E
eny
Ziyaretçi
- Konu Sahibi eny
- #1
Andrew Dalby, Homeros'u Yeniden Keşfetmek adlı kitabında İlyada ve Odysseia destanlarının bir kadın tarafından yazıldığını ve Truva Savaşı'nın hiç yaşanmadığını iddia ediyor....
Dünya edebiyatının en önemli eserlerinden, İlyada ve Odysseia destanı, tarihsel olaylara ışık tutan ve en çok merak uyandıran edebiyat eserlerinin başında gelir. Her iki şiirde de anlatılan efsanevi olaylar ve mitolojik öyküler, antik Yunan'daki yaşamla ilgili detaylar içerir. Rüzgârlı verandada uyuyan prensler ve nefes tutma oyunu oynayan prensesler; yaratıklar ve olağanüstü hikâyelerle iç içedir bu destanlarda. Gerçek, gerçekdışı öykülerin içinde gizlidir. Oysa şu sıralar yazdığı kitapla bu tezin tam tersini savunan biri var. Andrew Dalby, Rediscovering Homer (Homeros'u Yeniden Keşfetmek) adlı kitabında, bazı kronolojik gerçeklere dikkat çekerek, Truva Savaşı'nın hiç yaşanmamış olabileceğini söylerken, İlyada ve Odysseia destanı için de, "Bu kelimeler bir kadına ait olmalı," diyor. Yazar kitabında, Truva hikâyesinin gerçek insan ve olaylarla ilgisi olabileceğini söylüyor ve Truva şehrinin, Türkiye'de var olduğunun altını çiziyor. Ancak arkeoloji çalışmaları sonucunda şehrin yedi kez yıkılıp baştan yapıldığına dikkat çekiyor. Deprem ve yangın gibi nedenlerden yok olan şehrin ancak 100 yıl sonra yeniden yapılandığını söylüyor.
KADIN OLABİLİR Mİ?
Dalby ayrıca İlyada ve Odysseia'nın yazarının bir kadın olabileceğinden bahsediyor. 19. yüzyıl yazarlarından Samuel Butler da, destanın erkeksi kelimeler içermediğini ve kadın sempatisi taşıdığını, bu nedenle bir kadın tarafından yazılma ihtimalinin olduğunu söylemişti. Dalby bu tezi, kadınların edebi eserlere daha bağlı oldukları gerekçesiyle bir adım daha öteye götürüyor. Ancak, antik Yunan tarihinde herhangi bir kadın epik şair olduğuna dair hiçbir bilgi yok. Tüm kahramanlık şiirlerinde sözü geçen şairler erkek. Diğer tarafta, Sappho gibi önemli lirik kadın şairler yer alıyor. Lirik ve epik şiirler arasında herhangi bir cinsiyet farkı var mıydı bilinmez, ama bu kitabın edebiyat dünyasında daha çok yankı yaratacağına şüphe yok.
__________________
Dünya edebiyatının en önemli eserlerinden, İlyada ve Odysseia destanı, tarihsel olaylara ışık tutan ve en çok merak uyandıran edebiyat eserlerinin başında gelir. Her iki şiirde de anlatılan efsanevi olaylar ve mitolojik öyküler, antik Yunan'daki yaşamla ilgili detaylar içerir. Rüzgârlı verandada uyuyan prensler ve nefes tutma oyunu oynayan prensesler; yaratıklar ve olağanüstü hikâyelerle iç içedir bu destanlarda. Gerçek, gerçekdışı öykülerin içinde gizlidir. Oysa şu sıralar yazdığı kitapla bu tezin tam tersini savunan biri var. Andrew Dalby, Rediscovering Homer (Homeros'u Yeniden Keşfetmek) adlı kitabında, bazı kronolojik gerçeklere dikkat çekerek, Truva Savaşı'nın hiç yaşanmamış olabileceğini söylerken, İlyada ve Odysseia destanı için de, "Bu kelimeler bir kadına ait olmalı," diyor. Yazar kitabında, Truva hikâyesinin gerçek insan ve olaylarla ilgisi olabileceğini söylüyor ve Truva şehrinin, Türkiye'de var olduğunun altını çiziyor. Ancak arkeoloji çalışmaları sonucunda şehrin yedi kez yıkılıp baştan yapıldığına dikkat çekiyor. Deprem ve yangın gibi nedenlerden yok olan şehrin ancak 100 yıl sonra yeniden yapılandığını söylüyor.
KADIN OLABİLİR Mİ?
Dalby ayrıca İlyada ve Odysseia'nın yazarının bir kadın olabileceğinden bahsediyor. 19. yüzyıl yazarlarından Samuel Butler da, destanın erkeksi kelimeler içermediğini ve kadın sempatisi taşıdığını, bu nedenle bir kadın tarafından yazılma ihtimalinin olduğunu söylemişti. Dalby bu tezi, kadınların edebi eserlere daha bağlı oldukları gerekçesiyle bir adım daha öteye götürüyor. Ancak, antik Yunan tarihinde herhangi bir kadın epik şair olduğuna dair hiçbir bilgi yok. Tüm kahramanlık şiirlerinde sözü geçen şairler erkek. Diğer tarafta, Sappho gibi önemli lirik kadın şairler yer alıyor. Lirik ve epik şiirler arasında herhangi bir cinsiyet farkı var mıydı bilinmez, ama bu kitabın edebiyat dünyasında daha çok yankı yaratacağına şüphe yok.
__________________