Kaktüs tutkusu yayıldı...
Sizin için hâlâ 'kaynana dili' olabilir, ama artık kaktüsün Türkiye'de de pek çok meraklısı var. Evde kaktüs köşeleri yaygınlaşıyor, koleksiyonerler dünyanın dört bir yanına kaktüs turları düzenliyor.
Siz hiç birini, sözgelimi yeni işinden dolayı kutlamak için kaktüs gönderildiğini gördünüz mü? Ya da akşam davetli olduğunuz bir yemeğe, elinizde bir kaktüs saksısıyla gitseniz, nasıl bir tepkiyle karşılaşırsınız? Galiba kaktüs, 'Kaynana dili' diye adlandırılmasıyla Türkiye'deki şansını en baştan kaybetti.
Sadece Almanya'da 40 binden fazla kaktüs derneği üyesi, 300 binden fazla da koleksiyoncu varken, Türkiye'de bu bitkinin uzun yıllar hiç üretilmemiş olması, bir derneğinin bile olmamasını çok normal kılıyor. Ama şimdi durum değişiyor. Yavaş yavaş kaktüs meraklıları, koleksiyonerleri doğuyor. Onlar birbirini buluyor, tohum, çelik alışverişinde bulunuyor.
Seralara kaktüs gezileri düzenleniyor. Evet bir kutlama için kaktüs alınmıyor, belki daha yıllarca alınmayacak ama bunun tek nedeni, kaktüsün geniş kitlelerce değil, sadece meraklıları tarafından, ama tüm çiçeklerden daha çok tutkuyla sevilmesi.
Kaktüsleri kışın serin (10 C dolaylarında) ve kuru bir ortamda bırakmak ve sulamamak gerekir. Ancak o zaman bahar ve yazın çiçek açarlar. Sıcakta da tutabilirsiniz ama böyle yaparsanız bahar ve yazın çiçek vermeyeceklerdir. Tabi ortamın sıcaklığıyla orantılı olarak az sulama da yapmak gerekir.
Kışın kaktüsler dinlenme dönemine girer, bir tür kış uykusuna yatarlar; dolayısıyla büyümeleri durur. Ama bu genel bir tanımlama. Tropik bölgelerde yetişen kimi kaktüslerde bu durum tersine işler. Dinlenme döneminde oldukları zamanda kaktüslere su ve özellikle gübre verilmez. Verirseniz büyük olasılıkla öleceklerdir.
(Alıntıdır)