• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

jokerask / Kendi Şiirleri

jokerask

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
21 Haziran 2007
24
0
86
Antalya
Bir şafak vakti erkenden
Kuşlarla dans etmek gibi özgürlük verici

Senle aşk
Gün boyu
Balıklara şarkı söylemeyi öğretmek gibi dinlendirici

Senle aşk
5 çayında
Guguk kuşuyla dedikodu etmek gibi keyif verici

Senle aşk
Gece boyunca
Yıldızlar arasında koşmaca oynamak gibi nefes kesici

Evet evet
Senle aşka
evet denmeli
HAZİRAN/1996,
 
Küçük günahlarıma
Büyük tövbelerim var benim
Sev ama gözlerinle
Yeminimi bozamam
Seni de günaha sokamam
Rüyalarda buluşalım seninle

Masalımızı
Yılan diller söylemesin
Yalan sözler kirletmesin
Sadece Allah bilsin
Kulları bilmesin
İçimizde yaşayalım,

Küçük günahlarıma
Büyük tövbelerim var benim
Sev ama yüreğinle
Yeminimi bozamam
Senide günaha sokamam
Şiirlerde buluşalım seninle

Küçük günahlarıma
Büyük tövbelerim var benim
Sev ama şarkılarla
Yeminimi bozamam
Seni de günaha sokamam
Orda(!) buluşalım seninle
2007
 
Ben en çok özlemeyi bilirim
Biliyorsun
Sevgisizliğe susa kalmayı
Haykırılası zamanlarda
Acımı bir evlat gibi bağrıma basıp
Ve tüm sözleri susturup
Sükutu konuşturmayı bilirim
Biliyorsun
Bir ödül sandığım sevilmeleri gömmeği en derine
Ağlamak da iş değil
Ağlarım eğer gözyaşım bir sevmeyi yeşertecekse
Bilirim biliyorsun
Bir bahar gelişiyle aşkın nasıl şükrettiyse yüreğim
Bu bahar gidişini isyansız kabul eder
Bilirim biliyorsun
Ey tanrım
Özleyişlerime sabır
Kaybedişlerime kabul
Sevişlerime daha da güç
Sükutuma sesleniş ver
Ama,
Nem varsa alsan da
BendeN senİ alma
Yaşamam fazla
Bilirim biliyorsun

2007/mayıs
 
Yalnızlığımı
Yakıştı dediler diye giydiğim elbiseleri giyer gibi giyiyorum
Aslında ben
Senden sonra ,kimseyle gözlerimle konuşamadığıma yanıyorum
Yalnızlığımı
Şuna buna yoruyor bir neden arıyorlar
Aslında ben
Kimsenin beni senin gibi, suskunken bile duyamadığına yanıyorum

Hiç gözlerin sohbetini dinlememişe
Gözlerinden ılık ılık sevdayı ruhuna nakşetmemişe
Manayı gözde değil sözde aramışa
Nasıl anlatılır yalnızlığım
Bilmiyorum
Ben sadece seni özlüyor
Sensizliğime yanıyorum.
Haziran2007
 
kaldımı ki artık böyle sevdalar...
gözlerin bir biriyle konuşması kadar güzel bir şey varmı ki
yüreğinize sağlık
 
evet var ama çok nadir bulunuyorlar maalesef.
daha çok çekim yasası uygulamak lazımmış:))))))))
teşekkürler
sevgiyle kal
 
Bana baharı sevdiren
O mis gibi kokusuydu
Yazı sevmiştim çünkü
Gözleri bana dokundu
Sonbahar az biraz buruktu
Ama kışın korkunç soğuğu
Dayanılmaz yokluğuydu.
Haziran2007
 
DÜĞME KUTUSU
Anne bak! ne buldum?
Yıllarca biriktirdiğimiz hazinelerimizi.Düğme kutusunun içinde unutmuşuz,
Bak anne!
Tüm servetimiz bu kutuda.
Ah şuna bak!
İlk okuldaki önlüğümün yaka düğmesi.
Yıllarca o simsiyah şeyi nasıl giydirdilerdi bize,Antalya’da sıcaklar basınca giymek ızdırap olurdu,Kuvvetli güneşten, siyah solar ,parlak bir kumaşa dönerdi.
Her hafta yıkar ütüler,her sene önlük almak zorunda kaldığımız için söylenirdin, hatırlıyor musun o günleri.?
Aaa bak anne! Anneannemin ben doğmadan önce benim için ördüğü hırkanın pembe düğmesi,
Ucundaki ponponları söktüğünüz hani.Yüzüme sürerek uyur muşumda, cildim tahriş olmasın diye sökmüşsünüz.siz söktünüz de ben huyumdan vazmı geçtim sanki, saçımı buldum ve zaman zaman kısacık kestirdiğiniz halde baş edemediniz bu huyumla .hala koca kadın saçımla oynarım değil mi?
Bak! şurada babamın sana evlilik yıldönümünde aldığı mavi dantelli seksi bluzun aynı kumaştan minik düğmesi.Zevkli adammış ama sana çok yakışmıştı, oda kıskançlıktan dışarıya giydiğin zamanlar olay çıkarırdı.Sen saçların sandre, o zamanların modası krepe ile kabartılmış ve o bluzla Antalya nın en güzel kadınıydın be anne.şimdide güzelsin kızma canım.!

