8–15 Mayıs 2008 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleşecek 11. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, İlerici Kadınlar Derneği’nin (İKD) buluşmasına ev sahipliği yapacak. İKD’li kadınlar 33 sene sonra kırmızı karanfilleri ve çatkılarıyla Ankara’da bir araya gelecek. Bu sene “Kendin Ol, Düşünü Yarat” sloganıyla yola çıkacak olan 11. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali düşlerini yaratmış kadınları Ankara’da ağırlıyor. Kırmızı çatkıları ve karanfilleriyle 70’lerin ortasında kadın hareketinin önemli simgelerinden olan İKD’li kadınlar, 33 sene sonra bir araya geliyorlar. Festival kapsamında gerçekleşecek “Bir Zamanlar İKD/Kadınların Bitmeyen Mücadelesinde Karanfilli Bir Uğrak” başlıklı söyleşide dünden bugüne değişen kadın hareketi ve Türkiye konuşulacak.
70’lerin ilerici kadınları
Haziran 1975’te İstanbul’da bir gecekonduda bir grup kadının düş kurmasıyla başladı her şey. Bu düş üç sene sonra Uzunköprü’den Van’a, Samsun’dan Adana’ya kadar pek çok şubesi olan kitlesel bir kadın örgütüne dönüştü.
“20 yılda emeklilik”, “Evlat acısına son”, “Gündelikçi kadınlar sigortalanmalı”, “Doğum izinleri birleştirilsin”, “Kürtaj yasalaştırılsın” gibi kampanyalarla büyük bir etki yaratan İKD, hükümetin dikkatini çekmiş, bazı yasaların değiştirilmesinde etkili olmuştu.
1979 yılında faaliyetleri sıkıyönetim komutanlığı tarafından durdurulduğunda İKD’nin 15 bine yakın üyesi vardı, 33 şube ve 35 bin temsilcilikte örgütlenmişti. Yayın organı olan ‘Kadınların Sesi’ dergisi 30 bin baskıya ulaşmıştı.
Feminist hareketin iki kadını
Söyleşi öncesinde iki belgesel film gösterilecek. Bunlardan ilki, 1960’larda Alman feminist hareketini derinden etkilemiş bir kadının portresini çizen ‘Hannelore Mabry’. Helke Sender’in yönettiği belgesel o dönemde kürtajı savunan, kiliseye karşı çıkan bu radikal kadının bugün unutulmuş ismini hatırlatıyor.
Programın diğer filmi ise doğumunun 100. yılı nedeniyle Simone de Beauvoir’a festivalin bir selamı sayılabilecek ‘Çiçekler Simone de Beauvoir İçin’. Carole Roussopoulos ve Arlène Shale’in yönettiği belgesel ünlü feminist, yazar Beauvoir’ın arşiv görüntüleri ve feminizmin üç uluslararası ismi -Amerika’dan Ti-Grace Atkinson, Kate Millett ve Fransa’dan Christine Delphy- ile yapılan söyleşilerden oluşuyor. Film, Simone de Beauvoir’ın bıraktığı mirasın tüm ülkelerden ve kuşaklardan feministler için önemini bir kez daha vurguluyor.
Gösterimler 10 Mayıs Cumartesi günü saat 10.45’te, “Bir Zamanlar İKD/Kadınların Bitmeyen Mücadelesinde Karanfilli Bir Uğrak” başlıklı söyleşi de 12:00’de başlayacak.
70’lerin ilerici kadınları
Haziran 1975’te İstanbul’da bir gecekonduda bir grup kadının düş kurmasıyla başladı her şey. Bu düş üç sene sonra Uzunköprü’den Van’a, Samsun’dan Adana’ya kadar pek çok şubesi olan kitlesel bir kadın örgütüne dönüştü.
“20 yılda emeklilik”, “Evlat acısına son”, “Gündelikçi kadınlar sigortalanmalı”, “Doğum izinleri birleştirilsin”, “Kürtaj yasalaştırılsın” gibi kampanyalarla büyük bir etki yaratan İKD, hükümetin dikkatini çekmiş, bazı yasaların değiştirilmesinde etkili olmuştu.
1979 yılında faaliyetleri sıkıyönetim komutanlığı tarafından durdurulduğunda İKD’nin 15 bine yakın üyesi vardı, 33 şube ve 35 bin temsilcilikte örgütlenmişti. Yayın organı olan ‘Kadınların Sesi’ dergisi 30 bin baskıya ulaşmıştı.
Feminist hareketin iki kadını
Söyleşi öncesinde iki belgesel film gösterilecek. Bunlardan ilki, 1960’larda Alman feminist hareketini derinden etkilemiş bir kadının portresini çizen ‘Hannelore Mabry’. Helke Sender’in yönettiği belgesel o dönemde kürtajı savunan, kiliseye karşı çıkan bu radikal kadının bugün unutulmuş ismini hatırlatıyor.
Programın diğer filmi ise doğumunun 100. yılı nedeniyle Simone de Beauvoir’a festivalin bir selamı sayılabilecek ‘Çiçekler Simone de Beauvoir İçin’. Carole Roussopoulos ve Arlène Shale’in yönettiği belgesel ünlü feminist, yazar Beauvoir’ın arşiv görüntüleri ve feminizmin üç uluslararası ismi -Amerika’dan Ti-Grace Atkinson, Kate Millett ve Fransa’dan Christine Delphy- ile yapılan söyleşilerden oluşuyor. Film, Simone de Beauvoir’ın bıraktığı mirasın tüm ülkelerden ve kuşaklardan feministler için önemini bir kez daha vurguluyor.
Gösterimler 10 Mayıs Cumartesi günü saat 10.45’te, “Bir Zamanlar İKD/Kadınların Bitmeyen Mücadelesinde Karanfilli Bir Uğrak” başlıklı söyleşi de 12:00’de başlayacak.