İstediğim hiçbir şey olmadı

Ne gönül ilişkisi ne de iş.

Bazen o kadar bunalıyorum ki ağlıyorum. Üniversitede sevmediğim bir bölümü okudum ve bu bölümü küçümsedim hep. Psikolojik sağlığım da pek iyi değildi, depresiftim ,enerjim yoktu. En azından bitireyim sonra yoluma bakarım dedim ama iş hayatında da tökezleyip durdum. Radikal değişiklikler için yeteri kadar güvenedim kendime. Bir gün evlenirim çocuk bakarım diye pek önemsemedim. Evlenemedim de :)

Kız kardeşim ise benim tam tersim doktor herkes onun doktor olduğunu öğrenince övüyor ve şu an ilişkisi var benden küçük ama evlenebilir. Onun adına sevinirim ama içimde bazen hasetlik oluyor. Allahım neden bana bu gücü vermedin ya da neden hala karşı a istediğim biri çıkmadı diye ağlıyorum bazen. Çok üzgünüm kardeşimi asla kıskanmak veya kötülüğünü düşünmek istemem ama engel olamıyorum. Ben ömür boyu anlaşamadığım ailemle birlikte yaşayacağım gibi geliyor. Annem babam dünyanın en umursamaz insanları olabilir. Bu kadar zorluk yaşadığım halde babam mental olarak bana hiçbir zaman destek vermedi. Bir kere bile babamdan o cesareti alamadım.

. Her şeyi bırakıp yurtdışına gitmeyi düşünüyorum ama sağlıklı bir karar değil bu, biliyorum. Kaçmak için yapıyorum. Gerçeklerden kaçmak istiyorum. Yüzüme bakıyorum 28 yaşıma gelmişim eskisi gibi alımlı değilim beğendiklerim beni beğenmedi şimdi mi beğenecekler diyorum. Sürekli ağlamaklı haldeyim inanın...

Bir türlü toparlanamıyorum.
Bende 29 yaşının sonundayım. Şuan işim iyi ama bu işi elde etmek için askeri ücrete çalıştım, bazen maaş alamadığım oldu. Bence sen başlamalısın ve kararlı olmalısın. Sen kendine acımaz doğrulmazsan kimse sana acımaz. Türkiye'de yaşıyoruz. Erkeklere emanet edemeyiz kendimizi. Önce kendine güven, işini önemse. Zaten sonrasında çok erkek bulursun.
 
Ben de benzer şeyleri yaşadım. İlişki anlamında bi yolunda gitmedi gittiyse de hemencecik bitti. Atanamamıştım 5 sene oluyordu o da üzüyordu yani hayatımın en kötü dönemleri sanıyordum. Çok dua ediyordum. Meğer bir süreçmiş o dönemler bitti. İnanır mısın bazen o günlerimi bile özlüyorum ailemle birlikte geçirdiğim günlermiş diyorum mesela. Sen de bunun bir süreç olduğunu günün birinde geçecek olduğunu düşün.
 
Kusura bakmayın ama beyaz atlı prens gelip sizi kurtarmayacak. Aynı ailenizin kurtaramayacağı gibi. Kendiniz ayağa kalkmak zorundasınız. Ben sizin psikolojinizi yıllarca yaşadım. Bezmişliğinizi, o hiç bir şeye enerjiniz olmayan hallerinizi anlayabiliyorum. Benim hayatımda ufak bir değişiklik, küçük bir azim sonrası her şey bir silsile halinde düzelmeye başladı. Hala eksik olan, ters giden şeyler var ama artık en azından özgüvenim var. Çünkü kendim ayağa kalktım. Sizin de kendinize güvenmeye başlamanız gerek. Gerekirse kariyerinize baştan başlayın daha gençsiniz. Bu döngüden kendi başınıza çıktıktan sonra aileniz ile ilişkiniz de sosyal ilşkilerinizde nasıl değişecek göreceksiniz. Oturup hayatı iyi gidenleri izleyerek ya da mekan değiştirerek bir yere varamazsınız.
 
