Hümeyra Akbay, 15 Ekim 1947 tarihinde, İstanbul’da dünyaya geldi. Genç yaşlarında balerin olmak isteyen ve gerekli eğitimi alan Hümeyra’nın hayatı, döneminin önemli plak şirketlerinden Melodi Plak çalışmaya başlamasıyla değişti. Plak kapaklarının tasarımlarını yapan bir grafiker olarak çalışmaya başlayan Hümeyra, şirkette çalıştığı bir günün sonunda rahatlamak için gitarıyla çaldığı ve seslendirdiği, kendi bestesi olan Olmasaydı adlı şarkıyı tesadüfen dinleyen patronu tarafından keşfedildi.
Güzelliğin on para etmez, bu bendeki aşk olmasa, şarkıcının çıkarttığı ilk plak oldu; bunu Altın Plak ödülü sahibi olan Kördüğüm ve Sessiz Gemi takip etti. 1977 yılında çıkarttığı ilk albümü Anlatamıyorum’un sonrasında ise o artık Türkiye’nin ilk gerçek pop starı olarak anılıyordu.
Albümler birbirini kovalarken, Hümeyra tiyatro ve sinema ile de ilgilenmeye başladı. 1980 yılında Atıf Yılmaz’ın yönettiği Talihli Amele ile başlayan sinema macerası, Ömer Kavur’un unutulmaz eseri Kırık Bir Aşk Hikayesi ve gene Atıf Yılmaz imzası taşıyan Asiye Nasıl Kurtulur? ile devam etti.
Asiye Nasıl Kurtulur filmi ile Altın Portakal’da En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, Ödüller Kimin İçin adlı tiyatro oyunu ile de Ankara Sanat Kurumu'ndan 'En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazanan Hümeyra, aynı zamanda ünlü aktör Fikret Hakan ve yönetmen Ömer Kavur ile yaptığı evlilikler ile de göndemden uzun süre düşmedi.
90’lı yılların ortalarında uzun bir süre ekranlardan kaybolan Hümeyra, 2000’li yıllarda sitcom dizisi Avrulpa Yakası ve Çağan Irmak’ın yönettiği drama filmi Babam ve Oğlum ile ekranlara başarılı bir dönüş yaptı. Kendisi ile daha önce tanışmamış olan genç kuşaklar ile etkileşime geçmiş olmaktan her zaman mutlu olduğunu söyleyen başarılı oyuncu, Babam ve Oğlum’un ardından Kabuslar Evi ve Ulak adlı iki sinema filminde daha Çağan Irmak ile çalıştı.