’e gelip AKP’lileri yerden yere vurarak yaptığı konuşma gündem oldu.​

Sokakta yaşayan köpeklerin öldürülmesinin önünü açan kanun teklifinin görüşmeleri Meclis Genel Kurulu’nda başladı. Teklif hakkında söz alan İYİ Parti İZmir Milletvekili Ümit Özlale’nin sözleri gündeme oturdu.

İYİ Parti Milletvekili Ümit Özlale konuşmasında şu sözleri söyledi:​


“SAYIN YENİŞEHİRLİOĞLU VE BU TEKLİFİ HAZIRLAYAN MİLLETVEKİLLERİ SİZE KIZIYORUM”​

“Bu kanun teklifini okurken gerçekten kanım dondu. Özellikle 5’inci madde, 15’inci madde. Sonra kanun teklifi üzerinde konuşacağız zaten ama inanın hem bu kanun teklifini hazırlayan hem de bununla ilgili saha araştırmasını yapan sayın Yenişehirlioğlu adına üzüldüm. Neden mi? Belli ki hiç tanımadığı bir sokak hayvanının başını okşayıp onunla bir sevgi bağı kuramamışsınız, üzüntülü bir anınızda, o an karşılaştığınız bir hayvanın sevgisiyle avunmamışsınız, neye sevindiğini ya da neye üzüldüğünü bilmeden, sadece siz seviniyorsunuz ya da üzülüyorsunuz diye sizinle aynı duyguları paylaşan sokaktaki bir canlıyla maalesef bağ kurumamışsınız. Sayın Yenişehirlioğlu ve bu teklifi hazırlayan milletvekilleri, size kızıyorum, çok öfkeliyim. Çünkü binlerce canlının canına kastedeceksiniz.
Burada bu muhalefet milletvekilleri ‘Çocuklar aç kalmasın, bedava kahvaltı, öğle yemeği verilsin’ diye önerge veriyor, reddediyorsunuz. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ‘Çocuklarımız aç kalmasın, yoksul kalmasın’ diye önerge veriyoruz, reddediyorsunuz. Tutuyorsunuz, ne idiği belirsiz tarikatlarda, vakıflarda bütün çocuklar tacize uğrarken araştırma önergesi veriyoruz, reddediyorsunuz. Nerede seviyorsunuz çocuklar ile hayvanları? İkisini de sevmiyorsunuz. Bu taraf, muhalefet ikisini de sizden daha fazla savunuyor. O çocuğunu kaybeden, bir hayvan saldırısı sonucunda çocuğunu kaybeden anneyi de daha çok savunuyor, sokak hayvanını da daha fazla savunuyor.


“SOKAK HAYVANLARINI KATLETMEDEN İNSANLARIN CAN GÜVENLİĞİNİ KORUYABİLİRİZ”​

Sokak hayvanlarının yaşama hakkına tecavüz etmeden yani sokak hayvanlarını katletmeden insanların can güvenliğini koruyabilir miyiz? Tabii ki koruyabiliriz, korumalıyız da. Ama sizler bilime, muhalefetin görüşlerine, veteriner hekimlerin görüşlerine hiçbir şekilde başvurmadan burada hiçbirimizin kabul edemeyeceği bir kanun teklifi hazırladınız. Elimizdeki bütün veriler bu işin herhangi bir şekilde sokak hayvanını öldürmeden çözülebileceğini gösteriyor ama sizler uzman görüşlerine de başvurmuyorsunuz, ne bu kanun teklifini hazırlarken başvuruyorsunuz ne de başka bir şekilde.
Yapılması gereken şey şu: Bu katliam yasasını geri çekip burada bir an önce Veteriner Hekimleri Birliği, özel poliklinikler, hayvan severler, kamu kurumları, belediyelerle beraber bir hayvan hakları yönetim kurulu oluşturalım, bu çerçevede bu işe bir çözüm getirelim. Öbür türlü, getireceğiniz yasa sizin elinizi kana bulamaktan başka hiçbir işe yaramaz. Eğer bizler bu seferberlikte de başarılı olursak, çok değil 4 sene içerisinde sokak hayvanlarının sürdürülebilir bir sayıya ulaşacağını görebiliriz.
Eğer bugün bu Meclis sizin getirdiğiniz kanun teklifiyle bir tercih yapıyorsa, bir sorunu çözmek ile sebepsiz yere öldürmek arasında bir tercih yapmaya zorlanıyor, ben de bunu reddediyorum. Sakın ola bu yasaya onay vererek insanların, çocukların can güvenliğini sağlama alacağınızı düşünmeyin çünkü sanılanın aksine sokak hayvanlarını öldürmek sorunu çözmüyor. O zaman neden bu yasadan, hayvanların canına kasteden bu yasadan medet umuyorsunuz? Çünkü sorununuz, sizin derdiniz herhangi bir şekilde sorunu çözmek değil; amacınız çok açık, sokak hayvanlarını da bir kutuplaştırma aparatı olarak kullanmak istiyorsunuz, hayvan haklarına da halk sağlığına da aykırı olan bu durumdan siyasi bir rant çıkarmaya çalışıyorsunuz.


“İLLE DE ÖLDÜRELİM DEMEK BİR İNSANLIK SUÇU”​

Can almadan bir çıkış yolu varken ille de öldürelim demek bir insanlık suçudur. Bu insanlık suçunu Allah aşkına işlemeyin. Hayvanların yaşam haklarına tecavüz etmeden sorunu çözmek yerine can alarak çözelim demek gaddarlıktır, vicdansızlıktır. Bu kadar çözüm yolu varken çözüm olmayacak tek yol öldürmektir. İçinde ‘öldürmek’ geçen hiçbir şeyden bu ülkeye hayır gelmez.


