İnsan Bağımlılığı

mindos

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Sahte Profil
Kayıtlı Üye
18 Ekim 2017
5
1
46
Temel nedenler arasında; aile içinde iletişimsizlik, duyguların tam olarak açıklanmaması, duygusal bazda iletişim kurulmaması, bireylere tercih hakkı verilmemesi ve dayatmacılık ya da aşırı koruyuculuk sayılabilir. Aile içinde iletişim yoktur, insanlar birbirini duymuyor, dinlemiyordur. Dayatmacı bir yapı vardır. Bunun yanında engelleyici sevgi modeli, yani çocuğu adına onun ne yiyeceğinden, ne giyeceğine kadar karar veren bir anne/baba modeli sıklıkla görülmektedir. Tüm bunlar kişinin bir birey olarak ileride karar vermesini güç duruma sokar, kendine olan özgüven mekanizmasının gelişmesini engeller.

"İnsan bağımlısı olan birey kendini sevmez, kendine güveni yoktur, duygusal açlık içindedir. Ya sağlıklısız ilişkilerle bu duygusal boşluğu doldurmak isteyecektir, ya madde kullanacaktır, ya da yeme bağımlısı olacaktır. İnsan bağımlısı olanlarda en fazla görülen yeme bağımlılığıdır. Kendilerini her zaman her koşulda haklı çıkartacak nedenler ile donanmış bu tarz kişilik, asla tatmin olmaz ve sürekli şikayet eder. Bu bireyin her zaman kendi hayatı yerine onun hayatını yaşayan, kendisine vakit ayırmayan, yaşamsal sorumluluklarını da üstlenerek onun yerine düşünen ve tüm bunları sevgi adına yapan bir yönetileni vardır. Yönetilen karakteri ise sevgiyi bir şeyler yaparak hak etmeye çalışan, sevdiği için kendi benliğini unutabilen ve sevdiği kişinin istediği kişiliğe bürünebilen bir yapıdadır. Araştırmalar anne – çocuk ilişkisinde aşırı otoriter yaklaşım ile aşırı korumacı davranışların hastalığın oluşumunda büyük etkisi olduğunu göstermektedir. Bu iki yaklaşım şekli kişinin kendi başına hareket edemeyeceğine, başkalarının korumasına ihtiyacı olduğuna ve insanlar ile ilişkisini devam ettirebilmek için her zaman başkalarının isteklerine beklentilerine ve taleplerine uyması gerektiğine dair inancın oluşmasını sağlamaktadır.

İnsan bağımlılarının hayatları kontrol etme ve edilme üzerine kuruludur. Temelde kendilerine güvensiz oldukları ya da kendileri ile barışık olmadıkları ya da tek başlarına var olmada güçlük çekiyor oldukları için güçsüz gördükleri başka birisini kurtarmaya çalışarak ya da ona tabi olarak kendilerini güçlü hissederler.

Çok acı ve çile çekmelerine rağmen aslında ilişkide bir bakıma yöneten konumundadırlar. Acizlikleri dahi bir yönetme aracı olabilir. Farkında olmadan diğer kişinin kötü davranışlarına zemin hazırlar, sonra da bundan dert yanabilirler

Kişi sıklıkla kendi ihtiyaçlarını geri plana alarak, başkalarının ihtiyaçları ile aşırı derecede meşgul olur, ve aşırı derecede kendinden ödün verir. Böylece kişi iç sesini duyamaz, duymaya da, kendiyle yüzleşmeye de tahammülü yoktur, öz benliğinden kopmuştur,kendinden uzaklaşmıştır.

Sürekli bir kabul görme ihtiyacı içindedirler. Herhangi bir tartışma durumunda mağdur konumuna geçerler ve kendileri savunma cesaretini gösterebildikleri nadir durumlarda ise kendilerini suçlu hissederler. Kontrolcü davranışlar, güvensizlik, mükemmelliyetçilik, kendi duygularından kaçınma, yakınlaşma problemleri, bakıcılık, aşırı hassasiyet, tetikte olma hali ve sürekli dile getirilen ve strese bağlı olduğu söylenen fiziksel rahatsızlıklar insan bağımlılığının en temel göstergeleridir.



İnsan bağımlılığı öğrenilmiş bir davranıştır ve çoğunlukla aileden gelir ve hayatla başa çıkma yöntemi olarak kullanılır. Fakat bugün bir yetişkin olarak bu uygunsuz ve kesinlikle başarısız olan ilişki yönetme biçimini bırakmayı seçebilirsiniz,başkalarının düşüncelerini ve davranışlarını kontrol etmemiz imkansızdır, ancak kendi düşüncelerimizi ve davranışlarımızı kontrol edebiliriz. sürekli geçmişte ya da gelecekte yaşamayın. Tüm sahip olduğunuz şu andır. Geçmişi düşünürken pişmanlık ve utanç, geleceği düşünürken istek veya korku hissederiz. Ancak tüm bu duygular şimdiki zamandan çıkar ve şu anımızı etkiler. Bu etki çoğu zaman mutlu olmamızı veya doygunluk hissetmemizi sağlamaz. Tüm bu duygularla yüzleşmeyi öğrenmeliyiz. Asla unutmamız gereken en önemli şey geçmişle geleceğin şimdide buluştuğudur. Şimdimize yoğunlaşırsak geçmişi ve geleceği de dönüştürebiliriz.



Quantum biofeedback biyolojik geri bildirim sistemi ile iyileşme, insanı hem fiziksel düzlemde hem de zihinsel, duygusal ve ruhsal boyutta ele alarak kişinin belirli titreşimlere uyumlanması, ya da belirli frekansların vücuda tanıtılması veya aktarılmasını kapsayan bir süreçtir. Sistem, bireyin hayatının pek çok farklı düzleminde olumlu yönde değişimi başlatma ve devamında kullanılmaktadır. Bu yöntem ile genel sağlık durumun iyileştirilmesi ve yaşam enerjisinin dengelenmesi sağlanmaktadır. İnsan ruh, beden ve zihin temel yapılarından oluşan bir bütündür. İnsanın sınırlayıcı inançları ve düşünceleri bu enerjiyi kendi gelişimi, daha mutlu, dengeli, sağlıklı bir hayat yaratması için kullanmasına engel olur. Her sınırlayıcı inanç ve düşünce kalıbı aslında enerjiden oluşan bedenimizi etkiler. Korku, endişe, panik, öfke, suçluluk, değersizlik, sevilmediğini düşünme gibi olumsuz duygular ve inançlar ruhumuzun sağlığını bozar. NLP( Neuro Linguistik Programming) ile kişinin iç dünyasini tanıması sağlanır, farkında olmadığı bilinç altı düşünce kalıpları ve çekirdek inançları saptanır ve düzeltilir,bilinç altı travmaları temizlenir , bilinçaltı ve bilinç dışı alanda var olan tüm blokaj ve enerji dengesizliklerinin de düzeltilmesi sağlanmaktadır.Sağlıklı ve yeni paternler frekanslarla stimüle edilir, ve kişinin kendi hayatında mutlu olması için sağlıklı seçimler yapması ve farkındalığı da artırılır. Ayrıca quantum biyolojik geri bildirim sistemi sağlıklı kişisel ve spirituel gelişim için günümüzün en etkin yöntemidir.
 
Son düzenleyen: Moderatör: