- 12 Temmuz 2006
- 35.051
- 30.484
- 61
Latince Adı: Daucus carota L.
İngilizce: Carrot
Almanca: Karotte
Özellikleri:
Tavşanları hepimiz tanırız. Hareketli ve çok sevimli hayvanlardır. Tavşanlar çok hızlı çoğalan hayvanlardır. Bu hayvanların çok hızlı çoğalmalarının arkasındaki etken kendisiyle özdeşleşen bitkidir ve bu da havuçtur. Havuç, seks hormonlarını aktive eden bir sebzedir. Onun kürünü aşağıda belirttiğim şekilde uygularsanız, cinsel gücünüzdeki artışı kısa zamanda fark edersiniz. İşte, havucun tavşanla özdeşleşmesinin arkasında yatan en önemli sebep budur. Tavşanın havucu severek tükettiğini hemen herkes bilir. Ancak, havucun cinsel arzuyu tetikleyen özelliğinin olabileceğini düşünmek kimsenin aklına gelmezdi. Son birkaç yıldan bu yana yapılan araştırmalar havucun hem düşünme gücünü artırdığını hem de iktidarsızlığa karşı mükemmel bir önleyici güç olduğunu ortaya koymaya başlamıştır. Havuç, cinsel dürtüyü de artırma özelliğine sahiptir. Kısaca şunu söyleyebilirim, tavşanların hızlı üremelerinde etken olan lokomotif güç, havuçtur!
Havucun içerdiği falcarinol etkin maddesinin iki önemli etkisi vardır. Birincisi, tümör oluşumuna engel olabilmesidir. Tıp dili ile söylemek gerekirse, falcarinol maddesi anti-neoplastik özelliği olan etkin bir maddedir. Bu bakımdan havuç kansere karşı önleyicidir. İkincisi ise, bu etkin maddenin tümörün büyümesini yavaşlatabilme gücünün olmasıdır. Diğer bir ifade tarzıyla antitümör etki göstermektedir. Değerli okuyucu, havucun bu özelliğinden istifade edebilmeniz için onun kürünü yapmak gerekir. Yemeklerinizde veya salatanızda tercihli olarak kullanacağınız havuç bir beslenme şeklidir. Eğer, onun tedavi veya önleyici gücünden faydalanmak istiyorsanız, mutlaka kürünü uygulamanız gerekir. Aşağıda, havuç kürlerinin hangi durumlarda ve nasıl uygulanması gerektiğini açıklamış bulunuyorum. Hangi kürün en uygun olduğuna okuyucunun kendisi karar verebilir. Havuç, özellikle deri ve akciğer kanserine karşı mükemmel bir önleyicidir. Prostat, pankreas veya meme kanserine karşı bu önleyici gücü yoktur. Bir bitkinin kansere karşı önleyici gücünden bahsediliyor ise, mutlaka hangi kanser türüne karşı etkili olduğu sorulmalı ve öğrenilmelidir. Aksi, taktirde falanca bitki kanseri önlüyormuş veya tedavi ediyormuş demek kesinlikle yanlıştır. Örneğin, rahim ağzı kanserini (cervix cancer) önleyebilen en güçlü bitki enginardır.
Meme kanserini önleyebilen ve eğer başlangıç aşamasında ise durdurabilen ve de tedavi gücü olan arslanpençesidir. Her bitkinin yaratılış nedeni ve sebebi vardır. Bu sebebin arkasında yatan neden genel değil özeldir.
Havucun neye yaradığını kime sorsanız sorun, hemen gözlere iyi geldiği cevabını alırsınız. Benim yapmış olduğum araştırmalara göre, gözlerimiz için havuçtan çok daha faydalı olan sebze domatestir. Şüphesizki, havuçta gözler için faydalı bir kaç tane önemli etkin madde bulunmaktadır. Örneğin, beta-cryptoxanthin, A-vitaminini aktive etmekte etkilidir. Ancak, taze sıkılmış domates suyu (TSDS) ile taze sıkılmış havuç suyu mukayese (TSHS) edildiği zaman, TSDS gözler için çok daha etkili ve faydalıdır.
Havuç, bol miktarda A vitamini içerdiğinden dolayı gözler için faydalıdır. Ancak, burada bilmemiz gereken nokta A vitamininin yağda çözünen bir vitamin olmasıdır. Havuç suyunu doğrudan içtiğimiz taktirde içerdiği A vitamininden tam anlamıyla istifade edemeyiz. İçerdiği A vitaminini büyük bir oranda vücudumuza kazandırmak istiyorsak, bu taktirde bir bardak havuç suyunun içerisine iki-üç damla sıvı yağ damlatmamız gerekir. Damlatılan bu sıvı yağ havucun içerdiği A vitamininin çok daha büyük oranda vücudumuz tarafından emilmesini sağlıyacaktır. Çünkü, A vitamini yağda çözünen bir vitamindir. Avrupa’nın bazı şehirlerinde taze meyve suyu satan dükkanlarda havuç suyu sipariş ettiğiniz zaman, “bir kaç damla sıvı yağ damlatalım mı?”diye sorarlar.
