- 1 Eylül 2013
- 4.526
- 2.099
- 178

Osmanlı bir vakıf medeniyeti idi..
Zayıflıktan ötürü uçamayan göçmen kuşlara bakım, sokak köpeklerine yem verme, sıcak günlerde sokak hayvanlarına su verme vakıfları....

Çarşaf ile tanışmazdan evvel İstanbul Hanımefendisi..


Kadı Efendi'ye mahkemede selam verilmez. Verilirse de icabeti vacip olmaz. (Mezahibu'l Erbaa)
Zira bunda davacı veya davalıya gereksiz yakınlık vardır.
(Osmanlı Mahkemeleri)
Osmanlı Hukuk Mektebi'nde, Mecelle tedvin olunana kadar; Mülteka gibi telifler okunmakta ve Fetavayı Kadıhan; Tatarhaniyye gibi fetva kitapları metin olarak talim olunmakta idi..

Osmanlı Hukuk Talebesi..
Yani sıkı bir fakih...
Tedris boyunca dik bir sandalyede otururlardı; öyle ki sırtı dik durmasını bilsin, adaleti eğip bükmesin..
..............
Zaten kadıların davaya çıkacağı vakit, hükmü irdelemek ve şahit olmak için 30 kişiye yakın, jüri dediğimiz bir heyet hazır olurdu..
(Osmanlı Mahkemeleri)

Kız Mektebi

Osmanlı ve Darü'laceze.

Osmanlı'da ise, mezarlık günlük hayatın içerisinde idi... Tüccarından esnafına, mahalle sakininden gelip geçene kadar herkes; her gün mezarlıktan geçerek ölümle yüz yüze olup, ahireti unutmamaya gayret gösterirlerdi...
Bu toplumda yılda bir kaç hırsızlık çok görülür, devlet uyuyor mu serzenişleri vuku bulurdu.
Son düzenleme: