- 8 Haziran 2012
- 5.378
- 1.437
- Konu Sahibi AngryPenguin
- #1
Gezi Parkı protestolarının yıldönümünde Taksim Meydanı'ndan canlı yayın yaparken polis tarafından götürülen CNN muhabiri Ivan Watson, Başbakan Erdoğan'ın kendisine yönelttiği "dalkavuk ve ajan" suçlamalarına CNN ekranlarından yanıt verdi.
CNNin ünlü medya programı Reliable Sourcesın sunucusu Brian Stelterın sorularını İstanbul dan cevaplayan Ivan Watson, Çalıştığım birçok ülkede güvenlik güçlerinin beni taciz etmesine alışkınım. Bu nedenle İstanbulda bana yapılan muamelenin fazla sert olduğunu düşünmedim. Bu olayı yaşadığım diğer benzer durumlardan ayıran tek özellik canlı yayın sırasında gerçekleşmiş olmasıydı. Bu nedenle hem ana akım medyada hem de internette yaşananlar büyük ilgi topladı. Türkiye de bu olay manşetlere taşınırken, dünyanın birçok diğer ülkesinde de haber oldu. Belki de bu yüzden Türkiye Başbakanı parlamentoda bir konuşma yaparak bu konuya bizzat değindi dedi.
Watson sözlerine, İşte ne zaman ki Başbakan Erdoğan ulusal televizyon kanallarında yayınlanan bu konuşmayı yaptı, o zaman bu konu münferit, küçük bir olay olmaktan çıkıp ciddi bir konuya dönüştü diyerek devam etti.
Deneyimli gazeteci başbakanın konuşmasında kendisine sadece hakaret etmekle kalmadığını onu, İş üzerinde yakalanmış bir casus olmakla da suçladığını belirtirken, Bu, Türkiyede önemi sonuçlara ve yaptırımlara yol açabilecek çok ciddi bir suçlama dedi.
Başbakan Erdoğanın Türkiyenin kendi problemleri konusunda medyayı suçladığını iddia eden Watson, Bunu birçok başka ülkede, hatta ABDde gördüğümüz oluyor. Ancak burada diğer tüm ülkelerden farklı bir durum söz konusu çünkü bana yöneltilen iddialar, gülünecek derecede absürt. Ve bu absürt iddialar bu ülkedeki en güçlü adam tarafından, başbakanlık ofisinin bizzat akredite edip sarı basın kartı verdiği bir gazeteciye, bana yöneltiliyor dedi.
Watson sözlerine, Ben Türkiyede 12 yıl geçirdim. İlk olarak National Public Radio için, son beş yıl boyunca da CNN muhabiri olarak burada çalıştım. Hem başbakan hem de yakın çevresindekiler beni bizzat tanıyor. Onunla röportaj yaptım. 2009 yılında bir televizyon ekibi ile birlikte özel uçağına davet edildim. Daha sonra birçok kez onunla kampanya otobüsünde bire bir röportajlar yaptım. Yani eğer Başbakanın parlamentodaki konuşmasında iddia ettiği gibi bir casussam, bu Türkiyede ciddi bir güvenlik açığı olduğu anlamına gelir! Yani ben CNN muhabiri olarak görev yaptığım son beş yılda Türkiyenin Cumhurbaşkanı ile de Dışişleri Bakanı ile de birebir röportajlar yaptım! diyerek devam etti.
İSTANBULDAN AYRILIYOR
Önceden planlandığı şekilde görevine Hong Kong'da devam edecek olan Watson'a Stelter İstanbul ve Türkiye ile ilgili görüşlerini de sordu. Watson, Ben bu ülkeye özellikle de İstanbul şehrine on yıldan uzun süredir aşığım. İstanbula ilk kez ayak bastığımda aşık oldum, gerçekten çok tarihi, kültürel, zengin, büyülü bir şehir. Çok sevdiğim mahallelerin, sokakların son bir yıl boyunca tekrar ve tekrar bir savaş alanına çevrilmiş olması beni çok ama çok üzüyor. Bu mahallelerde yaşayanların, siyasi çatışmalarla hiç bir alakaları olmamasına rağmen pencerelerinden içeri atılan biber gazından etkilendiğini görmek, polis tarafından korkutulmalarına şahit olmak, o sokaklarda protestocuların molotof kokteylleri, taşlar attıklarına şahit olmak beni çok üzdü. Ayrıca bir kaç hafta sonra kariyerimin bir sonraki bölümüne, Hong Konga geçecekken bunları yaşamış olmak gerçekten ağzımda çok acı bir tat bıraktı dedi.