Havuçta bulunan alpha-phellandrene, cinnamic acid maddeleri güçlü bir laxative özelliğe sahip olduğundan, bağırsak sisteminin sağlıklı çalışmasında ve dışkının kolay ve bol olarak dışarı atılmasında oldukça etkilidir. Taze sıkılmış havuç suyu bununla da kalmayıp, bağırsaklarda oluşan ve bağırsak kanserine yol açabilen nitrozamini, nötralize edebilen, zararsız hale dönüştüren (antinitrosaminic) etkin maddelere sahiptir.
Değerli okuyucu, yeri gelmişken belirtmekte fayda görüyorum; A ve E-vitamini hücre içerisinde denge halinde bulunurlar. Bazı insanlar hekimlerine danışmadan iki veya üç günde bir E-vitamini tableti alırlar. Birincisi, fazla alınan E-vitamini yorgunluk yapmaktadır. İkincisi ise, yukarıda belirttiğim gibi A- ve E-vitaminleri hücre içerisinde karşılıklı olarak denge halinde bulunduklarından, çok fazla E-vitamininin alınması demek, A-vitamininin hücre içerisinden dışarı atılması demektir. Aynı şekilde çok fazla A-vitamininin kullanılması demek hücre içindeki E-vitamininin belirli oranda dışarı atılmasına neden olur. Bu da, hücre içindeki A- ve E-vitamin dengesinin bozulması anlamına gelir. Hekiminize danışmadan A- ve E-vitamin tüketimini alışkanlık haline getirmeyiniz veya uzun vadeli olarak kullanmayınız. Genel olarak yağda çözünen tüm vitaminlerin (A, D, E ve K) hekime danışılmadan alınması doğru değildir.
İngilizce: Carrot
Almanca: Karotte
Özellikleri:
- Mide ve yemek borusunda yanma
- unutkanlığa ve erken bunamaya karşı
- Alzheimer’e karşı önleyici, durdurucu ve tedavi edici
- Algılamayı güçlendirmek
- deri ve akciğer kanserini önleyici
- kalp krizini önleyici
- hareketli sperm sayısını artırıcı
- sperm oluşum yollarını ve sperm kanallarını açıyor
- iktidarsızlığa hem çözüm getiriyor hem de iktidarsızlığı önleyici
- migrene karşı
- kronik baş ağrısına karşı.
Tavşanları hepimiz tanırız. Hareketli ve çok sevimli hayvanlardır. Tavşanlar çok hızlı çoğalan hayvanlardır. Bu hayvanların çok hızlı çoğalmalarının arkasındaki etken kendisiyle özdeşleşen bitkidir ve bu da havuçtur. Havuç, seks hormonlarını aktive eden bir sebzedir. Onun kürünü aşağıda belirttiğim şekilde uygularsanız, cinsel gücünüzdeki artışı kısa zamanda fark edersiniz. İşte, havucun tavşanla özdeşleşmesinin arkasında yatan en önemli sebep budur. Tavşanın havucu severek tükettiğini hemen herkes bilir. Ancak, havucun cinsel arzuyu tetikleyen özelliğinin olabileceğini düşünmek kimsenin aklına gelmezdi. Son birkaç yıldan bu yana yapılan araştırmalar havucun hem düşünme gücünü artırdığını hem de iktidarsızlığa karşı mükemmel bir önleyici güç olduğunu ortaya koymaya başlamıştır. Havuç, cinsel dürtüyü de artırma özelliğine sahiptir. Kısaca şunu söyleyebilirim, tavşanların hızlı üremelerinde etken olan lokomotif güç, havuçtur!
