- 16 Ağustos 2010
- 293.104
- 603.056
- 43
Kahve ağacını ilk bulanlar, yüzlerce yıl sonra bile bu ağacın meyvelerinin bu kadar popüler olacağını tahmin ediyorlar mıydı, kimbilir. Dile kolay, adı zaman zaman kötüye çıksa da kahve, yaklaşık 600 yıldır varlığıyla enerjimize enerji katmaya devam ediyor.
Kahve ağacının tüm insanlığa armağanı olan kahve çekirdekleri, neden her devirde bu kadar revaçta diye merak ettik, araştırdık. Kahvenin bu kadar çok faydası olduğunu öğrenince paylaşmadan duramadık.
Zaten içiyoruz ama bol bol içelim dedik, espressodan Türk kahvesine kadar binbir çeşit kahve yaptığımız kahve çekirdeklerinin alametifarikalarını sıraladık.
Not: Biz böyle saydık ama siz güzelim kahvelere kremayı, süt tozunu boca edince bu faydaları elde edemeyebilirsiniz. Bir sürü faydası var deyip termoslar dolusu kahve içmek de vücudunuzu kandırmaya yetmeyecektir, bizden söylemesi. Ölçüyü çok da kaçırmamak lazım.
Evet, biliyorduk: Kahve vücudun enerji seviyesini yükseltir
Kahve, içerdiği kafein sayesinde vücutta doğal olarak üretilen bir kimyasal olan dopaminin seviyesini yükseltir. Duygu ve hareketlerimiz için büyük bir anlamı olan dopamin arttığında ise kendimizi daha enerjik hissederiz ve beynimiz daha verimli çalışır.
Diyettekilere geliyor: Yağ yakımına yardımcı olur
Kahvedeki kafein, az bulunan doğal yağ yakıcılardan biri. Bugüne kadar yapılanaraştırmalar göstermiş ki kafein, metobolik hızı %3 ila %11 arası bir miktarda arttırarak yağ yakımını hızlandırıyor.
Tabii siz, kahvenin yanında tatlı yemeyi seviyor ya da bol kremalı kahvelerden hoşlanıyorsanız böyle bir etkiyi görmeniz zor olabilir.
Bir içecekten fazlası: Vücuda vitamin ve mineral kazandırır
Bir bardak kahvenin, ortalama olarak günlük B2 vitamini ihtiyacının %11'ini, B5 vitamini ihtiyacının %6'sını, manganez ve potasyum ihtiyacının %3'ünü, magnezyum ihtiyacının ise %2’sini karşıladığı söyleniyor.
İçeceğiniz kahvenin filtre kahve, espresso hatta Türk kahvesi olması da durumu değiştirmiyor. Dikkat etmeniz gerekenler: içeceğinizin gerçek kahve çekirdeklerinden olması, yapılma usulüne uygun yapılmış olması ve katkı maddesi bulunmaması.
Haydi spora: Kahve, fiziksel performansı arttırır
Kahvedeki kafeinin, kandaki adrenalin miktarını arttırdığı biliniyor. Bu da daha fazla fiziksel performans anlamına geliyor. Kafein sayesinde parçalanan yağ hücreleri de kana karışarak işin içine girince vücuda adeta benzin sağlanmış olur.
Sağlıklı demiş miydik: Tip 2 diyabete yakalanma riskini azaltır
Dünyada 300 milyondan fazla insanın muzdarip olduğu tip 2 diyabet, yapılan araştırmalara göre kahve içen insanlarda %23 ila %50 arasında daha az görülüyor. Bunu da tabii en başta kafein olmak üzere kahvenin içindeki besin maddelerine borçluyuz.
Hafızanıza sahip çıkın: Alzheimer hastalığına karşı koruyabilir
Ne yazık ki bilinen bir tedavisi olmayan Alzheimer hastalığına yakalanmamak için sağlıklı beslenme ve egzersizler yapma gibi birtakım önlemler alabilirsiniz. Ama biz şimdi kahvenin olumlu etkisinden bahsedeceğiz. Araştırmalar gösteriyor ki düzenli kahve tüketenler tüketmeyenlere göre %65 oranında daha az bu hastalığa yakalanıyor. Sebepse elbette kafeinin gücü.
Tedavisi yok ama: Kahve, Parkinson hastalığı riskini azaltır
Alzheimer hastalığından sonra en yaygın olarak görülen ve yine tedavisi henüz bulunamayan Parkinson hastalığı, beyinde dopamin üreten nöronların ölmesiyle ortaya çıkıyor. Bu hastalığa yakalanma riskini azaltmak için de yine kahvedeki kafeinden destek alıyoruz.
Çalışmaları incelediğimizde görüyoruz ki kahve içenlerin bu hastalığa yakalanma oranı içmeyenlere göre %32 ila %60 oranları arasında azalıyor. Kafeinsiz kahve içenler incelendiğindeyse riskin azalması gibi bir durum söz konusu olmuyor. Bize de tek bir şey demek düşüyor: Teşekkürler kafein, iyi ki varsın!
Fark etmiştik aslında: Kahve depresyona iyi gelir
Depresyon gitgide yaygınlaşan bir hastalık halini almaya başladı. Bu da insanda devamlı bir mursuzluk hali yaratıyor. Bundan kurtulmak için kendinizi kahveye verebilirsiniz. Çünkü 2011’de Harvard tarafından yayımlanan bir araştırmada, günde 4 ya da daha fazla bardak kahve tüketen kadınların %20 daha az depresyona yakalandığı saptanmış.
Vücudumuzu sevelim: Kalın bağırsak ve karaciğer kanserine yakalanma riskini azaltır
Kanser de depresyon gibi dünyanın en büyük ve yaygın sağlık sorunlarından ne yazık ki. Bu konuda da hız kesmeden araştırmalara devam eden bilim adamlarından öğrendiklerimize göre, günde 4-5 bardak kahve içen insanların kalın bağırsak kanserine yakalanma riski %15 daha az. Karaciğer kanseri içinse riske yakalanma oranının %40'a kadar düştüğü söyleniyor.
İçinizi temizleyin: Kahve, önemli antioksidan kaynaklarından.
Kahvenin içerdiği yüksek oranda antioksidanla vücudu temizlemede oldukça önemli olduğu biliniyor. Yağ yakması dışında antioksidan etkisi ile de diyetlerin baş tacıdır.
Kaynak:yemek-com