Kadının biri Maldivler'de bir kumsalda yürürken ayağı eski
bir lambaya takılmış, kadın lambayı kumların içinden çıkarmış, ovalamış lambayı.
Lambadan cin çıkmış. Kadın hemen "Üç hakkım var değil mi?" diye sormuş.
Cin:
- Tamam, tamam. Beni lambadan kurtardın vs vs vs. . . ama yüksek
enflasyon, iç piyasadaki daralma , üçüncü dünya ülkelerindeki düşük
maaş oranları ve Güney Asya'daki tsunami felaketi yüzünden sadece sana
bir dilek hakkı verebilirim, demiş.
- Evet söyle! nedir dileğin ?
Kadın hiç tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkararak
- Orta Doğu'da barış istiyorum. Bu haritadaki ülkeleri görüyor musun?
Bu ülkelerin birbiriyle savaşmayı bırakmasını, barışın tesis edilmesini diliyorum.
Cin haritaya bakmış ve dehşetle :
- Tanrı aşkına kadın! Bu ülkeler binlerce yıldır savaşıyorlar.
Tamam işimde iyiyim ama o kadar da değil! Bunun yapılabileceğini sanmıyorum.
Başka bir dilekte bulun.
Kadın birkaç dakika düşünmüş ve:
- Hayatım boyunca doğru erkeği bulamadım, bilirsin hem düşünceli hem
eğlenceli biri, mutfağı sevecek, ev işlerinde yardım edecek, kaplan gibi, annemin yanında kuzu olacak, sürekli futbol izlemeyecek ve sadık olacak bir erkek diliyorum, demiş.
Cin derin bir iç çekmiş:
- Uzat şu kahrolası haritayı.