Havucun içerdiği falcarinol etkin maddesinin iki önemli etkisi vardır. Birincisi, tümör oluşumuna engel olabilmesidir. Tıp dili ile söylemek gerekirse, falcarinol maddesi anti-neoplastik özelliği olan etkin bir maddedir. Bu bakımdan havuç kansere karşı önleyicidir. İkincisi ise, bu etkin maddenin tümörün büyümesini yavaşlatabilme gücünün olmasıdır. Diğer bir ifade tarzıyla antitümör etki göstermektedir. Değerli okuyucu, havucun bu özelliğinden istifade edebilmeniz için onun kürünü yapmak gerekir. Yemeklerinizde veya salatanızda tercihli olarak kullanacağınız havuç bir beslenme şeklidir. Eğer, onun tedavi veya önleyici gücünden faydalanmak istiyorsanız, mutlaka kürünü uygulamanız gerekir. Aşağıda, havuç kürlerinin hangi durumlarda ve nasıl uygulanması gerektiğini açıklamış bulunuyorum. Hangi kürün en uygun olduğuna okuyucunun kendisi karar verebilir. Havuç, özellikle deri ve akciğer kanserine karşı mükemmel bir önleyicidir. Prostat, pankreas veya meme kanserine karşı bu önleyici gücü yoktur. Bir bitkinin kansere karşı önleyici gücünden bahsediliyor ise, mutlaka hangi kanser türüne karşı etkili olduğu sorulmalı ve öğrenilmelidir. Aksi, taktirde falanca bitki kanseri önlüyormuş veya tedavi ediyormuş demek kesinlikle yanlıştır. Örneğin, rahim ağzı kanserini (cervix cancer) önleyebilen en güçlü bitki enginardır.
Meme kanserini önleyebilen ve eğer başlangıç aşamasında ise durdurabilen ve de tedavi gücü olan arslanpençesidir. Her bitkinin yaratılış nedeni ve sebebi vardır. Bu sebebin arkasında yatan neden genel değil özeldir.
Havucun neye yaradığını kime sorsanız sorun, hemen gözlere iyi geldiği cevabını alırsınız. Benim yapmış olduğum araştırmalara göre, gözlerimiz için havuçtan çok daha faydalı olan sebze domatestir. Şüphesizki, havuçta gözler için faydalı bir kaç tane önemli etkin madde bulunmaktadır. Örneğin, beta-cryptoxanthin, A-vitaminini aktive etmekte etkilidir. Ancak, taze sıkılmış domates suyu (TSDS) ile taze sıkılmış havuç suyu mukayese (TSHS) edildiği zaman, TSDS gözler için çok daha etkili ve faydalıdır.
Havuç, bol miktarda A vitamini içerdiğinden dolayı gözler için faydalıdır. Ancak, burada bilmemiz gereken nokta A vitamininin yağda çözünen bir vitamin olmasıdır. Havuç suyunu doğrudan içtiğimiz taktirde içerdiği A vitamininden tam anlamıyla istifade edemeyiz. İçerdiği A vitaminini büyük bir oranda vücudumuza kazandırmak istiyorsak, bu taktirde bir bardak havuç suyunun içerisine iki-üç damla sıvı yağ damlatmamız gerekir. Damlatılan bu sıvı yağ havucun içerdiği A vitamininin çok daha büyük oranda vücudumuz tarafından emilmesini sağlıyacaktır. Çünkü, A vitamini yağda çözünen bir vitamindir. Avrupa’nın bazı şehirlerinde taze meyve suyu satan dükkanlarda havuç suyu sipariş ettiğiniz zaman, “bir kaç damla sıvı yağ damlatalım mı?”diye sorarlar.
Havuçta bulunan alpha-phellandrene, cinnamic acid maddeleri güçlü bir laxative özelliğe sahip olduğundan, bağırsak sisteminin sağlıklı çalışmasında ve dışkının kolay ve bol olarak dışarı atılmasında oldukça etkilidir. Taze sıkılmış havuç suyu bununla da kalmayıp, bağırsaklarda oluşan ve bağırsak kanserine yol açabilen nitrozamini, nötralize edebilen, zararsız hale dönüştüren (antinitrosaminic) etkin maddelere sahiptir.
Değerli okuyucu, yeri gelmişken belirtmekte fayda görüyorum; A ve E-vitamini hücre içerisinde denge halinde bulunurlar. Bazı insanlar hekimlerine danışmadan iki veya üç günde bir E-vitamini tableti alırlar. Birincisi, fazla alınan E-vitamini yorgunluk yapmaktadır. İkincisi ise, yukarıda belirttiğim gibi A- ve E-vitaminleri hücre içerisinde karşılıklı olarak denge halinde bulunduklarından, çok fazla E-vitamininin alınması demek, A-vitamininin hücre içerisinden dışarı atılması demektir. Aynı şekilde çok fazla A-vitamininin kullanılması demek hücre içindeki E-vitamininin belirli oranda dışarı atılmasına neden olur. Bu da, hücre içindeki A- ve E-vitamin dengesinin bozulması anlamına gelir. Hekiminize danışmadan A- ve E-vitamin tüketimini alışkanlık haline getirmeyiniz veya uzun vadeli olarak kullanmayınız. Genel olarak yağda çözünen tüm vitaminlerin (A, D, E ve K) hekime danışılmadan alınması doğru değildir.
Son düzenleme: