- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.833
- 898
20/10/2015 09:56
Önceki gün Atatürk Havalimanı’nda ölü bulunan ve intihar ettiği öne sürülen İngiliz Jacqueline Sutton’ın arkadaşları, bu ihtimalin mümkün olmadığını söyledi.
Fotoğraf: Twitter
Aynı zamanda eski bir BBC çalışanı olan Londra merkezli Savaş ve Barış Muhabirlik Enstitüsü Irak Masası Başkanvekili Sutton, Cumartesi akşamı Irak’ın Erbil kentine gitmek üzere, aktarma yapmak için Atatürk Havalimanı’na inmişti.
Sutton’un cesedi üç Rus yolcu tarafından tesadüfen havalimanının dış hatlar terminalindeki tuvaletlerden birinde bulundu. Sutton’ın Erbil’e olan aktarma uçağını kaçırdığı, yeni bir bilet almaya parası yetmediği için ayakkabı bağcıklarıyla kendini tuvalette astığı öne sürüldü.
Milliyet gazetesine konuşan, eski çalışma arkadaşı BM Kalkınma Programı Sierra Leone temsilcisi Sudipto Mukarjee, yakın çevresinin, gazetecinin kendisini öldürdüğüne kesinlikle inanmadığını söyledi.
Sutton’ı ‘işine tutkuyla bağlı’ biri olarak tanımlayan Mukerjee, oldukça sakin ve duygusal biri olduğunu da aktardı.
‘Cesur bir kadındı’
İki yıl önce Irak’ta birlikte çalıştıklarını belirten Mukerjee, “Jacky beni görmeye geldi. Onu ilk kez bu kadar çökmüş ve bitkin bir halde gördüm. Bana bazı meslektaşlarının onu hedef alan davranışları hakkında kaygılarını dile getirdi. Kendi inançlarına sıkı sıkıya bağlı, aklındakileri ve inandıklarını cesurca konuşmaktan çekinmeyen, değer verdiği konuları yok saymayan cesur bir kadındı” dedi.
‘Uçağı kaçırmış olamaz’
Mukerjee, “Kendi adıma Jacky’nin uçağı kaçırmış olmasına ihtimal vermiyorum. Çok sık seyahat ederdi. Unutkan ve dağınık biri değildi. Jacky’nin cebinde yeni bir bilet almak için para bulunmadığına inanamıyorum. 200 doları geçmeyecek bir miktardan bahsediyoruz” dedi.
Mukerjee ayrıca, Sutton’ın Facebook’ta yerini belli edecek paylaşımlarla ilgili korku duyduğunu da belirterek, “Akıllara birinin Jacky’yi tehdit edip etmediği sorusu geliyor” diye konuştu.
Sutton’ın diğer eski bir çalışma arkadaşı Christian Bleuer de sosyal medya hesabından, “Tanıdığım en dirençli kadınlardan biriydi. Havalimanındaki güvenlik kamerasının ‘arızalı’ olduğu söyleniyorsa, bu Jackie öldürülmüş demektir” dedi.
IŞİD’in parmağı olabilir mi?
İngiliz Daily Mail gazetesi, Sutton’ın ölümüyle ilgili olarak IŞİD’in sorumlu olabileceğini yazdı. Sutton’ın, Amanda Whitely isimli bir arkadaşının yayımladığı makaleyi aktaran gazete, gazetecinin Afrika ülkesi Eritre’de casusluk suçlamasıyla tutuklandığını, bu olayın ardından travmatik ve stresli bir süreç geçirdiğini yazdı.
Haziranda Whitely’e attığı e-postada, ‘uzun süre Erbil’de görev yaptığı için IŞİD’in kendisini hedef aldığına’ yönelik korkularını aktaran Sutton, IŞİD’in bir saldırıda bulunabileceğini düşündüğünü yazdı. Whitely de olayın ‘intihar’ değil ‘cinayet’ olduğunu belirtti.
Hürriyet’in haberine göre ilk gelen haberlerde İngiliz vatandaşı Sutton’ın, uçağı kaçırdığı ve yeni bir bilet alacak parası olmadığı için intihar ettiği belirtilmişti. Ancak polis kayıtlarına göre Sutton’ın çantasında iki bin 300 euro vardı. Sutton’ın ulaşım masraflarını da çalıştığı kuruluşun karşıladığı bildirildi. Çantasından ayrıca Marx ve Lenin’le ilgili kitaplar ile Tevrat ve Kuran da çıktı.
http://www.diken.com.tr/suttonin-yakinlari-intihara-inanmiyor-kamera-arizali-deniyorsa-cinayettir/
Önceki gün Atatürk Havalimanı’nda ölü bulunan ve intihar ettiği öne sürülen İngiliz Jacqueline Sutton’ın arkadaşları, bu ihtimalin mümkün olmadığını söyledi.
Fotoğraf: Twitter
Aynı zamanda eski bir BBC çalışanı olan Londra merkezli Savaş ve Barış Muhabirlik Enstitüsü Irak Masası Başkanvekili Sutton, Cumartesi akşamı Irak’ın Erbil kentine gitmek üzere, aktarma yapmak için Atatürk Havalimanı’na inmişti.
Sutton’un cesedi üç Rus yolcu tarafından tesadüfen havalimanının dış hatlar terminalindeki tuvaletlerden birinde bulundu. Sutton’ın Erbil’e olan aktarma uçağını kaçırdığı, yeni bir bilet almaya parası yetmediği için ayakkabı bağcıklarıyla kendini tuvalette astığı öne sürüldü.
Milliyet gazetesine konuşan, eski çalışma arkadaşı BM Kalkınma Programı Sierra Leone temsilcisi Sudipto Mukarjee, yakın çevresinin, gazetecinin kendisini öldürdüğüne kesinlikle inanmadığını söyledi.
Sutton’ı ‘işine tutkuyla bağlı’ biri olarak tanımlayan Mukerjee, oldukça sakin ve duygusal biri olduğunu da aktardı.
‘Cesur bir kadındı’
İki yıl önce Irak’ta birlikte çalıştıklarını belirten Mukerjee, “Jacky beni görmeye geldi. Onu ilk kez bu kadar çökmüş ve bitkin bir halde gördüm. Bana bazı meslektaşlarının onu hedef alan davranışları hakkında kaygılarını dile getirdi. Kendi inançlarına sıkı sıkıya bağlı, aklındakileri ve inandıklarını cesurca konuşmaktan çekinmeyen, değer verdiği konuları yok saymayan cesur bir kadındı” dedi.
‘Uçağı kaçırmış olamaz’
Mukerjee, “Kendi adıma Jacky’nin uçağı kaçırmış olmasına ihtimal vermiyorum. Çok sık seyahat ederdi. Unutkan ve dağınık biri değildi. Jacky’nin cebinde yeni bir bilet almak için para bulunmadığına inanamıyorum. 200 doları geçmeyecek bir miktardan bahsediyoruz” dedi.
Mukerjee ayrıca, Sutton’ın Facebook’ta yerini belli edecek paylaşımlarla ilgili korku duyduğunu da belirterek, “Akıllara birinin Jacky’yi tehdit edip etmediği sorusu geliyor” diye konuştu.
Sutton’ın diğer eski bir çalışma arkadaşı Christian Bleuer de sosyal medya hesabından, “Tanıdığım en dirençli kadınlardan biriydi. Havalimanındaki güvenlik kamerasının ‘arızalı’ olduğu söyleniyorsa, bu Jackie öldürülmüş demektir” dedi.
IŞİD’in parmağı olabilir mi?
İngiliz Daily Mail gazetesi, Sutton’ın ölümüyle ilgili olarak IŞİD’in sorumlu olabileceğini yazdı. Sutton’ın, Amanda Whitely isimli bir arkadaşının yayımladığı makaleyi aktaran gazete, gazetecinin Afrika ülkesi Eritre’de casusluk suçlamasıyla tutuklandığını, bu olayın ardından travmatik ve stresli bir süreç geçirdiğini yazdı.
Haziranda Whitely’e attığı e-postada, ‘uzun süre Erbil’de görev yaptığı için IŞİD’in kendisini hedef aldığına’ yönelik korkularını aktaran Sutton, IŞİD’in bir saldırıda bulunabileceğini düşündüğünü yazdı. Whitely de olayın ‘intihar’ değil ‘cinayet’ olduğunu belirtti.
Hürriyet’in haberine göre ilk gelen haberlerde İngiliz vatandaşı Sutton’ın, uçağı kaçırdığı ve yeni bir bilet alacak parası olmadığı için intihar ettiği belirtilmişti. Ancak polis kayıtlarına göre Sutton’ın çantasında iki bin 300 euro vardı. Sutton’ın ulaşım masraflarını da çalıştığı kuruluşun karşıladığı bildirildi. Çantasından ayrıca Marx ve Lenin’le ilgili kitaplar ile Tevrat ve Kuran da çıktı.
http://www.diken.com.tr/suttonin-yakinlari-intihara-inanmiyor-kamera-arizali-deniyorsa-cinayettir/