Isparta///Eğirdir

beyza75

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
7 Mayıs 2007
77
1
49
Eğirdir

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

Ben ilçemi tanıtmak istiyorum sizlere


COĞRAFYACOĞRAFİ KONUM


Eğirdir ilçesi 37 derece 50 410 – 38 derece 16 55 kuzey enlemleri 30 derece 57 43 – 30 derece 44 39 doğu boylamları derecelerinde bulunmaktadır. Güneybatı Anadolu da Göller Bölgesi yöresinde 1414 km2lik alan üzerinde; Türkiye’nin 4. büyük gölü olan Eğirdir Gölünün doğudan batıya uzanan kıyılarında kurulmuştur. Isparta il sınırları içerisinde olan ilçe kuzeyden Yalvaç ve Gelendost ilçeleri, doğudan Şarkîkaraağaç ve Aksu ilçeleri, güneyden Sütçüler ilçesi, güneybatıdan Burdur ili, batıdan Isparta merkez ve Atabey ilçeleri ile kuzeybatıdan Senirkent ilçesiyle komşudur.

YÜZEY ŞEKİLLERİ
İlçenin kuzey kesiminde oldukça büyük bir alanı kaplayan Eğirdir Gölü ile göl alanını Isparta çöküntü alanından ayıran dağlar, yüzey şekillerinin esasını oluşturur.

Dağlar: Kuzeybatıda Barla Dağı ( 2799 m.), batıda Davras Dağı ( 2635 m. ), doğuda ise bu kesimi kuzey – güney doğrultusunda kesen Dedegöl Dağı ( 2992 m. )yer alır. Eğirdir Gölünün büyük bir bölümü ile Kovada Gölünün büyük bir bölümü ile Kovada Gölünün tümü ilçe sınırları içerisinde yer almaktadır. Ovalar gittikçe genişleyerek Eğirdir Gölüne dökülen derelerin vadi tabanlarında toplanmıştır.
Eğirdir ilçesinin genelinde, topraklar 3. Jeolojik zamanda teşekkül etmiş, beyaz tebeşir kalkerden meydana gelmiştir. Arazi oldukça dağınık ve engebelidir. Dağlar üzerinde önemli yaylalar yer almaktadır. İlçenin üzerinde bulunduğu plato, bayırları, dağları, dalgalı arazileri, gölleri ve birkaç dar alüviyal düzlüğü ihtiva eden parçalı görünümdedir.
Toprakları killi ve kalkerlidir. Meyil yüzde 40 a kadar değişmektedir. Dağların arasında bazı önemli düzlükler yer almaktadır. Bunların en önemlisi Boğazova düzlüğüdür. Dağlar kısmen ormanlıktır. Genel olarak Kızılçam, Karaçam hâkim olup; ayrıca meşe, ardıç, sedir, köknar topluluklarına rastlanmaktadır. İlçenin en önemli platosu ise Barla platosudur. En önemli akarsuyu Aksudur.
İklimi : Eğirdir ilçesinin deniz seviyesinden ortalama yüksekliği 918 metredir. İlçe, iklim bakımından Akdeniz ve İç Anadolu iklimleri arasında bir geçiş alanında yer almaktadır. Bu iklim tipine bağlı olarak, ilçede ne Akdeniz in yağışlı, ne de İç Anadolu’nun kurak iklimi söz konusudur. Yıllık sıcaklık ortalaması 11,9 derece, yıllık yağış ortalaması ise 705 milimetre civarındadır.
 
TARİHÇEMİZ

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!


Eğirdir ve çevresinin Arzava Krallığı ( M.Ö. 2000-1200 ) döneminden beri meskun olduğu buluntulardan ve kayıtlardan anlaşılmaktadır. Eğirdir Gölü güney ucu merkez olmak üzere Burdur Gölü'ne kadar olan bölgeye, İlkçağda Askania adı verildiği sanılmaktadır. Eğirdir Gölü'nün güney ucu kıyıları kuşkusuz bölgedeki ilk kentçiklerden birinin ya da birkaçının yeriydi.

Bu yöreye Luwi uygarlığı çağında Askawana, yani "Ada Ülkesi " adı verilmiştir. Yöre, Arzava Krallığından sonra M. Ö. 1200 yıllarında Friglerin egemenliğine girdi. Daha sonra M. Ö. 687-547 yılları arasında Lidyalılar tarafından işgal edildi. Eğirdir kentinin, Lidya'nın son hükümdarı Kroisos ( B.Ö.560-547) tarafından kurulduğu ve ilk adının da "Krozos" olduğu sanılmaktadır. Şehrin iç kalesi de Lidyalılar tarafından inşa edilmiştir.

Eğirdir, M. Ö. 540 yılında Pers İmparatorluğu tarafından zapt edilmiş, yaklaşık 200 sene adı geçen imparatorluğun egemenliğinde kalmış, daha sonra Seleukos egemenliği altına girmiştir. Yöre, Seleukoslar tarafından M.Ö. 188 yılında Apamea (Dinar ) antlaşmasıyla Romalılara bırakılmıştır. Roma döneminde "Prostanna" adıyla anıldığı görülmektedir. Prostanna, bugünkü şehrin güneybatı kısmında, Camili Yaylada yer alıyordu. Kent, Ptolemaios'da, Orta Pisidia'da Hierocles'te, Timbriada (Mirahor) ile Konane (Gönen) arasında gösterilmektedir.

Prostanna'nın M.Ö. 1, yüzyıldan itibaren görülmeye başlayan ve M.S. 214 'e kadar basıldığı bilinen sikkelerinde ,bugün Eğirdir Sivrisi olarak bilinen "Viarus" dağının kabartması yer alıyordu. Prostanna ile ilgili en eski belge , Asia eyaletlerinden bir quaestor propraetor şerefine dikilen ve M.Ö. 113 yılına tarihlenen bir kitabedir. Roma dönemine ait olan ve Eğirdir'in Bedre Köyü yakınında bulunan bir sınır taşı da Parlais ile Prostanna arasındaki sınırı belirlemektedir. Prostanna , Limnai ( Hoyran) ile birlikte Hristiyanlığın önemli merkezleriydi. 381 yılından sonra her iki piskoposluk birleştirilmiştir. Eğirdir ve çevresinde 395'te Bizans'ın egemenliğine girmesinden sonra şehrin orta çağda " Akroterion " şeklinde
isimlendirildiği görülmektedir. Akroterieon, Hellen dilinde herhangi bir nesnenin en uçtaki ya da en üstteki bölümünü anlatır. Kentin böyle adlandırılması , arkasındaki Eğirdir Sivrisi'nin tüm yörede göze çarpan doruğundan kaynaklanıyordu.

Bizans egemenliğinin son dönemlerinde, şehrin adı, "Akrotiri" olarak geçiyordu. Eğirdir, Bizans'ın Anatolikon Theması sınırına dahildi. Yöredeki ilk Türk yerleşiminin 1071 'den birkaç yıl sonra gerçekleştiği sanılmaktadır. 1097 Dorilaion (Eskişehir) Savaşı'ndan sonra Türk boyları, Haçlı- Bizans baskısı altına Anadolu içlerine çekilmişlerse de kısa bir süre sonra,1176 Myriokafolon zaferiyle yeniden çevreye yerleşmeye başlamışlardı. Anadolu Selçuklu hükümdarı 3. Kılıçarslan, 1204 yılanda çevredeki şehirlerle birlikte Eğirdir'i de Selçuklu egemenliği altına aldı. Şelçuklu sultanlarının., doğal güzellikleri sebebiyle yaklaşık olarak 75 yıl sayfiye şehri olarak kullandıkları Eğirdir' in, bu dönemde "Cennetabad" olarak isimlendirildiği bilinmektedir.

Anadolu Selçuklu Devleti'nin sona ermesinden sonra Teke Türkmenlerinin İğdir boyuna mensup olan "Felekeddin Dündar Bey, Hamidoğulları Beyliği'ni kurdu ve önce Uluborlu'yu , daha sonra 1310 yılında Eğirdir 'i beylik merkezi yaptı. Eğirdir, 1324- 1327 arasındaki 3 yıllık İlhanlı egemenliği dönemi hariç tutulacak olursa, 1391 yılına kadar 78yıl süreyle Hamidoğulları Beyliği'nin başkenti olmuştur. Hamidoğulları döneminde Eğirdir 'e hakim olan ahi kültürü, İbni Batuta tarafından şehri çok nüfuslu, güzel çarşı ve pazarları olan, iyi sulanmış meyve bahçeleriyle çevrili olması, buraya gelen yoların kolay savunulabilmesi sayesinde Eğirdir, Hamidoğulları gibi küçük bir beyliğin egemenliği döneminde parlak bir hayat sürmüştür. Hamidoğulları Beyliği'nin sonla ermesi ile Eğirdir , beyliğin diğer topraklarıyla birlikte Osmanlı egemenliğine geçti.Osmanlıların ilk egemenlik dönemi çok kısa sürdü. Timur, Ankara Savaşı'ndan sonra Anadolu'yu istilası sırasında Eğirdir 'e gelerek kendisine boyun eğmeyen şehri ve halkın sığındığı Nis Adası'nı kuşatarak zaptetti ve bölgeyi 1402 yılında Karamanoğlu ll. Mehmet Bey 'e verdi.

1415 yılında tekrar Osmanlı egemenliğine giren yöre, kısa bir süre sonra yeniden Karamanoğlu egemenliğine geçti. Bir dönemde Karamanoğlu ll. Alaaaddin Ali Bey zamanında şehirde basılan sikkelerde "Eğirdir" adının kullanılmış olduğu dikkati çekmektedir. Osmanlı egemenliği döneminde yörenin devlet sınırlarından uzak kalması, savunma ihtiyacının ortadan kaldırmıştır. Bu dönemde şehrin surları onarım görmemiş, yıkılmaya yüz tutmuş, beylik dönemindeki canlı hayat sönmeye başlamıştır. Osmanlı döneminde, 1402 - 1501, 1522ve 1568 yıllarında yapılan tahrirlerin yer aldığı defterlerde ve katip Çelebi 'nin "Cihannüma" isimli esirinde ;Eğirdir, Hamid Sancağı'nın kazaları arasında görülmektedir. Bu dönemde Eğirdir, Hamit ilinin kalesinde "Hisar Erleri" bulunan, surlarla çevrili tek şehridir. Bu surlar, 17, yüzyılda , hatta 18.yüzyılın başlarında Fransız seyyah Paul Lucas ' ın belirttiğine göre hala sağlamdı. Osmanlılar döneminde zaman zaman Hamideli Sancağı'nın merkezi olan Eğirdir, Tanzimattan sonra Konya Vilayeti Hamid Sancağı'na bağlı bir ilçe merkezi oldu. Eğirdir Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra da Osmanlı Devleti zamanındaki ilçe statüsünü sürdürmüştür.

1899 ve 1914 yıllarında Isparta yöresinde meydana gelen şiddetli deprem, Eğirdir 'de büyük bir tahribat oluşturmamıştır. Cumhuriyet Döneminde Eğirdir' de meydana gelen büyük olaylardan birisi de 4 Mayıs 1959 daki büyük yangındır. Bu yangından sonra Eğirdir yeni baştan imar edildi.
 
TARİHİ, KÜLTÜREL VE ARKEOLOJİK VARLIKLAR

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

PROSTANNA
Psidia şehirlerinden bir tanesidir. Eğirdir Sivrisinin arkasında Camili Yayla üzerindedir. Şehrin kesin yeri L.Robert tarafından, Bedre Köyünün yukarısındaki Yazılı kayada bulunan bir sınır yazıtı ile tespit edilmiştir.
Bu yazıt Prostanna ile Parlaisin sınır yazıtı idi. Antik kentte sınır duvarları ve bazı bina temelleri vardır. Şehrin Akropolisi 200 metre yükseklikte kurulmuştur. Sur duvarları içerisinde dikdörtgen şeklinde bir M. Ö. 1. yüzyıldan itibaren sikke basmaya başlamıştır.bina vardır. Bu bina bir tapınaktır. Diğer üç bina ise, halka ait binalardır. Bizans devrine ait hiçbir kalıntı yoktur.


Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

PARLAİS
Roma kolonisi olarak kurulmuştur. Diğer koloni şehirlerin en küçüğüdür. Bugünkü Barladadır. Görünürde herhangi bir kalıntısı yoktur. Parlais, Maecus Aurelius döneminden , Caracalla dönemine kadar M.Ö. 1. yüzyıldan itibaren sikke basmıştır. M. Ö. 25. Yılında Galatya Eyaletine dahil edilen dahil edilen şehrin adı Colonia Julia Augusta Parlaistir.



AYASTEFANOS KİLİSESİ
Eğirdir İlçesinin Yeşilada mahallesinde yer alır. Dış duvarları moloz taştır. Çatı ve iç mekan sütunları ahşaptır. 19. yüzyılda inşa edilmiş olup, 1998 yılında restore edilmiştir.
AYAGİORGİOS KİLİSESİ : Eğirdir ilçesi Barla Bucağında dağın yamacında yer alır. Dikdörtgen planlı olup, moloz taşlarla 1805 yılında yapılmıştır. Kilisenin çatısı yıkılmış olup, duvarlarının bir kısmı ayaktadır.

EĞİRDİR KALESİ
Eğirdir İlçesinde göle doğru uzanan yarımada üzerinde iç ve dış kale vardır. Dış kalenin yalnız temelleri kalmıştır. Kesin yapılış tarihi bilinmemekle birlikte M. Ö. 4. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Roma ve Bizans döneminde çeşitli tamirler görmüştür. Dış kaplama taş bloklar, iç kısmı ise moloz dolgudur. En son Hamidoğulları devrinde tamir edilmiş ve Timur un Eğirdir i istilası sırasında tahrip edilmiştir. Eğirdir in bundan sonraki dönemlerde savunmaya fazla ihtiyacı olmadığından kale tamir edilmemiştir.

HIZIRBEY CAMİİ
Eğirdir de bulunan camilerin en büyüğü olup, duvarları kâğin ve üstü toprak dam olarak ilk defa Hızır Bey tarafından yaptırılmıştır. Kesin tarihi bilinmemekle birlikte 1327-1328 yıllarında inşa edildiği sanılmaktadır. Böcüzade , Isparta Tarihi isimli kitabında ll. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılmış olabileceğini ve Hızırbeyin , camiyi tamir ettirmiş olabileceğini ileri sürmektedir.
Cami , 1e814 yılında çıkan bir yangında tamamen yanmış, Yılanlıoğlu Şeyh Ali Ağanın önderliğiyle yeniden yaptırılmıştır. 1820 yılında tekrar ibadete açılmıştır. 1878 ve 1884 tarihlerinde tekrar onarım gören caminin damı Burhanoğlu Hacı Murat Ağa tarafından kiremitle örtülmüştür. Cumhuriyet döneminde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından bugünkü durumuna getirilmiştir.
Büyüklüğü, tarihi önemi, minberinin yapısı bakımından büyük bir kültür varlığıdır. Ayrıca kemer üzerinde yapılan minaresiyle dünyada tek olduğu iddia edilmektedir.

DÜNDARBEY MEDRESESİ
Eğirdir İlçesinin en merkezi yerinde bulunan, taş medrese adıyla da anılan bina, 1237 yılında Selçuklu Sultanı ll. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında han olarak yapılmıştır. Daha sonra 1301 yılında Hamidoğlu Dündar Bey tarafından Medrese haline getirilmiştir. Medrese iki katlı olup, ortada avlu yer alır ve 30 hücresi vardır.
Medresenin girişinde büyük bir taç kapı vardır. Kapının etrafında Selçuklu karakterinde geometrik şekille süslenmiştir. Yapının malzemeleri yakındaki Eğirdir Kervansarayından sökülerek getirilmiş ve medresede kullanılmıştır.
Dündar Bey Medresesi bugün kapalı çarşı olarak kullanılmaktadır.

AĞA CAMİİ
İlçenin Ağa Mahallesinde bulunan cami , 1413 yılında inşa edilmiştir. 1712 yılında yapılan caminin damı daha sonra onarılarak kiremitli hale getirilmiştir.

YILANLIOĞLU CAMİİ
Yazla Mahallesinde Şeyhül İslam El Berdai Türbesi yanında, Yılanlıoğlu tarafından 1806 yılında taş minareli olarak yaptırılmıştır. Cami, Vakıflar Genel Müdürlüğünce onarılmış ve bugünkü durumuna kavuşmuştur.

YEŞİLADA CAMİİ
Yeşilada (Nis Adası) içinde yer alan cami, önce kilise olarak inşa edilmiş, ll. Osman ın 1618 yılında çıkardığı bir fermanla ibadete açılmıştır. İlk adı Kız Kilisesi dir.

KALE CAMİİ
Kale mahallesinde, mescitten camiye çevrilmiş bir yapıdır. İnşa
tarihi bilinmemektedir.

