• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Her kuşun eti yenmez

16 Ağustos 2010
294.779
607.241
1.098
43
Malatya
LYON USULÜ TAVŞAN
56d1776a67b0a97110ce62b4.jpeg


Fransa’da, Portekiz’de, İspanya’da yediğim av eti yemeklerinin, damağımı çatlatacak kadar lezzetli olduğunu anımsıyorum: Lyon usulü yabani tavşan, bademli kızıl keklik, Nice usulü tereyağında kızarmış güvercin... Bir sürü de unuttuğum var!

Sonra geçmişe bir göz atayım dedim. 1800’lü yılları anlatan gezi kitaplarına bakılırsa, Pera ve Galata pazarlarında bol miktarda tavşan, karaca, sülün, çulluk, keklik, bıldırcın eti bulmak mümkünmüş.

19. yüzyılı anlatan anı kitaplarındaysa Türklerin yediği av yemekleri şöyle sıralanmış: Keklik dolması, ördek palazı kebabı, patlıcanlı bıldırcın kebabı, karaca, geyik, yaban keçisi kebapları, yaban ördeği dolması, av eti kavurmaları, kuşların ciğerlerinden, yüreklerinden yapılan çeşit çeşit pilav...
Anadolu’daki av merakının izini Selçuklu dönemine kadar sürdüm. Bir de gördüm ki, Selçuklu padişahları av etine çok düşkünler. Av partilerinden sonra büyük ziyafetler düzenliyorlar. Osmanlı’daysa av meraklısı padişahların başında II. Murat geliyor. Fatih Sultan Mehmet’in haftalar süren av gezileri de dillere destanmış.

56d1777467b0a97110ce62b7.jpeg


Priscilla Mary Işın’ın bir çalışmasında adı geçen Muradja d’Ohsson adlı gezgin, şeriata göre av hayvanlarının nasıl öldürülmesi gerektiğini anlattıktan sonra, Türklerin neden av etine pek düşkün olmadıklarını şöyle açıklıyor: “Müslüman av etini az yer. Bu, onların av etlerini sevmediğinden değil, usulüne göre avlanmamış haram eti yemek endişesinden kaynaklanır. Üstelik içlerinden pek çoğu da hayvanlara karşı fazla şefkatlidir, öldürmeye kıyamazlar.”


56d1778467b0a97110ce62ba.jpg


ÇEVİRMESİ YAPILIYOR

Fransa Kralı XIII. Louis’nin tarihçisi Michel Baudier, Osmanlı sarayına her gün yüz çift av kuşu satın alındığını öne sürüyor. III. Murat’ın hekimi Hierosolimitano Domenico da Divan görevlileri için hazırlanan yemeklerde av kuşlarının bulunduğunu yazıyor ve kuşları şöyle sıralıyor: Keklik, bıldırcın, sülün, çulluk, kaz, ördek, ispinoz, üveyik, sığırcık, yelve, çil kuşu, karatavuk ve toykuşu.

O dönemde av kuşlarının daha çok çevirmesi veya kebabı yapılıyor. Özellikle küçük kuşlar, ızgarada kızartıldıktan sonra pilavla birlikte yeniliyor.
Mutfak geçmişimizde av hayvanlarının durumu özetle böyle.

Kaynak:Hürriyet
 
Back