http://www.radikal.com.tr/turkiye/ivan_watson_basbakanin_iddialari_absurt_ve_gulunc-1196293
CNNin ünlü medya programı Reliable Sourcesın sunucusu Brian Stelterın sorularını İstanbul dan cevaplayan Ivan Watson, Çalıştığım birçok ülkede güvenlik güçlerinin beni taciz etmesine alışkınım. Bu nedenle İstanbulda bana yapılan muamelenin fazla sert olduğunu düşünmedim. Bu olayı yaşadığım diğer benzer durumlardan ayıran tek özellik canlı yayın sırasında gerçekleşmiş olmasıydı. Bu nedenle hem ana akım medyada hem de internette yaşananlar büyük ilgi topladı. Türkiye de bu olay manşetlere taşınırken, dünyanın birçok diğer ülkesinde de haber oldu. Belki de bu yüzden Türkiye Başbakanı parlamentoda bir konuşma yaparak bu konuya bizzat değindi dedi.
Watson sözlerine, İşte ne zaman ki Başbakan Erdoğan ulusal televizyon kanallarında yayınlanan bu konuşmayı yaptı, o zaman bu konu münferit, küçük bir olay olmaktan çıkıp ciddi bir konuya dönüştü diyerek devam etti.
Deneyimli gazeteci başbakanın konuşmasında kendisine sadece hakaret etmekle kalmadığını onu, İş üzerinde yakalanmış bir casus olmakla da suçladığını belirtirken, Bu, Türkiyede önemi sonuçlara ve yaptırımlara yol açabilecek çok ciddi bir suçlama dedi.
Başbakan Erdoğanın Türkiyenin kendi problemleri konusunda medyayı suçladığını iddia eden Watson, Bunu birçok başka ülkede, hatta ABDde gördüğümüz oluyor. Ancak burada diğer tüm ülkelerden farklı bir durum söz konusu çünkü bana yöneltilen iddialar, gülünecek derecede absürt. Ve bu absürt iddialar bu ülkedeki en güçlü adam tarafından, başbakanlık ofisinin bizzat akredite edip sarı basın kartı verdiği bir gazeteciye, bana yöneltiliyor dedi.
Watson sözlerine, Ben Türkiyede 12 yıl geçirdim. İlk olarak National Public Radio için, son beş yıl boyunca da CNN muhabiri olarak burada çalıştım. Hem başbakan hem de yakın çevresindekiler beni bizzat tanıyor. Onunla röportaj yaptım. 2009 yılında bir televizyon ekibi ile birlikte özel uçağına davet edildim. Daha sonra birçok kez onunla kampanya otobüsünde bire bir röportajlar yaptım. Yani eğer Başbakanın parlamentodaki konuşmasında iddia ettiği gibi bir casussam, bu Türkiyede ciddi bir güvenlik açığı olduğu anlamına gelir! Yani ben CNN muhabiri olarak görev yaptığım son beş yılda Türkiyenin Cumhurbaşkanı ile de Dışişleri Bakanı ile de birebir röportajlar yaptım! diyerek devam etti.
İSTANBULDAN AYRILIYOR
Önceden planlandığı şekilde görevine Hong Kong'da devam edecek olan Watson'a Stelter İstanbul ve Türkiye ile ilgili görüşlerini de sordu. Watson, Ben bu ülkeye özellikle de İstanbul şehrine on yıldan uzun süredir aşığım. İstanbula ilk kez ayak bastığımda aşık oldum, gerçekten çok tarihi, kültürel, zengin, büyülü bir şehir. Çok sevdiğim mahallelerin, sokakların son bir yıl boyunca tekrar ve tekrar bir savaş alanına çevrilmiş olması beni çok ama çok üzüyor. Bu mahallelerde yaşayanların, siyasi çatışmalarla hiç bir alakaları olmamasına rağmen pencerelerinden içeri atılan biber gazından etkilendiğini görmek, polis tarafından korkutulmalarına şahit olmak, o sokaklarda protestocuların molotof kokteylleri, taşlar attıklarına şahit olmak beni çok üzdü. Ayrıca bir kaç hafta sonra kariyerimin bir sonraki bölümüne, Hong Konga geçecekken bunları yaşamış olmak gerçekten ağzımda çok acı bir tat bıraktı dedi.
http://www.radikal.com.tr/turkiye/ivan_watson_basbakanin_iddialari_absurt_ve_gulunc-1196293