• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

16 Ağustos 2010
294.763
607.208
1.098
43
Malatya
99-1294552635465551651295665.jpg

Bu senaryo sizin de başınıza gelmiş olabilir; harika bir adamla tanışırsınız, çekici, komik, cömert ve gerçekten de yakışıklıdır ve beraber haftalar geçirirsiniz; deniz kıyısında yürüyüşler, şık restorantlarda romantik yemekler, sinemada film izlemeler… Ama birkaç ay sonra telaşlanmaya başlarsınız. Çünkü sizi hala kız arkadaşı olarak sıfatlandıramaz, arkadaşlarıyla hala tanışmamışsınızdır ve sadece seks yaptığınız gecelerde sizde kalıyordur.

Bunun sebebi belki sadece aptal olmasıdır ama genel olarak bu davranışların sebebi bağlanma korkusudur.

Bu fobi, düşündüğünüzden daha çok insanın sahip olduğu bir fobidir. Aramızda en çok kendine güvenenlerin bile bağlanma korkusu olabilir ama bazı insanlar bağlanmaktan o kadar çok korkarlar ki, kimseyle bir bağ kuramazlar. Bu kişi delicesine aşık oldukları biri de olsa durum değişmez.

Ama bu hikayemiz gözünüzü korkutmasın! Bağlanma korkusunun da diğer her şeyde olduğu gibi, üstesinden gelinebilir. İster siz, kendiniz bağlanma fobisine sahip olun, ister beraber olduğunuz kişi, her zaman bunun bir çözümü vardır.
gunun-haberi-bu-kadinlar-bu-habere-delirecek-aldatmak-ekegin-hakki-mi-10752.jpg

Bağlanma korkusu (fobisi) nedir?
Birine söz verirken ya da kendinizi adarken yaşadığınız endişe duygusu, hafif oranda ise, normal ve olması gereken bir histir. Harekete geçmeden önce bilinçli olmak iyidir. Buna, duygusal olgunluk deriz. Harekete geçmeden önce düşünmek hayatta daha iyi ve doğru kararlar almamızı sağlar.

Bağlanma korkusu ise, bu endişe hissinin çok daha aşırı olduğu duruma denir. Eğer sizin bağlanma korkunuz yoksa bu hissi anlamanız zor olacaktır. Bağlanma fobisi olan kişinin korktuğu pek çok konu vardır. Ailelerinin ve arkadaşlarının ilişkiyi onaylamaması, sevgilisi olduğu zaman eskisi kadar popüler olamayacağı ihtimali ya da ilişkiden sıkılma ihtimali düşünebileceklerinden bazılarıdır.

Neden bazı insanların bağlanma korkusu vardır?
Hoşlandığınız birine bağlanmak ve kendinizi adamak iyi bir durumdur ama aynı zamanda da büyük bir karardır. İnsanların, yaşları ilerledikçe, bağlanma korkusuna kapılma ihtimalleri de o kadar artar. Çünkü hayat içerisinde bağlandığımız insanlarla yürümemiş ilişkiler gibi deneyimler yaşarız. Gençken bu acı verici deneyimleri yaşamayız ve bu nedenle de hata yapmaktan korkmayız ama bir kere yası, acıyı, yanlış kararın verdiği suçluluk duygusunu veya pişmanlığı tattıktan sonra, bir daha aynı riske girmeden önce iki kere düşünmeyi yeğleriz.
fft99_mf5292822.Jpeg

Peki, bu fobinin ana sebebleri nelerdir?
İlk ve en önemlisi, acı hissinden kaçıştır. Geçmişte kalbiniz kırıldı mı? Eğer kırıldıysa, bir sonraki ilişkinize daha temkinli yaklaşırsınız.

İkinci sebep, özgürlüğünüzden vazgeçmek istememenizdir. Kulağa bencilce gelebilir ama bazı insanlar birine bağlı olmaktan hoşlanmazlar. Özgürlük, onlar için, istediği zaman dışarı çıkabilmek, istediği yere gidebilmek veya istediği kişiyle beraber olabilmek anlamına gelebilir.

Üçüncü ve son sebep, sorumluluk almak istememektir. Bu, ikinci sebebe benzer bir sebeptir ama genelde işin içine çocukların gireceği zaman ortaya çıkan bir sebeptir.

Bağlanma korkusu olan birini nasıl tanırız?
Bağlanma korkusu olan pek çok insan, birine bağlanmanın, kendilerini klostrofobik hissetmelerine sebep olduğunu söyler. Bu nedenle siz karşınızdaki kişide panik ve gerginlik semptomları görüp görmediğinizi gözlemleyin.

