Pütürüklü gıda alırken bebek öğürürse ne yapılabilir?
...Dokuz aylık oğlum, üç aydan bu yana ek gıdalar alıyor. Önceleri püre şeklinde veriyordum. Şimdi daha iri pürtüklü yiyecekler hazırlıyorum. Ama çok sık öğürüyor. Kusacak diye korkuyorum. Bu normal gelişimin bir parçası mı yoksa bebeğimde yutma sorunu mu var?..
...Bebeklerin pürtüklü yiyeceklerle ilk karşılaştıkları dönemde öğürmeleri çok normaldir. Bu durumda annenin tepkisi çok önemlidir. Eğer anne hata yapmazsa bebekte bu öğürme bir süre sonra kendiliğinden geçer. Ama anne aşırı tepki gösterirse, bebek bunu kullanabilir.
Bebekler 5-7. aylar içinde yarı katı dediğimiz, pürtüksüz ama kıvamlı yiyeceklere alıştırılır. Pek çok bebek anne sütünden sonra kıvamlı yiyecekleri yutarken zorlanabilir. Bunu öğürerek gösterir. Öğürme refleks bir tepkidir. Bebek istemli olarak yapmaz. Bebek ağzındaki yiyeceği yutmaya çalışırken, yumuşak damak ve ağız boşluğunun arka kısımlarının uyarılması sonucunda istemsiz olarak ortaya çıkar. Önce kıvamlı daha sonra pürtüklü yiyeceklerle bu refleksin beslenme süreci içinde etkisizleştirilmesi sağlanır. Son aşama ise, katı yiyeceklerin çiğnendikten sonra yutulmasıdır. Bu gelişimi tamamlayabilmesi için bebeğe, egzersiz yapma fırsatı tanınmalıdır. Altıncı aydan sonra ek gıdalara başlanması, bu amaçla çok önemlidir. Bu gelişme bir yaşından sonraya bırakılırsa ortaya çıkacak sorunlar bebeği ve aileyi daha uzun süre üzer.
Anne bebek öğürdüğünde soğukkanlılığını korumalı, olaya aşırı tepki göstermemelidir. Bebeğin öğürmesi karşısında anne heyecanlanıp yüksek sesle ve heyecanla tepki gösterirse bebek annenin bu konudakini hassasiyetini öğrenmiş olur. Anne, bebek öğürdüğünde ya pürtükleri küçültmeli ya da bebeğin ağzına verdiği miktarı azaltmalıdır. Asla bebeğe kızmamalı, telaşlandığını belli etmemelidir. Bebeğin öğürme tepkisi bir süre daha devam edebilir. Genellikle dokuzuncu aydan sonra azalır. Bu normal gelişim sürecidir...
9-12 aylar arasında ek gıda önerileri nelerdir?
...Geceleri emzirmeye devam ediyorum. Ek gıdalara geçişte çok başarılı olamadım ama canı istediğinde pütürüklü gıdaları yutabiliyor. “Dokuzuncu aydan sonra her şeyi yiyebilir” diyorlar. Doğru mu?..
...Bu aylar içinde bebeğiniz, aile sofrası için hazırlanmış yiyeceklerden yiyebilir (örnek: bütün kıymalı sebze yemekleri, makarna, pilav, dolma, v.b.)
Bu dönemde amaç, bebeğin erişkin diyetinde yer alan besinlere bilinen tatlarıyla alıştırılmasıdır. Bir yaşına kadar her türlü yiyeceğin lezzetine alıştırılmış bir bebekte daha sonraki yıllarda iştahsızlık görülmez...
Bir yaşından önce portakal/mandalina verilebilir mi?
...Dokuz aylık oğlum var. Altıncı aydan sonra ek gıdalara başladım. Ama hala portakal veya mandalina vermiyorum. Arkadaşımın kızında allerji yapmış. Ama eşimin annesi, diğer torununa beşinci ayda portakal suyu verdiklerini söylüyor. Portakal, mandalina gibi narenciye ne zaman başlanmalıdır?..
