İlk Sigarayı Türkler içti...

daylight

Suna Keskin
Kayıtlı Üye
6 Mayıs 2008
2.455
45
Osmanlı, tütünle 17. yüzyıl başında tanıştı. Tütünün Osmanlı pazarına girişiyle, IV. Murat tarafından yasaklanması bir oldu. Ne var ki yasak uzun sürmedi. Tütün kullandığı için sürgüne gönderilen Bahai Efendi, 1646'da şeyhülislam olur olmaz, tütünün serbest bırakılmasına ilişkin fetvayı verdi.

Osmanlı hinterlandında ilk tütün ticaretini başlatan, Mısır Valisi İbrahim Paşa idi. Tütünün sigara formunu kazanmasının da bu döneme, yani 19. yüzyılın ilk yarısına rastladığı iddia edilir. Akka Kalesi'nin, Fransızlar tarafından kuşatılması sırasında İbrahim Paşa askerlere moral olsun diye tütün ve nargile gönderir. Nargile bombardımanda parçalanınca, askerler tüfek fişeklerinde kullanılan kâğıda sararak tütün içmeye devam ederler. 1853-56 arasında yaşanan Kırım Savaşı'nda, İngiliz ve Fransız askerleri de tütünü gazete kâğıdına sararak içmeyi öğrenirler.


Cibali Sigara Fabrikası'nda 1920'lere kadar yalnızca gayrimüslim kadınlar çalışabiliyordu.
Derken 1881'de sigara fabrikaları kurulmaya başlanır. Doğuda üretilen tütünler, Batılı ülkelerde fazlasıyla talep bulduğundan ve pahalıya satıldığından sigara markalarında da Doğulu isimler kullanılır. 1886'da Dresden'deki Yenice fabrikasında üretilen sigaralara Salem adı verilir örneğin. İzmir, Adana, Samsun ve tabii İstanbul, Osmanlı'nın en önemli tütün üretim ve işleme alanlarıdır.

Muharrem Kararnamesi ile ödenemeyen borçların tasfiyesi için 1881'de oluşturulan Düyunu Umumiye idaresi tütün gelirlerine de el koyar. Cibali Sigara Fabrikası 1884'te, Fransız sermayesiyle Reji İdaresi (Memalik-i Mahruse-i Şahane Duhanları Müşterekülmenfaa [kâr ortaklığı] Reji Şirketi) tarafından kurulur. Tütün çiftçisinin Reji İdaresi'nden ruhsat alması, dahası ürününü yalnızca şirkete satması şart koşulur. Başka alıcı bulamayan üretici, tütünü değerinden çok ucuza satmak zorunda kalır. Kaçak üretim ve satış kaçınılmazlaşır. Üstelik bu konudaki denetimi de, şirket adına Osmanlı güvenlik güçleri yapacaktır. 1940'larda yapılan bir istatistikte 42 yıl süren Reji İdaresi boyunca kaçakçı, kolcu ve zabıtadan ölenlerinin sayısının 20 bin olduğu iddia edilir.


Tekel işletmesi, Türk tütününün ününü dünyada koruyabilmek için tanıtıma 1980'lere kadar önem veriyordu .
`Demokratik' bir ihtilalle Sultan II. Abdülhamit'in 1908'de II. Meşrutiyet'i ilan etmesini sağlayan İttihat ve Terakki Cemiyeti üyelerinin, ilk işlerinden biri de Reji İdaresi'ni tartışmaya açmak olur. Maliye Nazırı açıkça Reji'yi eleştirdiğinde, Paris'te kıyamet kopar. Reji'nin kamulaştırılmasından korkan Fransız Dışişleri Bakanı Stephen Pichon, İstanbul'a bir protesto telgrafı çeker. Çünkü böylesi bir kamulaştırmanın Fransa'da önemli bir mali krize neden olmasından korkmaktadır. Tehdidin devamı halinde Fransız sermayesinin Osmanlı ekonomisinden çekileceği blöfü yapılır ve Reji olduğu gibi kalır.

Reji Şirketi'nin bütün hak ve yükümlülükleri 1925'te devlete devredilir. İç piyasaya üretilen sigara, 1930'da devlet tekeline alınır. Tütün, Tuz ve Müskirat (alkollü içkiler) İnhisarlar İdareleri 1928'de kurulur ve 1932'de birleştirilerek İnhisarlar Umum Müdürlüğü adını alır. Tekel Genel Müdürlüğü'ne dönüşmesi ise 1946'yı bulur.

Yabancı sigaralar 1986'dan itibaren Türkiye pazarında yerlilerle rekabet etmeye başlar. Dünya piyasasında büyük bir ağırlığı olan Türk tütünü yerine Virginia tütününün teşvik edilmesine çoktan başlanmıştır. Tekel Genel Müdürü olan Recai Dıblan, 1973'te tütün gibi stratejik bir üründe, üreticinin kaderini yabancı firmaların eline bırakmanın kapitülasyon anlamını taşıyacağını söylese de, 1980'lerin ortalarında ekonominin dışa açılması arzusu, bu tür duyarlılıkları çoktan silmiştir.

