:Roflol:güzelmiş...beni anlatıyo çoğu yerde....ama ben evliyim ve de kariyere çocuk eklemek istiyorum,yukarıdakinin aksine...ayrıca kek yapacak zaman da buluyorum hehehe
Bunun tek nedeni para kazanmamız değil. Biz çalışarak, "kadın olmaktan başka meziyetlerimizin de olduğunu" anlatmış oluyoruz ailelerimize, sevgililerimize, kocalarımıza. Kendilerinin dahil olamayacakları başka hayatlar yaşadığımızı fark ettikleri zaman bir adım geride duruyorlar.
neyse yaa bitiremiyorum bu konuyufisfisfis
keske diyorum onceden kek yapmaya calisacagima..
bebek yapsaymisim..:))
hayattaki en buyuk kariyer ve en buyuk unvan ANNELIKKKKKKK... a.s.[/QUOTE
ne güzel bitirmişsin işte a.s.
ben işletme fakültesi mezunuyum hayatımın koskoca 16 yılı okumakla geçti.mezuniyetten sonra bir yıl çalıştım.ve evlenirken işi bıraktım.amacım başka bir yerde iş bulmaktı.evleneli bir yıl oluyor istediğim tarzda bir iş bulamadım.bazen benimde kariyer damarlarım kabarıyor ama bazen de diyorum ki yaa uğraşma ya yıpratma o kadar kendini eşimi seviyorum,eşim beni seviyo elinden geldiğince isteklerimi yerine getirmeye çalışıo.yaptığım harcamanın hesabını sormuyo.daha ne arıyorum.iş yüzünden çocuk yapmayı erteliyorum.anne olmayı da çok istiyorum.işte bazen bu duygularım kabarınca boşver salla çalışmayı diyorum.sonra da okuduğum yıllar gelio aklıma bu sefer de yaa çocuk her zaman yapılır çalış diyorum kendi kendime.bir nevi kendimle kavga gürültü içinde yaşıyorum.Allah sonumu hayretsin :)))
Sana imrendim canım.. Ben de üniversite bittikten sonra sadece üç aylık bir dinlenmeden sonra 12 yıldır çalışıyorumHer sabah, soğukta sıcakta, sağlıkta, hastalıkta erken kalkmak zorunda olmak bayan bünyesi için inanılmaz yıpratıcı olabiliyor... Ben de çalışmayan bayanlara çok imreniyorum.. Sen de aldığın eğitimi ev ekonominize uyarlamaya çalışırsın, çocuğunun başında sıkı bir terbiye ve eğitim vermede kullanırsın. Boşa gitmez inş eğitimin...opuyorumnanaktan
canım ciddi misin ya etrafımda hem çalışan hem ev hanımı olan bi bayan olmadığı için kimseden duyamıyorum bunları.o yüzden hala aklım çalışmakta bir türlü karar veremiyorum ne yapsam die.çalışmadığım için de bunalıma giriyorum,psikolojim alt üst oluyo.ben ne kadar çalışmasamda evde körelmek istemiyorum.açıköğretimden ilahiyata kaydoluyorum bu yıl.arapça ve ingilizce kurslarına da başlıyorum.evde de ingilizce cd lerden ders çalışıyorum.ilerde ne olur ne olmaz diye.o kadar yıl okuduktan sonra sade bir ev hanımı olmakta gücüme gidiyo.
Savaşıyorum her gün. Savaşıyoruz her gün. Amazon kadınları gibi.
Ne kadar da ağır geliyor rimellerimizle farlarımız. Bir de tabii uykusuzluk... Kapanmak üzere göz kapaklarımız. Daracık, yüksek topuklu ayakkabılarımızın içinde büzüşmüş, sızlıyor ayaklarımız. Saçlarımız kendince özgür işte. Her gün fönlü filan... Dipleri de gelmiş ama, idare eder bir hafta onbeş gün daha.
İncecik olacağız diye açlıktan gözlerimiz kararıyor; morarmış göz altlarımızı kapatıcılarla rötuşlayıp, solgun yanaklarımızı allıklarla renklendiriyoruz. Kışkırtıcı ve rahatsız giysilerimiz içinde "aklımızca" baş döndürüyoruz.
Belki doğduğumuz andan itibaren aramızda gelişen ya da başkaları tarafından geliştirilmiş olan rekabet duygusundan; belki asırlardır bütün dillerin, dinlerin, kültürlerin geri planda tuttuğu cins olmamızdan; belki kadından önce "insan" olabilmek için, varolabilmek ve ayakta durabilmek için....
Kimbilir başka şansımız olmadığını düşündüğümüzden belkide sadece, bütün bunlar yüzünden belki de, kariyerimiz, sanki bizim tek şansımızmış gibi düşünüyoruz. Tek güvencemiz, hayat sigortamız, sadık sevgilimiz o bizim.
Çalıştıkça bize kimse ilişmiyor, akşam eve kaçta döndüğümüze kimse karışmıyor, hatta bazen eve dönmesek de sorun çıkmıyor, cüzdanımızda kaç parayla dolaştığımızı kimse merak etmiyor, ay sonunda ismimize gelen ekstreleri kimse kurcalamıyor.
Bunun tek nedeni para kazanmamız değil. Biz çalışarak, "kadın olmaktan başka meziyetlerimizin de olduğunu" anlatmış oluyoruz ailelerimize, sevgililerimize, kocalarımıza. Kendilerinin dahil olamayacakları başka hayatlar yaşadığımızı fark ettikleri zaman bir adım geride duruyorlar.
İşte bu yüzden, kimsenin bize karışmadığı hayatlar yaşayabilelim diye gece yarılarına kadar çalışıyoruz. Elimizden hep "en iyisi" çıksın istiyoruz. Sahip olduklarımızla yetinmeyip daha fazlasını istiyoruz. Çünkü "daha fazlasına" sahip oldukça, "daha özgür" oluyoruz.
Verdiğimiz "dişice" mücadele bizi yorsa da, ara sıra "ben ne yapıyorum böyle?" desek de işte sadece bu yüzden bildiğimizi yapmaya devam ediyoruz.
Her birimiz en zeki kendisi gözüksün, en iyi raporları kendisi hazırlasın, en iyi sunumu kendisi yapsın ve tabii bir basamak daha yukarı çıkan kendisi olsun...İşte bu yüzden istiyor.
Kurallarını biraz bizim, biraz içinde bulunduğumuz çarkın belirlediği, "finish"i olmayan bir yarış bu.
"Çocuk da yaparım, kariyer de..." diyen neşeli reklam şarkısı aklıma gelince gülüyorum. Diğerlerini bilmiyorum ama benim değil çocuk, tatil günümde evde kek yapacak halim bile olmuyor.
Ama sorun değil. Hesap vermiyorum ya kimseye, bu bana yetiyor. Diğer kariyer kadınları da galiba temelde bu yüzden bu kadar "yıpranıyor". Mutlu olup olmadığını bile pek düşünmüyor. Çünkü özgür olmadan mutlu da olunmuyor galiba. Savaşıyorum her gün. Savaşıyoruz her gün. Amazon kadınları gibi.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?