Buda ,simsiyah, uzun bir peruğun vardı ya hani ,bir kez takabilmiştin babamla gittiğiniz Cumhuriyet Balosunda.Sonra dedikodu olmuştu, Seni tanıyamayanlar,” Müdür bey hanımından başka bir kadınla baloya gelmiş” diye aralarında konuşmuşlar, kulağına gelince,sinirinden peruğu parçalamıştı, bak !onun içindeki filenin parçası.Sana ne yakışmıştı ama.
Bak bak! İlk sutyenimin kopçası, nerde olsa tanırım valla, nerden mi bildim, hiç unutamam ki.
Geliştiğimin farkına vardığınız ,Düden şelalelerindeki o piknikte ,öbür çocuklarla oynarken fark etmişsiniz gerektiğini.Eve gidince” yarın alış verişe gidelim” dedin bana.Neden ağladığımı merak etmiştin ya ben o gün ilk defa çocukluğumdan sıyrıldığımı ve bilmediğim bir dünyada arkadaşsız kaldığımı hissetmiştim.Kardeşim ve diğer çocuklar koşup oynarken ben göğüslerim sallanıyor diye sokak oyunlarından vaz geçmiştim.

Şuda, senin gelinliğinin inci düğmesi ,o günden, telaştan,karmaşadan ve ayakkabının sana verdiği ızdırap la bahsedersin hep, ilk gece çocuğu olmamdan mı ne ,ben düğünlerden ve gelinlikten hiç haz etmedim,senin o günkü sıkıntın bana geçmiş olmalı bir şekilde.

Bak !Babamın mebus ken taktığı kol düğmeleri, nasılda kravat takmaktan resmi giyinmekten nefret ederdi.Sabahları meclise giderken ,okula gitmek istemeyen çocuklar gibi homurdanırdı hep.
Buda kardeşimle bana ,bir örnek diktiğin,provalarda, “biri çelimsiz diğeri tombiş aynı patrondan çıkmaz “diye söylendiğin kırmızı ,ve beyaz iri halkalı elbisenin düğmesi,tabii o zamanlar kardeşimin böbreklerinden rahatsız olduğunu henüz bilmiyordun, bilseydin bunu söylemezdin değil mi?.Ameliyatında kardeşimi götürürlerken büyükbabama sarılıp nasıl ağlamıştım.Ben o zaman, İlk okuldaydım ve okumayı yeni sökmüştüm ama ameliyat telaşından, üzüntüden kaynamış gitmişti.Zaten hep “kendi kendinle olmayı kendine yetmeyi bildin “dersin ya sen.

Rahmetli anneannem ,ne şık kadındı ,Bak! Onun ipek brokar tayyörünün düğmesi kopmuş ,buraya koymuşuz .Öldüğünde 89 yaşındaydı ,ama giysileri aynı yeni alınmış gibi intizamlıydı.Sabahları kalkar kalmaz bir güzel giyinir ,saçının önünü kabartır yanaklarına rujundan allık olsun diye toplu iğne başı kadar bir nebze alır, aman yavrum evladım bak bakalım çok olmasın derdi.biz bu genç yaşta ondaki yaşam enerjisini hissedemiyoruz değimli?
Canım benim ölüm döşeğinde bile yaşama sımsıkı bağlıydı.Hiç unutmam, tamam kızım öleyim ama şimdi durup dururken niye öleyim diye soruşu beni hem kederlendirmiş hem de yaşama arzusuna hayranlık duymama sebep olmuştu.


Bir kutu dolusu düğme ,Hepsinin kendine has anıları, yaşanmışlıkları var.Hepsi, başlı başına bir tarih, Sadece aile tarihimizi değil, kullanıldıkları dönemin moda,kültür anlayışı,sosyal seviyesi ve bir çok şeyi özlerine saklamışlar.onlar üzerlerimizde gezerek,bizim yaşamlarımıza tanık olmuş sessiz dostlar.ve tabi ki en değerli hazinelerimiz ,anılarımız, anneciğim.
 
