Kış kapıda, herkesin malumu. Muhtemelen yine hastalıkla mücadele etmek zorunda kalacağız.
Lakin elimiz boş gelmedik. Kışa “Kışt!” demelik hem doğal hem sağlıklı karışımları sizler için toparladık.
Özellikle sağlıklı yaşam ve doğal yiyecekler derken babaanne tariflerine döndüğümüzü de çaktırmadan edemeyeceğim.
1. Su ve tuz
Evet, daha önce kimsenin aklına gelmemişti biliyoruz ancak bu kez su ve tuzu bir gargara karışımı olarak değil sinüslerinizi temizleyebileceğiniz bir karışım olarak sunuyoruz. Ta-da! Yarım bardak suya ekleyeceğiniz yarım çay kaşığı tuzu karıştırıp burundan sinüslerinize çekiniz ve tabii ki itmeyi unutmayınız. Sonuç olarak sinüslerinizin dolmasını engellemiş ve bir de 0 km sinüs elde etmiş olursunuz.
Sabahları uyandığınızda yapabileceğiniz basit bir uygulama diyebiliriz.
Halk arasında “Güveyotu” olarak da bilinen Keklikotu yağından bir kaşığa 1 ya da 2 damla damlatıp üzerine limon sıkarak içtiğinizde antimikrobiyal ve antiviral etkilerden korunmuş olursunuz. Ancak bildiğiniz gibi her ot gibi Keklikotu da bilinçli tüketilmeli. Bu yüzden bu karışımı hamilelerin denememesini uzmanlar öneriyor.
Ateş düşürmeye ve bağışıklık sistemini korumaya yardımcı olan zencefili dilerseniz toz halinde bal ya da pekmez ile karıştırabilir, dilerseniz çayını içerken içine pekmez eklemek sureti ile tüketebilirsiniz. Pekmezin keçiboynuzu olması ise hem zencefilin sıcaklık veren tadını bastıracaktır hem de kan yapıcı özelliği ile mis gibi hastalıktan koruyacaktır.
Günde 1 ya da 2 bardak zencefil çayı içerek bu tarifi uygulayabilirsiniz
C vitamini açısından depo görevi görebilecek ve herkesin çok da severek (?) tükettiği brokoli kış sezonunda her zaman ayın elemanı seçiliyor. Bunun yanında yoğurt denen güzide yiyecek ile salata şeklinde tüketilen brokoli bağışıklık sistemini güçlendirirken vücudun ihtiyacı olan ve hastalıkla savaşırken doping olarak kullanacağı C vitaminini de sağlıyor.
Günde 1 kez rahatlıkta tüketebilirsiniz. Hatta, brokoli bağırsak sistemini çalıştırdığı için kilo vermenize de yardımcı olabilir.
Antibiyotik ve antiseptik olması nedeniyle evlerin yeni gözdesi olan elma sirkesinden 1 yemek kaşığını bardağa dökün. Üzerine dilerseniz bir tatlı kaşığı bal ya da limon ekleyebilirsiniz. Bu karışımı gargara olarak yaptığınızda boğazınızda yer edinen küçük mikropları ortadan kaldırabilirsiniz. Batı’nın iyi yönlerini almamız gerektiği gibi limon ve balın da yararlarını almayı böylece unutmayız.
Antioksidan, antibakteriyel ve diğer tüm anti’leri kendi bünyesinde bulundurarak bir nevi “karşı” politikası izleyen bal, bağışıklık sistemini en kısa yoldan sağlamlaştıran yiyeceklerden de bir tanesi. Tarçın ile birlikte tüketildiğinde ise balın anti özelliğine bir de antimikrobiyal ekler.
Her gün 1 tatlı kaşığı bal üzerine minicik bir tarçın ile günü rahatlıkla geçirebilirsiniz.
Kadınların zayıflamak için kullandığı maydanoz bu kez de kışsavar olarak karşımızda. Bir bardak su ve 10 gram maydanozu kaynatıp beklettikten sonra içine limon ve bal koyarak Üç Silahşörler’i oluşturabilirsiniz. Balın daha önce bahsettiğimiz yararlarının yanı sıra maydanozun antioksidan etkisi kendini daha ferahlamış hissetmenize neden olacaktır.
Barış Manço Japonya’da verdiği konserde Japonlara bu karışımı anlatırken bizler de evlerde hapşurmaya hazırlanıyorduk ki tarif geldi:
Nane – Üst solunum yollarında rahatlama sağlar.
Limon kabuğu, – Antiviral özelliği ile bağışıklığı güçlendirir.
Bir güzel kaynasın aman.
İçine hatmi çiçeği – Antibakteriyel oluşu ile birlikte öksürükleri azaltır.
Biraz çöreotu katasın aman – Ateş düşürücü özelliği vardır.
Biraz tarçın, bir tutam zencefil aman – Bağışıklığı kuvvetlendirir’in karekökü.
(Burayı hepimiz Barış Manço ile birlikte söyledik sanıyorum.)
Bal olmadan bir kış atlatmanın neredeyse imkansız olduğunu öğrendiğimize göre zerdeçal ile bir araya getireceğimiz bal ve zencefilin ne kadar önemli olduğunu da tahmin edebiliyoruzdur. Zerdeçalın ateş düşürücü ve rahatlarıcı etkisi, bal ve zencefilin bağışıklık güçlendiriciliği ile birleşir. Tarif ise şöyledir: 1 tatlı kaşığı bal, 1 çay kaşığı zerdeçal ve 1 çay kaşığı zencefil.
Macun şeklinde hazırlayarak sabah akşam tüketebilirsiniz.
Koyu renklerinden dolayı kan yaptığını apaçık bildiğimiz ancak başka neye yarar diye düşündüğümüz Frenk Üzümü ve pekmez soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonların engellenmesi ve tedavi edilmesinde oldukça önemli. Hem cildin güzelleşmesi hem de antioksidan ve antibakteriyel olması nedeniyle karışım olarak hazırlanabilecek frenk üzümü ve pekmeze dilerseniz yoğurt ile eşlik edebilirsiniz. Sonuçta ikisi de asmadan gelme.
Günlük olarak tüketebileceğiniz gibi hastalık başlangıcında da hazırlayabilirsiniz.