Okuldan bir arkadaşım bakardı kahve falı. Ben de o bakarken sorardım bu ne demek, şu ne demek diye... Aklımda kalanları paylaşmak istedim...
Kaplumbağa: Evlilik...
Deve: Oturan bir deve ise, kısmetin gelmesine zaman var. Ayağa kalkmış bir deve ise, kısmet yola çıkmış.
Tabanca: Kısa tartışmalar, sözle atışma, laf kakma...
Tüfek: Uzun sürecek kavgalar...
Uzun, kesintisiz çizgiler: Sorunsuzca, huzurlu, mutlu sürecek bir döneme girmek...
Kesintili, kısa çizgiler: Hem maddi hem manevi açıdan zorlayıcı bir döneme girecek olmak...
Yumurta: Kısmet (maddi-manevi her konuda)
Uçurum: Geçmişi bir kenara bırakıp, yeni bir döneme geçiş yapmak...
Cenin: Hayatta yeni bir başlangıcın vuku bulacağı...
Meşhale: Kişinin kendi elindeyse, kişi kendi kendisinin rehberi olacak. Başkasının elinde ise, bir başkası kişiye yol gösterecek...
Gözlük: Ya pembe gözlükleri taktığı için gerçekleri göremiyor, kısa süre sonra hayal kırıklığına uğrayacak; ya da bazı konularda kimsenin göremediği önemli bir detayı kendisi görecek...
Anahtar: Ev, araba, arsa...
Araba: Kısa süre sonra feraha çıkmak...
Çiçek: Aşk... yeni bir aşkın müjdecisi...
Üçgen: Para
Bir kenarı olmayan üçgen: Maddi anlamda sıkıntı, elden para çıkması.
Daire: Mutluluk
Dairenin veya karenin içinde bir veya birkaç nokta: Sır saklamak.
Köpek: Dost
Güvercin: Evlilik, barışma, kavuşma, yuva kurma, müjdeli haber.
Küçük noktalar: Laf...
Yarım insan: Hastalık.
Kanat takan insan: Özgürleşmeye işaret. Yolculuk yapmaya da işaret eder.
Keçi/koç: Koç veya oğlak burcuna da işaret ettiği gibi; inatçı birine de işaret eder. Aynı zamanda adanmış olan adak.
Beş köşeli yıldız: Hayatın her alanında elde edilecek başarı.
Çekiç: Bir işi sağlamlaştırmak.
Madalya_Kupa: Mesleki veya eğitim alanında başarı.
Kurdele: Kutlama.
Makas ve kurdele bir arada ise: Söz kesme, nişan yapma.
Elma: Aşk
Bacası tüten ev: Huzurlu bir hane, yuva.
Bacası tütmeyen ev: Hanede huzursuzluk, ailede mutsuzluk.
Çeşme: Adak.
Çeşmeden su akıyorsa: Adağın gerçekleşeceği...
Şimdilik hatırladıklarım bunlar. Ancak bunları yanındaki şekillere göre de bağlantılandırmak gerek. Bunu yapabilen birine zaten falcı diyoruz
Ben bağlayamıyorum mesela, sadece kahvemi içip kapatıp baktırıyorum :) bakmak, yetenek işi gerçekten de... :)