Japonya’dan Türkçe uyarı: Nükleer felaket olacak!

Fukuşima'daki nükleer santralları havaya uçan Japonlar da Sinop'a nükleer santral dikecekler.
İnsanın gözü doymaz güç arzusunun, yeryüzünü insafsızca sömürme isteğinin, aynı acımasızlıkla cezalandırıldığı bir örnek ver derseniz eğer, hiç düşünmeden 1986 yılındaki Çernobil 'felaketinden' söz ederdim.
Ancak insanlık tarihinde pek çok kez olduğu gibi Çernobil’de de cezayı felakete sebep olanlar değil, dünyanın en masum insanları çekiyorlar.
En az yedi sekiz kuşak boyunca, ana karnına düşen bebekler daha doğmadan hastalanmaya, bozulmuş kromozomları nedeniyle hilkat garibeleri gibi doğmaya devam edecekler; sadece anne ve babaları bu felaketten etkilendiği için.

Çernobil nükleer reaktörü 1986 yılında infilak ettiğinde, Hiroşima ve Nagasaki’ye atılan atom bombalarının nerdeyse yüz katı bir nükleer serpinti açığa çıktı. Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi'nden İngiltere’ye kadar olağanüstü büyüklükte bir alan bu felaketten etkilendi. Patlama, yakınındakileri kavurdu, uzaktakilere tam olarak ne yaptığına dair ise bir fikrimiz yok. Karadeniz’de ve Türkiye’de meydana gelen kaç tane kanser vakasında, Ukrayna’dan esip gelip, çay filizlerinin üzerine ve toprağa sinen radyoaktif tozların etkisi vardır bilmiyoruz.

Ancak felaketin, Çernobil’e ne yaptığı bugün dahi çıplak gözle görülebilecek durumda. National Geographic dergisinin fotoğrafçısı Gerd Ludwig’in siyah beyaz çektiği fotoğraf karelerine şöyle hızla bir bakınca, geride kalan hayalet şehri ve onun mutsuzluktan ölmek üzere olan insanlarını görebiliyorsunuz. Ödene ödene bitmeyecek bir kefareti taşıyor bu insanlar sırtlarında...
Bu reaktörü oraya diken Ruslar şimdi Mersin Akkuyu’ya bir tane nükleer santral kondurmak için kolları sıvamış durumdalar. 2011 yılında Fukuşima’daki nükleer santralları havaya uçan Japonlar da Sinop’a nükleer santral dikecekler.

Benim bütün bunları hatırlamama sebep olan ise çarşamba günü bizim gazetenin internet sitesinde izlediğim bir videoydu. Bu videoda bir Japon vatandaşı, Türkçe olarak, Japon hükümetinin Türkiye’ye nükleer santral inşa etmesinden bazı Japonların duyduğu kaygıyı dile getiriyor. Peşinen, Japonya’nın bu girişiminden dolayı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından Japonlar adına özür diliyor. Fukuşima’da meydana gelen kazanın boyutlarının hâlâ tam
olarak bilinemediğini, çünkü kimsenin hâlâ santrala yaklaşamadığını söylüyor bu Japon dostumuz. Videoda santrala 20 km uzaklıktaki bir kasabanın görüntüleri yer alıyor, taş üstünde taş kalmamış, sonsuza kadar sürecek bir lanet yerin altına da üstüne de kendisini kazımış. Santraldan halen daha günde 300 ton radyoaktif atık deniz suyuna karışıyormuş. Japon dostumuz, insanın yüreğine dokunan bir ses tonuyla, benzeri bir felaketin Türkiye’de yaşanması halinde ne olacağını soruyor.

Benim, bizlerin gündemine bu büyük tehlikeyi yine Japonya’nın iyi insanları getiriyor. Herhalde Japonya’da bazıları onları 'vatan haini' olarak görüyorlardır, ülkelerinin Türkiye’de yatırım yapıp, para kazanmalarını engellemeye çalıştıkları için...

Türkiye yeniden, 'hainler', 'ajanlar', 'vatan hainleri' laflarını diline dolarken, bu ülkenin gelecek bin yılını etkileyebilecek, büyük felaketlere gebe bu tür projeler, sessiz sedasız, üzerine hiç bir kamusal tartışma yürütülmeden geçip gidiyor. Bir 'tek adam' şovunda, sadece onun istediği yerlere gözümüzü dikip, kaderimizi, geleceğimizi hiç düşünmeden ona ve onun ihtiraslarına teslim etmemiz isteniyor. Bu ihtirasların felakete yol açacak sonuçlarını göğüslemek ise bu ülkenin doğmamış çocuklarına kalıyor.

http://www.radikal.com.tr/yazarlar/orhan_kemal_cengiz/tek_adam_ve_dogmamis_cocuklar-1187300
 
Son düzenleme:
Bu santraller hakında sizlerle hem fikirim kızlar . ama dikkatimi bişi çekti ..
Ben bir japon'um diyen adamın kim oldugu belli değil, birde çektiği videoda çok degişik geldi bana , düz ve ayrıntısız bir ortam ,
Niyeti dogru olsada bana samimi gelmedi :44: Birde bizim için bu kadar ugraşmış sagolsun ama kendi ülkesi için ne yapmış aceba.. bu santraller konusunda jopon'yanın hali malum ...
 
CHP Grup Başkanvekili ve Sinop Milletvekili Engin Altay, Sinop Nükleer Santrali projesinin Japon hükümeti ile 3 Mayıs 2013 tarihinde hükümetler arası...

CHP Grup Başkanvekili ve Sinop Milletvekili Engin Altay, Sinop Nükleer Santrali projesinin Japon hükümeti ile 3 Mayıs 2013 tarihinde hükümetler arası imzalanan Nükleer Santral projeniz çeşitli yasal eksikliklere ve kamuoyu bilgilendirilmemesine rağmen çeşitli uygulamalarla süreç başlatıldığını ifade etti. Konuyla ilgili olarak Altay, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın yazılı olarak yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi sundu.


Engin Altay'ın yazılı soru önergesi şöyle;


"Sinop ilimize kurulması planlanan ve Japon hükümeti ile 3 Mayıs 2013 tarihinde hükümetler arası imzalanan Nükleer Santral projeniz çeşitli yasal eksikliklere ve kamuoyu bilgilendirilmemesine rağmen çeşitli uygulamalarla süreç başlatılmıştır.


Uluslararası bir anlaşma olan nükleer santral projesinin hükümetler arası anlaşmalar sonucu ilgili ülke parlamentolarından da onaylanması yasal bir işlemdir. Buna istinaden Japon meclisinin alt kanadı 4 Nisan 2014 tarihinde onaylamıştır. Ancak TBMM'ne bu konuyla ilgili olarak henüz intikal eden bir uluslararası anlaşma/sözleşme bulunmamaktadır.


Bu yasal süreçlerin tamamlanmaması yanında Sinop Nükleer Santrali projesi için çalışmaların başlanması ve kısa sürede Abalı köyü sınırları içerisinde 130 hektarlık alan ormansızlaştırılarak 225 bin ağacın kesilmesi kabul edilebilir bir durum değildir.


Santral alanı olarak belirlenen İnceburun, birçok medeniyetin hüküm sürdüğü Sinop'un tarihi, kültürel, arkeolojik ve doğal değerlerin bir arada görüldüğü ender bir yaşam alanıdır. Yarımada içerisinde 1. Derece doğal SİT olan Hamsilos Tabiat Parkını, 2. Derece Doğal SİT alanı olan Akliman mevkii ile 1. Ve 3. Derece doğal SİT alanı statüsündeki Sarıkum Gölü bulunmaktadır. Sarıkum Gölü aynı zamanda sulak alan, önemli bitki ve kuş alanı ile koruma altındadır. Bozburun yaban hayatı geliştirme ve özel avlağı bu saha içerisindedir. Bu denli koruma altındaki bir alan için verilmiş bir ÇED izni bulunmamakta iken ağaçların kesilmesi düşündürücüdür.


1.3 Mayıs 2013 tarihinde Japonya Başbakanı ile Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı arasında imzalanan hükümetler arası bir anlaşma dışında bir hukuki belge olmadan Sinop'ta yapılan faaliyetlerin yasal dayanakları nelerdir?


2.Bu uluslararası sözleşmenin koşulları nelerdir? Taraflar hangi yükümlülükleri üstlenmiştir?


3.TBMM'den onaylanmayan ve belki de onaylanmayacak bir anlaşma için bir ilin yukarıda açıklanan değerlerinin yok edilmesi nasıl açıklanabilir?


4.Sinop Nükleer santral projesi için yapılan teknik çalışmalar nelerdir? Santral alanı için verilmiş bir ÇED raporu yokken ormanların yok edilmesinin gerekçesi nedir?


5.Ülkemizin geleceği ve Sinop halkının yarınlarını çok açık bir şekilde etkileyecek bu proje için halk oylaması yapmayı düşünüyor musunuz?


6.60 km2 bir alanda olan İnceburun yarımadasının tamamının nükleer santral sahası ilan edilip Abalı köyü, Kurtkuyusu, Soğucak ve Saraycık mahallelerini tamamen kaldırılacağı iddiaları doğru mudur? Tarih, çevre, arkeoloji ve kültürel değerlerin yok edilmesi Bakanlığınızın kuruluş kanununun gerekçelerine aykırı değil midir?"

http://www.haber3.com/engin-altayda...nukleer-santral-projesi-sorulari-2597488h.htm
 
Fukuşima nükleer santrallar alanı radyoaktiviteden ancak 40 yılda temizlenebilecek!

2022 yılında nükleer yakıt elemanları havuzları boşaltılacak.
2036 yılında hasar görmüş, ergimiş nükleer yakıt elemanları reaktörlerden uzaklaştırılacak.
2051 yılında Fukuşima santrallar alanı radyoaktif maddelerden arındırılmış olacak.
 
Deprem sonucu Fukuşima Nükleer Elektrik Santralinde tsunami sonucu kazalar meydana geldi. Kyoto’da Fukişima nükleer tesisinde 1 ve 2 numaralı reaktörlerde soğutma sorunu sonucu sızıntı başladı.Radyasyon değerleri olağan sınırın 1000 katına yükseldi.Belgesel her an öleceklerini bile bile hayatlarını tehlikeye atıp sorunu yoketmeye çalışan gönüllü insanları anlatıyor..

Belgesel linkte izleyin mutlaka:
http://www.belgesell.com/nukleer-kabus-japonya.html
 
çokta inandırıcı gelmedi bana açıkçası
 
videoyu ben de izledim. Adam gerçekten üzgün ve haklı! Bizimkiler hala görmüyor!

nükleer santral sadece ölüm getirir..insanları,hayvanları,bitkileri hepsini yok eder!! Dünya bir bir kapatırken bizimkiler bütün kanun ve kural tanımazlıklarıyla devam ediyor. Ne zaman o atıklardan patlamalardan ölücez o zaman akıl başa gelecek...

Yılllaaarr önce nükleer deneyler ile ilgili belgesel izlemiştim. Kutuplarda ve okyanuslarda yapılan deneylerin görüntüleri! Felaketti km ce uzaklarda gemileri batırıyordu..ve o zmn atılan nüklerr bomba sayısı 800den fazlaydı..o balıklar toplu intahar etti,yok milyonşarca balık kıyıya vurdu haberleri işte o nükleer deney ve bombaların sonucu.kutuplara atılan bir bomba dev buz dağlarını yerlebir ediyor... gerisini varın siz düşünün...

İnsan denen yaratığın yatacak yeri yok. Telefondan yazıyorum,kelime hatalırımın kusuruna bakmayın.

Şimdi ülkemizde birebir yaşayacağız ((
 
Bu Japon bizden iyi bilemez, kalkmış birde felaket olacak falan diyor, cıks cıks cıks onlar Japon biz Türk'üz, Türk'e birşey olmaz, kesseler acımaz, o derece yani

Bilemez tabi nerden bilecek ? Dünya devi olan biziz,kıskanıyola bizi hep ondan bunlar.
 
Bizim coğrafya hocamız geçenlerde yaşasın Nükleer diyordu. Ülke ekonomisi kurtulacakmış. Bunu diyen öğretmen bir de.


 
Nükleer santrale karşı çıkmak için insanı ve doğayı sevmek yeterli.
Karşı çıkmayı illa bir siyasi görüşe bağlamaktan vazgeçilsin lütfen, benim bir Japon'un ya da herhangi birinin o video sahte olsa da fark etmez videosunu seyretmeye ihtiyacım yok, nükleer santrallerin tehlikelerinden haberdar pek çok insanında benim gibi düşündüğünü sanıyorum.

Siz santrali istediğiniz kadar dayanıklı yapın, santral dediğiniz kul yapımı, doğa olaylarıysa Allah'ın kudreti, siz santralin sağlamlığıyla Allah'a kafa tutulacağını mı sanıyorsunuz?
Japonya santrallerin, depreme dayanıklı binaların gurusudur resmen, Japonya başa çıkamamış, adamların adaları her depremde biraz daha kayıyor, biz diyoruz ki amann ne güzel ülke ekonomisi kurtulacak.

Bu öyle 3. köprüye, marmaraya karşı çıkmak değil, bu öyle bir ideolojinin peşine sorgusuz sualsiz koşmak değil, bu bildiğiniz bir felaket.
Siz çernobil patlaması sonrası vücudunda yaralar çıkan insanları gördünüz mü? Görmediyseniz görmenizi tavsiye ederim.
Ben yakınen gördüm, babamın arkadaşı çernobil faciası yaşandığında maalesef yakın bir yerde olduğundan etkilendi.

İçiniz kaldırır mı bilmem, benim kaldırmıyor ama yaşananları görmek lazım, işte size çernobil:
 
Adam sağlığımızı düşünmüş konuşmuş da ona bile inanmıyorlar ya hayret hayret

Hiç güncel olayları da mı takip etmiyrsunuz Mersin Akkuyu için yapılacakları nasıl bilmezsiniz?
Hayır cidden korkuyorum bu nükleerden ve 2 gün sonra net olarak ortaya cıktıgında sırf ideoloji uğruna yalan diyip üstü kapatılacak diye endişeleniyorum

şu konuda bari taraf tutulmasın!
 
Son düzenleme:
Çoğu konuda yazıyorum yine yazacağım.Başımıza ne bela gelirse ahlanıp vahlanmaya zerre kadar hakkımız yok. Müdürüm paylaşmışsın o fotoğrafları ama boşuna paylaşmışsın,anlamak için illa başımıza gelmesi lazım.:2:
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…