• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

ingilizce öğretmeni olup da körelen öğretmenler buraya

L

lipstick

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
14 Eylül 2010
8
0
36
Antalya
arkadaşlar çok kafama takıyorum bu durumu.iyi bir lise eğitimi ve eşek gibi çalışarak donanımla mezun olunan bie üniversite eğitiminden sonra,6 yıldır devlet okullarında what ıs your name ve where are you fromlardan öteye gidemeden ingilizce öğretmeye çalışıyorum.o kadar köreldiğimi hissediyorum ki.yazık olmuş aldıgım eğitime bu kadar yüzeysel kullanacaksam neden bu kadar detaylı öğrendim ki...çok kızgınım sisteme...bildiğim çoğu seyi unuttum ve de unutmaktayım .çünkü kullanmıyorum .kullanamıyorum.bi kaç tense ve basit grammer yapıları...hepsi bu

eşim bazen bir kelime soruyo ay bi dakika biliyorum diyorum ama hatırlayamıyorum sinir oluyorum
var mı aynı durumda olan arkadaşlar.
bi çözüm bulalım yazık lmasın emeklerimize
 
bende aynı durumdayım meslekte 4. yılım.4 yıldır ilköğretimdeyim çocuklar çok ilgisiz sürekli neden biz ingilizce öğreniyoruz diye şikayette bulunuyolar.iyice hevesim kırıldı meslekten soğudum.doğudayım ayrıca ben:((
 
Aynen katılıyorum..

5.yılım bitecek meslekte.. ilköğretimdeyim ben de.. pek çok meslektaşıma göre ingilizcem daha canlı ama bunun farkındayım.. 4 ingilizceciyiz biz okulda hepimiz birbirimizin sınıflarına ters devrelerde giriyoruz ve diğer arkadaşların panolara astıkları öğrenci ödevleri ve performanslarına bakarak onların bunları kontrol edişlerinden ingilizcelerinin ne kadar kötü durumda olduğunu görüyorum. pek çok yanlış yapılmış ince ayrıntıyı önemsemeden ödevleri asmışlar,misal.(he don't do his homework gibi, she is most beautiful of all three!!! gibi)

benim tek ayakta kalışım evde sürekli cnbc-e izlenmesi ve diğer yabancı kanalları da hep orijinal izlememizden kelime dağarcığım aktif durumda(allahtan), yine de devrik kalıplar binbir çeşit bağlaçlar filan yavaştan siliniyor gibi :(

her sene kpds ye girmeye çalışıyoruz karı-koca ki bir şekilde neredeyiz görelim diye, sınavlara girmeden önce 1 ay filan baya kelime çalışıyorum , olur ya eşimden düşük alırsam utanırım benimle herkes dalga geçecek diye :))

böyle böyle bir şekilde kurtarmaya çalışıyorum kendimi bu çarpık sistemin dişlileri arasında ezilip silinmekten, başka da çare bulamıyorum, meslek giderek sıkıcı bir hal almaya başladı..
 
5..yılımı calısıyorum ben de. Bundan 1 yıl once saglık meslek lısesınde gorev yapıyordum, orda en azından what ıs your name, he she it ile ugrasmıyordum ama sonra ılkogretıme gectım,bıttım.gecen ay kpds ye gırdım ödüm koptu paragrafları anlamayacagım rezıl olcam dıye.75 alabilmişim. Utanıyorum mıllete soylerken :(
En kısa zamanda Anadolu lısesıne atmak lazım kapağı.Boyle yürümez,en azından benım ıcın
 
Benim okumam yavaşlamış:))geçen bir paragrafa gözüm takıldı ilkokul çocuğu gibi odaklanamıyorum..yavaş yavaş okumam gerekiyor..durum vahim yani..filmlerde falan sorun yok listening aktif demekki:))
 
ben daha 5 ay önce atanıp lisede başladım.
çocukların durumu o kadar kötü ki ben de "to be" den başladım mecburen.
anlattığım en zor konu "be going to" herhalde.
şimdiden köreldim gittim.
:(
 
benim de ilköğrtimde 4. yılım. en kısa sürede anadolu lisesi yada iyi bi okulda çalışmak istiyorum. ingilizcem köreldi hiç tat alamıyorum ki. hep aynı müfredat. yaz tatili sonunda herşeyi unutmuş çocuklar. sürekli başa dönmeler özet geçmeler. basitinden almalar. sınıfta ingilizce konuşsak film izletsek isyan eden ilgisiz çocuklar. neymiş türkçe izlicekmiş de tom ve jery izlicekmiş. yaw orijinal dilde animasyonlar götürüyorum sırf ilgi çeksin diye (altyazılı üstelik) sallayan yok. 2 kelime ingilizce konuşsam biz anlamadık anlamıyoz deyip başka şeylerle ilgilenenler. amacı dil öğrenmek olan öğrenciler istiyorumm. kendim gibii :) sözlükle uyurdum ben yaa. :9:
 
Burda yazilanlari okudukca o kadar sinirlendim ki anlatamam...


2004-2005 lise mezunuyum.Türkiye´de egitim hayatim boyunca dogru düzgün alamadigim Ingilizce dil egitimine mi yanayim ,yoksa aradan onca yil gecmesine ragmen hala devlet okullarinda ki dil egitiminde hicbir ilerlemenin olmamasina mi?


Ilkögretim 5. siniftan Lise1´e kadar sözde Ingilizce dersleri aldik. yabanci dil dersin var mi var olduk. Dogru düzgün aksani iyi olmayan ögretmenlerden, what is your name´lerden baslangic seviyelerinden öteye gecemedik.


Lise´ye gelince bu durumun degisecegi umuduyla bisey demedik. Lise´ye geldik, bu seferde Ingilizce ögretmenleri kitligi basladi. sadece bir yil gördügüm ingilizce dersinin yarisindan fazlasi bos gecti. (Nedense,düz liselerde bölümlere ayrildikdan sonra son iki yil icin Ingilizce dersleride kalkardi, dogru o zamana kadar sular seller gibi halletigmiz icin gerek görülmüyordu:)))) ders oldugunda yine baslangic seviyesinden bir adim öteye gecemezdik. hocanin kitaptan alistirmalari tek tek yazdirarak koskoca bir dönemin gecmesine seyirci olurduk...Bir kere dil ögretme konusunda uygulanan methodlar yanlisti. Dil egitimi denilen sey; OKUMA,YAZMA,KONUSMA,DINLEME olarak dörde ayrilir. okudugunu anlama, telafuz, anladigini yazabilme,ögrendilkerini konusarak pekistirme ve dinlediklerini anlama seklinde olmasi gerekirken, malesef sadece katip gibi ingilizce kiitabini kopyalamakdan öteye gidemezdik.


Türkiye´de devlet okullarinda ögretilen yabanci dil egitimi yilllardir kanayan bir yara.Neden düzeltilemiyor neden ya? Türkiye´de Ingilizce, kolejde, Anadolu lis.leri disinda ancak özel kurslarda mi ögrenilir? Devlet okullarinda okuyan cocuklarin sucu ne ? Bugün küresel dünyada yabanci dilin önemini anlamamis tek ülke Türkiye sanirim.Hicbir Avrupa ya da baska okyanus asiri ülkelerde yoktur ki , dil egitimi okul disinda (Devlet -özel farketmez) kolejlerde,üniveristelerde, ekstra para verilerek kurslarda ögrenilsin...Avusturya´da yasiyorum. Yasadigim ülkeden örnek vermem gerekirse, burda üniye gelmis bir ögrencinin inigilizce diye bir sorunu yoktur. Cünkü , devlet okullarinda ki verilen dil egitimi, bugün bizim bircok yabanci dilde egitim veren üniveristelerimizden bile daha iyi düzeydedir. Bu ülkeye okumaya geldigimde farkettim ki dil egitiminin Türkiye´de hicbirsekilde sallanilmadiigni...