...Portakal ve mandalina gibi narenciye grubunda yer alan meyvelerin allerjik özelliği fazladır. Ayrıca tatları da ekşi olduğu için genellikle bebekler tarafından sevilmezler. Ancak C vitamini açısından çok zengin oldukları iyi bilinir. Genellikle bu meyvelerin bebeğe bir yaşından sonra, portakal/mandalina suyu şeklinde verilmesi tercih edilir.
Ancak altıncı aydan sonra da eğer bebek tadını severse ve allerji geliştirmezse rahatlıkla verilebilir, bir sakıncası yoktur. Bu nedenle altıncı aydan sonra dikkatlice denenebilir. Bu amaçla portakal/mandalina suyu önce bir tatlı kaşığı verilir. Döküntü, kusma, ishal ve karın ağrısı, huzursuzluk gibi tepkiler takip edilir. Bir sorun çıkmazsa miktar, bir çorba kaşığı ve bir kahve fincanı şeklinde artırılır. Bu konuda daha dikkatli olmak istenirse, meyve suyu yarı yarıya sulandırılarak ve yine miktar aynı şekilde arttırılarak denenebilir. Bebek sulandırılmış meyve suyuna alıştıktan sonra, bu defa da su miktarı azaltılarak bebek alıştırılır.
Narenciye hem C hem de A vitamininden zengindir. C vitamini suda eriyen bir vitamin olduğu için fazlası idrarla atılır. A vitamini ise yağda eriyen vitamindir. Bebeğin diyetindeki yağ oranında ve vücudun ihtiyacı doğrultusunda emilir. Bebek çok fazla portakal/mandalina içecek olursa nadiren deri renginde turunculaşma olabilir. Ancak bu genellikle bir yaşından sonra gün içinde çok fazla meyve suyu içen veya meyve yiyen çocuklarda görülür. Nedeni, narenciyenin içindeki karoten adını verdiğimiz maddedir. Sakıncası yoksa da, yenilen miktarın azaltılması önerilir...
Ek gıdalar başlandığında anne-bebek ilişkisi nasıl olmalıdır?
...Ek gıdalara başladığımızdan bu yana bebeğimle ilişkimiz çok bozuldu. Dokuz aylık olmasına rağmen istemediği bir şeyi asla yemiyor. Ağlıyor ve biraz ısrar edersem başını çeviriyor. Sonuçta kusmaya kadar gidiyor aramızdaki mücadele. Bir yerde hata yapıyorum ama ne olduğuna bir türlü karar veremiyorum…
...Anneler, bebeklerin ek gıdalara karşı gösterdiği isteksizlik karşısında hemen, bebeğe alıştığı ve bu nedenle almakta zorluk çekmediği besini yani anne sütünü verirler. Bu uygulama sakıncalıdır.
Bebek, sevmediği veya alışamadığı yiyeceği reddettiğinde anne sütünün verildiğini öğrenirse, diğer ek gıdalara da tepki gösterir. Ek gıdalara geçiş gittikçe zorlaşır. Bebek ve anne arasında inatlaşmalar başlar ve bebek tepki olarak kaşığı itmeye, ağzına aldığı yiyeceği yutmadan bekletmeye başlar. Zorla yutturulacak olursa yine tepki olarak kusar.
Bütün bu gelişmeler anne ve bebek arasında beslenme sırasında mutlaka olması gereken huzur ve sevgi ilişkisini bozar. Bir süre sonra anne bebeğini besleyemez hale gelir. Bu nedenle sevgili anneler lütfen bebeklerinizle beslenme sırasında inatlaşmayınız. Kaybeden daima siz olursunuz. Sinirlenmeden kararlı davranın. Bebeğin dikkatini ve ilgisini başka yönlere çekerek, beslenmesini sürdürün.
Hiç bir bebek, ağzını açıp sizin onu beslemenizi beklemez. Bebek beslemek annelik sanatıdır, sevgi ve sabır ile sürdürülür...
Bebek ne zaman düzenli (saatli) beslenmelidir?
...Bebeğim beş aylık ve ek gıdalara yeni başladık. Ne zaman acıkırsa o zaman besliyorum. Ama yakında çalışmaya başlayacağım. Bebeğe bir hanım bakacak. Ama nasıl güveneceğim? Bu nedenle acaba saatli bir beslenme programı mı uygulamam daha doğru olur?..
