- 20 Haziran 2007
- 4.250
- 27
- 358
- 45
Her insan kendi düşüncesini, hal ve hareketlerini doğru bulur. Eğer olaylara o insanın gözüyle bakabilirsen, çoğu zaman neden böyle gördüklerini anlayabilirsin. Bir insanla etkileşim kurduğun zaman iki seçeneğin var, ya o insanı “olduğu gibi kabul edebilirsin” veya “olduğu gibi kabul etmeyebilirsin.” Aslında bu, yalnız insanlarla ilgili değil, nesnelerle ilişkin için de sözkonusu. Örneğin taşla ilişkinde ya taşı “olduğu gibi kabul edersin” ve böylece taşın sert olduğunu anlarsın ve ayağını taşa vurmamaya özen gösterirsin ya da taşı “olduğu gibi kabul etmezsin” ve sert taşa ayağını vurup da canın acıdığında avazın çıktığı kadar bağırır ve taşa küfredersin. Bunun gibi bir insanı yargılamadan olduğu gibi kabul edersen onunla çatışmaya, çekişmeye girmez, saygı içinde ilişkini sürdürebilirsin. İşbirliği içinde karşılıklı saygı ve kabule dayalı ilişkiler içinde yaratıcı ve üretici olabilirsin.
İnsanı olduğu gibi kabul etmez, onu yargılarsan, o zaman o insanla ilişkinde şu sorunlardan birini yaşarsın (kötüden iyiye doğru sıralarsak):
•Savaşırsın: Savaşın amacı, karşındakini yok etmektir. Sen ya da karşındaki yok oluncaya kadar savaş devam eder. Bir insanla kurulabilecek en kötü ilişki savaş içinde olmaktır; herhangi bir insanla savaş içinde olmamaya özen göster.
•Dövüşürsün: Dövüşün amacı, karşındakinin kolunu kanadını kırmak, onu bitkin hale getirmek ve ezmektir. Bugün dövdüğün kişi, yarın güçlenip sana savaş açabilir. Bir insanla savaştan sonra kurulabilecek en kötü ikinci ilişki dövüştür; insanlarla dövüşmemeye özen göster.
•Güreşirsin: Güreşin amacı karşındakini alt etmek, üstte kalmak ve “Hep benim sözüm geçecek, çünkü ben senden güçlüyüm”, demektir. Birbiriyle güreşen insanlar işbirliği içinde olamaz, birbirlerini sürekli yıprattıklarından dolayı da üretici ve yaratıcı olamazlar.
•Karşındakini umursamaz, önemsemezsin: Olduğu gibi kabul etmediğin kişiyi yokmuş gibi düşünür, önemsemez ve umursamazsın. O kişi de seni umursamaz. Böylece her ikinizde birbiriniz için yok sayılırsınız. Bu durum, genellikle örtük husumet duygularıyla birlikte oluşur. İlk uygun zamanda bu olumsuz duygular patlak verir, sizi yukarıda sözünü ettiğim savaşa, dövüşe ya da güreşe götürür.
O nedenle bu da hiç istenmeyen, çok kötü bir ilişki tarzıdır.
Doğan Cüceloğlu
İnsanı olduğu gibi kabul etmez, onu yargılarsan, o zaman o insanla ilişkinde şu sorunlardan birini yaşarsın (kötüden iyiye doğru sıralarsak):
•Savaşırsın: Savaşın amacı, karşındakini yok etmektir. Sen ya da karşındaki yok oluncaya kadar savaş devam eder. Bir insanla kurulabilecek en kötü ilişki savaş içinde olmaktır; herhangi bir insanla savaş içinde olmamaya özen göster.
•Dövüşürsün: Dövüşün amacı, karşındakinin kolunu kanadını kırmak, onu bitkin hale getirmek ve ezmektir. Bugün dövdüğün kişi, yarın güçlenip sana savaş açabilir. Bir insanla savaştan sonra kurulabilecek en kötü ikinci ilişki dövüştür; insanlarla dövüşmemeye özen göster.
•Güreşirsin: Güreşin amacı karşındakini alt etmek, üstte kalmak ve “Hep benim sözüm geçecek, çünkü ben senden güçlüyüm”, demektir. Birbiriyle güreşen insanlar işbirliği içinde olamaz, birbirlerini sürekli yıprattıklarından dolayı da üretici ve yaratıcı olamazlar.
•Karşındakini umursamaz, önemsemezsin: Olduğu gibi kabul etmediğin kişiyi yokmuş gibi düşünür, önemsemez ve umursamazsın. O kişi de seni umursamaz. Böylece her ikinizde birbiriniz için yok sayılırsınız. Bu durum, genellikle örtük husumet duygularıyla birlikte oluşur. İlk uygun zamanda bu olumsuz duygular patlak verir, sizi yukarıda sözünü ettiğim savaşa, dövüşe ya da güreşe götürür.
O nedenle bu da hiç istenmeyen, çok kötü bir ilişki tarzıdır.
Doğan Cüceloğlu