Burda Almanca´yi ve Ingilizceyi sifirdan ögrendim. Almanca´yi bir bucuk yilda ögrenip üni´ye basladim. Aldigim dil egitimini Türkiye´deki onca ögrenim hayatim boyunca aldigim Ingilizce dersleriyle karsilastirinca arasinda ki dag gibi ucurumu görüyordum.


Ögrenim hayatim boyunca dogru düzgün verilmeyen dil egitiminin eksikligi yüzünden burda cok cektim. O yüzden icimi dökesim geldi.:2:


Sizler, devlet okullarinda nasil köreldiginizden bahsetmissiniz. Bir yolu yok mudur bu sistemi degistirmenin? MEB neden derslerin icerigini degistirmekde hicbir adim atmiyor? ögretmenler bir dernek altinda bu tür müfredatla ilgili sikayetleri, eksikleri bildiremiyor mu?
Yani, dil egitiminin icerigini siniflarda birazda ögretmenler belirlemez mi? Yani gruplar kurarak , ögrencileri konusturarak, derse katarak,dinleyerek, dil ögrenmeyi ders seklinde degilde eglenceli bir hale getirerek ögretilemez mi??
Ben mi cok ütopik düsünüyorum yoksa gercekten bu devran böyle devam mi eder?:43:


:37:
 
Valla arkadaşım bütün öğretmenler şikayetçi durumdan..
Geçenlerde bir kolejin kitabı elime geçti.. İçim açıldı resmen kitaba baktıkça..
Gerçek karakterler, rengarenk sayfalar, bolbol etkinlik aktivite...
Milli eğitim çocuklara süt dağıtacağı yerde önce kitapları değiştirse keşke..
Doğuda My English kullanıyordum memnun değildim.. Şimdi Spot On var ve çok kötü..
Ankarada seminerdeyken Talim Terbiye Kurulu Başkanı'na rast geldik..Bir arkadaş kitaplardan bahsetti değiştirilebilir mi diye,
buyrun gelin yazın çalışmalarımız var dedi ama nasıl çalışma anlamıyorum..
Her zümre toplantısında bütün zümrelerimle bu konuyu iletiriz ama yapılan birşey yok..
Üniversitede bize Shakespeare, Hamlet Waiting for Godot okutacaklarına keşke daha fazla materyal hazırlama öğretselerdi..
Daha gerçekçi ortamlarda staj gösterselerdi... İki dönem kolejde, bir dönem de Ankaranın çok iyi bir Anadolu Lisesinde gördüm stajımı..
Doğal olarak eşekten düşmüşe döndüm isteksiz öğrencileri görünce..
Yabancı dil öğrenimi ve öğretimi gerçekten yarayan bir kana ülkemizde...
İlk fırsatta Anadolu Liselerine geçiş yapacağım...
Türkiyenin en iyi üniversitelerinden birinden mezun olsan da köreliyorsun gerçek bu... :5:
 
ne güzel bir konu olmuş, bende aynı dertten yakınıyorum. 5. yılımı çalışıyorum ve malesef bende çok köreldiğimi hissediyorum... :((
 
ben de 5 sene ilköğretimde çalıştım aynı şeyleri düşündüm üzüldüm. anadolu lisesindeyim bu yıl,unuttuğumu sandığım herşey ggeri geldi. bir de dil sınıfı okutuyorum onun da çok faydası oldu tabi
 
lipstick .!.:
arkadaşlar çok kafama takıyorum bu durumu.iyi bir lise eğitimi ve eşek gibi çalışarak donanımla mezun olunan bie üniversite eğitiminden sonra,6 yıldır devlet okullarında what ıs your name ve where are you fromlardan öteye gidemeden ingilizce öğretmeye çalışıyorum.o kadar köreldiğimi hissediyorum ki.yazık olmuş aldıgım eğitime bu kadar yüzeysel kullanacaksam neden bu kadar detaylı öğrendim ki...çok kızgınım sisteme...bildiğim çoğu seyi unuttum ve de unutmaktayım .çünkü kullanmıyorum .kullanamıyorum.bi kaç tense ve basit grammer yapıları...hepsi bu

