Bugünkü koşullar altında eğitimin ikinci dilde verilmesinin gerekliliği, bunun sürdürülmesinin doğru olduğu anlamını taşımamaktadır. Aksine, eğitim dilinin hemen ve hızlı bir şekilde ana dile döndürülmesinin elzem olduğunu düşünmekteyiz. Bunun için gerekli olan, Türkçenin eğitim dili olmasını sağlayacak ve bu şekilde kullanılmasına engel çıkarmayacak altyapıların hazırlanmasıdır. Aynı zamanda iş ortamlarındada yararlı bir dil olan ingilizce eğitimi Türklerede belirli bir pay bırakmıştır. İngilizce iş görüşmesine gitmeden önce ingilizce iş görüşmesi soruları ile biraz pratik yapabilir ve kendinizi geliştirebilirsiniz. Geliştirmek için arkadaşlarıma sorular sorup fikirler almak istediğimde bana diye varlığından bi,r haber olduğum siteyi anlattılar.
Bilimin dili olmadığı düşüncesinden yola çıkıldığında ve ana dilde eğitimin iletişim etkinliğini, dolayısıyla eğitimden alınan verimi ve dolayısıyla bilimsel üretimi arttıracağı göz önüne alındığında, eğer bilim insanlarının ve aldıkları eğitimi başka alanlarda kullanan insanların ingilizce iş görüşmesi diyalogları ve önündeki bilgiye ana dillerinde ulaşma engeli kalkarsa, eğitimin ana dil yerine ikinci dilde yapılmasının savunusu geçerliliğini yitirir.Günümüzde bu bilgi İngilizce (ikinci dilde) sağlanmaktadır ve bugünkü koşullar altında doğrudur. Bunun nedeni, bilim ortamı ile Türkçe dili arasındaki kopukluktur.
Eğer sizde biraz bile olsun ingilizce iş görüşmesi için özel eğitim almak istiyorsanız durmayın gibi bir kursu ziyaret edin yeterli. Sizde ingilizce öğrenebilir dünya devi firma larla çalışabilir ve kendinizi geliştirebilirsiniz. Konuşurken öğrenebilirsiniz. Eğitim dilinin İngilizce olması sayesinde, literatürün daha kolay takip edileceği, gelişmiş ülkelerin bilim ve teknolojisine daha kolay ulaşılabileceği ve benzer standartlarda bilimsel üretimler ortaya konabileceği savunulmaktadır. Oysa, bilimin dili yoktur. Bilim ve bunun yan ürünü olan teknoloji ile bilimsel süreçler sonucu ortaya çıkan ürünler dilden bağımsızdır. Sorun, bu üretimleri ortaya çıkaran bilimsel süreçlerde kullanılan bilginin ana dilde mi yoksa başka bir ikinci dilde mi olması gerektiğidir.
Bilimin dili olmadığı düşüncesinden yola çıkıldığında ve ana dilde eğitimin iletişim etkinliğini, dolayısıyla eğitimden alınan verimi ve dolayısıyla bilimsel üretimi arttıracağı göz önüne alındığında, eğer bilim insanlarının ve aldıkları eğitimi başka alanlarda kullanan insanların ingilizce iş görüşmesi diyalogları ve önündeki bilgiye ana dillerinde ulaşma engeli kalkarsa, eğitimin ana dil yerine ikinci dilde yapılmasının savunusu geçerliliğini yitirir.Günümüzde bu bilgi İngilizce (ikinci dilde) sağlanmaktadır ve bugünkü koşullar altında doğrudur. Bunun nedeni, bilim ortamı ile Türkçe dili arasındaki kopukluktur.
Eğer sizde biraz bile olsun ingilizce iş görüşmesi için özel eğitim almak istiyorsanız durmayın gibi bir kursu ziyaret edin yeterli. Sizde ingilizce öğrenebilir dünya devi firma larla çalışabilir ve kendinizi geliştirebilirsiniz. Konuşurken öğrenebilirsiniz. Eğitim dilinin İngilizce olması sayesinde, literatürün daha kolay takip edileceği, gelişmiş ülkelerin bilim ve teknolojisine daha kolay ulaşılabileceği ve benzer standartlarda bilimsel üretimler ortaya konabileceği savunulmaktadır. Oysa, bilimin dili yoktur. Bilim ve bunun yan ürünü olan teknoloji ile bilimsel süreçler sonucu ortaya çıkan ürünler dilden bağımsızdır. Sorun, bu üretimleri ortaya çıkaran bilimsel süreçlerde kullanılan bilginin ana dilde mi yoksa başka bir ikinci dilde mi olması gerektiğidir.
Son düzenleyen: Moderatör: