hüzün çiçeği / Sevdiği Şiirler
Link Silinmiştir.
Bu gece seninle son kez buluşuyorum
Son kez kadeh kaldırıyorum şerefine
Ve son kez dinliyorum şarkımızı
Bu gece uzun olacak biliyorum
Çünkü bütün sonları yaşayacağım bu gecede
Son kez bakacağım en güzel resmine
Bir kez daha anlatacağım aşkımı
Sana anlatır gibi
Belki yüzbininci kez
Ama bu son olacak
Sonra dans edeceğim hayalinle
Yorgunluktan düşene kadar
Hiç durmadan dans edeceğim
Çünkü son dansımız olacak
Ve son bir şiir yazacağım senin için
Son sigaramı içerken karalayacağım mısraları
Acıyı, sevinci, gözyaşını sığdıracağım
bir sigara paketinin üstüne
Yeşili anlatacağım ve maviyi
Bir mısrada beyaz olacağım
Bir mısrada siyah
Seni yazacağım tüm çıplaklığıyla
Ve gün ağardığında son kez
Doğduğum günki gibi
Güneş yüzüme vururken
Senin için son kez öleceğim...
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
SeveCekSem Boyle Sevmeliyim!
Bir gece dilim tutulmalı
Ay gökteyken,
Girdabına düşmeliyim yalnızlığın
İhanetin adını bilmemeliyim
Ya da uğramamalı yalanlar beynime.
Zindandan mektuplar yazmalıyım
Penceremde bir karanfil solmalı,
İçimde tebessümler..
Bir yakın iklim olmalısın bana.
Ah ederken,
Gün görmemiş bir yıldız kaymalı.
Seveceksem böyle sevmeliyim
Yaşayacaksam böyle..
Başucumda kara bır kıtap bulunmalı
Her sayfaya adımı yazmalıyım.
Hayallerim gökte yıldızlaşırken,
Lanet etmeliyim şansıma, tutunamayışıma
Aklıma geldiğin anlardaki kahroluşuma
Seveceksem böyle sevmeliyim,
Kahrolacaksam böyle..
Bir başkası dediğinde dik olmalıyım
Ya da yabancı birisi, senin için
İçimin kan revanını görmemelisin.
Fırtınalar koparken içimde,
Dudaklarım süt liman olmalı
Bilmemelisin yüreğimin ezikliğini
Sevgimi darağacına asarken,
Ellerim titrememeli
Seveceksem böyle sevmeliyim
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Giderken yağmur vuruyordu camlara
Yağmurun sesine karışmıştı ayak seslerin
Çaresizliği ve umutsuzluğu yaşayan biri kalmıştı geride
Ve ben, ve sen, ve sevgi ya aşkımız?
Bitmişti... Hepsi bitmişti...
Geride ise küllenmeye başlayan bir aşkta
Hala bir rüzgar bekleyen
Bir ateş parçası kalmıştı
Ve bir rüzgar bekliyordu yeniden alevlenmek için
İlk ayrılıktı bu...
İlk aşk ve ilk ayrılık...
Giderken sessizliği öğrettin bana
Giderken hüznü öğrettin
Hiç gelişin olmadı zaten...
Bazen içimdeki umut bir mum oldu
Karanlık gecelerde seni aramak için
Lakin rüzgara karşı yürüdüğümün farkında değildim...
Ve şimdi...
Her yağmur sesinde seni düşlerim
Her yağmur sesinde seni özlerim
Ve hala giden sevgili seni beklerim
Seni beklerim... Yağmur yüreklim...
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Beni güzel hatırla...
Bunlar son satırlar,farzetki bir rüzgardım
Esip geçtim hayatından
Yada bir yağmur sel oldum sokağında
Sonra toprak çekti suyu kaybolup gittim
Yada bir rüya idim senin için
Uyandın ve ben bittim...
Beni güzel hatırla...
Çünkü sevdim seni ben herşeyini
Sana sırdaş oldum dost oldum yar oldum
Omzunda ağladım beni üzdün kınamadım
Alışkındım vefasızlığına
El oldun gittin aldırmadım
Beni güzel hatırla...
Sayfalarca mektup bıraktım sana
Şiirler yazdım gözlerine baka baka
Çoğunu okutmadım
Sakladım içimde sevabını günahını
Sessizce gittim
Senden öncekiler gibi
Sende anlamadın beni
Beni güzel hatırla...
Sana gülüşümü gözlerini sonra sesimi bıraktım
En güzel şiirlerimi okudum gözlerine baka baka
Söylenmemiş merhabalar sakladım her köşede
Vedalar bıraktım sokaklarında
Ne arasan bir sevdanın içinde
Fazlasıyla bıraktım ardımda
Beni güzel hatırla...
Omzunda ağladığımı düşün
Birazdan telefonda konuşacağın kişi olabileceğimi düşün
Sürprizleri severdim bilirsin
Buda benden sana son sürprizim olsun
Şimdi senle yaşanan güzel günleri ateşe veriyorum
BENİ GÜZEL HATIRLA
Gidiyorum...
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Sanki hüzündür benim diğer adım
Hüzünle yatıp hüzünle kalkarım
Yeni güne hüzünle doğarım gecenin rahminden
Güneş hüzünlüdür bir el atmaz yüreğime
Yalnızlığıma yoldaştır hüznüm geceler günler boyu
Gamzeme bağdaş kurmuş her tebessüm
Gözlerimdeki sisli perdeyi yok edemez
Söküp atamaz yüreğimden kelepçelerini hüznün
Masumane sahiplenmiştir bedenimi müebbet
Sahte mimiklerden arınmış ağlayan gözlerim
İçime, içime damlar kızıl göletleri okyanusla kardeş
Yıldızlar sönmüş, ay küskün karalar giyinmiş ağlamaklı
Gece, hüzün kuşanıp dünyanın keskin kılıcı ucunda salınır umutsuz
Arsız bir balta gibi budar hayat ağacımın yeşil dallarını
Hüzünden diktiğim gece elbisem hiç çıkmaz üzerimden
Yapışmıştır adeta tenime hüznümü emer çıkarır gün yüzüne
Endamımı sarar etek uçları yırtık olsa da lime, lime
Kimliği meçhul hüzün, damarlarımda at koşturur
Seyisi esrarengiz kara peçeli gulyabani her an kırbacı elinde bekler
Hüzün bana yakışıyor galiba alışmışım bir kere
Hüzünsüz olamıyor mazoşist bedenim
Küçük mutluluklarda bile hüznün yolunu bulurum
Bir çırpıda, hiç kaybolmadan sokak aralarında
Ben hüznü seviyorum, hüzünde beni
Ve hüzün yakışıyor bana