Kadınların Aklını Meşgul Eden Soru.....Neden Vajinal Orgazm Olamıyorum?

Halikarnas

DÖNDÜM
Kayıtlı Üye
24 Kasım 2008
14.247
37
orgazm-olamama.jpg



ORGAZM OLAMAMA

Orgazm, cinsel uyarım ve zevkin en yüksek noktası olarak tanımlanabilir. Orgazm sırasında nefes alıp verme sıklığı, kalp hızı ve kan basıncı artar. Göz pupilleri büyür, dudaklar koyulaşır, göğüs uçları dikleşir, klitoris ıslanır ve sertleşir. Artan heyecanla beraber deri kızarır ve terleme başlar. Kadında büyük dudaklar, klitoris, vajen ve pelvik organlar penisteki gibi büyür ve genişler.

Vaginanın orgazm sırasında üst üçte birinin kasıldığı görülmektedir. 5 ilâ 8 kez kasılma normal bir orgazma, 3 ilâ 5 kez kasılma zayıf bir orgazma 8 ilâ 12 kez kasılma ise şiddetli bir orgazma işaret ederler.

Ancak fizyolojik olarak ölçülebilen ve orgazm şiddetinin saptanmasına yarayan bu olaylar hiçbir zaman orgazmın tek ölçeği ve değerlendirilmesi olarak ele alınmamalıdır. Klitorisîn ritmik olarak uyarılması bir çok kadınlarda vajinanın titreşmesine neden olur.

Bu titreşim tıpkı erkeklerdeki kalça kaslarının kasılmasına benzemektedir. Bu arada vajine ile uterus bir değişikliğe uğrar ve serviks bezi salgı yapmaya başlar. Sözü edilen bezin salgısı erkeklerde çok az kadınlarda ise oldukça fazladır.

Bazen orgazmdan hemen önce dakikalarca süren bir haz dönemi vardır. Orgazm, vajinada ve/veya rahimde hissedilebilen istemsiz ve zevk veren kasılmalarla aniden ortaya çıkar.

Bazı kadınlarda orgazm, kasılmalar hissedilmeden gerçekleşir. İstemsiz kasılmalar ve spazmlar, bacaklar, karın, kollar ve sırt gibi değişik vücut bölgelerinde görülebilir. Orgazm sırasında vajen bezleri vajinayı iyice kayganlaştıran ve sıklıkla erkekteki orgazma benzetilen bir sıvı salgılarlar.

Orgazm ile ilgili kasılmaların spermi vajinadan rahim ağzına doğru yönlendirdiği ve birden fazla art arda orgazm yaşayan kadınlarda, orgazmın olmadığı sekse göre bu yönlendirmenin çok daha fazla olduğu düşünülür.

Neden vajinal orgazm olamıyorum? sorusu da kadınların aklını meşgul eden sorulardan biridir.

Klitoral ve vajinal orgazm arasındaki fark orgazmın ne yoğunlukta yaşandığı, nasıl-nerede hissedildiği ile ilgili bir fark değildir. Orgazma ulaşmak için neresinin uyarıldığı ile ilgili bir farktır. Pek çok insan, kadında orgazma giden gerçek yolun cinsel birleşme sırasında yani vajinal yol ile olduğuna inanır. Klitoral orgazm hesaba katılmaz.

Bugünkü fizyoloji bilgilerimiz bu inancın yanlışlığını göstermektedir. Kadın cinsel organının en duyarlı kısmı, dışarıda küçük ve büyük dudakların birleştiği yerde bulunan klitoristir. Kadın orgazmının tetiğini çoğunlukla klitoris çeker. Vajinanın sadece dışa yakın 1/3'lük kısmında sinir uçları vardır, içteki 2/3'lük kısım ise duyarsızdır.

Cinsel birleşme sırasında dıştaki 1/3'lük kısımdaki uyarılar kas ve sinir bağlantıları ile klitorise iletilir. Bu dolaylı uyarı her kadının orgazm olması için yeterli değildir.

