- 12 Temmuz 2006
- 35.019
- 30.379
- 60
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu çocuk büyüdükçe düzelir mi? Bu sorun nedeniyle aşırı hareketli ve dikkat toplamakta zorlanan çocuklar büyüyünce ne olur? Okul çağında, ergenlik döneminde ve yetişkinlikte neler değişir? Hangi sorunlar yaşanır ve tedavi nasıl yardımcı olur?
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Doç Dr. Ayten Erdoğan merak edilen soruların yanıtlarını verdi…
Okul öncesi dönem
2-4 yaş arasındaki çocukların çoğu aşırı hareketli, dikkatsiz ve dürtüsel davranışlar sergilerler ve Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun (DEHB) belirtileri olan bu davranışlar bu yaş grubu için normal olarak değerlendirilir. Bu nedenle bu yaşlarda yaşa uygun normal davranışlar ile DEHB?ndan kaynaklanan davranışların birbirinden ayırt edilmesi güç olabilir.
Okul çağı ve ergenlik dönemi
DEHB tanısı çoğunlukla 6 ile 12 yaşlar arasındaki çocuklara koyulur. Bunun nedeni çocuğun okula başlaması ile birlikte DEHB belirtilerinin daha dikkat çekici hale gelmesidir. Bu dönemde DEHB çocuğun hayatını birçok yönüyle bozabilir. Çoğunlukla öğrenme ve okul başarısı, değişime uyum sağlama, uyku ve başkaları ile birlikte yaşama alanlarında sorunlar ortaya çıkar.
DEHB belirtileri genellikle ergenliğin ilk yılları boyunca da aynen sürer. DEHB olan çocukların yaklaşık %60 ila %85?i ergenlik döneminde de semptomları sergilemeye devam eder. Bu çocuklar genellikle çevre tarafından akranlarına kıyasla yeterince olgun olmayan çocuklar olarak değerlendirilirler ve gerçekten de gelişim basamaklarına ulaşmada bu çocuklar çoğunlukla akranlarının gerisinde kalırlar.
Ancak ergenlik döneminde bazı belirtilerde de iyileşme olur veya bu belirtiler daha az belirgin hale gelir. Örneğin, ilkokul döneminde çok yıkıcı hiperaktif davranışlar sergileyen bir çocuk lise yıllarında sadece kıpır kıpır olma hali veya huzursuzluk gösterebilir.
DEHB olan gençlerin riskli davranışlarda bulunma ve kazalara uğrama olasılığı ne yazık ki daha yüksek olmaktadır.
Yetişkinlik dönemi
Yetişkinlik döneminde de devam eden DEHB belirtileri arasında odaklanma, organize olma ve işleri bitirmede zorluk çekme yer alır. Ancak yetişkinler çalışma ortamına çocukların sınıfa adapte olmasından daha kolay adapte olurlar.
Birçok yetişkin kendi çocuğuna DEHB tanısı konana kadar kendisinde de böyle bir sorunun var olduğunun farkında değildir. Bu yetişkinler çoğunlukla çocuklarına tanı koyulması üzerine kendi yaşadıkları semptomların da farkına varmaya başlarlar. DEHB olan yetişkinlerin bazıları yaşamlarını iyi idare eder ve sahip oldukları güçlü yönlere uygun (örneğin entelektüel merak ve yaratıcılık gibi) meslekler edinirler. Ancak pek çok yetişkin evde ve iş yaşamında çeşitli güçlüklerle karşılaşır.
DEHB olan yetişkinlerde bu bozukluğun olmadığı yetişkinlere kıyasla boşanma oranları daha yüksektir, sigaraya başlama olasılığı daha fazladır ve alkol veya madde kullanımıyla ilgili sorunlar daha sık görülür. Ayrıca yaşıtlarına kıyasla üniversiteye girme ve üniversite eğitimini tamamlama oranları da daha düşüktür.
İlaç tedavisi, danışmanlık ve davranış terapileri yetişkinlik döneminde de yardımcı olabilir.
DEHB olan bir çocuğa sahip olmanın aile üzerindeki etkileri
DEHB olan bir çocuğu yetiştirmek son derece zor olabilir. Bu çocukların ebeveynleri sürekli çocuğu izlemeli ve sorunlara uygun biçimde müdahale etmelidirler. Ailede boşanma, aile içi şiddet veya uyuşturucu ya da alkol gibi diğer sorunların da olması halinde DEHB olan bir çocukla baş etmek daha da güçleşir.
DEHB’na sıklıkla eşlik eden diğer sorunlar
DEHB?na genellikle disleksi, karşıt olma karşı gelme bozukluğu, davranım bozukluğu, anksiyete ve depresyon gibi sorunlardan bir ya da daha fazlası eşlik eder.