“NE İDİĞİ BELİRSİZ VAKIFLARDA ONLARCA ÇOCUĞUMUZ TECAVÜZE UĞRADIĞINDA VİCDANINIZ NEREDEYDİ?”

Bu teklifi savunurken, Tarım Komisyonu’nda savunurken devamlı AK Partili arkadaşlarımızın bize dediği şeylerden bir tanesi şuydu, ‘Bizler çocuklarımızın güvenliği için vicdanımızın sesini dinliyoruz ve bu yasayı çıkartıyoruz’ diye. Şimdi, ben sizin o zaman vicdanınıza soruyorum: Ne idiği belirsiz vakıflarda, yurtlarda onlarca çocuğumuz tecavüze uğradığında, Enes gibi evlatlarımız intihar ettiğinde vicdanınız neredeydi sizin? 7 milyon yoksul çocuk var, ‘En azından bu çocuklara bedava kahvaltı ve öğle yemeği verelim’ dedik, reddettiniz. O zaman neredeydi sizin vicdanınız? Çorlu tren katliamında bir sürü insan hayatını kaybetti, Oğuz Arda da onlardan bir tanesiydi, annesine dava açmaktan başka ne yaptınız, neredeydi sizin vicdanınız? İsias Otel’de hayatını kaybeden 35 çocuk vardı. Bu ülkede milyarlarca dolar deprem vergisi toplamanıza rağmen milyonlarca çocuk tabut gibi evlerde yaşıyor. Onları görürken sizin vicdanınız nerede Allah aşkına? Şiddete uğrayan kadınların can simidiydi İstanbul Sözleşmesi. Ondan çıkarken hiç vicdanınıza sordunuz mu?


“BU ÜLKEDE İNSANIN DEĞİL, KÖPEĞİN BİLE FAKİRİNE TAHAMMÜLÜNÜZ YOK”

Neden ceza sırası hiç vergi kaçıranlara gelmiyor? Çünkü buna gücünüz yetmiyor. Bakın, iş birliği içinde olduğunuzu falan söylemiyorum, artık gücünüz yetmiyor. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını çalıp, esnafın hakkını çalıp milyonlarca insanı mutsuzluğa, yoksulluğa, sizler mahkûm ediyorsunuz ama gücünüz bir tek orada ne olup bittiğinden habersiz sokak hayvanlarına yetiyor. Neden belediyesini, bakanlığını dolandıranlara en ufak bir ceza vermiyorsunuz? Gücünüz yetmiyor, sadece sokak hayvanlarına yetiyor. Yolsuza teşvik, sokak hayvanlarına ölüm; hırsızın, arsızın başını okşa, sokak hayvanlarına ölüm; tacizciye, tecavüzcüye iyi hâl indirimi, sokak hayvanlarına ölüm. Bir de utanmadan, sıkılmadan trol ordunuz bu meseleyi bir sınıf çatışması hâline getiriyor. Bu ülkede insanın değil, köpeğin bile fakirine tahammülünüz yok.
Madem bu ülkede bir şeyleri toplamaya meraklısınız, madem bir şeyleri toplamak istiyorsunuz, sokak hayvanlarından başlamayın, kadınları dini kullanarak yıllar boyu taciz eden din bezirgânlarını toplamaya başlayabilirsiniz. Çocukları taciz eden sapıkları toplayın.”


Haber: TELE1 Haber Merkezi
 
sokaklarda basibos hayvan olmaz arkadaslar. yasa oldurulsun demiyor barinaklar insa edilip oraya alinsin saldirgan ve imkansiz hastaligi olanlar uyutulsun diyor. siz diyorsunuz ki sokakta yasasınlar her yer istanbul kadıkoy mü coğu kucuk ilçede insanların sokak hayvanı besleme kulturu yok hayvanlara y araba çarpmıs ya hasta ve aç, sevgisiz saldırgan sahipsiz dolasıyorlar. Hem kendilerine yazık hem toplum saglıgıı için iyi değil. Hele köpek sahipsiz olmamalı. Çipli sahipli olması lazım düzgün beslenmesi aşılarının bakımının yapılması lazım özellikle evcilleştirilmisse.

siz fiziksel olarak acı çekip hayatta kalmayı yaşamak ile karıştırıyorsunuz. pes doğrusu. hayvansever sahiplenir aşısını bakımını yapar besler cocugu gibi bakar. Eğer sahipli hayvanınız bir insana saldırırsa çipten sahibi bulunur ve hesap sorulur. Bunun haricinde basıbos sokak hayvanı hele ki köpeği olmaz.
Turkiye yazın kokuyor yemin ederim ya parklar köşe başları hep hayvan pisliği çürümüş yemekler iğrenç ya hindistandan beter.
Normal gelişmiş ulkelerde durum boyle sahipsiz hayvan yok sokaklarda.
tek sorun bu mu Turkiyede hayır tabiki değil ama sorunlardan biri de bu ve acil çözüm gerekiyor. Bu gidişle hastalıkların onu kesilmez cok fazla saldırı vakası görürsünüz.
Sokakta basıbos perişan hayvan sizin gözünüzde cok iyi yasıyor sanki!
 
X