Neden üzerime alinayim ki bahsettiği yorumu yapan kişi de ben değilim zatenneden üzerinize alınıyorsunuz kendinizi bilmiyor musunuz
bende haksızlığa tahammülsüzüm çooook söylemek istediklerim var içimde ama söylesem siz beni haklı bulacak mısınız ben söyleyeyim hayır o yüzden polemiğe girerek çözemeyiz hiç birşeyi özellikle hoşgörüsüz
Tam da konuyu açmışsınız. İntihara sürüklenebilirim bu durumda :) Şaka bir yana. Sanırım hamile olduğumu öğrendiğim ilk günden beri kafamda fırıl fırıl sorular dönüyor. Ne olacak, ne yapacağız, çocuğum nasıl yetişecek, bunlar gibi mi olacak vesaire... Sonra kendimi düşündüm. Kardeşlerime baktım. Aynı değiliz. Ben ve büyük erkek kardeşim babamın bir örneğiyiz. Babam hep okurdu. Kitap bulamasa ansiklopediyi alır eline, onu okurdu. Ben de onun gibi oldum, kardeşlerimden biri de. Asla taraflı, partizan, cahil yetiştirilmedim. Diğer iki kardeşimse anneme çekmişler sanırım. Okumazlar, siyasetten falan da anlamazlar. Hoş siyaset benim mesleğimde uzmanlık alanım ama. Eskiden de hep okurdum. Okulda da bu konuda yetiştirildik mesleğimiz gereğince. Ben babamın tarafsız yetiştirmesinden ziyade çocuğumu her konuda yetiştirmeye karar verdim. Biz okuyarak, görerek derslerden, tartışma ortamlarından, yaşayanlardan, gazete arşivlerinden öğrendik ama kimse bizi yönlendirmedi yani. Çocukların bilinçli yetiştirilmesi taraftarıyım. Televizyon, internet, tablet, telefondan uzak durmalılar bence. Benim evim kitapla dolu, açsın kitap okusun. Televizyon neymiş. Bir gazeteci olarak çocuğa televizyon izletilmesine şiddetle karşı çıkıyorum. Derslerde öyle şeyler gösterdi ki hocalar, lanet olsun dedim 3 sene hiç televizyon izlemedim. eksikliğini de hiç çekmedim. Çocukken sadece çizgi film izlerdim. Lisede de hiç izlemedim yani. Korkunç sübliminal mesajlar ve yanıltıcı söylemler var. En güzeli kitap. Benim babam hep kitap okur, televizyonda da sadece belgesel izlerdi. Ben de ondan böyle gördüm. Hiç bir zararını da görmedim. Siz de ileride çocuklarınızı yetiştirirken eşinizle böyle bir politika izleyin bence. Çocuğa gerçekten etkisi oluyor. Bize kimse kitap okuyun demedi. Ben annemden gizli okurdum kitapları. Kitap okumaktan ders çalışmıyorsun diye azar işitirdim. Anne baba ne yaparsa çocuk onu yapar. Çevredeki tuzaklardan uzak tutmak da yine bizim elimizde yani. Bir de ben şuna inanıyorum. Çocuğa en başta bilgisizce konuşmamak öğretilmeli. Ben her şeyini didik didik bilmediğim konularda yorum yapmam. Mesela futbol... Bir futbol tarihini, oyunun kurallarını, her takımın yapısını, oyuncularını teknik adamları, hakemleri bilmeden, o konu hakkında konuşmam. Ama şimdi öyle değil. Bir gugli amca çıkmış, millet oradan öğrendiğini sandığı, üç beş satırla orda burda ahkam kesiyor. Kendi görüşünün ne olduğunu bilmeyen, karşıt görüşlerin ne olduğunu, ülkenin gelmiş geçmiş toplumsal, ekonomik ve siyasi yapısını bilmeyen çocuklar, her şeye yorum yapıp, tartışmaya giriyor. Herkes çocuğunu bilinçli yetiştirse bunca sıkıntı yaşanmaz bence. Endişelenmek yerine, çok okuyalım, çok araştıralım ve çok öğrenelim bence.Arkadaşlar farkında mısınız ne hale geldiğimizin? Nefret,kin dolu heryer. Dertliyim evet bu konuda bağırmak istiyorum gücümün yettiği kadar "yeteeeeerrr" diye. Caddede, otobüste, durakta sürekli beynimle konuşur hale geldim. Acıyorum bize. Acıyorum ülkeme. Saygı yok, sevgi yok, Allah'ın selamını vermekten çekinir olduk insanlara, yolumuzu şaşırsak sormaktan korkar olduk. Acımadan can alınıyor artık. Allah'tan korkmadan haram yeniyor, iftira atılıyor. Çocuklar özgürlük diye sokaklara salınıyor. Devrim diye ülkemin malı yağmalanıyor. Gençlik desen hiiç kendinde değil. Beyinleri uyuşmuş. Telefon, bilgisayar, bu beni likeladı şu beni kesti. Moda uğruna benliğini kaybetti ülkem. Nereye gidiyoruz biz ya. Hiçbir şey yapamamak canımı yakıyor ya.