Tedavi DEHB belirtilerini kontrol altına alarak çocuğun normal bir şekilde büyümesi ve gelişmesine katkı sağlar. Ayrıca tedavi DEHB olan kişilerin yaşam boyunca yaşayacağı gerilim, hayal kırıklığı, cesaret kaybı ve başarısızlığı azaltmaya da yardımcı olur.
aile.org
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Doç Dr. Ayten Erdoğan merak edilen soruların yanıtlarını verdi…
Okul öncesi dönem
2-4 yaş arasındaki çocukların çoğu aşırı hareketli, dikkatsiz ve dürtüsel davranışlar sergilerler ve Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun (DEHB) belirtileri olan bu davranışlar bu yaş grubu için normal olarak değerlendirilir. Bu nedenle bu yaşlarda yaşa uygun normal davranışlar ile DEHB?ndan kaynaklanan davranışların birbirinden ayırt edilmesi güç olabilir.
Okul çağı ve ergenlik dönemi
DEHB tanısı çoğunlukla 6 ile 12 yaşlar arasındaki çocuklara koyulur. Bunun nedeni çocuğun okula başlaması ile birlikte DEHB belirtilerinin daha dikkat çekici hale gelmesidir. Bu dönemde DEHB çocuğun hayatını birçok yönüyle bozabilir. Çoğunlukla öğrenme ve okul başarısı, değişime uyum sağlama, uyku ve başkaları ile birlikte yaşama alanlarında sorunlar ortaya çıkar.
DEHB belirtileri genellikle ergenliğin ilk yılları boyunca da aynen sürer. DEHB olan çocukların yaklaşık %60 ila %85?i ergenlik döneminde de semptomları sergilemeye devam eder. Bu çocuklar genellikle çevre tarafından akranlarına kıyasla yeterince olgun olmayan çocuklar olarak değerlendirilirler ve gerçekten de gelişim basamaklarına ulaşmada bu çocuklar çoğunlukla akranlarının gerisinde kalırlar.
Ancak ergenlik döneminde bazı belirtilerde de iyileşme olur veya bu belirtiler daha az belirgin hale gelir. Örneğin, ilkokul döneminde çok yıkıcı hiperaktif davranışlar sergileyen bir çocuk lise yıllarında sadece kıpır kıpır olma hali veya huzursuzluk gösterebilir.
DEHB olan gençlerin riskli davranışlarda bulunma ve kazalara uğrama olasılığı ne yazık ki daha yüksek olmaktadır.
Yetişkinlik dönemi
Yetişkinlik döneminde de devam eden DEHB belirtileri arasında odaklanma, organize olma ve işleri bitirmede zorluk çekme yer alır. Ancak yetişkinler çalışma ortamına çocukların sınıfa adapte olmasından daha kolay adapte olurlar.
Birçok yetişkin kendi çocuğuna DEHB tanısı konana kadar kendisinde de böyle bir sorunun var olduğunun farkında değildir. Bu yetişkinler çoğunlukla çocuklarına tanı koyulması üzerine kendi yaşadıkları semptomların da farkına varmaya başlarlar. DEHB olan yetişkinlerin bazıları yaşamlarını iyi idare eder ve sahip oldukları güçlü yönlere uygun (örneğin entelektüel merak ve yaratıcılık gibi) meslekler edinirler. Ancak pek çok yetişkin evde ve iş yaşamında çeşitli güçlüklerle karşılaşır.
DEHB olan yetişkinlerde bu bozukluğun olmadığı yetişkinlere kıyasla boşanma oranları daha yüksektir, sigaraya başlama olasılığı daha fazladır ve alkol veya madde kullanımıyla ilgili sorunlar daha sık görülür. Ayrıca yaşıtlarına kıyasla üniversiteye girme ve üniversite eğitimini tamamlama oranları da daha düşüktür.
İlaç tedavisi, danışmanlık ve davranış terapileri yetişkinlik döneminde de yardımcı olabilir.
DEHB olan bir çocuğa sahip olmanın aile üzerindeki etkileri
DEHB olan bir çocuğu yetiştirmek son derece zor olabilir. Bu çocukların ebeveynleri sürekli çocuğu izlemeli ve sorunlara uygun biçimde müdahale etmelidirler. Ailede boşanma, aile içi şiddet veya uyuşturucu ya da alkol gibi diğer sorunların da olması halinde DEHB olan bir çocukla baş etmek daha da güçleşir.
DEHB’na sıklıkla eşlik eden diğer sorunlar
DEHB?na genellikle disleksi, karşıt olma karşı gelme bozukluğu, davranım bozukluğu, anksiyete ve depresyon gibi sorunlardan bir ya da daha fazlası eşlik eder.
Tedavi DEHB belirtilerini kontrol altına alarak çocuğun normal bir şekilde büyümesi ve gelişmesine katkı sağlar. Ayrıca tedavi DEHB olan kişilerin yaşam boyunca yaşayacağı gerilim, hayal kırıklığı, cesaret kaybı ve başarısızlığı azaltmaya da yardımcı olur.
aile.org