Eğer birinin bağlanma korkusu olup olmadığını anlamaya çalışıyorsanız ona ilişki konusunu açın. Eğer konuyu başka yöne çekiyorsa, lafı ağzında geveliyorsa, geriliyorsa, konuyu şakaya vuruyorsa ya da diğer taktiklerle konuyu geçiştiriyorsa, bu kişide bağlanma korkusu olabilir.

Hoşlandığınız kişi başka konularda da, başka tip bağlılıklardan kaçınıyor mu? Mesela, randevularına zamanında geliyor ya da önceden geleceğe yönelik plan yapıyor mu? Bunları yapmıyorsa, bağlanma korkusu olabilir.
99-7295251635465551127290744.jpg

Bağlanma korkusunun üstesinden gelmek
Karşınızdaki erkeğin ya da kendi bağlanma korkunuzun üstesinden gelmek için yapmanız gereken şey mantıklı düşünmektir!

Bize, ilişkilerimiz konusunda karar vermemizi sağlayan 5 yön verici durum vardır;

  • Aklımız
  • Cinsel çekim
  • İçgüdülerimiz
  • Kalbimiz
  • Gücümüz ve kararlılığımız
Bağlanma fobisi olan kişiler ilişki hakkındaki kararlarını iki şeye dayanarak vermeye çalışırlar; kalpleri ve cinsel çekim. Kalpleri, onlara acıdan kaçmalarını söylerken, cinsel ihtiyaçları da birine bağlanmamalarını söyler.

Bir ilişki hakkında karar vermenin en iyi yolu, aklınızı kullanarak karar vermenizdir, yani mantığınızla. Bu kulağa hiç romantik gelmiyor olabilir ama eğer bağlanma korkunuz varsa, mantıklı düşünce şekli korkularınızın üstesinden gelmenizi sağlayabilir.

Eğer görüştüğünüz kişinin bağlanma korkusu olduğunu düşünüyorsanız onu daha mantıklı düşünmeye yönlendirmeye çalışabilirsiniz. Ama unutmayın; korkusunun üstesinden gelmeye gönüllü olmayan birine yardım etmek oldukça zordur.

Aslında bunun üstesinden gelmek sizin için zor olmamalı. Çünkü doğru adamla tanıştığınızda, onun, bu korkusunun üstesinden kendi kendine geleceğinden eminiz!

Kaynak:istanbella
 
Selamlar. ilk defa bir foruma yazıyorum. 38 yaşında bekar çalışan bir bayanım.
Sabahları ve akşamüstleri olmak üzere günde 3-4 saat anksiyetem var.
Asıl sorunuma geleyim. Biri nişandan ayrılmak olmak üzere dört ciddi ilişki yaşadım. Biri 4 yıllık ünide, diğerleri 1 yıl ve 6 ay olmak üzere. Uzun ciddi ilişkim aradaki mesafeden dolayı bitti bayağı üzülmüştüm. Diğeri çok zalim biriydi yine de ona teslim olmuş mutsuz kurban gibiydim ama o beni acılarla terk etti. İçimde gario bir rahatlamayla altı ay kadar bayağı acı çektim. Her gün ağlardım. Ayrılırken çok hakarete uğramıştım. Sonra tanıştığım nişanlımla da her şey iyi giderken bir sabah onu istemediğimi anladım ve ayrıldım. İçimde bazı olumsuzluklar birikmişti. İşsizdi filan. Sonra da kendimi suçladım. Ondan sonra yıllarca kimseyle görüşemedim. Bir buluşmaya çağırıldığımda kalbim pır pır atardı. Yıllar sonra görüştüğüm biri var. Çok iyi bir insan. Ama onda da kusurlar aramaya başladım. İçime sinmiyor. Bir şey eksik sanki, görüşmeyince merak edip arıyorum, bir süre görüştükten sonra ise kaçmak istiyorum. Sanki boğuluyorum. O ise bana aşık. Benden 8 yaş küçük. O yaş farkını bazen hissediyorum ve bana yetersiz geliyor sanki. Aslında çok aklı başında biri. Terapiye gidiyorum, bağlanma korkun var diyor, kardeşim ise beğenmiyorsun onu kendini kandırma diyor. Sabahları anksiyeteyle kalkıyorum. Ne olacak halım. Bu kararsızlık ve bocalamalar beni mahvediyor. Cesaretim ve hevesim uçmuş gitmiş. Selamlar.
 
Son düzenleme:
Back