saçmalıklar silsilesi...
yağmurlu kasvetli, okula gitmem gereken bir gün. siyah bir tayt siyah bir tunik giymişim ama tunik niyeyse hiç yakışmamış,şişmanladım ya belim kalın duruyor,göbeğim falan çıkmış... okul yolundayken sevdiğim adam'ın bir haber için okuluma geldiğini öğreniyorum. hemen büyük bir alışveriş merkezi var yakında, oraya gidiyorum. koştur koştur üzerime yakışacak bir siyah bluz alıyorum...
ve AVM'de makyaj yaptırmak için bir salona giriyorum. saçlarım düzgün ama saçımı da yapıyorlar. makyajımı da hoş yapıyorlar. siyah dumanlı yapıyorlar gözlerimi, rujum da tatlı bir pembe.
koşuyorum koşuyorum arabaya uçuyorum. okula gitmem gerek, O'nu görmem gerek...
yapacağı haber Anayasa Mahkemesi ile ilgili bir şeymiş. ne olduğunu hatırlamıyorum şuan... okula girerken kapının orada oturduklarını görüyorum. bir çok gazeteci orada. o iki erkekle beraber bir bankta oturuyor. kamera dolu etraf... bir curcuna...
arabayı ileri bir yere park edip dönüyorum o kaos ortamına... yakın bir kız arkadaşım da içlerinde, onu görünce hemen yanına gidiyorum. "ırmak" diyorum, o da sanki beni bekliyormuş gibi gülümsüyor,"seninki burada" diyor. güzel olmuşsun hadi gel konuşturayım sizi diye fısıldıyor. "ırmak yok ben konuşamam, yapamam edemem" falan derken beni çekiştiriyor ve O'nun yanında boşalan yere banka oturuyor ırmak.
bebeğin üzerinde lacivert bir mont var, tamam kusursuz yakışıklı bir adam değil, ama ölümüne sevilebilir.
herneyse bankta,ırmak ve o oturuyorlar. ben de ırmak tarafında ayaktayım...
resmen gözüne bakıyorum onun, beni yine sevsin diye. ırmak ona bir laf sokuyor ve beni de çekiyor, gel şöyle otur diye. o'nun yanına oturuyorum. hiçbir şey demiyor o an bana, ben ona bakıyorum yüzünü inceliyorum saniyelik zaman diliminde. dudağıma yaklaşıyor, öpüyor. küçücük öpüyor ama öpüyor işte...
yarın izinli misin? diyorum, yeniden birlikte olmayacağız diyor. seninle yeniden yapamam. denedim, çok üzerime geldin. hayatımı s.tin,çevremdeki herkesin hayatını mahvettik, yeniden yapamam.
bir şans ver diyorum, ben büyüdüm.. bir şans...
bitti diyor, emine ayna'nın açılım haberlerinde yaptığı gibi, bastırarak "bitti" diyor.
sevgin bitti mi? diyorum
"bitti" diyor. yine bastırarak, kulağımda o emine ayna'nın sesi ile sevdiğim adamın sesi karışıyor. bitti,bitti.. diye çınlıyor.
gözlerim doluyor,bunca zaman benim her düşüncemi kontrol eden, bana fark ettirmeden her istediğini yaptıran, benden kendine bir oyuncak yaratan adam, o an en dibi yaşadığımı anlamıyor. önünde geberiyorum onu da anlamıyor.(gerçi anlasa ne olacak. ben değil miydim, sevgi biter herkes herkesi ömür boyu sevecek diye bir kayıt yok. ilişkiler diken üstü. şu dakika kalkar masamdan gidersin sana niye gittin deme hakkım yok diyen...)herneyse o da kalkıyor yanımızdan...yayın saati diyor... izliyorum onu öylece, birkaç senedir her gün aksatmadan yaptığım gibi, yine öylece izliyorum onu. ve haberler bittiğinde bu kötü rüyadan uyanıyorum...rüya yorumlarına bakmaya ya da rüyamı yorumlamaya da kasmıyorum çünkü gün aşırı böyle rüyalar görüyorum zaten. bir gün adam sevgilim oluyor,bir gün terk ediyor. bir gün hiçbir şey olmamış gibi devam ediyoruz, bir gsaçmalıklar silsilesi...