eşim bazen bir kelime soruyo ay bi dakika biliyorum diyorum ama hatırlayamıyorum sinir oluyorum
var mı aynı durumda olan arkadaşlar.
bi çözüm bulalım yazık lmasın emeklerimize
Genişletmek için tıkla...

aynen arkadasım ben de oyleyım. Ilkogretım bolumunde ıkı sene ucretlı ogretmenlık yaptım,dersanede calıstım.
etrafımdakı herkes ıngılızce ıle ılgılı herseyı bıldıgımı dusunuyolar. tvde ya da pc de bırsey gorsunler hemen soruyolar,bılemeyınce şok olmus gıbı bakıyorlar gıcık oluyorum :37:
 
SBS öğretmenliği bitirdi beni üniversitedeki orjinal ingilizce roman ve hikaye kitaplarımı okuyarak (tekrar tekrar) diri tutmaya çalışıyorum ingilizcemi
 
GriKent_wien .!.:
Burda yazilanlari okudukca o kadar sinirlendim ki anlatamam...


2004-2005 lise mezunuyum.Türkiye´de egitim hayatim boyunca dogru düzgün alamadigim Ingilizce dil egitimine mi yanayim ,yoksa aradan onca yil gecmesine ragmen hala devlet okullarinda ki dil egitiminde hicbir ilerlemenin olmamasina mi?


Ilkögretim 5. siniftan Lise1´e kadar sözde Ingilizce dersleri aldik. yabanci dil dersin var mi var olduk. Dogru düzgün aksani iyi olmayan ögretmenlerden, what is your name´lerden baslangic seviyelerinden öteye gecemedik.


Lise´ye gelince bu durumun degisecegi umuduyla bisey demedik. Lise´ye geldik, bu seferde Ingilizce ögretmenleri kitligi basladi. sadece bir yil gördügüm ingilizce dersinin yarisindan fazlasi bos gecti. (Nedense,düz liselerde bölümlere ayrildikdan sonra son iki yil icin Ingilizce dersleride kalkardi, dogru o zamana kadar sular seller gibi halletigmiz icin gerek görülmüyordu:)))) ders oldugunda yine baslangic seviyesinden bir adim öteye gecemezdik. hocanin kitaptan alistirmalari tek tek yazdirarak koskoca bir dönemin gecmesine seyirci olurduk...Bir kere dil ögretme konusunda uygulanan methodlar yanlisti. Dil egitimi denilen sey; OKUMA,YAZMA,KONUSMA,DINLEME olarak dörde ayrilir. okudugunu anlama, telafuz, anladigini yazabilme,ögrendilkerini konusarak pekistirme ve dinlediklerini anlama seklinde olmasi gerekirken, malesef sadece katip gibi ingilizce kiitabini kopyalamakdan öteye gidemezdik.


Türkiye´de devlet okullarinda ögretilen yabanci dil egitimi yilllardir kanayan bir yara.Neden düzeltilemiyor neden ya? Türkiye´de Ingilizce, kolejde, Anadolu lis.leri disinda ancak özel kurslarda mi ögrenilir? Devlet okullarinda okuyan cocuklarin sucu ne ? Bugün küresel dünyada yabanci dilin önemini anlamamis tek ülke Türkiye sanirim.Hicbir Avrupa ya da baska okyanus asiri ülkelerde yoktur ki , dil egitimi okul disinda (Devlet -özel farketmez) kolejlerde,üniveristelerde, ekstra para verilerek kurslarda ögrenilsin...Avusturya´da yasiyorum. Yasadigim ülkeden örnek vermem gerekirse, burda üniye gelmis bir ögrencinin inigilizce diye bir sorunu yoktur. Cünkü , devlet okullarinda ki verilen dil egitimi, bugün bizim bircok yabanci dilde egitim veren üniveristelerimizden bile daha iyi düzeydedir. Bu ülkeye okumaya geldigimde farkettim ki dil egitiminin Türkiye´de hicbirsekilde sallanilmadiigni...


Burda Almanca´yi ve Ingilizceyi sifirdan ögrendim. Almanca´yi bir bucuk yilda ögrenip üni´ye basladim. Aldigim dil egitimini Türkiye´deki onca ögrenim hayatim boyunca aldigim Ingilizce dersleriyle karsilastirinca arasinda ki dag gibi ucurumu görüyordum.


Ögrenim hayatim boyunca dogru düzgün verilmeyen dil egitiminin eksikligi yüzünden burda cok cektim. O yüzden icimi dökesim geldi.:2:


Sizler, devlet okullarinda nasil köreldiginizden bahsetmissiniz. Bir yolu yok mudur bu sistemi degistirmenin? MEB neden derslerin icerigini degistirmekde hicbir adim atmiyor? ögretmenler bir dernek altinda bu tür müfredatla ilgili sikayetleri, eksikleri bildiremiyor mu?
Yani, dil egitiminin icerigini siniflarda birazda ögretmenler belirlemez mi? Yani gruplar kurarak , ögrencileri konusturarak, derse katarak,dinleyerek, dil ögrenmeyi ders seklinde degilde eglenceli bir hale getirerek ögretilemez mi??
Ben mi cok ütopik düsünüyorum yoksa gercekten bu devran böyle devam mi eder?:43:


:37:
Genişletmek için tıkla...
çok güzel anlatmışşın ve ingilizce öğretmeni olmamana rağmen ne kadar da güzel çözümlemişsin esas sorunu ve çözümünü. bir kere üniversitede senin dediğin gibi eğlenceli ders anlatma teknikleri hiç öğretilmedi. ama sanırım artık bazı üniversiteler eğitim sistemlerini değiştirdiler. kardeşim de ingilizce öğretmenliği okuyor ve derslerinin nasıl olduğunu sorduğumda her zaman etkinlik dolu, eğlenceli şeyler öğrendiklerini görüyorum. yani birşeyler değişiyor sanırım. bana gelince ben de İngilizce öğretmeniyim. ilk senemde klasik ingilizce öğretmeni gibiydim. sonra zamanla araştırarak, ve tecrübe kazanarak, hep oyun, sınıfta değişik aktiviteler yaparak öğretmeye başladım. hem ben eğleniyorum hem de çocuklar. ama arkadaşların dediği çoğu sorunu da yaşıyorum tabi ki , mesela kitaplar son derece itici ve gereksiz bilgiler içeriyor. özellikle bazı üniteler daha bi itici olabiliyor. sonra çocuklar ingilizce çalışmayı hiç sevmiyorlar ve sonra tabiki de unutmalar oluyor. hal bu ki dil sarmaldır. yani önceki bilgiler olmadan sonrakileri kullanamazsın. teknoloji dil öğretiminde en gerekli şey ama çoğu okulda zaten yok ya da eksik bizim okulda olduğu gibi. öğretmenler sürekli bunları bildiriyor ama bu düzende sözü en son geçecek olanlar öğretmenler zaten. kimse dinlemiyor öğretmenleri. hak ettiğimiz değeri kesinlikle göremiyoruz. hiç bir açıdan destek de olunmayınca işte öğretmen sınıfta kendi çabası ile ne yaparsa. eğitim işleri biraz şansa yürüyor anlayacağın. lafın kısası üniversiteler öğretmen yetiştirmeyi yeterince ciddiye alana kadar ve Meb eğitimi gerçekten önemseyene kadar böyle devam eder.
İngilizceyi unutma konusuna gelince, sürekli ingilizce dizi izleyerek, haber sitelerini vb. takip ederek, İngilizce günlük gazete okuyarak unutmayı engelleyebiliriz diye düşünüyorum. kaldı ki sadece İngilizce öğretmenleri değil bütün branşların kendini yenilemesi, bilgilerini güncellemesi gerekir.
 
