arkadaşlar çok kafama takıyorum bu durumu.iyi bir lise eğitimi ve eşek gibi çalışarak donanımla mezun olunan bie üniversite eğitiminden sonra,6 yıldır devlet okullarında what ıs your name ve where are you fromlardan öteye gidemeden ingilizce öğretmeye çalışıyorum.o kadar köreldiğimi hissediyorum ki.yazık olmuş aldıgım eğitime bu kadar yüzeysel kullanacaksam neden bu kadar detaylı öğrendim ki...çok kızgınım sisteme...bildiğim çoğu seyi unuttum ve de unutmaktayım .çünkü kullanmıyorum .kullanamıyorum.bi kaç tense ve basit grammer yapıları...hepsi bu
eşim bazen bir kelime soruyo ay bi dakika biliyorum diyorum ama hatırlayamıyorum sinir oluyorum
var mı aynı durumda olan arkadaşlar.
bi çözüm bulalım yazık lmasın emeklerimize
çok güzel anlatmışşın ve ingilizce öğretmeni olmamana rağmen ne kadar da güzel çözümlemişsin esas sorunu ve çözümünü. bir kere üniversitede senin dediğin gibi eğlenceli ders anlatma teknikleri hiç öğretilmedi. ama sanırım artık bazı üniversiteler eğitim sistemlerini değiştirdiler. kardeşim de ingilizce öğretmenliği okuyor ve derslerinin nasıl olduğunu sorduğumda her zaman etkinlik dolu, eğlenceli şeyler öğrendiklerini görüyorum. yani birşeyler değişiyor sanırım. bana gelince ben de İngilizce öğretmeniyim. ilk senemde klasik ingilizce öğretmeni gibiydim. sonra zamanla araştırarak, ve tecrübe kazanarak, hep oyun, sınıfta değişik aktiviteler yaparak öğretmeye başladım. hem ben eğleniyorum hem de çocuklar. ama arkadaşların dediği çoğu sorunu da yaşıyorum tabi ki , mesela kitaplar son derece itici ve gereksiz bilgiler içeriyor. özellikle bazı üniteler daha bi itici olabiliyor. sonra çocuklar ingilizce çalışmayı hiç sevmiyorlar ve sonra tabiki de unutmalar oluyor. hal bu ki dil sarmaldır. yani önceki bilgiler olmadan sonrakileri kullanamazsın. teknoloji dil öğretiminde en gerekli şey ama çoğu okulda zaten yok ya da eksik bizim okulda olduğu gibi. öğretmenler sürekli bunları bildiriyor ama bu düzende sözü en son geçecek olanlar öğretmenler zaten. kimse dinlemiyor öğretmenleri. hak ettiğimiz değeri kesinlikle göremiyoruz. hiç bir açıdan destek de olunmayınca işte öğretmen sınıfta kendi çabası ile ne yaparsa. eğitim işleri biraz şansa yürüyor anlayacağın. lafın kısası üniversiteler öğretmen yetiştirmeyi yeterince ciddiye alana kadar ve Meb eğitimi gerçekten önemseyene kadar böyle devam eder.Burda yazilanlari okudukca o kadar sinirlendim ki anlatamam...
2004-2005 lise mezunuyum.Türkiye´de egitim hayatim boyunca dogru düzgün alamadigim Ingilizce dil egitimine mi yanayim ,yoksa aradan onca yil gecmesine ragmen hala devlet okullarinda ki dil egitiminde hicbir ilerlemenin olmamasina mi?
Ilkögretim 5. siniftan Lise1´e kadar sözde Ingilizce dersleri aldik. yabanci dil dersin var mi var olduk. Dogru düzgün aksani iyi olmayan ögretmenlerden, what is your name´lerden baslangic seviyelerinden öteye gecemedik.
Lise´ye gelince bu durumun degisecegi umuduyla bisey demedik. Lise´ye geldik, bu seferde Ingilizce ögretmenleri kitligi basladi. sadece bir yil gördügüm ingilizce dersinin yarisindan fazlasi bos gecti. (Nedense,düz liselerde bölümlere ayrildikdan sonra son iki yil icin Ingilizce dersleride kalkardi, dogru o zamana kadar sular seller gibi halletigmiz icin gerek görülmüyordu:)))) ders oldugunda yine baslangic seviyesinden bir adim öteye gecemezdik. hocanin kitaptan alistirmalari tek tek yazdirarak koskoca bir dönemin gecmesine seyirci olurduk...Bir kere dil ögretme konusunda uygulanan methodlar yanlisti. Dil egitimi denilen sey; OKUMA,YAZMA,KONUSMA,DINLEME olarak dörde ayrilir. okudugunu anlama, telafuz, anladigini yazabilme,ögrendilkerini konusarak pekistirme ve dinlediklerini anlama seklinde olmasi gerekirken, malesef sadece katip gibi ingilizce kiitabini kopyalamakdan öteye gidemezdik.