Al bendende o kadar kardeşim 4 arkadaşımı kuzenlerimi bu sene evlendiler tek başıma kaldım 26 yaşındayım geçen buluştum arkadaş grubumla hepsi çeyizlerini yarıştırdı bende seyrettim burun kıvırıp yok mu sende hala bi şey dediler sizin kadar uyanık olamadım 15 kişiyle aynı anda takılıp yedek lastik yapmadım için yalnızm diyemedim… içlerinde en güzeli olup en bahtsızı olmak daha acı veriyor yok kimse karşıma çıkmıyor çıkanlarda hep evlilik istemeyen cinsellik için yazanlarda
Cinsellik diyip gecme en önemli konudur ten uyumu. Bi arkadaşım bi sürü cinsel iliski yaşadı ve sonunda istediğini bulup evlendi,yani çocuk öyle bekaret vs bakmadı,vazgecemedi kızdan. Sen bi düşün bu konuyu:kahve:
Baska bi konuda da gördüm yazını, ona istinaden yaziyorum
 
Kusura bakmayın ama beyaz atlı prens gelip sizi kurtarmayacak. Aynı ailenizin kurtaramayacağı gibi. Kendiniz ayağa kalkmak zorundasınız. Ben sizin psikolojinizi yıllarca yaşadım. Bezmişliğinizi, o hiç bir şeye enerjiniz olmayan hallerinizi anlayabiliyorum. Benim hayatımda ufak bir değişiklik, küçük bir azim sonrası her şey bir silsile halinde düzelmeye başladı. Hala eksik olan, ters giden şeyler var ama artık en azından özgüvenim var. Çünkü kendim ayağa kalktım. Sizin de kendinize güvenmeye başlamanız gerek. Gerekirse kariyerinize baştan başlayın daha gençsiniz. Bu döngüden kendi başınıza çıktıktan sonra aileniz ile ilişkiniz de sosyal ilşkilerinizde nasıl değişecek göreceksiniz. Oturup hayatı iyi gidenleri izleyerek ya da mekan değiştirerek bir yere varamazsınız.
Aile evinde çok zor ama mecburum
 
Öncelikle bu hisleri hisseden yaşayan tek insan sen değilsin ve tek insan sen olmayacaksın bunu bil. Ayrıca herkesin yaşam hayat dinamiği farklıdır. Onların erken olmuştur ama senin hayatında güzel şeylerin olması için vakit vardır bunu bilemezsin. Çok kafaya takıp karalar bağlama enerjik ve neşe dolu olmaya çalış her şeye rağmen ki güzel şeyler ve mutluluğu kendine çek🧚🏼‍♀️🙏🏼
 
Ne gönül ilişkisi ne de iş.

Bazen o kadar bunalıyorum ki ağlıyorum. Üniversitede sevmediğim bir bölümü okudum ve bu bölümü küçümsedim hep. Psikolojik sağlığım da pek iyi değildi, depresiftim ,enerjim yoktu. En azından bitireyim sonra yoluma bakarım dedim ama iş hayatında da tökezleyip durdum. Radikal değişiklikler için yeteri kadar güvenedim kendime. Bir gün evlenirim çocuk bakarım diye pek önemsemedim. Evlenemedim de :)

Kız kardeşim ise benim tam tersim doktor herkes onun doktor olduğunu öğrenince övüyor ve şu an ilişkisi var benden küçük ama evlenebilir. Onun adına sevinirim ama içimde bazen hasetlik oluyor. Allahım neden bana bu gücü vermedin ya da neden hala karşı a istediğim biri çıkmadı diye ağlıyorum bazen. Çok üzgünüm kardeşimi asla kıskanmak veya kötülüğünü düşünmek istemem ama engel olamıyorum. Ben ömür boyu anlaşamadığım ailemle birlikte yaşayacağım gibi geliyor. Annem babam dünyanın en umursamaz insanları olabilir. Bu kadar zorluk yaşadığım halde babam mental olarak bana hiçbir zaman destek vermedi. Bir kere bile babamdan o cesareti alamadım.

. Her şeyi bırakıp yurtdışına gitmeyi düşünüyorum ama sağlıklı bir karar değil bu, biliyorum. Kaçmak için yapıyorum. Gerçeklerden kaçmak istiyorum. Yüzüme bakıyorum 28 yaşıma gelmişim eskisi gibi alımlı değilim beğendiklerim beni beğenmedi şimdi mi beğenecekler diyorum. Sürekli ağlamaklı haldeyim inanın...

Bir türlü toparlanamıyorum.
Her insanın kaderi kendi çabasına bağlı olarak yazılır. Siz kendi tercih ettiğiniz bölümü okumuşsunuz, bunun için Allah'ı suçlayamazsınız size güç vermedi diye. Içinizde o güç var, isterseniz kullanabilirsiniz.

Negatif enerji saçıyorsunuz sanki. Özgüveninizi geliştirmenin, kendinizi sevmenin yollarını arayın. Sevdiğiniz bi işe girişin. Yeni ortamlara girin. Bi şeyler yapın, karamsar bi şekilde evde kalıp üzülmek yerine :)
 
Ne gönül ilişkisi ne de iş.

Bazen o kadar bunalıyorum ki ağlıyorum. Üniversitede sevmediğim bir bölümü okudum ve bu bölümü küçümsedim hep. Psikolojik sağlığım da pek iyi değildi, depresiftim ,enerjim yoktu. En azından bitireyim sonra yoluma bakarım dedim ama iş hayatında da tökezleyip durdum. Radikal değişiklikler için yeteri kadar güvenedim kendime. Bir gün evlenirim çocuk bakarım diye pek önemsemedim. Evlenemedim de :)

Kız kardeşim ise benim tam tersim doktor herkes onun doktor olduğunu öğrenince övüyor ve şu an ilişkisi var benden küçük ama evlenebilir. Onun adına sevinirim ama içimde bazen hasetlik oluyor. Allahım neden bana bu gücü vermedin ya da neden hala karşı a istediğim biri çıkmadı diye ağlıyorum bazen. Çok üzgünüm kardeşimi asla kıskanmak veya kötülüğünü düşünmek istemem ama engel olamıyorum. Ben ömür boyu anlaşamadığım ailemle birlikte yaşayacağım gibi geliyor. Annem babam dünyanın en umursamaz insanları olabilir. Bu kadar zorluk yaşadığım halde babam mental olarak bana hiçbir zaman destek vermedi. Bir kere bile babamdan o cesareti alamadım.

. Her şeyi bırakıp yurtdışına gitmeyi düşünüyorum ama sağlıklı bir karar değil bu, biliyorum. Kaçmak için yapıyorum. Gerçeklerden kaçmak istiyorum. Yüzüme bakıyorum eskisi gibi alımlı değilim beğendiklerim beni beğenmedi şimdi mi beğenecekler diyorum. Sürekli ağlamaklı haldeyim inanın...

Bir türlü toparlanamıyorum.
 
O kadar negatifsiniz ki size ne desek iyi hissedemezsiniz. Öncelikle psikolojik destek mi alsanız acaba ? Baya ihtiyacınız var gibi görünüyor.
Size grafik tasarım mezunu bir arkadaşımın hayatını anlatayım. Kendisi okurken amatör olarak fotoğrafçılıkla ilgileniyordu. Sürekli kendini geliştirmeye odaklanmıştı. Annesi babası durmadan eleştiriyordu. Yaşıtların evlenirken sen şipşakçılık mı yapacaksın vs vs bir sürü olumsuz yorum. Çocuk Photoshop programları öğrendi. Grafik tasarımla ilgili programlar öğrendi. Yeri geldi ücretsiz çekimlere bile gitti. Şu an ismini versem instagramdan baksanız anlattığım kişinin o olduğuna inanamazsınız. Maddi ve manevi olarak tam anlamıyla zirvede. Yaptığı çekimler, çalıştığı markalar, bindiği arabalar, evi, yabancı sevgilisi vs vs. Verdiği çabaya, emeğe, geldiği yollara şahidim. Helal olsun diyorum sürekli. Kendi hayatımdan örnek vermek gerekirse. Üniversitedeki sınıf arkadaşlarımdan yurtdışında çalışan var, televizyon programlarına davet edilen var, kendi okulunu açan var. Aralarında çok çok zor hayatlardan gelenler de vardı. Ama çabaladılar. Öz eleştiri yapmak gerekirse ben de diplomamı aldım biraz çalıştım, evlendim, canım sıkılınca işi bıraktım. Sizce şimdi emek verip karşılığını almış arkadaşlarımı kıskanmak benim hakkım mı ? Ben de bi okulum olmasını çok isterdim ama ben bir sınıfa bile katlanamadım mesela. Şimdi Karalar bağlayıp etrafımdakileri kıskanayım mı yoksa kalkıp 1 adım mı atayım?
 
Şikayet etmek ve seçimleriyle ilgili başkalarını suçlamak.

Mutsuzluğun tarifini vermişsiniz.

Önce kurban bilincinden çıkın, ondan sonra da oturup ne istediğinizi düşünüp uygulama için planlamaya geçin.
 
X