SİNAN PAŞA CAMİİ
Yan duvarları kâgir , üzeri ahşap ve toprak damlı olarak inşa edilmiştir. Minaresi renkli tuğladan yapılmıştır. Kapısı üzerindeki kitabede, 1376 tarihinde yapıldığı kayıtlıdır. Buna göre caminin Isparta ve havalisi, Osmanlı idaresine geçmeden 6 yıl önce yapıldığı anlaşılmaktadır. Kapının içerisinde sol tarafta gömülü bulunan bir kişinin mezar taşında; Hafız Tutii Karamanî ibaresi ve 1392 tarihi görülmektedir.
Camii, 1878 yılında onarılarak damı kiremitli hale getirilmiştir. Cumhuriyet döneminde Vakıflar Genel Müdürlüğünce onarılan camii, bugünkü durumuna kavuşmuştur.


BABA SULTAN TÜRBESİ
Baba Sultan Türbesi, kapısındaki kitabeden anlaşıldığına göre Hamidoğlu İlyas Bey zamanında, 1358 yılında İsa Bin Musa adındaki zat için yaptırılmıştır.
Türbe içindeki Baba Sultandan başka türbedarı olan Sureti Baba (Zorti Baba) ile Palaz Baba adlarında iki kişinin mezarı daha vardır. Son zamanları kadar Sakahane tabir edilen su soğutma yeri vardı. Burada bulunan küplere sabah suları gelip geçen içerdi . bugün bunlar kalmamıştır. Türbe ziyarete açıktır.

EĞİRDİR KERVANSARAYI
Eğirdir İlçesi, Yenimahalle de 4 pafta, 14 ada, 6 parselde yer alır. Anadolu Selçuklu kervansaraylarının en büyüklerindendir. Konya – Antalya kervan yolunda yer alan han, doğu - batı doğrultusundadır. Avlu ve kapalı mekan olmak üzere iki kısımdan meydana gelmiştir. Her iki bölümde de örtü tamamen yıkılmış ve günümüzde hiç bir iz kalmamıştır.
Avlunun doğu duvarı tamamen yok olmuştur. Avluda birkaç yolcu odasının temel izleri kalmıştır. Kervansaray 1237 yılında yapılmış ve porteli yerinden sökülerek Dündar Bey Medresesi ne 1301 yılında taşınmıştır.
 
TURİZM

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!



Eğirdir ilçesi Isparta ilinin, hatta Göller bölgesinin turizm merkezidir. Gerek tarihi zenginlikler gerekse doğa zenginlikleri açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Eğirdir Gölü nün ve bölgenin doğal güzellikleri her yıl artan sayıda yerli ve yabancı turisti ilçeye çekmektedir. Sürekli gelişme kaydeden turistik tesisler ve ev pansiyonculuğu ilçeye gelen turistleri ağırlayacak kapasitededir.
Eğirdir İlçesi eğlence ve dinlenme turizmi dışında iki önemli iç turizm kaynağına da sahiptir. Bunlardan biri Eğirdir Kemik Hastalıkları Hastanesi, diğeri ise Dağ ve Komando Okulu dur. Kemik Hastalıkları Hastanesi ülkemizde çapında ün salmış olup, yurdun her köşesinden tedavi amacıyla hastalar ve refakatçileri gelmektedir yine ünlü bir askeri kuruluş olan Dağ ve Komando Okulu iç turizmi olumlu yönde etkileyen bir kaynaktır.
İlçeye bağlı Barla Kasabası doğal plajlarının yanı sıra, dinsel turizm potansiyeli ile di dikkati çeken bir yerleşim birimidir.

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!



İlçenin konaklama kapasitesi her geçen gün artmakta ve kalite olarak yükselmektedir. İlçede 3 adet 284 yatak kapasiteli, turizm belgeli, 40 adet 664 yatak kapasiteli, belediye tarifeli otel ve pansiyon mevcuttur.
Yeşilada : Eğirdir in en güzel turizm bölgesidir. Yerli ve yabancı turistlere hizmet veren ev pansiyonculuğu gelişmiştir. Balık lokantaları da Yeşilada ya uygun bir renk katmaktadır.
Yeşilada da doğa güzelliklerinin yanında tarihi zenginliklerde bulunmaktadır. Aya Stefanos Kilisesi bunlardan biridir. Önceleri koruma altına alınan ahşap evler, yerlerini yeni yapılara terketmektedir. Bu tarihi mahallede Müslahattin Dede ve Eflatun Dede Türbeleri de ziyaretçi çekmektedir.
Canada : Canada Eğirdir ile Yeşilada arasında yer alan , sadece piknik alanı olarak kullanılan bir adacıktır. Ada, 7 dönümlük bir alana sahiptir.
Atatürk ün Eğirdir i ziyareti sırasında Canada kendisine 1 Şubat 1933 tarihli Belediye encümeni kararıyla hediye edilmiş, daha sonra Atatürk ün mirasçılarına, onlardan da Eğirdir Belediyesine geçmiştir.
Canada , çadır ve karavan turizmine güzel bir mekan teşkil eder. Ayrıca güzel bir piknik alanı olarak çevre halkının ilgi gösterdiği bir yerdir.
Çamyol : Eğirdir : Sütçüler karayolu üzerinde 15, kilometrede yer alan orman içi dinlenme tesisidir. İnsana ferahlık veren temiz orman havasının bulunduğu tesiste içme suyu ve piknik yapmak için gerekli olan düzenlemeler yapılmıştır.

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

Altınkum Plajı : Eğirdir Tren İstasyonunun altında bulunan plaj., ince kumlu olup, gölün yüzmeye en elverişli yeridir. Soyunma kabinleri, duşu, gazinoları, büfesi, elektriği, telefonu mevcuttur. Altınkum Plajında 50 çadır kapasitesi olup, ayrıca kiralık bungalovlar da vardır.
Kıyıdan 200 metre uzaklaşıldığı halde boyu geçmeyen sığlığıyla güvenli bir plajdır.
Bedre Koyu : Eğirdir Barla yolu üzerinde merkeze 11 kilometre mesafede, 1500 metre sahil şeridi olan güzel bir dinlenme yeridir. Soyunma kabinleri, gazinoları, umum mutfakları ve kampingleri vardır. Bedre koyu da oldukça sığdır.


Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

Mağaralar : Eğirdir İlçesinde araştırılmış mağaralardan İnönü, Damlataş, Kocakır, Kapız ini, Su ini, Belbaşı ve Culak mağaraları yer almaktadır.
Akpınar Köyü : Son yıllarda sahip olduğu coğrafi konumu ve Eğirdir in doyumsuz manzarasının seyredilebileceği en güzel noktalardan biri olma şansına sahip olması bakımından yerli ve yabancı turistlerin ilgisini toplamaya başlayan yerlerden biridir. Köyün ziyaretçilerin ilgisini çeken özelliklerinden biride, nefis gözlemesi ve kendi ürettiği doyumsuz ayranı.
Pınar Pazarı : Pınar Pazarı, yemyeşil bir düzlük, gürül gürül akan soğuk suları bulunan mesirelik ve belli zamanlarda geleneksel Pazar kurulan Bağlar Mahallesinde bir yerdir. Eylül ayından itibaren haftada bir gün, panayır mahiyetinde açık Pazar kurulur. Sekiz hafta devam eden pazarda , her çeşit ticari eşya,. Koyun, davar üretici tarafından getirilen süt ürünleri, sebze ve meyve satılır. Kebapçı fırınları, açık hava lokanta ve kahveleri pazara gelenlerle dolup taşar.
Pınar Pazarı son haftasını takip eden bir günde kanır Pınar Pazarı olarak tertip edilir. Ertesi günde Konya Bucağı Mahallesinde Harhar denilen yerde aynı mahiyette bir mesire daha yapılır. Bu pazarda; alış veriş yapılarak ihtiyaçlar karşılanır, mahalli yemekler yenilip oyunlar oynanarak tatil yapılır, eski adetlere uygun olarak kız beğenilir.
Çandır Kanyonu ve Kral Yolu : Yazılı Kanyon ve Çandır, Eğirdir e 60 km uzaklıkta 600 hektarlık bir koruma alanıdır. Adını akarsu boyunca devam eden Kral Yolu üzerindeki gerekçe yazıdan alır. Berrak buz gibi su, yeşil bir orman ve heybetli kayalar bölgenin tipik özelliğidir.
Kasnak Meşesi Ormanı : Eğirdir ;İlçesi Yukarı Gökdere köyünde ender bulunan bir ormandır. Kasnak Meşesi olarak bilinen (Quercus Vulcanica ) ağaçları bulunmakta olup, Anıtlar Kurulu Kararı ile Doğal Sit olarak kabul edilmiştir.
Balık havuzları ve Hayvan Barınağı : Eğirdir’in içerisinde sahipsiz dolaşan, tasması olmayan bir canlıyı görmek oldukça güçtür.. Çünkü Belediye Başkanlığı büyük bir özveri göstererek, bu tür hayvanlar için ilçenin birkaç km. dışında hayvan barınağı kurarak, hem insanların rahatsız olmasını önlemiş, hem de bu sahipsiz hayvanlara sahip çıkarak onları koruyup gözetim altına almıştır. Gözetim altına aldığı bu hayvanların her gün itinalı bir şekilde bakımlarını yaparak, yiyeceklerinin taze olmasına özen göstererek, onların rahat etmeleri için imkanları dahilinde çalışmaktadır. Bütün bunların yanında gölün hemen yanında kurulmuş ve bakımlı olması itibariyle de görsel olarak hoş bir güzellik içeren bu hayvan barınakları, Türkiye’nin değişik yerlerinden getirtilen hayvanlarla zenginleştirilmiş, kurulmuş olan balık havuzlarında küçükte olsa yöremize has sazan balığı yetiştirilmekte ve belirli periyotlarla Eğirdir Gölü’ne balıklar bırakılmakta olup, bu küçük ama şirin olan hayvan barınakları ve balık havuzları yapılan çevre düzenlemesiyle ziyaretçilere açılmıştır.

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!




Prostanna : Pisidia şehirlerinden bir tanesidir. Eğirdir Sivrisi'nin arkasında Camili Yayla üzerindedir. Şehrin kesin yeri, L. Robert tarafından, Bedre Köyünün yukarısındaki Yazılıkaya'da bulunan bir sınır yazıtı ile tespit edilmiştir.
Bu yazıt Prostanna ile Parlais'in sınır yazıtı idi. Antik kentte sınır duvarları ve bazı bina temelleri vardır. Şehrin Akropolisi 200 metre yükseklikte kurulmuştur. Sur duvarları içerisinde dikdörtgen şeklinde bir bina vardır. Bu bina bir tapınaktır. Diğer üç bina ise, halka ait binalardır. Bizans devrine ait hiçbir kalıntı yoktur. M.Ö. l. yüzyıldan itibaren sikke basmaya başlamıştır.

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!