...Bebeğin sadece anne sütü aldığı dönemde acıktığı zaman beslenmesi daima daha çok tercih edilen uygulamadır. Anne, bebeğinin acıktığını düşündüğü her zaman emzirmelidir. Ancak, bebek ek gıdalara alıştırıldığı dönemde (ikinci altı aylık dönemde), bunu uygulamak çok kolay olmaz. Tercih edilen, bebeğin üç ana ve iki-üç ara öğün düzeninde beslenmesidir. Bu nedenle de saat düzeni uygulanmasında yarar vardır. Her bebeğin günlük düzeni farklıdır. Her bebek sabah farklı zamanda uyanır, gün içinde de farklı zamanlarda uyur. Uyku süreleri de farklıdır. Bu nedenle, söz konusu olabilecek en iyi saat düzeni, bebeğin alışkanlıklarına uygun olarak anne tarafından belirlenebilir. Eğer ara öğünlerden biri veya birkaçı ana öğünlerdeki beslenmesini olumsuz etkiliyorsa kaldırılabilir. Bu durumda bebeğin büyümesi çok yakından takip edilmelidir. Ara öğünlerde bebeği uzun süre tok tutmayacak besinlerin verilmesi uygundur. Bu amaçla en çok tercih edilen anne sütü veya meyve suyu ya da bebeğin ayına uygun ise meyve püresidir.
Bazı bebekler günde altı yedi defa mini öğünlerle beslenme eğilimi gösterebilirler. Bu da makul bir uygulamadır. Büyümesi olumsuz etkilenmediği sürece sakınca yaratmaz. Ancak bazı durumlarda anne bebeğe bir yiyecek hazırlar, bebek bir-iki kaşık yedikten sonra bırakır. Bundan tatmin olmayan anne bu defa yeni bir şey hazırlar ve bebeğe verir. Bir öncekinden çok zaman geçmemiştir. Bebek yine birkaç kaşık yer ve isteksizlik gösterir. Bu çaba gün içinde böylece devam eder gider. İşte hiç arzu edilmeyen budur. Anne ve bebek gün içinde defalarca beslenme konusunda karşı karşıya gelirler. Bebek sürekli bir şeyler yemiştir. Ancak ne anne ne de bebek mutlu değildir. Bebeğin ne kadar yediği belirlenemez. Bu sağlıklı bir beslenme düzeni ve beslenme ilişkisi değildir...
Aynı öğünde karışık beslenme gerekli mi?
...Dokuz aylık bir kızım var. İki ay önce ek gıdalara geçtik. Çok zorlanmıyorum. İştahlı bir bebek olduğu için sorun çıkarmıyor. Her öğünde farkı bir şey veriyorum. Öğlen saatlerinde sebze püresi, akşamüzeri yoğurt, daha sonra meyve püresi gibi. Arkadaşımın doktoru, “Her öğünde birkaç yiyecek verin” demiş. Aslında neden olmasın diye düşündüm....
...Bebeklerin altıncı aydan sonra ek gıdalara alıştırılması istenir. Bu hem sağlıklı beslenme ihtiyaçlarını karşılamaları hem de beslenmeyle ilgili ağız hareketlerinde becerilerini geliştirmeleri için gereklidir.
Ancak, bu dönemde ek gıdalara başlamanın diğer bir yararı ise, bebeğin erişkin diyetin tüketeceği lezzetleri tanıması ve alışmasıdır. Beslenmenin bu boyutu da kesinlikle ihmal edilmemelidir. Bir yaşına kadar, bebek bazı yiyeceklerin lezzetini öğrenmemiş ve alışmamış ise daha sonra kabul etmesi daha zor olur. Bu amaçla, bir öğünde tıpkı erişkin gibi bebek birden fazla yiyecekle beslenebilir. Yanlış bir uygulama değildir. Hatta dokuzuncu aydan sonra tercih edilen bir uygulamadır. Burada bebek, hem karışık beslenmeye alışır hem de erişkin döneminde de uygulayacağı sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinmiş olur.
Bu sırada dikkat edilmesi gereken çok önemli bir nokta vardır. Anne bu uygulama sırasında alışkanlıklarını sürdürerek bebekten bir öğünde hem bir kase yoğurdu hem de bir kase sebze püresini tüketmesini beklememelidir. Bu çok yanlış olur ve bebek-anne ilişkisini bozacak durumlara yol açabilir. Bebeğin mide kapasitesinin 200-300mL. Olduğu dikkate alınarak, yiyecekler çeşitlendirildiği takdirde her yiyecekten makul miktarlarda verilmesi gerekir...
Anne sütü alan bebek, 6-12 aylık dönemde nasıl beslenmelidir?
…Arkadaşımın dokuz aylık oğlu var. Her şeyi yediriyorlarmış. Hatta ciğer bile vermişler. Benim kızım 11 aylık oldu. Hala çorba ve sebze püreleri ile besleniyor. Başka yiyecekleri yemek istemiyor. Başını çeviriyor veya ağzında tutuyor, yutmuyor. Ne yapabilirim?..
...Oğlum, sekiz aylık oldu. Hem anne sütü alıyor hem de ek gıdalardan vermeye başladık. Ama, ek gıdalarda zorlanıyoruz. Ağırlıklı olarak anne sütü almaya devam ediyor. Doktorumuz, bu ay kilo almadığını söyledi. Anne sütünü azaltıp ek gıdalara ağırlık vermemiz gerektiğini düşünüyor. Ama ek gıdalarda zaten zorlanıyorum. Daha da kilo kaybetmez mi?..
...Ek gıdaların başlanması ile birlikte bebek, “sütten kesme dönemi” adını verdiğimiz çok özel bir döneme de girmiş olur. Bu dönem bir yaşında sona erer. Bu süre içinde bebek anne sütü almaya devam eder ancak, aylar ilerledikçe anne sütünün beslenmedeki ağırlığı azalır, ek gıdaların önemi artar.
Bir yaşına geldiğinde artık bebeğin beslenmesi bütünüyle ek gıdalarla sürdürülebilir, anne sütü kesilebilir. Ancak, annenin sütü varsa ve anne emzirmeye devam etmek istiyorsa, emzirme iki yaşına kadar geceleri devam edebilir.
Bu dönemde önemli olan bebeğin günlük enerji ihtiyacının mühim kısmını ek gıdalardan karşılamasıdır. Ek gıda alımı aylar ilerledikçe arttırılmalıdır. Anne sütü ağırlığı devam edecek olursa, bebek büyümesi için gerekli enerji, protein ve demir ihtiyacını karşılayamaz. Büyüme hızı önce azalır sonra durur. Hatta daha uzun sürerse bebek kilo bile kaybedebilir. Büyüme geriliği ve beslenme yetersizliği gelişebilir. Bu nedenle gündüz saatlerinde ek gıdalar tercih edilmeli, anne sütü gece öğünlerine saklanmalıdır...
Ek gıdalara başlayınca anne sütü azalırsa ne yapılmalıdır?
...Bebeğimi altı ay boyunca anne sütüyle besledim. Çok da iyi büyüdü. Önemli bir hastalık geçirmedi. Şimdi ek gıdalara geçtik. Yine emzirmeye devam ediyorum. Anne sütüm azalacak diye üzülüyorum. Azalmaması için ne yapabilirim?..
...Anne sütünün bebek beslenmesinde önemi çok fazladır. Her bebeğin hayatının ilk altı aylık döneminde sadece anne sütü almasını çok isteriz. Ancak, ek gıdalara başlamak ve bebeğin bir yaşında erişkin diyetine geçebilecek hale gelmesi, bu arada yutmayı ve çiğnemeyi öğrenmesi de daha sonrası için çok önemlidir. Bu nedenle ek gıdalara mutlaka altıncı ayda başlanması gerekir. Bu, bebeğin artan besin ihtiyaçlarının karşılanması için de çok gereklidir.