happinessforever .!.:
çok güzel anlatmışşın ve ingilizce öğretmeni olmamana rağmen ne kadar da güzel çözümlemişsin esas sorunu ve çözümünü. bir kere üniversitede senin dediğin gibi eğlenceli ders anlatma teknikleri hiç öğretilmedi. ama sanırım artık bazı üniversiteler eğitim sistemlerini değiştirdiler. kardeşim de ingilizce öğretmenliği okuyor ve derslerinin nasıl olduğunu sorduğumda her zaman etkinlik dolu, eğlenceli şeyler öğrendiklerini görüyorum. yani birşeyler değişiyor sanırım. bana gelince ben de İngilizce öğretmeniyim. ilk senemde klasik ingilizce öğretmeni gibiydim. sonra zamanla araştırarak, ve tecrübe kazanarak, hep oyun, sınıfta değişik aktiviteler yaparak öğretmeye başladım. hem ben eğleniyorum hem de çocuklar. ama arkadaşların dediği çoğu sorunu da yaşıyorum tabi ki , mesela kitaplar son derece itici ve gereksiz bilgiler içeriyor. özellikle bazı üniteler daha bi itici olabiliyor. sonra çocuklar ingilizce çalışmayı hiç sevmiyorlar ve sonra tabiki de unutmalar oluyor. hal bu ki dil sarmaldır. yani önceki bilgiler olmadan sonrakileri kullanamazsın. teknoloji dil öğretiminde en gerekli şey ama çoğu okulda zaten yok ya da eksik bizim okulda olduğu gibi. öğretmenler sürekli bunları bildiriyor ama bu düzende sözü en son geçecek olanlar öğretmenler zaten. kimse dinlemiyor öğretmenleri. hak ettiğimiz değeri kesinlikle göremiyoruz. hiç bir açıdan destek de olunmayınca işte öğretmen sınıfta kendi çabası ile ne yaparsa. eğitim işleri biraz şansa yürüyor anlayacağın. lafın kısası üniversiteler öğretmen yetiştirmeyi yeterince ciddiye alana kadar ve Meb eğitimi gerçekten önemseyene kadar böyle devam eder.
İngilizceyi unutma konusuna gelince, sürekli ingilizce dizi izleyerek, haber sitelerini vb. takip ederek, İngilizce günlük gazete okuyarak unutmayı engelleyebiliriz diye düşünüyorum. kaldı ki sadece İngilizce öğretmenleri değil bütün branşların kendini yenilemesi, bilgilerini güncellemesi gerekir.
Genişletmek için tıkla...


Tabi ki sistemi tek basina kisinin degistirmesi mümkün degil. MEB bir kisinin sikayetini dikkate almayacaktir. ancak bir dernek ya da bu tür sorunlardan muzdarip bir kalabalik toplulukla ancak sesler bir yerlere duyurulur.Bu tür olusumlar da artik günümüzde internet de sosyal medya üzerinden toplanilabiliyor.Ama malesef ülkemizde bir cok alanda herkes gününü kurtarmanin ve tasin altina elini koymaktan cekindigi icin böyle bir olusum kurma istedigine de ne kadar cevap gelir bilemiyorum. denemek de fayda var. belki bir sey cikmazsa bile en azindan mesleginiz adina birsey yapmanin gururunu yasabilirisniz.
Artik üni de dil egitimin degismesi de umut veren bir gelisme. tabi ki artik degismeli. dil egitimin önemini kavrama ve uygulama anlaminda cok gerilerdeyiz.
ingilizce de her yil ögretilen dersler adam akilli hakkiyla verilirse gelecek yil ayni müfredatin ögretilmesine gerek kalmayabilirdi. tekrar etmek ayri, yeni seylere gecemeden sürekli ayni konular üzerinde bir yil boyunca dönüp dolasmak ayri...
nasil biz matematik, fizik, tarih derslerinde her yilin müfredati farkli, bir adim ileriyse dil egitiminde de öyle olmali. lise de hala ortaokulda görülmesi gereken baslangic seviyede ki konular ögretiliyorsa ciddi sorun var demektir. lise de matematik temeli kötü olsa bile kimse carpim tablosunu yeniden anlatmiyor. bir sekilde yetengin olmasada , egitim ve sinav sistemi liseye gelmeden sana bir sekilde carpim tablosunu ve liseye gelecek kadar temel matematik bilgisini veriyor. onu ögrenmen gereken zamanlarda ögrenip geciyorsun. dil egitiminde de böyle olmaliydi diye düsünüyorum.
egitim sistemi zaten nerden tutsan dökülüyorda, dil egitimi bu dökülen sistemin en elde kalan tarafi oldugu icin dikkat cekmek gerekiyor:37:
insallah bundan bir 10-20 yil sonra cocuklarimiz daha iyi bir egitim sisteminin icinde yetisir. hala ayni seyleri konusuyor olmayiz. hala dili devlet okullari disinda özel kurslarda ögrenmek zorunda kalmayiz:72::16::16:
 
İngilizce öğretmeni adayıyım şurda 1 sene kaldı okulu bitirmeme. O kadar zorlanıyoruz ki mükemmel bir ders anlatalım, çocuklara Native speaker gibi konuşalım, aktivitelerimiz oyunlarımız şarkılarımız olsun. Tüm micro-teaching sunumlarımız gerçekte kullanamayacağımız kadar olağanüstü. Saatlerimizi yabancı kaynaklarda, internet sitelerinde eğlenceli dersler araştırarak geçiriyoruz. Sırf öğrenciler sevsin, İngilizce'den nefret etmesinler diye. Düşünüyorum bunları uygulayabilsek ne kadar güzel olur, ama hayal gibi birşey oluyor sanırım....
Üniversite sınavına hazırlanırken bildiğim kelimelerrin bir kısmını şimdiden unutmuş durumdayım, bunun bir de meslek aşaması var. Yani demek istediğim, hem bilgi bakımından köreleceğim hem bu kadar uğraşıp didindiğim öğrendiğim şeyleri uygulayamayacağım sanırım. Bu kadar emekten sonra yaşayacaklarımız ya da yaşadıklarımız haksızlık gibi geliyor. En önemlisi acaba atanabilecek miyim? (Çok sıkıntıya girmişim anlaşılan)
 
ben de aynı dertten çekiyorum:( ingilizce de değil dilim, yani kaynak bulmak ya tuzluya geliyor ya da çok zor, ama inatla kendimi tazelemeye çalışıyorum.

filmler, tv dizileri, mini skeçler bbc var sanırım sizler için güncel haberleri takip etmek en aktif tazeleme şekli benim için, çünkü zamanla yabancı dillerde de değişim oluyor, tabii ingilizcede minimum seviyede olabilir, bizler mesela eskiden neredeyse hiç kullanılmayan bir şeyle karşı karşıyayız, çok sayıda ingilizce kelime girdi yıllar içinde almancaya ve eğer ben bu şekilde takipte kalmasam, öğrenciler ingilizce kelime kullandığında hata yaptılar sanıp düzeltmeye kalkardım (bazı arkadaşlardan duydum) :)

ayrıca yabancı forumları da öneririm, ilgi alanınıza göre bir forumu takip etmek, doğrudan yabancılarla iletişimde olmanızı ve bir de tabii ki internet-sms dili dediğimiz kısaltmalar vb pratiği için çok faydalı oluyor:)
 
Cevap yazabilmek için giriş yapmalı veya kayıt olmalısınız.
Back