21. yüzyıl Türkiye'si halen önce insan mı yoksa önce yaşam hakkı mı kavgasını sürdürürken halen yürürlükte bulunan Hayvanları Koruma Kanununa göre, bir hayvana işkence eden, tecavüz eden, gözünü oyan kişilere, "yasak yerde sigara içenlerle" aynı kategoride ceza veriliyor. Hayvanlara tecavüz eden yarın çocuklarımıza aynısını yapıyor..
Biz bu potansiyel suçlu insanlarla her gün aynı trene aynı otobüse aynı minibüse binerek seyahat ediyoruz. Hayvanlara karşı yapılan bu tip cani muameleler, aslında içimizde barındırdığımız bu hasta insanlarla beraber yaşamamız gerektiğinde bizi zorluyor. Öte yandan hayvanlara yapılan her türlü kötü muamele Türk Ceza Kanunu anlamında cezayı gerektirmediği için, Kabahatler Kanunu' kapsamında kabul ediliyor ; kabahatlilere ise göstermelik idari para cezası veriliyor , bu kişilerin bizlerle aynı toplum içinde yaşamaları isteniyor. Hayvanlar ölürken devlet bundan para kazanıyor.
Aşağıda imzası olan tüm platform ve dernekler olarak, bu yasanın 4 Ekim Dünya Hayvan Hakları gününde Türkiye'mize yakışmadığını düşünüyor ve acilen bu yasanın tekrar gözden geçirilmesini istiyoruz. Sadece hayvanlarımız adına değil , bebeklerimiz , çocuklarımız , gençlerimiz , kadınlarımız ve bu ülkede uygar dünyanın gerektirdiği yaşam standartlarına kavuşmak isteyen herkes adına...
BGD
DOHAYDER
DOHAYKO
EHKD
IHHD