Meclis'te Ocak 2002'de onaylanan `Tütün Yasası'yla yabancı şirketlerin Türkiye'de Virginia tütünü üretimi ve sigara imalatı alanına girmelerinin yolu açılıyor. Tekel'in özelleştirilmesi (bu şirketler tarafından satın alınması) durumunda Virginia tütünü üretimi desteklenecek, şark tütünü üreticisi ise alıcı bulamayacaktır... Neyse ki, sigaranın dumanıyla savrulup gidiyor her türden efkâr.süprizzzzzsüprizzzzz

--------------------------------------------------------------------------------
alıntıdır
 
wayy beee..
ben de ilk sigarayı içenler kızılderiller diye düşünüyordum, barış çubuğu filan
:nazar:
 
Bu gidişle yeryüzünde son sigarayı içen de türkler olacak.
Çünkü Avrupa'da çok sigara içene "Türk gibi sigara içiyorsun" derlerdi.....
Bütün dünya dumansız bir hava solumaya başlamışken,bizde sigara içme yaşı artık ilkokula kadar indi!...
 
Sigaradan kurtulmak isteyenler bu yöntemi deneyebilir.

30 yıllık gunde 3 paket sigara içen bir tiryakiydim.bioplus moraterapi yöntemi yle 45 dakikalık tek seans ta sigara bağımlılığından kurtuldum. Daha önce bir çok sigara bırakma merkezine gitmiştim, akupunkturla sigara bırakmayı denedim, 45 dakikalık seansla soğuk lazeride duymuştum, nikotin bandı ve nikotin sakızı ile sigarayı bırakmayı denedim fakat başarı elde edememiştim. bioplus moraterapi sigara bırakma merkezi nde benim gibi sizde 45 dakikalık tek seansta sigarayı bırakabilirsiniz.

Bu Terapi, biorezonans sistemi ile bu konuda dünyanın en gelişmiş cihazı olan MORA cihazı ile uygulanıyor. Ağrısız, ilaçsız ve yan etkisiz sadece 45 dakika süren terapi ile şaşırtıcı bir şekilde sigaraya ömür boyu veda edebilirsiniz.

Nasıl uygulanıyor?
Son sigaranızı bioplus sigara bırakma merkezinde içiyorsunuz. Sürekli içtiğiniz marka sigaranızı seans öncesi 2 adet yanınızda getirmeniz gerekiyor. Sigaralar daha sonra bioplus moraterapi biorezonans sistemine tanıtıyorlar. 45 dakika süren tek seans boyunca bir koltukta oturacak, rahatlatıcı müzik eşliğinde Mora Terapi uygulanacak. Seans esnasında rahatladığınızı hissedeceksiniz. Tedavi bitiminde göbeğinizin alt bölümüne yapıştırılacak bir çip, sigara içme isteğinize 1 ay boyunca karşı frekans yayarak destek verecek. Çipin hiçbir yan etkisi yok. Bant yardımıyla göbeğe kolayca yapıştırılıyor. Sudan etkilenmiyor.

Biorezonans nedir?
Maddelerin çevrelerine yaydığı mikro-elektromanyetik titreşimlerin ya da vücudun kendisinden alınan elektromanyetik bilginin tedavi için kullanılmasıdır.

Bioplus moraterapi biorezonans 45 dakikalık tek seansta sigara bırakma terapisi ni birçok kurumuda uyguluyor. Ayedaş türktelekom igdaş gibi…
Sizde sigaranın yol açtığı hastalıklara , kanser akciğer hastalıkları ve bunun gibi birçok sigaraya bağlı hastalığa yakalanmamak için sigarayı bırakın
BioPlus adresinden inceleyebilirsiniz.
 
Ben bu terapiye gittim ve palavradan başka hiç bişey değil kimse kusura kalmasın ama sırf verdiğiniz 240 L. ya acıyıp 1 hafta döne dolana patlayana kadar su içe içe içmiyorsunuz buda neden eğer ihtiyacınız olursa 2. ci bi terapi isteyebilmeniz için en azından bu sefer olmasada bir sonraki seansta kurtulacağım bu meletten isteğim kırılacak sinirim geçecek diye ya sabır çekmek zorunda kalıyorsunuz. 1 hafta içmedim sonrasında ek seans istedim çünki öyle dendiği gibi sihirli değnek değildi ve ben sigara isteğimi yenememiştim 2. seanstan sonra en son dayanamayıp yine başladım.

Ne oldu boşu boşuna para verdiğimle kaldım zaten tedavide bana göre komedi gibi bişeydi. Ama şu var o içtiğim en son sigarayı bi tüpe koyup bana hediye ettiler hatırası var yani.
 
hiççççççççç şaşırmadım nedense......
nerde zararlı şey var hopp biz ordayız............
 
X