Kadınların çoğu klitoral uyarı veya cinsel birleşme sırasında vajinal uyarıya eşlik eşlik eden klitoral uyarı ile orgazm olmaktadır. Pek çok kadında fizyolojik olarak cinsel birleşme sırasında sadece vajinal uyarı ile orgazm, oldukça zordur.

Özellikle ön sevişmenin kısa sürdüğü, yetersiz cinsel uyarının olduğu, klitoral uyarının olmadığı, sadece cinsel birleşme odaklı ilişkilerde kadının orgazm olabilmesi fizyolojik açıdan son derece zordur.
 
Cinsel Doyumun Yolu Duygusallıktan Geçer


Hattat Hastanesi Kadın Cinsel Sağlığı Kliniği Direktörü Dr. Ece Hattat kadında duyguların, cinsel cevap gelişmesi için çok önemli olduğunu belirtiyor.


Hattat Hastanesi Kadın Cinsel Sağlığı Kliniği Direktörü Dr. Ece Hattat kadında duyguların, cinsel cevap gelişmesi için çok önemli olduğunu belirtiyor.

Floransa’da düzenlenen Uluslararası Kadın Cinselliği Çalışmaları Derneği’nin (ISSWSH) toplantı ve eğitimine katılan Dr. Ece Hattat, şunları söylüyor: ‘Son yıllarda yapılan çalışmalar kadında duyguların cinsel cevap gelişmesi için çok önemli olduğunu gösterdi.

Kadının partneri hakkındaki hisleri, ilişki kalitesi, sevgi-saygı düzeyi, samimiyeti gibi faktörler kadın cinselliğini etkiler. Kadının duygusal ve psikolojik durumu cinsel isteği, uyarılmayı, orgazmı ve tatmin seviyelerinde rol oynar. Kadının yetiştiği sosyo-kültürel ortam da önemlidir.

Kadında ne zaman orgazmik probleminden bahsedilebilir?

Orgazm bozukluğu sürekli veya tekrarlayan biçimde normal cinsel uyarılmadan sonra orgazmın olmaması veya gecikmesi halidir. Yani kadın cinsel olarak uyarılsa ve heyecan duysa da ya hiç orgazm olamaz ya da orgazm hissi azalmıştır veya uyarılara rağmen çok geç orgazm olur. Kadınlarda orgazmı oluşturmak için gerekli uyarının şekli ve yoğunluğu çok farklılıklar göstermektedir.

Dolayısıyla teşhis doktorun, o kadının uygun cinsel uyarıyı aldığına karar vermesine bağlıdır. Bu şikayetin aynı zamanda kişiler arası ilişkiyi güçleştirmiş olması ve çeşitli ilişki problemlerine yol açmış olması da mümkündür. Bu nedenle aralıklı, zaman zaman ortaya çıkan veya durumsal olarak oluşan orgazm eksikliklerinin cinsel bozukluk olarak sayılmaması gerektiği düşünülmektedir.

Orgazm problemi yaşla artar mı?

ılerleyen yaşla birlikte meydana gelen fizyolojik ve hormonal değişimler sonucu orgazmların süresi ve şiddeti azaltabilir.

Orgazm probleminin nedeni nedir?

Kadında cinsel sorunlar yani cinsel istek bozuklukları, uyarılma sorunları, orgazm problemleri, ağrı hastalıkları uzun yıllar boyunca sadece psikolojik olarak değerlendirildi. Oysa kadında erkeklerdeki gibi bu problemlerin kaynağında organik bir sorun görülebilir.

Daha da önemlisi kadın cinsel sorunlarında organik, psikolojik ve çevresel faktörlerin bir arada görülmesidir. Örneğin kadınların cinsellik hakkında konuşmasının tabu olduğu bir ortamda yetişen bir kadın bu durumda cinselliğe karşı korku, utanç gibi hisler geliştirip cinsel isteksizlik duyabilir.

