- 12 Temmuz 2006
- 1.387
- 8
- 42
Sevdalar neden bu kadar hüzünlü. Hayat mı yoksa başlı başına hüzün. Yine havada hüzün kokusu insanın içini yakan, koku duyusunu tırmalayan pis bir koku bu. Yine yalnızlık yine hüzün var canımı acıtan. Hava bulutlu tıpkı benim duygularımın üstüne çöken bulut gibi. Bu sabah yeni doğan güneşle dertleşmeyi denedim. Ama o da aniden benimle beraber hüzünlendi gökyüzü kararıverdi. Birden gece oldu ortalık.
Dinledim saatlerce yalnızlığımı dinledim. Ve daha çok dertlendim. Seversin sevilirsin ama yine bir gün yalnız kalıverirsin gerçeğiyle baş başa kaldım. Ağır geldi bu yalnızlık. Sevip te sevilip te yalnız kalmak canımı acıttı. Bağırmak istedim ama birileri beni duysun diye, bağırdım avazım çıktığı kadar ama benden daha çok bağıranlar vardı kimse beni duymadı. Ağlamak istedim her şeye inat gökyüzü başladı ağlamaya ağladığımı da gören olmadı.
Dinledim saatlerce içimin sızısını dinledim. Yalnızlığımı dinledim. Çok şeyler anlatan bir sessizlik vardı havada. Tek hissettiğim yalnızlığım çaresizliğim çıkmazlarım ve gözlerimden akan yaşların yanaklarımda can vermesiydi.
Geçen her saniye çok şey anlatıyordu bana . Tek yoldaşım bulutlar ve hoyratça savuran rüzgar oldu. Karar verdim bırakıyorum hasretimi yağmurlara yıkasın diye. Yalnızlığımı çaresizliğimi rüzgara teslim ediyorum çok ücra diyarlara götürsün diye. Ücralara götürsün ki kimse görmesin yalnızlığımı ve çaresizliğimi. Teselli verircesine savruluyor rüzgar. Sanki emaneti teslim alıyor. İflas etmiş duygularımı, hayata küskünlüğümü yalnızlığımı şu yalan dünyada tek başıma kalmışlığımı teslim ediyorum rüzgara. Yenildiğimi kabul ediyorum.
Yoruldum savaşmaktan nedenleri araştırmaktan kovalamaktan. Yoruldum yalnızlığı yaşamaktan.
Sevdayı var etmeye çalışmaktan yoruldum. Yorgunluğumla birlikte kendimi de bırakıyorum rüzgara.
Beni nerede bırakırsa güneşin nerede doğmasına izin verecekse o güneş beni nerede ısıtacaksa beni oraya götürmesine izin veriyor ve takılıyorum rüzgara. Boran olsa da kasırgalar kopartsa da benim içimde ki yaşanan fırtınalar kadar şiddetli olmayacağına göre teslim oluyorum bu rüzgara. Benden tek kalacak hüzün kokusu olacak.
Dinledim saatlerce yalnızlığımı dinledim. Ve daha çok dertlendim. Seversin sevilirsin ama yine bir gün yalnız kalıverirsin gerçeğiyle baş başa kaldım. Ağır geldi bu yalnızlık. Sevip te sevilip te yalnız kalmak canımı acıttı. Bağırmak istedim ama birileri beni duysun diye, bağırdım avazım çıktığı kadar ama benden daha çok bağıranlar vardı kimse beni duymadı. Ağlamak istedim her şeye inat gökyüzü başladı ağlamaya ağladığımı da gören olmadı.
Dinledim saatlerce içimin sızısını dinledim. Yalnızlığımı dinledim. Çok şeyler anlatan bir sessizlik vardı havada. Tek hissettiğim yalnızlığım çaresizliğim çıkmazlarım ve gözlerimden akan yaşların yanaklarımda can vermesiydi.
Geçen her saniye çok şey anlatıyordu bana . Tek yoldaşım bulutlar ve hoyratça savuran rüzgar oldu. Karar verdim bırakıyorum hasretimi yağmurlara yıkasın diye. Yalnızlığımı çaresizliğimi rüzgara teslim ediyorum çok ücra diyarlara götürsün diye. Ücralara götürsün ki kimse görmesin yalnızlığımı ve çaresizliğimi. Teselli verircesine savruluyor rüzgar. Sanki emaneti teslim alıyor. İflas etmiş duygularımı, hayata küskünlüğümü yalnızlığımı şu yalan dünyada tek başıma kalmışlığımı teslim ediyorum rüzgara. Yenildiğimi kabul ediyorum.
Yoruldum savaşmaktan nedenleri araştırmaktan kovalamaktan. Yoruldum yalnızlığı yaşamaktan.
Sevdayı var etmeye çalışmaktan yoruldum. Yorgunluğumla birlikte kendimi de bırakıyorum rüzgara.
Beni nerede bırakırsa güneşin nerede doğmasına izin verecekse o güneş beni nerede ısıtacaksa beni oraya götürmesine izin veriyor ve takılıyorum rüzgara. Boran olsa da kasırgalar kopartsa da benim içimde ki yaşanan fırtınalar kadar şiddetli olmayacağına göre teslim oluyorum bu rüzgara. Benden tek kalacak hüzün kokusu olacak.