- 24 Ağustos 2009
- 1.972
- 10
- 48
Kalıcı makyaj; kulağa çok hoş geliyor düşününce, çünkü makyaj derdi, makyaj akması olmayacak, makyaja ayırdığımız zaman olmayacak ve çalışıyorsak makyaj için erken kalktığımız 30 dakikayı da uyuyarak geçireceğiz. Ayrıca denize, havuza girdiğimizde yada uykudan yeni kalktığımız da hiç kimse bizi makyajsız görmeyecek. Bu harika değil mi?
Kalıcı makyaj (diğer ismiyle ‘mikro-pigment uygulaması’ güneşten, sudan ve terden etkilenmeyen, ciltte 2-5 yıl kalabilen bir makyaj yöntemidir. Steril ve kişiye özel tek kullanımlık bir iğne ile, doğal ve mineral renkler deri yüzeyinin hemen altına aşılanır. Bu alerjik olmayan renkler, özellikle yüz ve vücut kullanımı için tasarlanmıştır; katkı ve koku maddesi içermez.
Kalıcı makyajın dövme ile karıştırılmaması gerekir. Kullanılan materyal ve boyalar dövmeyle aynı olmakla birlikte; kalıcı makyaj, dövmeden çok önemli bir farkla ayrılır. Dövme esnasında kullanılan kökboyaları kaslara kadar zikredilirken, mikro pigment uygulamasında üst derinin alt tabakasında bu işlem son bulur.
Bu işlem sayesinde, kaş ve göz çizgisi doğal cilt rengiyle uyumlu etkiler yaratabileceği gibi, bazı ufak kusurlar kapatılabilir veya şekil bozuklukları giderilebilir. Böylece daha bakımlı ve genç görünmek mümkün olur.
Sağladığı estetik değer dışında; stres, zaman ve para olarak da ciddi kazanımlar sağlar. Temiz bir ortamda çalışıldığı ve gerekli özen gösterildiği takdirde güvenli bir uygulamadır.
Uygulama
Önce kişinin cilt analizi yapılarak hangi renklerle daha uyumlu olabileceği tespit edilir. Bundan sonra anestezi ile işlemin uygulanacağı bölge uyuşturulur. Anestezi çoğunlukla kremlerle gerçekleşir. Bunun yanında, bir doktor ya da dişçi gözetiminde lokal anestezi de yapılabilir. Pigment boyaları bir kapsülde karıştırılır ve istenilen renk elde edilir. İğne yardımıyla, söz konusu bölge küçük vuruşlarla boyanır.
Çoğunlukla uygulama anı hafif bir batma hissi olarak tarif edilmektedir. Tabii ki bu ağrı miktarı, kişinin ağrı eşiğine ve uygulayıcının el hafifliğine göre farklılıklar gösterir. İşlemin süresi kişinin hassasiyetine, cilt nemine, yoğunluğuna ve cildin genel durumuna göre değişir. Ortalama süre 2-3 saattir.
Uygulama bittiğinde gözün üzeri antiseptik bir sıvı ile kapatılır. Bu sıvı, bölgeyi koruduğundan 2 gün boyunca başka bir işlem yapmaya gerek yoktur. 5-6 gün sonra ise, deri üzerinde kalan boya dökülür. Kabuklanmayı azaltmak için bu sürede vazelin sürmek yararlıdır. Özellikle bu süre zarfında, güneşe çok çıkmamak ve güneş koruyucular kullanmak gerekir.
Kimlere uygundur?
Akmayan, bozulmayan ve bulaşmayan kalıcı göz makyajının avantajlarından yararlanmak isteyen kadınlar dışında, özellikle bu işlemin tavsiye edildiği kişiler şunlardır:
+ Kaşları seyrek, çok açık renk olanlar ya da hiç kaşı olmayanlar
+ Yara veya ameliyat izinden dolayı kaşlarında boşluk bulunanlar
+ Kaşları ince ya da asimetrik olanlar
+ Lens kullananlar ya da gözlüksüz makyaj yapmakta zorlananlar
+ Elleri titreyenler
+ Hassas gözleri olanlar
+ Kozmetik ürünlere alerjisi olanlar
+ Sporcular
Etkileri
Kalıcı kaş uygulamasında:
+ Seyrelmiş kaşlar gür görünür.
+ Bozuk kaş şekli, kaş yayı vurgulanarak güzelleştirilir.
+ Kaşların yoğunluğu artar.
+ Tıbbi nedenlerle kaşı dökülenler, tekrar kaşa kavuşur.
Eye-liner uygulamasında:
+ Fazla büyük gözler normalleşir.
+ Bitişik gözler daha ayrık görünür.
+ Küçük gözler daha büyük görünür.
+ İddiasız gözler ortaya çıkar.
Kalıcılık
Kalıcı göz makyajı uygulamalarının sağlıklı bir şekilde gerçek anlamda kalıcı olması için bazı noktalara dikkat etmek gerekir. Makyajın kalıcılığını etkileyebilecek durumlar şunlardır:
+ Güneş ışınlarına direkt ve uzun süre maruz kalmak
+ Solaryum uygulaması
+ Cildin fazla kuru olması
+ Uyuşturucu ve sigara
+ Stres veya ağır toplantılar
Bunlara karşı göz kapaklarına korumalı krem kullanmak, eye-liner uygulanmış gözlerde güneş gözlüğü takmak gibi önlemler kalıcılığı arttırır.
Sevgili Melek’ler;
Yazımızın başında kalıcı makyajın avantajlarından bahsettik ve bir çok avantajı olduğunu gördük. Fakat yine de ben kendi adıma pek tasvip etmiyorum. Çünkü sürekli aynı tarz ve aynı renk makyajla siz aynaya bakmaktan sıkılırsınız ve size bakan gözlerde sizden sıkılır. Tabi ki bu benim düşüncem, bana kalırsa biraz daha zmaan harcayıp kendi makyajımızı gününe ve yerine göre kendimiz yapmalıyız. :)
Kalıcı makyaj (diğer ismiyle ‘mikro-pigment uygulaması’ güneşten, sudan ve terden etkilenmeyen, ciltte 2-5 yıl kalabilen bir makyaj yöntemidir. Steril ve kişiye özel tek kullanımlık bir iğne ile, doğal ve mineral renkler deri yüzeyinin hemen altına aşılanır. Bu alerjik olmayan renkler, özellikle yüz ve vücut kullanımı için tasarlanmıştır; katkı ve koku maddesi içermez.
Kalıcı makyajın dövme ile karıştırılmaması gerekir. Kullanılan materyal ve boyalar dövmeyle aynı olmakla birlikte; kalıcı makyaj, dövmeden çok önemli bir farkla ayrılır. Dövme esnasında kullanılan kökboyaları kaslara kadar zikredilirken, mikro pigment uygulamasında üst derinin alt tabakasında bu işlem son bulur.
Bu işlem sayesinde, kaş ve göz çizgisi doğal cilt rengiyle uyumlu etkiler yaratabileceği gibi, bazı ufak kusurlar kapatılabilir veya şekil bozuklukları giderilebilir. Böylece daha bakımlı ve genç görünmek mümkün olur.
Sağladığı estetik değer dışında; stres, zaman ve para olarak da ciddi kazanımlar sağlar. Temiz bir ortamda çalışıldığı ve gerekli özen gösterildiği takdirde güvenli bir uygulamadır.
Uygulama
Önce kişinin cilt analizi yapılarak hangi renklerle daha uyumlu olabileceği tespit edilir. Bundan sonra anestezi ile işlemin uygulanacağı bölge uyuşturulur. Anestezi çoğunlukla kremlerle gerçekleşir. Bunun yanında, bir doktor ya da dişçi gözetiminde lokal anestezi de yapılabilir. Pigment boyaları bir kapsülde karıştırılır ve istenilen renk elde edilir. İğne yardımıyla, söz konusu bölge küçük vuruşlarla boyanır.
Çoğunlukla uygulama anı hafif bir batma hissi olarak tarif edilmektedir. Tabii ki bu ağrı miktarı, kişinin ağrı eşiğine ve uygulayıcının el hafifliğine göre farklılıklar gösterir. İşlemin süresi kişinin hassasiyetine, cilt nemine, yoğunluğuna ve cildin genel durumuna göre değişir. Ortalama süre 2-3 saattir.
Uygulama bittiğinde gözün üzeri antiseptik bir sıvı ile kapatılır. Bu sıvı, bölgeyi koruduğundan 2 gün boyunca başka bir işlem yapmaya gerek yoktur. 5-6 gün sonra ise, deri üzerinde kalan boya dökülür. Kabuklanmayı azaltmak için bu sürede vazelin sürmek yararlıdır. Özellikle bu süre zarfında, güneşe çok çıkmamak ve güneş koruyucular kullanmak gerekir.
Kimlere uygundur?
Akmayan, bozulmayan ve bulaşmayan kalıcı göz makyajının avantajlarından yararlanmak isteyen kadınlar dışında, özellikle bu işlemin tavsiye edildiği kişiler şunlardır:
+ Kaşları seyrek, çok açık renk olanlar ya da hiç kaşı olmayanlar
+ Yara veya ameliyat izinden dolayı kaşlarında boşluk bulunanlar
+ Kaşları ince ya da asimetrik olanlar
+ Lens kullananlar ya da gözlüksüz makyaj yapmakta zorlananlar
+ Elleri titreyenler
+ Hassas gözleri olanlar
+ Kozmetik ürünlere alerjisi olanlar
+ Sporcular
Etkileri
Kalıcı kaş uygulamasında:
+ Seyrelmiş kaşlar gür görünür.
+ Bozuk kaş şekli, kaş yayı vurgulanarak güzelleştirilir.
+ Kaşların yoğunluğu artar.
+ Tıbbi nedenlerle kaşı dökülenler, tekrar kaşa kavuşur.
Eye-liner uygulamasında:
+ Fazla büyük gözler normalleşir.
+ Bitişik gözler daha ayrık görünür.
+ Küçük gözler daha büyük görünür.
+ İddiasız gözler ortaya çıkar.
Kalıcılık
Kalıcı göz makyajı uygulamalarının sağlıklı bir şekilde gerçek anlamda kalıcı olması için bazı noktalara dikkat etmek gerekir. Makyajın kalıcılığını etkileyebilecek durumlar şunlardır:
+ Güneş ışınlarına direkt ve uzun süre maruz kalmak
+ Solaryum uygulaması
+ Cildin fazla kuru olması
+ Uyuşturucu ve sigara
+ Stres veya ağır toplantılar
Bunlara karşı göz kapaklarına korumalı krem kullanmak, eye-liner uygulanmış gözlerde güneş gözlüğü takmak gibi önlemler kalıcılığı arttırır.
Sevgili Melek’ler;
Yazımızın başında kalıcı makyajın avantajlarından bahsettik ve bir çok avantajı olduğunu gördük. Fakat yine de ben kendi adıma pek tasvip etmiyorum. Çünkü sürekli aynı tarz ve aynı renk makyajla siz aynaya bakmaktan sıkılırsınız ve size bakan gözlerde sizden sıkılır. Tabi ki bu benim düşüncem, bana kalırsa biraz daha zmaan harcayıp kendi makyajımızı gününe ve yerine göre kendimiz yapmalıyız. :)