herkes için söylemek yanlış olsa da kadınların geneli bu şiddetin olağan olduğu yada olması gerektiğini vurgulayan tavırlarda, hareketlerde, düşüncelerde oluyor..
biz böyle büyüdük ataerkil bir toplumda bu saatten sonra bunu değiştirmek olmaz.. biz babamızdan böyle gördük kızlarımızda oğullarımızda bizim izimizden gitmeli, gelenekleri görenekleri değiştirmek kimin haddine, kızların okuması da neyin nesiymiş gidip ahlaklarını bozup gelecekler, namus şereftir yaşama amacıdır bunu istemeden kaybedenler bile(tecavüz) ölüme çarptırılmalıdır diyen anneler var kızları için bunu tereddütsüz dile getiriyorlar.. dayak yesekte yeriz erimizdir döverde söverde severde kimi ilgilendirir bu diyenlere karşı nasıl bir yardım yapabilirsinizki. bu kulaktan duyma yada bir gazete küpürinde okuduğum sözler değil. çevremde kulaklarımla bizzat duyduğum gözlerimle gözlerinin içine bakarak ne kadarda içten söylediklerine şahit olduğum sözler dizisi.. artık doğuda bunlar yaygın demeyi de çok doğru bulmuyorum. İstanbul'un göbeğinde dahi bu tarz olaylara bu tarz düşüncelere şahit oluyoruz. okuyan adamlar bile ne kadar eğitimli olursa olsun büyümüş olduğu topraklardaki düşünceyi, ailelerindeki yetiştiriliş tarzını uyguluyor hayatına.. bir doktor bile eşini darp etmekten, öldürmekten kendini alamıyor..
bu şiddet psikoljik bir bozukluğun sonucu olsa da daha çok yetiştiriliş tarzından dolayı.. ilk önce ailedeki bu tarz düşünceleri kırkmakla başlayabiliriz bu sorunu çözmeye.. öldürüp sonra cezasını vermekle bu iş çözülmez.