Davraz Kayak Merkezi Davras dağı Isparta ile Eğirdir arasında kalan alanda 2637 m. yüksekliğindeki bir dağdır. Tüm yöre, Toroslar ‘ı geçtikten sonra ortaya çıkan yüksek bir yayla görünümündedir. Davras Dağı, tek zirveli bir dağ ve özellikle alternatif kış sporları yönünden önem taşımakla beraber Davras ta yapımı 1997 yılında bitirilen Kayak Evi, 20 odası ve 50 yatağı ile gelen ziyaretçilerin rahatı için hizmet vermektedir.
Isparta Gençlik ve Spor Müdürlüğünce işletilen kayak evi, dev bir tesis denilecek kadar büyük, Kayak evinin hemen yakınından başlayan iki kişilik telesiyej hattı 1155 m. yatay uzunluğa sahiptir. Başlangıç istasyonunun 1674 m den başlayan telesiyej hattı, kayakçıları ve gezginleri 287 m lik artı bir yüksekliğe, 1961 m ye ulaştırıyor. Bu yükseklikteki bir dağda, çayevinin ardından yeni açılan ve sadece kayakçılara hizmet veren 700 m. uzunluğundaki teleski hattı bulunuyor. Bu teleksi hattı ise, taşıyıcılarını 2.400 metreye kadar ulaştırıyor.
Eğirdir ve Isparta ya Türkiye nin her köşesinden karayolu aracılığıyla ulaşmak mümkün. Şehirlerarası otobüsler İstanbul, Ankara ve İzmir den Isparta ya düzenli olarak işliyor. İstanbul-Isparta 617 km., Ankara-Isparta 426 km., İzmir-Isparta 394 km. ve Antalya-Isparta 126 km. Eğirdir in Isparta ya uzaklığının 30 km. kadar olduğu düşünülürse, bir yol sorunundan söz açmak olanaksız. Davras a çıkacakların kendi araçlarıyla gitme imkanlarının yanında, Isparta ‘dan düzenli olarak işleyen otobüsler ile de gitme imkanları mevcuttur. Isparta ve Eğirdir de otomobil ve jeep kiralama olanağı da bulunmaktadır
 
OTEL PANSİYON VE RASTAURANTLAR

TURİZM İŞLETME BELGELİ OTELLER

Eğirdir Otel (***)………….. 311 3961
Kroisos Otel (**)……………. 311 5006
Nafiz Yürekli AOTML…….. 311 5148

BELEDİYE BELGELİ OTELLER
Mavigöl Uygulama Oteli.........3115383
Apostel Otel.......................…3115451
Cankoru Otel…………......... 3114055
Çamdağ Otel (Barla)........... 3182380
Çolak Otel............................. 3112280
Sinan Otel............................. 3113007

PANSİYONLAR
Akdeniz Pansiyon………….. 3112432
Ali's Pansiyon ………………3112547
Barlas Pansiyon…………… 3114640
Big Apple Pansiyon……….. 3114555
Choo Choo Pansiyon………. 3114926
Çetin Pansiyon……………… 3112154
Charly Pansiyon……………. 3114611
Fulya Pansiyon…………….. 3112175
Göl Pansiyon………………. 3112370
Halley pansiyon……………. 3113625
Köşk Pansiyon……………… 3114382
Lale Hostel…………………. 3112406
Melis Pansiyon…………….. 3113231
Merve Pansiyon…………… 3113992
Sahil Pansiyon……………… 3112167
Sunrise Pansiyon……………3115812
Sunset Pansiyon…………….3114315
Şehsuvar Pansiyon………… 3112433
Yeşilada Pansiyon………… 3114413

RESTAURANTLAR
Akdeniz Restaurant………… 3112111
Big Fish Restaurant……….. 3114413
Canlı Balık Restaurant…….. 3115550
Poyraz Retaurant (Alkolsüz)…3116282
Derya Restaurant………….. 3114047
Eğirdir Restaurant…………. 3113961
Felekabat Restaurant………. 3115881
Kroisos Restaurant………… 3115006
Göl Restaurant…………….. 3116332
Kebap 49 Restaurant………. 3112899
Kemer Restaurant…………. 3114247
Kervansaray Restaurant…….3116340
Melodi Restaurant…………. 3114816
Pehlivan Restaurant……….. 3113740
Sultan Sofrası Restaurant….. 3115821
Uğur Restaurant…………….3112212
 
NE YENİR NE ALINIR?

NE YENİR?
Göl kenarında ve adanın çevresi boyunca pek çok lokanta bulunmaktadır. Bu lokantalarda Eğirdir Gölü'nden çıkan tatlı su levreği, sazan ve statlı su ıstakozu yenebilir.

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!


NE ALINIR?
Gül ürünleri satın alınabilecek ürünlerdendir. Yörede bol miktarda yetişen elma ise kalitesi ve tadıyla Eğirdir ‘in en meşhur ürünlerindendir


Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
 
GEZİLECEK YERLER

Prostanna : Psidia şehirlerinden bir tanesidir. Eğirdir Sivrisinin arkasında Camili Yayla üzerindedir. Şehrin kesin yeri L.Robert tarafından, Bedre Köyünün yukarısındaki Yazılı kayada bulunan bir sınır yazıtı ile tespit edilmiştir.
Bu yazıt Prostanna ile Parlaisin sınır yazıtı idi. Antik kentte sınır duvarları ve bazı bina temelleri vardır. Şehrin Akropolisi 200 metre yükseklikte kurulmuştur. Sur duvarları içerisinde dikdörtgen şeklinde bir M. Ö. 1. yüzyıldan itibaren sikke basmaya başlamıştır.bina vardır. Bu bina bir tapınaktır. Diğer üç bina ise, halka ait binalardır. Bizans devrine ait hiçbir kalıntı yoktur.

Parlais :Roma kolonisi olarak kurulmuştur. Diğer koloni şehirlerin en küçüğüdür. Bugünkü Barladadır. Görünürde herhangi bir kalıntısı yoktur. Parlais, Maecus Aurelius döneminden , Caracalla dönemine kadar M.Ö. 1. yüzyıldan itibaren sikke basmıştır. M. Ö. 25. Yılında Galatya Eyaletine dahil edilen dahil edilen şehrin adı Colonia Julia Augusta Parlaistir.

Ayastefanos Kilisesi :Eğirdir İlçesinin Yeşilada mahallesinde yer alır. Dış duvarları moloz taştır. Çatı ve iç mekan sütunları ahşaptır. 19. yüzyılda inşa edilmiş olup, 1998 yılında restore edilmiştir.

Eğirdir Kalesi :Eğirdir İlçesinde göle doğru uzanan yarımada üzerinde iç ve dış kale vardır. Dış kalenin yalnız temelleri kalmıştır. Kesin yapılış tarihi bilinmemekle birlikte M. Ö. 4. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Roma ve Bizans döneminde çeşitli tamirler görmüştür. Dış kaplama taş bloklar, iç kısmı ise moloz dolgudur. En son Hamidoğulları devrinde tamir edilmiş ve Timur un Eğirdir i istilası sırasında tahrip edilmiştir. Eğirdir in bundan sonraki dönemlerde savunmaya fazla ihtiyacı olmadığından kale tamir edilmemiştir.

