- 12 Temmuz 2006
- 13
- 0
Geçtiğimiz günlerde , havaalanında bir babayla kızının son dakikalarda aralarında geçen konuşmaya kulak misafiri oldum.Kızın bineceği uçağın kalkmak üzere olduğu anons edilmişti.Güvenlik kapısının yanında duruyorlardı.Birbirlerine sarıldılar ve baba " Seni seviyorum.Herşey yeterli olsun " dedi.
Kız, “Baba, birlikte geçirdiğimiz günler gereğinden fazla güzeldi. Sevgin, gereksinimim olan tek şey. Ben de senin için herşeyin yeterli olmasını diliyorum” diye karşılık verdi. Birbirlerini öptüler ve kız ayrıldı.
Baba, yanında oturduğum pencereye doğru yürüdü. Ayakta dururken ağlamak istediğini ve buna gereksinimi olduğunu görebiliyordum. Özel konulara girmemeye çalıştım ama “Birine sonsuza değin ayrı kalacağınızı bile bile ‘Hoşça kal’ dediniz mi hiç?” diye sorarak adeta beni sohbete davet etti. “Evet” diye yanıt verdim. Bunu söylemek, beni anılara, benim için yaptıklarından ötürü babama duyduğum sevgiyi ve minneti ifade etmeye çalıştığım anlara götürdü. Zamanının sınırlı olduğunu bildiğimden, benim için ne denli önemli olduğunu yüzüne söylemek için özel zaman ayırmıştım. İşte bu yüzden, adamın neler duyumsadığını anlıyordum.
“Sorduğum için bağışlayın ama, neden bu sonsuza değin sürecek bir veda?” diye sordum. “Ben yaşlıyım, o da çok uzakta yaşıyor. Önümde kimi ciddi savaşımlar var. Gerçek şu ki, onun buraya bir sonraki gelişi cenazem için olacak” dedi.
“Veda ederken ‘Herşey yeterli olsun’ dediğinizi duydum. Bunun ne anlama geldiğini sorabilir miyim?” Gülümsemeye başladı ve “Çok eskiden kalma bir dilektir, bu. Annem ve babam, bunu herkese söylerlerdi.”
Bir an duraksadı, sanki daha detaylı olarak anımsamak istermiş gibi baktı. O anda yüzüne kocaman bir gülümseme yayılmıştı.
“‘Herşey yeterli olsun’ dediğimizde, karşımızdaki kişinin onu ayakta tutmaya yetecek denli güzelliklerle dolu bir yaşam sürmesini dileriz” dedi ve ekledi:
“Aydınlık bir bakış açısına sahip olmana yetecek denli güneş diliyorum. Güneşi daha çok sevmene yetecek denli yağmur diliyorum. Ruhunu canlı tutmaya yetecek denli mutluluk diliyorum. Yaşamdaki en küçük zevklerin daha büyükmüş gibi algılanmasına yetecek denli acı diliyorum. İsteklerini tatmin etmeye yetecek denli kazanç diliyorum. Sahip olduğun herşeyi takdir etmene yetecek denli kayıp diliyorum. Son ‘Elveda’yı atlatmana yetecek denli ‘Merhaba’ diliyorum.”
Sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı ve yürüdü gitti.•
Kız, “Baba, birlikte geçirdiğimiz günler gereğinden fazla güzeldi. Sevgin, gereksinimim olan tek şey. Ben de senin için herşeyin yeterli olmasını diliyorum” diye karşılık verdi. Birbirlerini öptüler ve kız ayrıldı.
Baba, yanında oturduğum pencereye doğru yürüdü. Ayakta dururken ağlamak istediğini ve buna gereksinimi olduğunu görebiliyordum. Özel konulara girmemeye çalıştım ama “Birine sonsuza değin ayrı kalacağınızı bile bile ‘Hoşça kal’ dediniz mi hiç?” diye sorarak adeta beni sohbete davet etti. “Evet” diye yanıt verdim. Bunu söylemek, beni anılara, benim için yaptıklarından ötürü babama duyduğum sevgiyi ve minneti ifade etmeye çalıştığım anlara götürdü. Zamanının sınırlı olduğunu bildiğimden, benim için ne denli önemli olduğunu yüzüne söylemek için özel zaman ayırmıştım. İşte bu yüzden, adamın neler duyumsadığını anlıyordum.
“Sorduğum için bağışlayın ama, neden bu sonsuza değin sürecek bir veda?” diye sordum. “Ben yaşlıyım, o da çok uzakta yaşıyor. Önümde kimi ciddi savaşımlar var. Gerçek şu ki, onun buraya bir sonraki gelişi cenazem için olacak” dedi.
“Veda ederken ‘Herşey yeterli olsun’ dediğinizi duydum. Bunun ne anlama geldiğini sorabilir miyim?” Gülümsemeye başladı ve “Çok eskiden kalma bir dilektir, bu. Annem ve babam, bunu herkese söylerlerdi.”
Bir an duraksadı, sanki daha detaylı olarak anımsamak istermiş gibi baktı. O anda yüzüne kocaman bir gülümseme yayılmıştı.
“‘Herşey yeterli olsun’ dediğimizde, karşımızdaki kişinin onu ayakta tutmaya yetecek denli güzelliklerle dolu bir yaşam sürmesini dileriz” dedi ve ekledi:
“Aydınlık bir bakış açısına sahip olmana yetecek denli güneş diliyorum. Güneşi daha çok sevmene yetecek denli yağmur diliyorum. Ruhunu canlı tutmaya yetecek denli mutluluk diliyorum. Yaşamdaki en küçük zevklerin daha büyükmüş gibi algılanmasına yetecek denli acı diliyorum. İsteklerini tatmin etmeye yetecek denli kazanç diliyorum. Sahip olduğun herşeyi takdir etmene yetecek denli kayıp diliyorum. Son ‘Elveda’yı atlatmana yetecek denli ‘Merhaba’ diliyorum.”
Sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı ve yürüdü gitti.•