yağmurlu kasvetli, okula gitmem gereken bir gün. siyah bir tayt siyah bir tunik giymişim ama tunik niyeyse hiç yakışmamış,şişmanladım ya belim kalın duruyor,göbeğim falan çıkmış... okul yolundayken sevdiğim adam'ın bir haber için okuluma geldiğini öğreniyorum. hemen büyük bir alışveriş merkezi var yakında, oraya gidiyorum. koştur koştur üzerime yakışacak bir siyah bluz alıyorum...
ve Avm'de makyaj yaptırmak için bir salona giriyorum. saçlarım düzgün ama saçımı da yapıyorlar. makyajımı da hoş yapıyorlar. siyah dumanlı yapıyorlar gözlerimi, rujum da tatlı bir pembe.
koşuyorum koşuyorum arabaya uçuyorum. okula gitmem gerek, O'nu görmem gerek...
yapacağı haber Anayasa Mahkemesi ile ilgili bir şeymiş. ne olduğunu hatırlamıyorum şuan... okula girerken kapının orada oturduklarını görüyorum. bir çok gazeteci orada. o iki erkekle beraber bir bankta oturuyor. kamera dolu etraf... bir curcuna...
arabayı ileri bir yere park edip dönüyorum o kaos ortamına... yakın bir kız arkadaşım da içlerinde, onu görünce hemen yanına gidiyorum. "ırmak" diyorum, o da sanki beni bekliyormuş gibi gülümsüyor,"seninki burada" diyor. güzel olmuşsun hadi gel konuşturayım sizi diyor. "ırmak yok ben konuşamam" falan diyorum, gidiyor ve Onun yanında boşalan yere banka oturuyor ırmak. beni de çağrıyor.
bebeğin üzerinde lacivert bir mont var, tamam kusursuz yakışıklı bir adam değil, ama ölümüne sevilebilir.
herneyse bankta,ırmak ve o oturuyorlar. ben de ırmak tarafında ayaktayım...
resmen gözüne bakıyorum onun, beni yine sevsin diye. ırmak ona bir laf sokuyor ve beni de çekiyor, gel şöyle otur diye. o'nun yanına oturuyorum. hiçbir şey demiyor o an bana, ben ona bakıyorum yüzünü inceliyorum saniyelik zaman diliminde. dudağıma yaklaşıyor, öpüyor. küçücük öpüyor ama öpüyor işte...
yarın izinli misin? diyorum, yeniden birlikte olmayacağız diyor. seninle yeniden yapamam. denedim, çok üzerime geldin. hayatımı s.tin,çevremdeki herkesin hayatını mahvettik, yeniden yapamam.
bir şans ver diyorum, ben büyüdüm.. bir şans...
bitti diyor, emine ayna'nın açılım haberlerinde yaptığı gibi, bastırarak "bitti" diyor.
sevgin bitti mi? diyorum
"bitti" diyor. yine bastırarak, kulağımda o emine ayna'nın sesi ile sevdiğim adamın sesi karışıyor. bitti,bitti.. diye çınlıyor.
gözlerim doluyor,bunca zaman benim her düşüncemi kontrol eden, bana fark ettirmeden her istediğini yaptıran, benden kendine bir oyuncak yaratan adam, o an en dibi yaşadığımı anlamıyor. önünde geberiyorum onu da anlamıyor.(gerçi anlasa ne olacak. ben değil miydim, sevgi biter herkes herkesi ömür boyu sevecek diye bir kayıt yok. ilişkiler diken üstü. şu dakika kalkar masamdan gidersin sana niye gittin deme hakkım yok diyen...)herneyse o da kalkıyor yanımızdan zaten...gidişini izliyorum, onu izliyorum, birkaç senedir her gün aksatmadan yaptığım gibi, yine öylece izliyorum onu. ve haberler bittiğinde bu kötü rüyadan uyanıyorum...rüya yorumlarına bakmaya ya da rüyamı yorumlamaya da kasmıyorum çünkü gün aşırı böyle rüyalar görüyorum zaten. bir gün adam sevgilim oluyor,bir gün terk ediyor. bir gün hiçbir şey olmamış gibi devam ediyoruz, bir gün başkasıyla yakalıyorum...rüyamda bile yoruluyorum...
..ya cok kalırsa romanyada neden neden.....
baay günlükcan 
