Bilim adamları gaz devi Jüpiter'deki kutup bölgelerinde yoğunlaşan şimşeklerin sırrını çözmeyi başardı.
Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) araştırmacıları, Jüpiter keşif misyonu Juno'nun sağladığı yeni veriler sayesinde Jüpiter'de neden dünyada olduğu gibi şimşeklerin ekvator bölgesinde değil, kutuplarda yoğunlaştığını açıklamayı başardıklarını duyurdu.
NASA'nın Jüpiter keşif uydusu Juno'nun Mikrodalga Radyometre Enstrümanı (MWR) ile şimşeklerin daha önce kaydedilmeyen tayf genişliklerindeki elektrik frekans ölçümlerini yapan bilim adamları, şimşeklerin nitelik olarak dünyadakilere benzer güçte ve frekansta olduğunu keşfetti.
Buna rağmen şimşeklerin yoğunlaştığı bölgelerin dünyadan neden farklı olduğunu araştıran bilim adamları yanıtı güneş kaynaklı ısınmada buldu.
Jüpiter'in yörüngesi güneşe, dünyaya göre 5 kat daha uzak olduğuna, bu yüzden gaz devinin güneşten, dünyanın 25'te biri kadar ısı alabildiğine işaret eden araştırmacılar, gezegenin ekvator bölgesinde belirli bir ısınma yaratmakla birlikte, dünyada olduğu gibi yoğun buharlaşmaya sebep olmadığını belirtti.
Güneş kaynaklı ısınma Jüpiter'de, dünyanın aksine ekvator bölgesinde atmosferin üst kesimlerini belirli düzeyde ısıtarak istikrarlı bir iklim oluşmasını sağlıyor. Yukarılardaki ısınma alttaki gazların yükselmesini engelleyerek ve cepheler arasında dikey elektrik şarjları oluşmasını, yani şimşeklerin ortaya çıkmasını engelliyor.
Kutup bölgelerinde atmosferin üst kısımlarının yeterince ısınmaması çekirdekteki sıcak gazların yükselerek yukarı çıkmasına neden oluyor. Bu durum şimşeklerin oluşmasına yol açıyor.
Jüpiter'deki şimşekler ilk kez 1979 yılında NASA'nın Voyager 1 uzay aracı tarafından tespit edilmişti.
NASA'nın 2011'de uzaya fırlattığı Juno uydusu, Temmuz 2016'da Jüpiter'e vardığından bu yana gezegen yörüngesinde keşif faaliyetlerini sürdürüyor.
Araştırmanın sonuçları "Nature" dergisinde yayımlandı.
NTV.com.tr