Ek gıdalar başlandığında, bebek anne sütü almaya da devam edeceği için, anne sütünün hemen kesilmesi söz konusu olmaz. Bebek alıştıkça ek gıdalar da miktar ve öğün olarak arttırılır. Bebek de buna bağlı olarak, zaman içinde daha az emmeğe başlar. Anne sütü de gittikçe azalır. Ama annenin sütü olduğu durumda, bebek geceleri anne sütü almaya iki yaşına kadar devam edebilir...
Büyümeyi Neler Etkiler ?
...Kızım dokuz aylık. Doğduğunda boyu ve kilosu normaldi. İlk üç ay anne sütü aldı. Daha sonra ek gıdalara başladık. Ama bana daima biraz zayıf gibi geliyordu. Doktoru ise şimdilik iyi büyüdüğünü söylüyordu. Üç ay önce tayin olduk. Telaşlı bir dönem geçirdik. Üç aydır kontrole gidemedik. Yeni doktorumuz, bebeğin neler yediğini sorduktan sonra “Aslında bebeğin beslenmesi fena değil. Sanırım bir başka nedenle büyümüyor. Tetkik yapmamız gerekiyor” dedi. Bazı tetkikler istedi. Önemli bir şey çıkar mı? Çok endişe ediyorum...
...Büyüme üzerinde etkili olduğu bilinen etkenleri genetik ve çevre faktörleri olmak üzere başlıca iki grupta toplamak mümkündür. Genetik faktörler hem anne karnında hem de bebek doğduktan sonra büyüme üzerinde etkilidirler. Etnik özellikler ve ebeveynlerin özellikle de annenin vücut yapısı (özellikle de boy uzunluğu) bu grup içinde değerlendirilir. Genetik faktörler sabittir ve değiştirilemezler. Bireyin büyüme kaapasitesini (potansiyelini) belirlerler. Bebek anne karnında gelişmeye başladığı andan itibaren erişkin yaş grubuna kadar etkileri devam eder. Her bebek sahip olduğu bu genetik potansiyel ile büyümeye çalışır. Ancak organizmanın sahip olduğu bu genetik potansiyele ulaşıp ulaşamayacağı çevre faktörleri tarafından belirlenir.
Büyüme üzerinde etkili olan çevre faktörleri de çok çeşitlidir. Çevre faktörlerinin bir kısmı büyümeyi anne karnında bir kısmı ise hem anne karnında hem de doğduktan sonra etkiler. Örnek olarak annenin sigara içmesi verilebilir. Gebeliğinde sigara içen annelerin bebekleri daha düşük kilolu olarak dünyaya gelirler. Bu örnekte annenin sigara içmesi bir çevre faktörü olup, bebeğin büyümesini anne karnında etkilemiştir. Beslenme de çok önemli bir çevre faktörüdür. Bebek, anne karnında annesi tarafından beslenir. Bu nedenle bebeğin anne karnında beslenmesini olumsuz etkileyen çok özel durumlar dışında her bebek üç kiloya yakın olarak dünyaya gelir. Örneğin, annede ağır bir kalp hastalığı varsa, bebeğin anne karnındaki beslenmesi olumsuz etkilenir ve büyümesi geri kalır. Anne karnında etkili olan bu çevre faktörü, bebek doğduktan sonra ortadan kalkacağı için, bebeğin doğumdan sonra normal koşullarda büyümesi beklenir.
Çevre faktörlerinin en önemlilerini, 1.)Beslenme, 2.)Ateşli hastalıklar (enfeksiyonlar), 3.)Karaciğer, böbrek ve kalp hastalıkları gibi uzun süreli hastalıklar (kronik hastalıklar), 4.)Hormon hastalıkları olmak üzere, basitleştirerek gruplandırmak mümkündür. Hayatın ilk beş yılı içinde büyümeyi sağlayan en önemli etken, beslenmedir. İyi beslenemeyen bebek iyi büyüyemez. Ama, bebek sık sık ateşli hastalık geçirirse, sık sık ishal olursa veya bebekte ağır kalp hastalığı varsa bebek iyi beslense bile sağlıklı büyüyemez; normal büyümesini gerçekleştiremez. Benzer şekilde bebekte büyüme üzerinde etkili olduğu bilinen bir hormon hastalığı olduğu durumda da bebek çok iyi beslense bile, bebeğin büyümesi geri kalabilir...