Bu durumda da cinsel cevabın gelişmesi için gereken damarsal, hormonal, sinirsel faktörler azalıp bir uyarılma veya orgazm sorunu gelişebilir. Tabii ikinci bir noktada kadındaki cinsel sorunların genelde bir arada görülmesidir. Yani bir kadın yaşı nedeniyle vajinal kayganlık sorunu yaşıyorsa ağrı problemi hatta cinsellikten uzaklaşma yaşayabilir. Orgazm bozukluğunun altında organik, psikolojik veya sosyal faktörler vardır. Kadın orgazmı özellikle beyin tarafından yönetilir ve lokal faktörlerle desteklenir. Bunların yanı sıra kişisel veya ilişkiye dair sorunlar da probleme yol açar veya arttırır. Özellikle cinsel istek azlığı, uyarılma sorunu, kayganlığın yetersiz olması, ağrı problemi yaşayabilir.

Psikolojik sorunlar kadında orgazm sorununa yol açar mı?

Tabii ki pek çok psikososyal faktör kadının orgazm olmasını etkiler. Çocukluk çağı, yetiştirilme tarzı ve bu dönemde kazanılan çeşitli yaşam deneyimleri, alışkanlık ve takıntılar bireyin hayatının sonraki aşamalarını da etkiler. Bozuk aile ilişkileri içinde, yanlış/yetersiz cinsel bilgilerle büyüyen ya da çocuklukta cinsel travma yaşayan bireylerde, cinsel işlev bozukluğuna yatkınlık oluşur.

Hayatın ileri evrelerinde yaşanan cinsel başarısızlıklar, depresyon, aldatılma, hamilelik ve doğum sonrası ruhsal problemler, organik hastalıklara tepki, yaşlanma, partnerdeki cinsel problemler ve cinsel şiddete maruz kalma gibi nedenlerle cinsel işlev bozukluğu başlar.

Sonuçta kişisel veya evlilik-ilişki sorunları, stres seviyeleri, yetişme tarzı, eğitim seviyesi gibi faktörler kadında orgazm hissini etkileyebilir. Hatta bazı çalışmalarda ilişkideki tatmin seviyelerinin, ilişkiye adaptasyonun, mutluluk hissinin orgazmı etkilediği gösterildi. Depresyon tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar da orgazm hissini azaltabilir.

Çiftler arasındaki çekiciliğin kaybolması, ilişkinin bozulması, kendine güvensizlik, cinsellikten ve başarısızlıktan korkma, cinsellik hakkında kalıplaşmış yanlış düşünceler, yetersiz önsevişme ve psikiyatrik rahatsızlıklar sorunun çözülmesini zorlaştırır.

Özellikle sonradan edinilmiş orgazm bozukluklarında, organik nedenlere psikolojik kökenli sorunlar da eşlik edebilir. Çeşitli psikolojik faktörler arasında partnere karşı ilgi kaybı veya partner tarafından reddedilme korkusu, vajinaya zarar gelebileceği endişesi ve suçluluk duygusu ön plana çıkmaktadır.

Her seferinde orgazm olmak şart mıdır?

Kadınlarda her seferinde orgazm olmak bir zorunluluk değildir. Bunu zorunluluk gibi gören ve bu beklenti içinde olan kadınlarda bir kere orgazm sorunu oluşursa bu beklenti nedeniyle performans endişesi yaratabilir. Bu da orgazm sorununu ilerletebilir. Orgazm cinsel ilişkinin fiziksel, duygusal ve ruhsal tatmin hissini ifade eden bir durumdur. Ancak her seferinde yaşanmasını beklemek yanlış olabilir. ınsanların organik, psikolojik durumu, cinselliğe hazır olmayan ruh hali, iyi konsantre olamama, cinsellik sırasında heyecanlarını yok eden bir olay yaşanması gibi faktörler nedeniyle cinsel ilişki sırasında bazen orgazm yaşanmayabilir. Orgazm olmadığında “hiç iyi bir cinsellik değildi” anlayışı doğru değildir.

Orgazm olamayan bir kadın ne zaman doktora başvurmalı?

Dönemsel olarak bahsettiğimiz faktörler nedeniyle orgazm sorunu yaşanabilir. Ancak bu problem ısrarlı bir şekilde devam ediyorsa tedavi için mutlaka doktora başvurmak gerekir.

Uyarılma sorunları orgazm problemlerine yol açar mı?

Hazırlayıcı faktör olarak uyarılma eksikliği, ağrı problemleri orgazm problemine yol açabilir. Biz zaten kadın cinselliğinde birden fazla problemin bir arada görüldüğünü görüyoruz. Cinsel uyarılma bozukluğu tekrarlayan şekilde ya da sürekli biçimde cinsel uyarılara cevabın olmaması ve/veya yeterli vajinal kayganlığın devam ettirilememesidir. Bu durum aslında fiziksel uyarılma eksikliğinden değil, daha çok uyarılmanın kişisel olarak algılanamaması ile ilgilidir. Bazı durumlarda kadında vajinal kayganlık yani lübrikasyon oluşsa da hiçbir cinsel uyara karşı cinsel heyecan ve zevk hissi oluşmaz. Bazen de kadın cinsel olarak uyarıldığını hissetse de vajinal lübrikasyon veya vajinal dokularda kanlanma artışı gibi cinsel uyarılma belirtileri oluşmaz.

Yani kadın dokunsal, görsel, işitsel veya zihinsel uyarılardan heyecan duyar ama vücudu buna yanıt vermez. Tabii bazı durumlarda biz bu iki durumu birden yaşayan kadınlar da görüyoruz. Yani kadın ne heyecan ve uyarılma hissini yaşıyor ne de vajinal olarak uyarılara cevap gösteriyor. Bu durumda da orgazm da olamıyor.

Uyarılma bozukluklarına ne yol açar?

Cinsel uyarılma bozukluğu olan kadınlar genellikle cinsel ilişkiden tamamen uzak durmaya çalıştıklarından, sıklıkla bu kadınlarda cinsel istek azlığı tanısı konmaktadır. Son yıllarda cinsel uyarılma bozukluğunun fiziksel bir soruna bağlı olabileceğini belirtiliyor. Örneğin diyabet gibi damarsal sorun yaratan hastalıklar veya sinir sistemini ilgilendiren problemler uyarılmayı azaltabilir.

Bir de cerrahi tedavilerin yan etkisi olarak uyarılma bozulabilir. Çok idrar yolu enfeksiyonu veya vajinal enfeksiyon geçiren kadınlarda da ağrı, kayganlıkta azalma ve uyarılma eksikliği oluşabilir. Bir de yine psiko-sosyal sebepler, ilişki sorunları uyarılmayı azaltabilir.

Sorunu ele alırken bunun kişiye bağlı mı duruma bağlı mı ortaya çıktığı çok önemlidir. Örneğin; normalde yeterince ıslanan (lubrikasyonu olan ) ancak yaşadığı psikolojik nedenlerden dolayı uyarılamadığını gören bir kadında; gerçekte fizyolojik bir uyarılma ve istek sorunu olmamakla birlikte psikolojik etkilere bağlı olarak gelişen bir durum söz konusudur.

Orgazm sorununda hangi tedavileri uyguluyorsunuz?

Kadın cinselliğinde doğru tanı koymak çok önemlidir. Bunun için de biz multidisipliner bir takım anlayışı içinde jinekolog, androlog, ürolog, psikiyatrist, psikolog bir arada çalışıyoruz. Yapısal, damarsal, sinirsel, hormonal, metabolik, psikolojik sebepler ve hayat tarzı faktörleri bir arada inceliyoruz. Sorun altta yatan bir sağlık sorunu veya kullanılan ilaçlar yüzünden mi oluşuyor araştırıyoruz. Orgazm sorunlarında da sorunun hormonsal, nörofizyolojik veya ilaçlara yada psikolojik problemlere bağımlı olarak mı oluştuğu önemlidir.

Beslenme düzeni, egzersiz seviyesi, sigara-alkol gibi alışkanlıklar, stres düzeylerini inceliyoruz. Bazı psikolojik testler ve görüşmeler ile olayın psikolojik boyutuna bakıyoruz. Tanı kesinleştirildikten sonra sistemik veya lokal ilaç tedavileri ile psikolojik terapiler ile tedavi edilir.

Risk faktörleri azaltılır, altta yatan sağlık problemleri tedavi edilir. Sosyo-kültürel faktörler, ilişki sorunları veya depresyon-kaygı-performans endişesi gibi nedenler terapi ile tedavi edilir. Amaç her zaman cinselliğin kalitesini, tatmin seviyelerini arttırmak dolayısıyla hayat ve ilişki kalitesini düzeltmektir. Kadının kendisine neyin zevk verdiğini öğrenmesi, kendi cinselliği ile barışık halde olması ve partneri ile iletişimde olması da tedavi açısından gereklidir.

Uyarılma problemi nasıl tedavi edilir?

Cinsel uyarılma bozukluğunun görülme sıklığı yaşla birlikte artmaktadır. Özellikle menopoz sonrasında ve 50- 60 yaş dilimindeki kadınlarda sık rastlanmaktadır. Cinsel uyarılma bozukluğu yaşayan kadınlarda da bu duruma neden olabilecek organik, psikolojik, ilişkiye dair faktörler araştırıldıktan sonra kişiye uygun bir tedavi planı uygulanır. Tabii cinsel uyarılma sorunu yaşayan kadınlarda orgazm veya istek problemi de görüldüğünden birden fazla tedavi gerekebilir.

Bazı lokal veya sistemik hormon tedavileri, damarsal ilaçlar kullanılabilir. Terapi de tedavi edici veya destekleyici amaçlarla mutlaka önerilir. Partnerle iletişim uyarılma sorunlarında önemlidir. Kadınların cinsel sorunları olduğunda mutlaka eşleriyle konuşması gerekir.
 
Orgazmın sorumlusu genler

4 bin kadın üzerinde yapılan bir araştırmaya göre her üç kadından biri orgazm olamıyor.

Araştırmacılar sorunun kaynağının genetik olabileceğini belirtiyor.


4 bin kadın üzerinde yapılan bir araştırmaya göre her üç kadından biri orgazm olamıyor. Araştırmacılar sorunun kaynağının genetik olabileceğini belirtiyor.

Kadınlar neden orgazm olamıyor? Neden fizyolojik mi psikolojik mi? Yıllardır tartışılan bu konuya Memorial Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Figen Taşer Güney açıklık getirdi. Güney, son araştırmalara dayanarak orgazm olamamanın kökeninde genlerin etkisi olabileceğini öne sürdü.

Dünyada 4 bin kadın üzerinde yapılan bir çalışmada, kadınlarının üçte birinin hiç orgazm olmadığı ya da nadiren orgazm olduğu, onda birinin de her cinsel birleşmede orgazmı yaşadıkları ortaya çıktı. Klitoral uyarı olmadan orgazm olabilen kadınların oranı ise yüzde 30 olarak belirlendi. Kadınların yüzde 34’ü mastürbasyonla orgazma ulaşırken, orgazma ulaşamayan erkeklerin oranı sadece yüzde 2.


Genetik etkenler
Orgazm bozukluklarına yönelik yapılan birçok çalışma, genlerin kadın ve erkekteki orgazm bozukluklarının sorumlusu olduğunu ortaya koyuyor. Orgazm olamamanın ikinci önemli nedeni ise psikolojik. Cinsel yönden bilgi sahibi olmayan kadın korkuları yüzünden orgazmı yaşamıyor. Bu korkular arasında ilk gece korkusu ve hamile kalma korkusu var.

Tiksinme duygusu da orgazmı engelleyen etkenlerden biri. Dr. Güney menopoz sonrasında da orgazm sorunlarının yaşandığını söyledi. Vücuttaki östrojen hormonunun azalmasının vajinal kuruluğa yol açtığını bunun da orgazm olmayı engellediğini belirten Dr. Güney, orgazmı şöyle anlattı:


Kadında orgazm nedir?
Orgazm, cinsel uyarım ve zevkin en yüksek noktası olarak tanımlanabilir. Orgazm sırasında nefes alıp verme sıklığı, kalp hızı ve kan basıncı artar. Göz pupilleri büyür, dudaklar koyulaşır, göğüs uçları dikleşir, klitoris ıslanır ve sertleşir. Artan heyecanla beraber deri kızarır ve terleme başlar. Kadında büyük dudaklar, klitoris, vajen ve pelvik organlar penisteki gibi büyür ve genişler.


Nasıl oluşur?
Bazen orgazmdan hemen önce dakikalarca süren bir haz dönemi vardır. Orgazm, vajinada ve/veya rahimde hissedilebilen istemsiz ve zevk veren kasılmalarla aniden ortaya çıkar. Bazı kadınlarda orgazm, kasılmalar hissedilmeden gerçekleşir. İstemsiz kasılmalar ve spazmlar, bacaklar, karın, kollar ve sırt gibi değişik vücut bölgelerinde görülebilir.

Orgazm sırasında vajen bezleri vajinayı iyice kayganlaştıran ve sıklıkla erkekteki orgazma benzetilen bir sıvı salgılarlar. Orgazm ile ilgili kasılmaların spermi vajinadan rahim ağzına doğru yönlendirdiği ve birden fazla art arda orgazm yaşayan kadınlarda, orgazmın olmadığı sekse göre bu yönlendirmenin çok daha fazla olduğu düşünülür.

Orgazmın tipleri nelerdir?
Kadın vücudunda çok sayıda erojen bölge vardır. En çok bilinenleri vajen ve klitoristir. Orgazm da vajinal ve klitoral orgazmlar olarak ikiye ayrılabilir. Klitoris çevresindeki bölgeler çok duyarlıdır. Tek fiziksel fonksiyonu cinsel zevk vermektir. Birçok kadın klitoral orgazmın en yoğun orgazm olduğuna inanır. Kadınlar vajinal orgazma ulaşmanın daha zor olduğuna inanırlar. Vajenin dış 1/3’ü en duyarlı bölgesidir.

Bir orgazmın diğerinden daha iyi olduğunu söylemek mümkün değildir, her ikisi de farklı zevk alma biçimleridir. Her kadın kendi tecrübeleri ile birini tercih edebilir ve bu nedenle kadının partnerinin, kadının tercih ettiği tipi bilmesi önem taşır.


Kadının orgazm olmasının sağlanması için ilişkide ne tür değişiklikler yapılabilir?
İlişkide kadın ile erkeğin aynı anda orgazm olması diye bir gereklilik söz konusu değildir. İlişkide aynı anda orgazm olunması diye bir gereklilik de yoktur. Önemli olan kadının ya eşi ile birlikle ya da eşinden önce orgazm olmasıdır. Çünkü erkek orgazm olduktan sonra ereksiyon etkinliğini kaybetmeye başlar.

Yeni bir ilişkiye fizyolojik ve ruhsal olarak hazır olması belli bir süreyi gerektirir. Kadınlarda ise bu süre çok kısadır ya da yoktur. Kadınlar arka arkaya defalarca orgazm olabilirler ve aynı ilişki içerisinde bile çok sayıda orgazm olabilirler. Bunun için erkek, kadının orgazm olabilmesi için gerekli koşulları sağlamalı ve çaba göstermelidir.
 
X