- 16 Eylül 2006
- 24.059
- 18.172
- 37
- Konu Sahibi KarKralicesi
- #1
>* Sağa sola laf atan bi denyo , bisikletli çok güzel bir kız görür.
>bu denyo laf atacak ya...
>-bak teker dönüyo.
>-(kız durur ve) o çark sana girse sende dönerdin!!!
>
>
>* 80'li yılların sonların bir beşiktaş-boluspor maçı sırasında hakem
>beşiktaşın net 2 golünü vermez, boluspora havadan bir penaltı verir.
>maç çığrından çıkmıştır. beşiktaşlılar neredeyse sahayı terketmeyi
>düşünürler. boluspor 2. golü de atar.
>metin tekin santrayı yapmaz bekler. hakem düdüğü bir daha çalar, ama
>metin hala topa dokunmaz.
>hakem, "metin neden başlamıyosun, bak kart çıkartırım" der.
>metin cevap verir: "hocam sahanıza geçin de başlayalım"
>
>
>* Osman bölükbaşı meclis kürsüsünde konuşmaktadır.
>bir milletvekili:"sende erkek misin be?" der.
>osman bölükbaşı:"ben erkekliğimin zekatını versem sen bile erkek
>olurdun".
>
>
>* Geneleve ilk kez gitmiş olan bi arkadaş sanki oranın demirbaşıymış
>gibi davranmaya çalışarak orada duran bi adama
>-bilader muamele kaça(der)
>-benimki biraz tuzlu olur(cevabıyla da dönmemek üzere ortamdan
>kaçar)
>
>
>
>* Konuşma hacettepe üniversitesinde cem yılmaz ile bir hacettepeli
>arasında geçmektedir:
>çocuk: cem bey basında sizin hakkınızda karizmatikmiş diye
>söylentiler çıkıyor. size göre sizin karizmanız var mı? eğer varsa
>kaç cm?
>cmylmz: valla karizma insanın içinde hissettiği bir şeydir. sen
>içinde kaç cm hissediyorsan benim de karizmam o kadar. *
>
>
>* -alo orası kerhane mi?
>-artık çalışan almıyoruz teşekkürler.
>
>
>* sokrates bir gün yürürken , tek kişinin geçebileceği kadar mesafe
>olan bir mevkiide dönemin soylularından biriyle karşı karşıya gelir
>ve ikisi de durur...kısa bir süre bakıştıktan sonra :
>
>soylu: " ben senin gibi pis bir zavallıya yol vermem!"
>sokrates: "ben veririm..."
>
>
>
>* Edirnedeki suleymaniye cami yapımıda mimar sinanin caminin
>ortasında oturmuş nargile içerken gören işçiler homurdanarak :
>- ulan biz burda çalışıyoruz adam orda oturmuş keyif yapıyo! derken
>sinan olaya girer..
>- sesin caminin heryerine eşit olarak dağılıyo mu diye hesaplıyorum
>!!
>
>
>* bir toplantıda bir genç mehmet akif'i küçük düşürmek için sorar;
>-affedersiniz, siz veteriner misiniz?
>mehmet akif'in cevabı;
>-evet, bir yeriniz mi ağrıyordu
>
>
>* kulaklarının büyüklüğü ile ünlü galileo'ye hasımlarından biri:
>- "efendim", demiş. "kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil
>mi?"
>galileo:
>- "doğru", demiş. "benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama,
>seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?"
>
>
>* olay bir tatil beldesinde geçiyor asılmaya meyilli erkek güruh
>gözüne mini şotlu bir hatunu keser ve yaklaşırlar . bu arada
>yürünmektedir.yaklaşılır yaklaşılır ve en asılgan herif:
>-g.te bak g.te hey maaşallah
>hatun arkasına döner ve cevabı yapıştırır.
>-o g.t ağzına bir sıçar sifon da yetmez boğulur kalırsın.
>
>
>* din hocasına:
>-hocam eşcinsel ilişki caiz mi?
>-onu git babana sor!!
>-peki...(kapak)
>
>
>* show tv'deki ateş hattı programında reha muhtar prens charles'ın
>müslüman olduğu yönündeki söylentileri eleştirmektedir. konuyu
>diyanet işleri başkanıyla tartışmaktadır:
>-efenim prens charles'ın müslüman olduğunu söylüyorlar. peki ama
>öyle bir adamdan müslüman olur mu?
>-olur tabi neden olmasın?
>-ama efenim nasıl olur?
>-reha bey siz müslüman mısınız?
>-tabi müslümanım efendim.
>-siz namaz kılıyor musunuz?
>-hayır.
>-oruç tutuyor musunuz?
>-hayır.
>-içki içiyor musunuz?
>-evet.
>-e sizden nasıl müslüman oluyorsa, ondan da en az sizin kadar
>müslüman olur.
>
>
>* muhabir: müslüm bey, hakan taşıyan için arabeskin yeni peygamberi
>diyorlar. ne diyorsunuz?
>müslüm gürses: ben öyle bir peygamber gönderdiğimi hatırlamıyorum.
>
>
>* bernard shaw ve soylu bir hanimefendi arasındaki bi konuşma
>- hanımefendi bin sterline benimle yatarmısınız?
>- önerinizi düşüneceğim.
>- pekiii bir sterline benimle yatar mısınız?
>- siz beni ne sanıyorsunuz???
>- madam, sizin ne oldugunuz zaten saptanmış durumda. iş pazarlığa
>kaldı.
>
>
>* lisenin kantincisi değişmiş yeni kantinci kimse tarafından
>sevilmemektedir. bir grup arkadaş kantin de oturmuşs sohbet
>ediyorlar kantincide yanlarına gelir bir kızla sohbete başlar kızın
>kantinci ile arası iyidir.
>
>kız - o köpek çok tatlıydı yaaa benim de muhabbet kuşlarım var *
>kantinci - hayvanları çok seviyorsun galiba
>arkadaş - seninle niçin ilgileniyor sanıyordun
>
>
>* yavuz sultan selim seferleri gizli tutarmış.. vezirin teki de
>inatla soruyomuş nereye sefere gidiyosunuz diye..
>yavuz - sen sır tutmasını bilir misin?
>vezir - efet hünkarım, bilirim
>yavuz - ben de.
>
>
>* bernard shaw ile churchil geçinemezlermiş.. bir gün shaw,
>churchil'e bi davetiye göndermiş, not olarak da "size iki kişilik
>davetiye gönderiyorum. bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. tabii
>dostunuz varsa." churchil , hemen cevap gondermis, "maalesef o gece
>başka bir yere söz verdiğim için oyununuza gelemicem. ikinci gece
>gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece oynarsa."
>
>
>* zamanın birinde istanbulda pastahaneleri teftişe giden müdürün
>biri pasta ustasına sormuş:
>"bu pastalara hangi yağ kullanıyorsunuz"? demiş. usta da "sana
>koyuyoruz efendim" demiş. müdür de demişki: "bende bütün pastacılara
>söyleyim bundan sonra "sana koysunlar"...
>
>
>* cem yılmaz çekilecek yeni film üzerine basın mensuplarıyla
>konuşurken gazetecinin biri:
>-cem bey ne zaman motor diyeceksiniz? (bkz. motor demek)
>cmylmz:
>-maalesef ekipte öyle insanlarla çalışmıyoruz.
>
>
>* karşıyaka iskeleden taksiye atlanmıştır egsye gidilecektir
>ç.p.a. * :abi çek egs'ye
>d.p.t. * :fayton mu lan bu inin aşşaa
>
>
>* anadolu yakası boğaz kenarında bir bahçe:
>- (karşı tarafa doğru) a oğlum şu karşıdaki beyaz evler ne güzel
>öyle, selvi bahçesinde yemyeşil.
>hell: anneanne, orası aşiyan mezarlığı.
>
>
>* fatih altaylı, erman toroğlu için
>fa: "o kabzımal futboldan ne anlar ki" deyince
>ea: "ben eski futbolcu ve hakemim futboldan anlarım, kabzımalım
>hıyardan da anlarım"
>
>
>* muhafazakar insanların uğradıkları,tellerle çevrili bir plaja
>bikini ile girmek isteyen bir bayanı, plajın girişinde bekleyen
>görevli durdurur ve şöyle der :
>bekçi: hanfendi bu plaja 2 parçalı mayo ile girmek yasaktır!!!
>kadın: peki o zaman hangisini çıkarayım?
>bekçi.......!!!
>
>
>* lise 2 tarih dersinde yaşanmış bir hadisedir.
>tarih hocası sınıfta çok ses olmasına sinirlenir ve bizim sıramıza
>doğru azarlamak için gelir
>
>tarih hocası:allah akıl dağıtırken siz nerdeydiniz?
>arkadaş:sizin yanınızdaydık hocam
>hoca:hmghmmm
>
>
>* yaşanmış bi bfl öyküsü
>okulune en ********* hocası tahtaya çember yazar
>hoca: x olum tahtaya ne yazdım
>x: otobiyografinizi
>sınıf hocaya belli etmemek suretiyle kopar
>
>
>* ben: melaba bi mekçikın*. büyük boy olmasın
>kasiyer: sormadım ki zaten
>ben: ... peki
>
>
>* salak pizzacı kızın telefonda belkide ilk aldığı pizza siparişi:
>pizacı kız:buyrun efendim xyz pizza
>arkadaş:3 tane parça pizza adres: bla bla
>pizzacı kız:efendim 3 parça pizza gönderemiyoruz en az 5 parça
>olmalı
>arkadaş: ee iyi o zaman sen o 3'ü 5'e böl öyle gönder...
>
>
>* 1 yıl önce apartmanımızın asansör kapısında aynen yaşanan diyalog:
>
>babam kapıyı çalar, tam içeri girmeye hazırlanırken asansör
>kapısında komşumuzu ve 3 yaşındaki oğlunu görür. küçük çocuğa kaş
>göz işareti yaparak;
>
>babam: naber delikanlı?
>çocuk: s.ktir git!
>
>akabinde asansör gelir ve annesi çocuğu asansörün içine teper!
>
>
>* hülya avşar: "hiç aynaya baktın mı? sen de popstar hali var mı?"
>ajdar: "aynaya değil ama size bakınca kendimi bayağı star gibi
>hissediyorum"
>
>
>* itfaiye aranır;
>- alo, abi yangın çıktı ormanda mahsur kaldık gelin kurtarın bizi..
>
>- ben buradan gönderiyorum hortumu yakalayın..
>
>-eeiiüü, peki.
>
>
>* rahmetli barış manço fransada bir televizyon progr..... katılır.
>herşey gayet güzel giderken, sunucu klasik avrupalı edası ile "siz
>türkler barbarsınız" muhabbetine girer. bunun üzerine barış manço
>sunucuya üzerinde para olup olmadığını sorar. sunucu cebinden birkaç
>banknot çıkartıp barış manço'ya uzatır:
>
>b.m: şimdi bu paranın üzerindeki kim?
>s: general bilmem ne, bilmem neredeki savaşta kahramanlık yapmıştır
>bla bla bla.
>b.m: peki bu?
>s: teğmen bilmem ne, böyle etmiştir, şöyle etmiştir.
>
>bunun üzerine barış manço cebinden birkaç banknot çıkarır ve
>üzerindekileri teker teker anlatır:
>bm: bu mevlana celaleddin rumi; ünlü bir türk düşünürüdür. bu halit
>refik karay; ünlü bir türk edebiyatçısıdır. bu mustafa kemal
>atatürk, türkiye cumhuriyeti nin kurucusudur.
>sesizliğin üzerine sunucuya bakarak şöyle der:
>
>-şimdi siz söyleyin, kim barbar?
>
>
>* sevgili okulumun(!)aptal asistanlarından biri, okulu uzatan bir
>arkadaşın, finalde yanına gidip
>-eşşeği bile bağlasan buraya dört yılda bitirir, demiş. arkadaş da,
>-o eşşeği iki yıl daha bağlayın hocam, asistan olur!!deyip lafı
>gediğine oturtmuştur, helal olsundur!
>
>
>* cumhuriyet'in ilânından sonra istanbul'da bir resepsiyon verilir.
>tüm dünya ülkelerinin elçileri ve ateşeleri de davet edilir.
>
>davet güzel bir şekilde devam etmektedir fakat ingiliz ateşesi olan
>binbaşının bakışları mustafa kemal'in gözünden kaçmaz.
>bütün davet boyunca kendisine dik dik bakmıştır ve bakmaya devam
>etmektedir.
>ne olduğunu öğrenmek için yaverini gönderir.
>yaver mustafa kemal'e şöyle der:
>
>- paşam kendisine neden ters bir tavır takındığını sordum, o da bana
>mustafa kemal'in çanakkale'de babasını öldürdüğünü söyledi.
>
>bunun üzerine mustafa kemal şöyle der:
>
>- git sor bakalım babasının çanakkale'de ne işi varmış?
>
>
>
>* ise yılları felsefe dersi;
>felsefe hocası (aynı zamanda müdür yardımcısı)
>- r senin saçların çok güzelmiş, bir şey soracam senin gittiğin
>berbere erkekleri alıyorlar mı?
>- normalde almıyorlar ama size sorun çıkaracaklarını sanmıyorum,
>sizi alırlar.
>(kahkaha tufanı)
>
>
>* lise yılları tarih dersi;
>kız talebe: hocam ya bişi sorucam,siz neden hiç not tutturmuyosunuz?
>hoca: tut kızım,seni tutan mı var!
>
>
>* itü vadi yurtları sene 2002. o zamanlar boş yataklarda kaçak yatan
>elemanlar var. gece saat 1'de iki güvenlik elemanı kaçak eleman
>avına çıkmışlar. x blok xxx numaralı odanın kapısını açarlar.
>içeride elemanın biri porno film izlemektedir.
>güvenliklerden biri çekingen bir sesle sorar:
>-şey, biz boş yatak bakıyorduk da...
>eleman kafasını geri monitöre çevirir, filmi izlemeye devam eder ve
>cevabı yapıştırır.
>-geçin, benim yatak boş!
>
>
>* i.melih gökçe'nin katıldığı bir tv programında konu
>genelevlerdir.melih bey ile genelev çalışanları telefonda
>tartışmaktadır :
>
>(o)-biz de ekmek parası peşindeyiz sonuçta melih bey
>(m)-olmaz, ben böyle bi yerin açık kalmasına göz yummam! yumamam!
>(0)-....
>(m)-...
>(o)-valla melih bey , biz burda bu kadar **ospu bir araya gelsek
>sizin gibi **ospu **cuğu doğuramayız.
>
>
>* yer mku veterinlik fakültesi.erkekler bir bayan öğrenciye şaka
>yapmak isterler.1. sınıftaki dandik lab derslerinden birinde tükürük
>inselenecektir.hoca herkesten kendi tükürüğünü incelemesini ister.o
>sırada ara verilir derse.hoca gelince başlarız incelemeye der.kız da
>tükürür lam'ın üzerine ve dışarı çıkar.erkekler de lam'ı alırlar
>tükürüğün üzerine sperm koyarlar çok az miktarda.derken ders yeniden
>başlar.hoca eğer hareketli bişe görürseniz hastasınız demektir der
>öğrencilere.kız mikroskopa bakar ve heyecanla hocaya doğru
>bakar.yüksek sesle hocaaaaam ben galiba hastayıııımm bakın
>oynuyoooo...hoca gelir bakar ve kıza o bomba cevabı verir:
>-kızım sen hasta değilsin sadece işin bittikten sonra ağzını
>çalkalamamışsın.