Hayırlı evlatlar yetiştiricem diye teselli ediyorum kendimi ama olmuyor. Bu neslin bir ilerisini düşünemiyorum. Benim çocuğumun onlarla aynı havayı solumasına bile tahammül edemiyorum. Sizce kafayı yemedi mi insanlık?
Tatlım demekle olmuyor işte. Çocuk dinlemiyor ki. Zamanında kardeşlerime bu böyle, şu şöyle, şunu oku, bunu oku diye çok baskı yaptım. Bırak saatleri günlerce anlattığımı, onların kaale almadıklarını bilirim. Yaşları birazcık büyüdü, kendileri de benim gibi okumaya, araştırmaya, ilgi göstermeye başladılar. Baktım çatır çatır savunuyorlar kendilerini ve benim yoluma gelmişler. Gurur duydum. Bu iş en başta ailede bitiyor yani. Benim kardeşlerime bunca zamanda öğrettiğim tek şey şu oldu. Her konuda, her şeyi öğrenmeden, kara cahil gibi bir görüşü savunmamak. Bir ideolojin, görüşün olur ama. Karşı tarafın eksik noktalarını, her şeyini bilmeden ideolojini savunamazsın. Biri çat diye seni bozar, öylece kalırsın. Nitekim öğrendiler de. En büyük umudum bu. Allah hepimize hayırlı, bilinçli, sağlam karakterli çocuklar yetiştirmeyi nasip etsin.Sokakta çocuk yok. Düşününce olmasında zaten diyoruz her yer sapık, manyak. Bugün konu açmış bir arkadaş kocaelinde çocuğu kaçırılıyormuş son anda kurtarmış. Nasıl sokaklara çıksın çocuklar. Evet şanssız bir nesil. Ama kimse kusura bakmasın APTAL bir nesil. Tv yle bilgisayarla beynini uyuşturmuş bir nesil. Ben 23 yaşındayım 90lar çocuğuyum Allah'tan. Ama benim yaşıtlarımın işi gücü yeni sevgilisi, yok instgramda fotosu kaç beğeni almış, whspta en son ne zaman çevrimiçi olmuş. Boğuluyorum bu insanlarla bulunmaktan. Tahammül edemiyorum.
Ben istediğim şeyi yapamadıkça bir şey yaptığımı hissedemiycem galiba hiçbir zaman. Sürekli kitap okuyorum, doğruyu bulmaya doğru insan olmaya çalışıyorum. Dua ediyorum. Çevremdekilerle sürekli konuşuyorum. Çoğu bana "yaa boşver az hayatını yaşa" diyor. Ama ben bile bile aptalı oynayamıyorum. Ülkeme yapılanlar, ülkemin insanlarına yapılanlar, neslimi bozma çabaları ve bunu başarımaları vallahi canım yanıyor. İnsanları omuzlarından silkeleyip "kendine gel" demedikçe rahatlayamayacağım.