Fırından yeni çıkmış ekmeğin kokusu gibi
Buram buram tüterken aşk
Kalbimde sen ve şiir
Kalbimde senli imgeler
Kalbimde düş gücümün en çıldırmış ivmeleri
Ve engellenmiş iniltiler
Gene benden sıyrılmış
Varlığımda çoğalmışım
Hem şairmişim
Hem mutluymuş
Fırından yeni çıkmış ekmeğin kokusu gibi aşkım olmadan
meğer
Ne mutluymuşum
Nede şairmiş.
MART/2007
 
DÜĞME KUTUSU
Anne bak! ne buldum?
Yıllarca biriktirdiğimiz hazinelerimizi.Düğme kutusunun içinde unutmuşuz.........

İnsan duygu yüklü ise her şeyden mutlu olur geçmişinden haz alır..Paylaşımın için teşekkürler.Anılar güzeldir..Acıtmadıkça....a.s.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Belki başka birisi için hiçbir şey ifade etmez düğme kutuları yada bu kadar çok şey...

Biliyorum bende severim düğme kutularını anneminde var birtane, yelek ördüğünde, yada bir kıyafet diktiğinde oraya bakar ilk ve hiç bir zaman nedense, uygun bir şeyler bulamaz gidip yeni alır, aldıklarından bir tanesi yine girer düğme kutusunun içine, eski kıyafetleri eğer bir başkasına vermeyecekse evvala düğme, kopça, çıt çıt , ne varsa itanayla çıkartır, koyar kutusuna...

Her düğmeden ya bir tane vardır yada en fazla üç tane,
arada bakarız bizde ben ençok o kocaman simli, pardesü düğmelerini severim, küpe gibi gelirdi bana küçük bir kızken. Küpe kadar süslülerdi. Birde çilek şeklinde bir düğme var onuda severim. Halacığım , karpuz kollu beyaz üzerine çilek resimleri olan, yaka ve kolları kırmızı dantelli gömleğimi, bir bayram için dikmişti ve onu giyeceğim günü iple çekmiştim.


Ellerine sağlık arkadaşım, çok beğendim, yazdıklarını ve
yazdıklarının bende anımsattırdıklarını.

a.s.
 
düğme kutusu karıştırmak zamanda geri bir yolculuk yapmak harika bir iyi zaman geçirme yolu gerçekten, aile fotoğraflarına bakmak gibi. iyi bir aile terapisi aynı zamanda yakınlaştırıcı be birleştirici bir unsur.
çoluk çocuk oturacaksın kutunun başına ve harika bir yolculuğa çıkacaksın zamanda.
teşekkürer
sevgiler
 
Kendime rastladım geçenlerde
Sitem etti çekingence
Konu komşu eş dost ana baba dememişim
Darda olana yetmişim
Ama nicedir
Kendimi ziyaret etmemişim

Kendimle dertleştim geçenlerde
Kedimi köpeğimi kuşumu dinlemişim
Çiçeklerime şarkı söylemişim
Ama nicedir bir hatır sorup
Can kulağı ile kendimi dinlememişim.

Kendimi gördüm geçenlerde
Siyah beyaz resimlerde
Nicedir sevmişim ama
Hep ihmal etmişim
Hayret
Meğer beni ne çok özlemişim.
2004/
 
Bir yanım bir köpek gibi sadık sevecen
Bir yanım vahşi bir at gibi özgür ,caba isteyen
Bir yanım bukalemun gibi renkli değişken
Ama içimde derinde bir yerlerde
Kelebeğim ben,
HAZİRAN/1995
 
Bir elimde bavulum
Bir elimde fedakarlığım
Şehri kokladım ayakladım çıplak
Ah o kokular
Ne geleceğe açılan kapılar
Ne ardımda kalanlar
Yalnızca içimde sevinç
Antalya’da bahar var
Kanım ılık dingin
Bedenim ahenkte
Ruhum ait olduğu yerde
Salınmakta aheste
Birde o kokular
Ve içimde mutluluk
Nihayet
Antalya’da bahar var.
2004/mayıs
 
Bazı sözleri insan yanım der
Bazı sözleri dişi yanım
Kimi sözleri erkek yanım derde
Doğru sözü özüm söyler
Özüm söze gelir
Şiir şiir eylemlenir
Kah sezileni
Kah zaten bilineni
Kimi iç seleni
Kimi umut edileni
Hiç söylenmeyenin bittiği yerde
Töz olup evrensel bilince eklenir

Doğru sözü özüm söyler
Şiir şiir eylemlenir
Ve bir söz
Hiçbir sözden iyidir
2004/
 
Back