Kızlar hürriyet yazarı Banu Tuna'nın tecrübeleri. alıp almamak size kalmıs bisi.
Banu TUNA
6 saatte bir 2.5 dakika kendimi Zeno’luyorum
Geçen hafta Boyner Beaute’nin Türkiye’ye ilk defa getirdiği bir üründen bahsetmiştim: Zeno: Amansız sivilce avcısı. Ben bu Zeno’yu denedim sevgili okurlar.
Dıştan bakınca son derece havalı bir alet. Kapağını çıkarmadığınız vakitler daha çok bir cep telefonuna benziyor. Bir restoranda otururken filan rahatlıkla çıkarıp masanın üzerine koyabilirsiniz, kimse anlamaz. Arkadaşlar kapaksız halini elektronik ateş ölçere benzetti.
Prensibi, bizim kocakarı ilaçlarından biriyle aynı. Anneannem, dudağımda uçuk çıktı mı "Sıcakla korkutmak lazım" derdi. Çay kaşığı gibi bir şeyi cildi yakmayacak kadar ısıtır, uçuğun üzerine bastırırdık. Hakikaten de acayip korkardı sıcaktan.
Zeno’nun da bir başlığı var. Sivilcenin oluşmasına neden olan mikropları öldürecek kadar ısınıyor. Ne kadar ısındığı sırmış. Ama herkeste aynı ısınmıyor. Kan dolaşımı hızına ve bünyenin ısısına göre kendini ayarlıyor.
Günde en fazla 4 defa kullanıyorsunuz. 12 saatte sivilceniz sönmeye başlıyor, 24 saatte yüzde 90 ihtimalle ortadan kalkıyor. Gelin görün ki, benim durumumda Murphy Kanunu yürürlüğe girdi, sivilcelerim muhalif tavırlarıyla dikkati çekti.
Kullanmaya cuma akşamı başladım. 2.5 dakika alnımdaki sivilcenin üzerine tutmam lazım. Sıkılmayayım diye televizyonun karşısına geçtim. Büyük hata! Zaman doldu sinyali gelince, işe yaradı mı diye bakmaya aynanın karşısına koştum. Sivilcenin 2 santim üzerinde kırmızı bir leke vardı. Dizi filme dalınca farkında olmadan elim kaymış. Gitti mi ilk seans boşa!
Ertesi sabah yeniden başladım. Son derece metodik davranmaktayım. 24 bölü 4, eşittir 6. Altı saatte bir 2.5 dakika kendimi Zeno’luyorum. Yalnız geceleri biraz sapma oluyor, çünkü uykuma kıyamıyorum. Bu arada alnımdaki sivilce yalnızlık çekmesin diye çenemde de bir hareketlenme başladı.
Evde olduğunuz sürece bir sıkıntı yok da, günlerden pazartesi oldu. Takdir edersiniz ki, elindeki cep telefonunu çenesine ve alnına yapıştıran birini görmek insanların tuhafına gidiyor. Ama umurumda değil, sivilcelere karşı amansız bir savaş vermekteyim. Bu arada 48 saat dolmuş durumda, metanetimi korumaya çalışıyorum.
Akşam Ebru, Nuran, Emel, ben yemeğe çıktık. Yemeğin ortasında benim Zeno saatim geldi. Çıkardım, çeneme ısı vermeye başladım. Hata tabii, hangi ego olsa bu kadar saldırı karşısında çökerdi. Zannediyorum yan masadaki son derece dikkat çekici adam da benim ayaküstü tıraş olduğumu sandı.
Bu kötü tecrübeyle birlikte aleti kullanmaktan vazgeçtim. Bu arada benim sivilceler ne uzamış ne kısalmıştı. Fakat Zeno yormuş olacak, ertesi sabah küçülmeye başladılar.