kadınlarda cinsel işlev bozuklugu

E

EU1

Ziyaretçi
Seksüel disfonksiyon veya cinsel işlev bozukluğu hem kadın hem erkekleri yoğun olarak etkileyen bir problemdir. Dünya Sağlık Örgütü'nün tanımına göre cinsel sağlık; kişilik, iletişim ve aşkı artıran yollarla cinsel varoluşun bedensel, duygusal, entelektüel ve sosyal yönlerinin bir bütünleşmesidir. Cinsellikle ilgili sorunlar bu bütünlüğün bozulmasına yol açarak bireylerin ruhsal ve sosyal sorunlar da yaşamasına sebep olur.
Cinsel ilişki; iki insanın biyolojik, ruhsal ve sosyal yönleriyle yaşadıkları birleşmedir. Bu birleşmenin belirli bir tek şekli veya kuralı olmadığı gibi taraflar birbirine ve çevreye zarar vermedikleri ve doyuma ulaştıkları sürece nasıl ve ne kadar cinsel aktivitede bulunacaklarına kendileri karar verir.

Kadınlarda Cinsel Aktivite Nasıl Gerçekleşir?

Kadında fiziksel ve psikolojik uyarılma sonucu beyindeki bazı merkezler harekete geçer. Beyinden klitoris ve diğer cinsel organlara gelen emir sonucu alınan uyarı cinsel tepkiye dönüşür. Yani kadın cinsel ilişkiye beyniyle katılır ve bunun için psikolojik hazırlığı da büyük önem taşır.

1- Eksitasyon (Heyecanlanma) Fazı
2- Plato (Düzlük) Fazı
3- Orgazm Fazı
4- Rezolüsyon (Çözülme/Gevşeme) Fazı

Her bir fazda çeşitli değişiklikler olur ve cinsel aktivite tamamlanır.

Eksitasyon (heyecanlanma) fazı:
Fiziksel ve psikolojik uyarılma söz konusudur. Kadın bir yandan geçmiş cinsel deneyimleri ve fantezilerle psikolojik uyarı sağlarken diğer yandan devamlı ve tempolu bir ön sevişmeyle fiziksel uyarı oluşur. Bu faz birkaç dakikadan birkaç saate dek sürebilir.

Plato (düzlük) fazı:
Yüksek cinsel uyarı devam eder ve bir çok kadın ön sevişmeyle bu fazı uzatmaktan zevk alır.Cinsel organlara ait kaslar kasılır, vajina ağzı genişler. Cinsel salgılar artar. Cinsel kızarıklıkta, nabız ve tansiyonda artış olur. Solunum hızlanır, kaslar gerilir.

Orgazm fazı:
Orgazm cinsel heyecanın en üst düzeyidir. Fiziksel uyarının yanı sıra erotik düşünceler de orgazma ulaşmayı kolaylaştırır. Kas ve sinirlerde oluşan ani gerilim boşalır ve ardından tüm vücudu saran bir dizi kasılma nöbeti oluşur.

Rezolüsyon (çözülme/gevşeme) fazı:
Yoğun bir terlemenin ardından vücut cinsel aktiviteden önceki haline döner. Cinsel organlara dolan kan hızla boşalır, salgılar azalır, klitoris normal şekline ve uterus normal pozisyonuna geri döner. oluşur. Klitoris, vajina, uterus, anüs ve alt karın kaslarında kuvvetli kasılmalar olur.

Her cinsel ilişki orgazmla sonuçlanmayabilir. Cinsel aktivitede başarının göstergesi orgazma ulaşmadan öte cinsel doyumun sağlanmasıdır. Ortam koşullarının uygunluğu, iyi bir partner, yeterli fiziksel ve psikolojik uyarılma ve kendine güven cinsel aktivitede başarının vazgeçilmez koşullarıdır.

Kadın Cinsel İşlev Bozukluğu Nedir?
Kadında cinsel işlev bozukluğu erkektekine benzer olarak:
1- Cinsel istek bozuklukları
2- Cinsel uyarılma bozuklukları
3- Cinsel ağrı bozuklukları
4- Orgazm bozukluğu şeklinde ortaya çıkar.

