kito_ Gülümse ! ne düşündüğünü bilmesinler.. Kayıtlı Üye 24 Haziran 2013 3.034 4.655 4 Mart 2015 Konu Sahibi kito_ #1 Hani sen öyle yarım ağızla KARIM diyorsun ya, ayar oluyorum sana. Arkadaşlarınla dolaşıyorsun, işe gidiyorsun, çıkışta drink (!) alıyorsun ya hani.. Gün boyu bekârdan hallice görüntünden ayrı ve gizli bir haz alıyorsun ya.. Yürüyüşün, ses tonun, bakışın değişiyor ya.. Kaşın gözün bi' hâl alıyor, daha bi' enerjik (!) oluyorsun ya; gıcık oluyorum. Sahi; yüzük de takmıyordun sen, ne gerek var değil mi? Sevdiğin kadın senin KALBİNDE nasıl olsa.. Fırsat olsa şu hayatta yapacağın daha neler var ama şartların uygun değil. "Anlamıyor seni", "yetmiyor sana", "iyice saldı", "başta böyle değildi", "bakmıyor kendine", "yüzü asık", "içine kapandı", "artık çekici gelmiyor" falan filan ya hani.. Yazık sana, kıyamam. Gel biraz konuşalım hadi. JENGA diye bir oyun var, bilir misin? Hani şu ahşap parçalardan oluşan kule. Hani aralarından tek tek çekersin o parçaları da, yıkılmaz epey süre. Epey ilerler oyun, kule direnmektedir hâlâ. Akılcı hamlelerin sayesinde (!) her şey yolunda sanırsın; taş gibi ayaktadır zira. Halbuki sen tahta eksilttikçe, diğer parçalara daha çok yük biner. Esnemeye başlar kule, sallanmaya başlar. Olsun, GÖRÜNTÜDE ayaktadır ya, yeter. Zira oyun, GÖRÜNTÜ oyunudur, sen iyi bilirsin. Şunu da eksiltsem olur, bunu da çeksem kaldırır vs. dersin. Devam eder OYUN. Adım adım çekmeye devam edersin parçaları. .. Ve nihayet, bir parça daha çekersin alttan. Ama bu kez olmaz; devrilir kule. "Neden, nasıl, hayret"ler içinde bakakalırsın parçalara. İşte öyle arkadaşım, bu kadar zor ama bu kadar da basit. O çektiğin SON taş, SENİN KARIN. Sabırlıdır, vefakârdır, bekler, susar, sindirir, hatayı kendinde arar, yüceltir. Sen eksilttikçe parçaları ilişkinizde, O dengelemeye çalışır. Sen azalttıkça, o destek verir kulenize, ayakta durması için. Üstelik, parçaları azaltanın SEN olduğunu bile bile. En trajikomiği de ne biliyor musun: Onun desteği sayesinde KENDİNİ GÜÇLÜ SANIRSIN. Dünyayı devirirsin sen, en iyisi sensin, en değerli, en yakışıklı, en .., en ........ Pek leziz bir duygudur o, hak veriyorum tabii.. de.. Kadrini kıymetini bilmek lâzım. Zira kadın gitti mi yarıya iner perde; ışıklar söner. Diyeceğim o ki; "Resminden KADINI çıkardığında, geriye kalan şey seni üzer." Naçizane. Yazan Didem Deligönül http://www.e-koc.org/index.php/component/k2/item/351-jenga
Hani sen öyle yarım ağızla KARIM diyorsun ya, ayar oluyorum sana. Arkadaşlarınla dolaşıyorsun, işe gidiyorsun, çıkışta drink (!) alıyorsun ya hani.. Gün boyu bekârdan hallice görüntünden ayrı ve gizli bir haz alıyorsun ya.. Yürüyüşün, ses tonun, bakışın değişiyor ya.. Kaşın gözün bi' hâl alıyor, daha bi' enerjik (!) oluyorsun ya; gıcık oluyorum. Sahi; yüzük de takmıyordun sen, ne gerek var değil mi? Sevdiğin kadın senin KALBİNDE nasıl olsa.. Fırsat olsa şu hayatta yapacağın daha neler var ama şartların uygun değil. "Anlamıyor seni", "yetmiyor sana", "iyice saldı", "başta böyle değildi", "bakmıyor kendine", "yüzü asık", "içine kapandı", "artık çekici gelmiyor" falan filan ya hani.. Yazık sana, kıyamam. Gel biraz konuşalım hadi. JENGA diye bir oyun var, bilir misin? Hani şu ahşap parçalardan oluşan kule. Hani aralarından tek tek çekersin o parçaları da, yıkılmaz epey süre. Epey ilerler oyun, kule direnmektedir hâlâ. Akılcı hamlelerin sayesinde (!) her şey yolunda sanırsın; taş gibi ayaktadır zira. Halbuki sen tahta eksilttikçe, diğer parçalara daha çok yük biner. Esnemeye başlar kule, sallanmaya başlar. Olsun, GÖRÜNTÜDE ayaktadır ya, yeter. Zira oyun, GÖRÜNTÜ oyunudur, sen iyi bilirsin. Şunu da eksiltsem olur, bunu da çeksem kaldırır vs. dersin. Devam eder OYUN. Adım adım çekmeye devam edersin parçaları. .. Ve nihayet, bir parça daha çekersin alttan. Ama bu kez olmaz; devrilir kule. "Neden, nasıl, hayret"ler içinde bakakalırsın parçalara. İşte öyle arkadaşım, bu kadar zor ama bu kadar da basit. O çektiğin SON taş, SENİN KARIN. Sabırlıdır, vefakârdır, bekler, susar, sindirir, hatayı kendinde arar, yüceltir. Sen eksilttikçe parçaları ilişkinizde, O dengelemeye çalışır. Sen azalttıkça, o destek verir kulenize, ayakta durması için. Üstelik, parçaları azaltanın SEN olduğunu bile bile. En trajikomiği de ne biliyor musun: Onun desteği sayesinde KENDİNİ GÜÇLÜ SANIRSIN. Dünyayı devirirsin sen, en iyisi sensin, en değerli, en yakışıklı, en .., en ........ Pek leziz bir duygudur o, hak veriyorum tabii.. de.. Kadrini kıymetini bilmek lâzım. Zira kadın gitti mi yarıya iner perde; ışıklar söner. Diyeceğim o ki; "Resminden KADINI çıkardığında, geriye kalan şey seni üzer." Naçizane. Yazan Didem Deligönül http://www.e-koc.org/index.php/component/k2/item/351-jenga
H Hickimse_ Popüler Üye Kayıtlı Üye 27 Eylül 2012 4.273 2.634 4 Mart 2015 Konu Sahibi kito_ #2 Diyeceğim o ki; "Resminden KADINI çıkardığında, geriye kalan şey seni üzer."