Türkiye´de devlet okullarinda ögretilen yabanci dil egitimi yilllardir kanayan bir yara.Neden düzeltilemiyor neden ya? Türkiye´de Ingilizce, kolejde, Anadolu lis.leri disinda ancak özel kurslarda mi ögrenilir? Devlet okullarinda okuyan cocuklarin sucu ne ? Bugün küresel dünyada yabanci dilin önemini anlamamis tek ülke Türkiye sanirim.Hicbir Avrupa ya da baska okyanus asiri ülkelerde yoktur ki , dil egitimi okul disinda (Devlet -özel farketmez) kolejlerde,üniveristelerde, ekstra para verilerek kurslarda ögrenilsin...Avusturya´da yasiyorum. Yasadigim ülkeden örnek vermem gerekirse, burda üniye gelmis bir ögrencinin inigilizce diye bir sorunu yoktur. Cünkü , devlet okullarinda ki verilen dil egitimi, bugün bizim bircok yabanci dilde egitim veren üniveristelerimizden bile daha iyi düzeydedir. Bu ülkeye okumaya geldigimde farkettim ki dil egitiminin Türkiye´de hicbirsekilde sallanilmadiigni...
Burda Almanca´yi ve Ingilizceyi sifirdan ögrendim. Almanca´yi bir bucuk yilda ögrenip üni´ye basladim. Aldigim dil egitimini Türkiye´deki onca ögrenim hayatim boyunca aldigim Ingilizce dersleriyle karsilastirinca arasinda ki dag gibi ucurumu görüyordum.
Ögrenim hayatim boyunca dogru düzgün verilmeyen dil egitiminin eksikligi yüzünden burda cok cektim. O yüzden icimi dökesim geldi.:2:
Sizler, devlet okullarinda nasil köreldiginizden bahsetmissiniz. Bir yolu yok mudur bu sistemi degistirmenin? MEB neden derslerin icerigini degistirmekde hicbir adim atmiyor? ögretmenler bir dernek altinda bu tür müfredatla ilgili sikayetleri, eksikleri bildiremiyor mu?
Yani, dil egitiminin icerigini siniflarda birazda ögretmenler belirlemez mi? Yani gruplar kurarak , ögrencileri konusturarak, derse katarak,dinleyerek, dil ögrenmeyi ders seklinde degilde eglenceli bir hale getirerek ögretilemez mi??
Ben mi cok ütopik düsünüyorum yoksa gercekten bu devran böyle devam mi eder?
çok güzel anlatmışşın ve ingilizce öğretmeni olmamana rağmen ne kadar da güzel çözümlemişsin esas sorunu ve çözümünü. bir kere üniversitede senin dediğin gibi eğlenceli ders anlatma teknikleri hiç öğretilmedi. ama sanırım artık bazı üniversiteler eğitim sistemlerini değiştirdiler. kardeşim de ingilizce öğretmenliği okuyor ve derslerinin nasıl olduğunu sorduğumda her zaman etkinlik dolu, eğlenceli şeyler öğrendiklerini görüyorum. yani birşeyler değişiyor sanırım. bana gelince ben de İngilizce öğretmeniyim. ilk senemde klasik ingilizce öğretmeni gibiydim. sonra zamanla araştırarak, ve tecrübe kazanarak, hep oyun, sınıfta değişik aktiviteler yaparak öğretmeye başladım. hem ben eğleniyorum hem de çocuklar. ama arkadaşların dediği çoğu sorunu da yaşıyorum tabi ki , mesela kitaplar son derece itici ve gereksiz bilgiler içeriyor. özellikle bazı üniteler daha bi itici olabiliyor. sonra çocuklar ingilizce çalışmayı hiç sevmiyorlar ve sonra tabiki de unutmalar oluyor. hal bu ki dil sarmaldır. yani önceki bilgiler olmadan sonrakileri kullanamazsın. teknoloji dil öğretiminde en gerekli şey ama çoğu okulda zaten yok ya da eksik bizim okulda olduğu gibi. öğretmenler sürekli bunları bildiriyor ama bu düzende sözü en son geçecek olanlar öğretmenler zaten. kimse dinlemiyor öğretmenleri. hak ettiğimiz değeri kesinlikle göremiyoruz. hiç bir açıdan destek de olunmayınca işte öğretmen sınıfta kendi çabası ile ne yaparsa. eğitim işleri biraz şansa yürüyor anlayacağın. lafın kısası üniversiteler öğretmen yetiştirmeyi yeterince ciddiye alana kadar ve Meb eğitimi gerçekten önemseyene kadar böyle devam eder.
İngilizceyi unutma konusuna gelince, sürekli ingilizce dizi izleyerek, haber sitelerini vb. takip ederek, İngilizce günlük gazete okuyarak unutmayı engelleyebiliriz diye düşünüyorum. kaldı ki sadece İngilizce öğretmenleri değil bütün branşların kendini yenilemesi, bilgilerini güncellemesi gerekir.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?