Tam 3 yıl geçmiş bu konuyu açmamın üzerinden. Ve ne değişmiş?? Daha mı mutluyum artık bu günde? Hayır.. Koca bir sıfır yine elimde olan, hatta eksilere düşmüşüm. 3 yıldır (hatta öncesinden beri) her ay, hatta her gün kucağımda evladımın varlığının hayaliyle yanıp tutuştum. Ve bundan çok değil 5 ay öncesinde mutluydum. Karnımda 5 aylık oğlum vardı. Bu bayram, bu anneler günü hatta doğum günüm o yıllardır tatmayı hayal ettiğim evlat kokusuyla geçecekti. Ama ben bayramda toprağını avuçlayabildim ancak, bu anneler gününde ultrason fotoğraflarına sarılabiliyorum, birkaç gün sonraki doğumgünümde de ancak yine fotoğrafını öpebileceğim.
Koca bir boşluk, koca bir yalnızlık. Etrafımda anneliği tatmış her kimi görürsem şanssızlığıma bahtsızlığıma lanetler etmekten alıkoyamıyorum kendimi. Doğal yoldan hamile kalamamak, tüp bebekle hamile kalıp hem kimyasal gebelik, hem düşük, hem ölü doğum geçirmek acaba yüz kadından kaçının kaderidir? Peki tüm bunların üstüne eşle yaşanan drama, dahası en son kontrolümde şaşırtıcı şekilde azalmış yumurta rezervim; içimde yasın, özlemin, kederin, karamsarlığın ve umutsuzluğun oluşturduğu girdapta savrulup durmak beni yüz kadından kaçı yapar?
Ben pes ediyorum artık. Hayal kurmaktan, anne olmaktan, mutlu olmak gibi bir olgudan vazgeçiyorum.
Elini karnına koyduğunda onun orda olduğunu bilen, kucağına alıp öpüp koklayabilen, evladının sesini gülüşünü duyabilen gıptayla baktığım canım kadınlar.. Gününüz kutlu olsun..