Cinsel istek bozuklukları:
Cinsel isteğin azlığı/yokluğu hatta cinsellikten tiksinme şeklinde görülebilir. Organik ve psikolojik nedenlerle oluşabilir. Cinsel aktivite veya fantezilere karşı isteksizlik/ilgisizlik vardır. Cinsel isteksizlik kadınlarda daha sık görülmektedir. Yapılan çalışmalar erkeklerdeki cinsel isteksizliğin %15, kadınlardaki oranın ise %35'e vardığını göstermiştir. orgazm olurlar.Cinsel isteksizliğin nedenleri arasında; cinsel organlara veya hormonal dengeye ait bozukluklar, bazı ilaçlar, olumsuz cinsel deneyimler, kendine güvensizlik, partnerle cinsellik dışında olumlu paylaşım yaşayamama, yoğun stres ve depresyon sayılabilir.

Cinsel uyarılma bozuklukları:
Uyarılma bozukluğu yaşayan kadınlarda ön sevişme ve cinsel ilişki boyunca zevk almaya yetecek kadar uyarı oluşmaz. Uyarılamama nedeniyle gerekli biyolojik dengeler sağlanamaz ve klitoris sertleşmesi, vajina ıslaklığı, cinsel haz ve orgazm zorlaşır. Kadınlar bu şekilde de ilişkiye girebilir, fakat vajinal ıslaklık yeterli olmadığı için tahriş sonucu ağrı ve yanma meydana gelir.

Cinsel ağrı bozuklukları:
Tıp dilinde "disparoni" denir ve cinsel ilişki sırasında ağrı duyulması anlamına gelir. Kadınlarda cinsel organlara yönelik cerrahi girişimlerden sonra %30 oranında ağrı bozukluğu gelişmekte ve bu şikayetle kliniğe başvuran kadınların %40'ında üreme organlarına ait tıbbi problem saptanmaktadır. Partnerle ilişkide uyumsuzluk da psikolojik kökenli ağrı bozukluğuna neden olabilmektedir.

Ağrı bozukluğu ile kliniğe başvuran kadınların yarısında vajinismusa da rastlanmaktadır. Vajinismus; vajinanın 1/3 dış kısmının cinsel ilişki aşamasında istemsiz olarak kasılması ve penisin girişine engel olmasıdır. Travma, tecavüz ve geçirilen cerrahi girişimler sonucu gelişebilir. Vajinismus sıklıkla psikolojik nedenlerle veya yetiştirilme koşullarına bağlı olarak da karşımıza çıkmaktadır. Anne- baba ilişkilerinin bozuk oluşu, annenin fazla pasif, babanın tehditkar veya saldırgan oluşu, ilk ilişkide çok ağrı çekileceğinin anlatılması, cinselliğin kadın açısından kötü bir şey veya sırf katlanılması gereken bir görev olarak gösterilmesi, vajinaya zarar geleceği endişesi, kendine güvensizlik ve suçluluk duygusu vajinismusa yol açan etkenlerdendir.

Orgazm bozukluğu:
Hiç orgazm olamama veya orgazma zor/nadiren ulaşma şeklinde görülen bir problemdir. başta vajinismus olmak üzere çeşitli tıbbi ve psikolojik nedenleri vardır.

Kadında Cinsel İşlev Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?
Cinsel işlev bozukluğu yaşayan kadınlarda en sık görülen şikayetler şunlardır:

1- Cinsel isteğin olmaması, sekse duyulan ilginin çok az ya da hiç olmaması
2- Cinsel aktivite sırasında uyarılmanın gerçekleşmemesi
3- Cinsel aktivite sırasında vajina içerisindeki kayganlığın çok az ya da hiç olmaması
4- Cinsel organlarda hissizlik
5- Zor veya hiç orgazm olamama
6- Cinsel aktivite sırasında ağrı ve rahatsızlık olması
7- Cinsel aktivite sonrasında ağrı ve rahatsızlık olması

SONUÇ:
Cinsel aktiviteyi başlatma, sürdürme ve doyumla sonlandırmaya engel olan her türlü sorunda mutlaka çekinmeden bu konuda uzmanlaşmış sağlık ekibine başvurulmalı, doğru ve ayrıntılı bilgi alınarak gerekirse tedaviye başlanmalıdır.

Cinsel işlev bozukluğunun sebep ve tedavisine yönelik araştırmalar hızla sürmekte, eldeki bilgi ve yöntemlere yenileri eklenmektedir. Cinselliğin çiftlerin güç ve enerji harcayarak birlikte oluşturdukları bir aktivite olduğu ve bunun getirdiği doyumu yaşamanın da her iki tarafın eşit ölçüde hakkı olduğu unutulmamalıdır.

Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Kadınlarda Cinsel İşlev Bozuklukları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Sena TUNÇ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com () kütüphanesinde yayınlanmıştır.

.
 
X