Dündarbey Medresesi :Eğirdir İlçesinin en merkezi yerinde bulunan, taş medrese adıyla da anılan bina, 1237 yılında Selçuklu Sultanı ll. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında han olarak yapılmıştır. Daha sonra 1301 yılında Hamidoğlu Dündar Bey tarafından Medrese haline getirilmiştir. Medrese iki katlı olup, ortada avlu yer alır ve 30 hücresi vardır.
Medresenin girişinde büyük bir taç kapı vardır. Kapının etrafında Selçuklu karakterinde geometrik şekille süslenmiştir. Yapının malzemeleri yakındaki Eğirdir Kervansarayından sökülerek getirilmiş ve medresede kullanılmıştır.
Dündar Bey Medresesi bugün kapalı çarşı olarak kullanılmaktadır.

Eğirdir Kervansarayı :Eğirdir İlçesi, Yenimahalle de 4 pafta, 14 ada, 6 parselde yer alır. Anadolu Selçuklu kervansaraylarının en büyüklerindendir. Konya – Antalya kervan yolunda yer alan han, doğu - batı doğrultusundadır. Avlu ve kapalı mekan olmak üzere iki kısımdan meydana gelmiştir. Her iki bölümde de örtü tamamen yıkılmış ve günümüzde hiç bir iz kalmamıştır.
Avlunun doğu duvarı tamamen yok olmuştur. Avluda birkaç yolcu odasının temel izleri kalmıştır. Kervansaray 1237 yılında yapılmış ve porteli yerinden sökülerek Dündar Bey Medresesi ne 1301 yılında taşınmıştır.

Mağaralar : Eğirdir İlçesinde araştırılmış mağaralardan İnönü, Damlataş, Kocakır, Kapız ini, Su ini, Belbaşı ve Culak mağaraları yer almaktadır.

Akpınar Köyü : Son yıllarda sahip olduğu coğrafi konumu ve Eğirdir in doyumsuz manzarasının seyredilebileceği en güzel noktalardan biri olma şansına sahip olması bakımından yerli ve yabancı turistlerin ilgisini toplamaya başlayan yerlerden biridir. Köyün ziyaretçilerin ilgisini çeken özelliklerinden biride, nefis gözlemesi ve kendi ürettiği doyumsuz ayranı.

Çandır Kanyonu ve Kral Yolu : Yazılı Kanyon ve Çandır, Eğirdir e 60 km uzaklıkta 600 hektarlık bir koruma alanıdır. Adını akarsu boyunca devam eden Kral Yolu üzerindeki gerekçe yazıdan alır. Berrak buz gibi su, yeşil bir orman ve heybetli kayalar bölgenin tipik özelliğidir.

Kasnak Meşesi Ormanı : Eğirdir ;İlçesi Yukarı Gökdere köyünde ender bulunan bir ormandır. Kasnak Meşesi olarak bilinen (Quercus Vulcanica ) ağaçları bulunmakta olup, Anıtlar Kurulu Kararı ile Doğal Sit olarak kabul edilmiştir.
Balık havuzları ve Hayvan Barınağı : Eğirdir’in içerisinde sahipsiz dolaşan, tasması olmayan bir canlıyı görmek oldukça güçtür.. Çünkü Belediye Başkanlığı büyük bir özveri göstererek, bu tür hayvanlar için ilçenin birkaç km. dışında hayvan barınağı kurarak, hem insanların rahatsız olmasını önlemiş, hem de bu sahipsiz hayvanlara sahip çıkarak onları koruyup gözetim altına almıştır. Gözetim altına aldığı bu hayvanların her gün itinalı bir şekilde bakımlarını yaparak, yiyeceklerinin taze olmasına özen göstererek, onların rahat etmeleri için imkanları dahilinde çalışmaktadır. Bütün bunların yanında gölün hemen yanında kurulmuş ve bakımlı olması itibariyle de görsel olarak hoş bir güzellik içeren bu hayvan barınakları, Türkiye’nin değişik yerlerinden getirtilen hayvanlarla zenginleştirilmiş, kurulmuş olan balık havuzlarında küçükte olsa yöremize has sazan balığı yetiştirilmekte ve belirli periyotlarla Eğirdir Gölü’ne balıklar bırakılmakta olup, bu küçük ama şirin olan hayvan barınakları ve balık havuzları yapılan çevre düzenlemesiyle ziyaretçilere açılmıştır.

Davraz Kayak Merkezi: Davras dağı Isparta ile Eğirdir arasında kalan alanda 2637 m. yüksekliğindeki bir dağdır. Tüm yöre, Toroslar ‘ı geçtikten sonra ortaya çıkan yüksek bir yayla görünümündedir. Davras Dağı, tek zirveli bir dağ ve özellikle alternatif kış sporları yönünden önem taşımakla beraber Davras ta yapımı 1997 yılında bitirilen Kayak Evi, 20 odası ve 50 yatağı ile gelen ziyaretçilerin rahatı için hizmet vermektedir.

Isparta Gençlik ve Spor Müdürlüğünce işletilen kayak evi, dev bir tesis denilecek kadar büyük, Kayak evinin hemen yakınından başlayan iki kişilik telesiyej hattı 1155 m. yatay uzunluğa sahiptir. Başlangıç istasyonunun 1674 m den başlayan telesiyej hattı, kayakçıları ve gezginleri 287 m lik artı bir yüksekliğe, 1961 m ye ulaştırıyor. Bu yükseklikteki bir dağda, çayevinin ardından yeni açılan ve sadece kayakçılara hizmet veren 700 m. uzunluğundaki teleski hattı bulunuyor. Bu teleksi hattı ise, taşıyıcılarını 2.400 metreye kadr ulaştırıyor.
Eğirdir ve Isparta ya Türkiye nin her köşesinden karayolu aracılığıyla ulaşmak mümkün. Şehirlerarası otobüsler İstanbul, Ankara ve İzmir den Isparta ya düzenli olarak işliyor. İstanbul-Isparta 617 km., Ankara-Isparta 426 km., İzmir-Isparta 394 km. ve Antalya-Isparta 126 km. Eğirdir in Isparta ya uzaklığının 30 km. kadar olduğu düşünülürse, bir yol sorunundan söz açmak olanaksız. Davras a çıkacakların kendi araçlarıyla gitme imkanlarının yanında, Isparta ‘dan düzenli olarak işleyen otobüsler ile de gitme imkanları mevcuttur. Isparta ve Eğirdir de otomobil ve jeep kiralama olanağı da bulunmaktadır
 
ULAŞIM

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

Karayolu:
Isparta-Konya devlet yolu üzerindeki Eğirdir ilçesine yurdun her yerinden kolayca ulaşılmaktadır. Eğirdir ‘in yakın illerle olan karayolu uzaklığı şöyledir:
Ankara :456 km,
Afyon :204 km,
Antalya .180 km,
Burdur :90 km,
Isparta :34 km,
İstanbul :650 km,
İzmir :428 km,
Konya :243 km.

Demiryolu: İzmir-Aydın Demiryolunun bir uzantısı olan Isparta Demiryolu Eğirdir'e kadar uzanmaktadır. Fakat şuan için Eğirdir seferleri durdurulmuştur.

Havayolu: En yakın havalimanı Keçiborlu ilçe sınırlarındaki Süleyman Demirel Havalimanıdır.
Havalimanı Tel: (+90-246) 5592010 - (+90-246) 5592013

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
 
EĞİRDİR KEMİK HASTANESİ

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Hastanenin tarihçesi;
Kuruluş amacına uygun olarak, Eğirdir'in eski Hükümet binasının tamir ve hastane için gereken değişikliklerin yapılmasının ardından 1952 yılında, o dönem yaygın olan Kemik ve Eklem Tüberküloz vakalarının tedavisi için bir merkez olarak 100 yatak kapasitesiyle açılmıştır. 1953 yılında 25 yatak eklenerek 125 yatağa ulaşılmış ve 1954 yılında acil hastalar için 10 yatak daha eklenerek 135 yatağa ulaşılmış ve 1957 yılına kadar bu kadroyla çalışılmış. Anadolu'nun orta bir yerinde bulunması ve etkin çalışmaları nedeniyle yoğun hasta akışı olmuş, bu nedenle ilave tesisler yapılarak 1957 yılında 255 yatağa, 1958 yılında da 500 yatak kapasitesine ulaşılmıştır.
Yoğun hasta talebinin devam etmesi üzerine 1968 yılında 11 katlı 1000 yatak kapasiteli ana bina ve arazisi içinde hayvan laboratuarı, Fizik Tedavi Üniteleri, çeşitli atölyeler ve lojmanların bulunduğu bir kompleks pilot proje halinde projelendirilmiştir.
Çeşitli inşaat aşamaları ve çalışmalarından sonra 40 dönüm arazi üzerinde 3 bloktan oluşan 9 katlı ana bina 1000 yatak kapasiteli olarak diğer binalarla beraber bitirilerek 1986 yılında hizmete: açılmıştır.
1964-1986 yılları arasında kullanılan bina 2003 tarihinde Fizik Tedavi Hastanesi olarak Başhekimimiz Op. Dr. Tunçhan ÇELİK’in önerisi sonucu hastanemiz ile birleştirilmiş ve 27.06.2003 tarihinde yeni imajı "EĞİRDİR KEMİK EKLEM HASTALIKLARI TEDAVİ VE REHABİLİTASYON HASTANESİ" markasını geleceğe taşımak için bir adım atmıştır.
Hastane adından da anlaşılacağı gibi Ortopedi ve Fizik Tedavi Hastalıkları için bir branş hastanesi olarak çok etkin ve başarılı bir şekilde hizmet vermektedir. Bir branş hastanesi olarak adını yurt çapına duyuran hastaneye, tamamlayıcı branşlar ilave edilmiş ve bugün Ortopedi ve Fizik Tedavi uzmanlıklarına ek olarak Beyin Cerrahi, İç Hastalıkları, Çocuk Hastalıkları, Nöroloji, Diş Tedavi Merkezi, Diyaliz Merkezi, Acil Servis gibi branşlarda da hizmet verilmektedir.
Hastane bünyesinde MR Görüntüleme Merkezi, Dansitometre, Hidroterapi Merkezi, Pediatrik Rehabilitasyon Ünitesi gibi modern tanı ve tedavi birimleri yer almaktadır.
Rehabilitasyon Merkezi; 150 yatak kapasiteli, Akdeniz Bölgesinin en büyük, en kapasiteli, teknik donanımı en fazla olan; Merkez içinde Hidroterapi, Elektroterapi gibi modern üniteler yanında Pediatrik Rehabilitasyon Salonu bulunmaktadır.
"Hekim Seçme Özgürlüğü" logosunu Kasım 2005 'de uygulamaya başlayan Hastane, hastaların dilediği hekime muayene olabilme imkanı sağlıyor.
Amacı; Toplam Kalite ilkelerine bağlı kalarak hasta ve personel memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak ve Hastanenin yurt içi ve yurtdışında Ortopedi ve Fizik Tedavi Hastanesi olarak haklı "MARKA" gururunu taşımak.
 
UYARI!!!!begendikleriniz icin rep ve tesekkur butonlarini kullanalim bölümümüze resim ve bilgi harici paylasimlar yapmayalim lutfen
 
X