>
sırnaşık şey:Roflol:
>bu denyo laf atacak ya...
>-bak teker dönüyo.
>-(kız durur ve) o çark sana girse sende dönerdin!!!
>
>
>* 80'li yılların sonların bir beşiktaş-boluspor maçı sırasında hakem
>beşiktaşın net 2 golünü vermez, boluspora havadan bir penaltı verir.
>maç çığrından çıkmıştır. beşiktaşlılar neredeyse sahayı terketmeyi
>düşünürler. boluspor 2. golü de atar.
>metin tekin santrayı yapmaz bekler. hakem düdüğü bir daha çalar, ama
>metin hala topa dokunmaz.
>hakem, "metin neden başlamıyosun, bak kart çıkartırım" der.
>metin cevap verir: "hocam sahanıza geçin de başlayalım"
>
>
>* Osman bölükbaşı meclis kürsüsünde konuşmaktadır.
>bir milletvekili:"sende erkek misin be?" der.
>osman bölükbaşı:"ben erkekliğimin zekatını versem sen bile erkek
>olurdun".
>
>
>* Geneleve ilk kez gitmiş olan bi arkadaş sanki oranın demirbaşıymış
>gibi davranmaya çalışarak orada duran bi adama
>-bilader muamele kaça(der)
>-benimki biraz tuzlu olur(cevabıyla da dönmemek üzere ortamdan
>kaçar)
>
>
>
>* Konuşma hacettepe üniversitesinde cem yılmaz ile bir hacettepeli
>arasında geçmektedir:
>çocuk: cem bey basında sizin hakkınızda karizmatikmiş diye
>söylentiler çıkıyor. size göre sizin karizmanız var mı? eğer varsa
>kaç cm?
>cmylmz: valla karizma insanın içinde hissettiği bir şeydir. sen
>içinde kaç cm hissediyorsan benim de karizmam o kadar. *
>
>
>* -alo orası kerhane mi?
>-artık çalışan almıyoruz teşekkürler.
>
>
>* sokrates bir gün yürürken , tek kişinin geçebileceği kadar mesafe
>olan bir mevkiide dönemin soylularından biriyle karşı karşıya gelir
>ve ikisi de durur...kısa bir süre bakıştıktan sonra :
>
>soylu: " ben senin gibi pis bir zavallıya yol vermem!"
>sokrates: "ben veririm..."
>
>
>
>* Edirnedeki suleymaniye cami yapımıda mimar sinanin caminin
>ortasında oturmuş nargile içerken gören işçiler homurdanarak :
>- ulan biz burda çalışıyoruz adam orda oturmuş keyif yapıyo! derken
>sinan olaya girer..
>- sesin caminin heryerine eşit olarak dağılıyo mu diye hesaplıyorum
>!!
>
>
>* bir toplantıda bir genç mehmet akif'i küçük düşürmek için sorar;
>-affedersiniz, siz veteriner misiniz?
>mehmet akif'in cevabı;
>-evet, bir yeriniz mi ağrıyordu
>
>
>* kulaklarının büyüklüğü ile ünlü galileo'ye hasımlarından biri:
>- "efendim", demiş. "kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil
>mi?"
>galileo:
>- "doğru", demiş. "benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama,
>seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?"
>
>
>* olay bir tatil beldesinde geçiyor asılmaya meyilli erkek güruh
>gözüne mini şotlu bir hatunu keser ve yaklaşırlar . bu arada
>yürünmektedir.yaklaşılır yaklaşılır ve en asılgan herif:
>-g.te bak g.te hey maaşallah
>hatun arkasına döner ve cevabı yapıştırır.
>-o g.t ağzına bir sıçar sifon da yetmez boğulur kalırsın.
>
>
>* din hocasına:
>-hocam eşcinsel ilişki caiz mi?
>-onu git babana sor!!
>-peki...(kapak)
>
>
>* show tv'deki ateş hattı programında reha muhtar prens charles'ın
>müslüman olduğu yönündeki söylentileri eleştirmektedir. konuyu
>diyanet işleri başkanıyla tartışmaktadır:
>-efenim prens charles'ın müslüman olduğunu söylüyorlar. peki ama
>öyle bir adamdan müslüman olur mu?
>-olur tabi neden olmasın?
>-ama efenim nasıl olur?
>-reha bey siz müslüman mısınız?
>-tabi müslümanım efendim.
>-siz namaz kılıyor musunuz?
>-hayır.
>-oruç tutuyor musunuz?
>-hayır.
>-içki içiyor musunuz?
>-evet.
>-e sizden nasıl müslüman oluyorsa, ondan da en az sizin kadar
>müslüman olur.
>
>
>* muhabir: müslüm bey, hakan taşıyan için arabeskin yeni peygamberi
>diyorlar. ne diyorsunuz?
>müslüm gürses: ben öyle bir peygamber gönderdiğimi hatırlamıyorum.
>
>
>* bernard shaw ve soylu bir hanimefendi arasındaki bi konuşma
>- hanımefendi bin sterline benimle yatarmısınız?
>- önerinizi düşüneceğim.
>- pekiii bir sterline benimle yatar mısınız?
>- siz beni ne sanıyorsunuz???
>- madam, sizin ne oldugunuz zaten saptanmış durumda. iş pazarlığa
>kaldı.
>
>
>* lisenin kantincisi değişmiş yeni kantinci kimse tarafından
>sevilmemektedir. bir grup arkadaş kantin de oturmuşs sohbet
>ediyorlar kantincide yanlarına gelir bir kızla sohbete başlar kızın
>kantinci ile arası iyidir.
>
>kız - o köpek çok tatlıydı yaaa benim de muhabbet kuşlarım var *
>kantinci - hayvanları çok seviyorsun galiba
>arkadaş - seninle niçin ilgileniyor sanıyordun
>
>
>* yavuz sultan selim seferleri gizli tutarmış.. vezirin teki de
>inatla soruyomuş nereye sefere gidiyosunuz diye..
>yavuz - sen sır tutmasını bilir misin?
>vezir - efet hünkarım, bilirim
>yavuz - ben de.
>
>
>* bernard shaw ile churchil geçinemezlermiş.. bir gün shaw,
>churchil'e bi davetiye göndermiş, not olarak da "size iki kişilik
>davetiye gönderiyorum. bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. tabii
>dostunuz varsa." churchil , hemen cevap gondermis, "maalesef o gece
>başka bir yere söz verdiğim için oyununuza gelemicem. ikinci gece
>gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece oynarsa."
>
>
>* zamanın birinde istanbulda pastahaneleri teftişe giden müdürün
>biri pasta ustasına sormuş:
>"bu pastalara hangi yağ kullanıyorsunuz"? demiş. usta da "sana
>koyuyoruz efendim" demiş. müdür de demişki: "bende bütün pastacılara
>söyleyim bundan sonra "sana koysunlar"...
>
>
>* cem yılmaz çekilecek yeni film üzerine basın mensuplarıyla
>konuşurken gazetecinin biri:
>-cem bey ne zaman motor diyeceksiniz? (bkz. motor demek)
>cmylmz:
>-maalesef ekipte öyle insanlarla çalışmıyoruz.
>
>
>* karşıyaka iskeleden taksiye atlanmıştır egsye gidilecektir
>ç.p.a. * :abi çek egs'ye
>d.p.t. * :fayton mu lan bu inin aşşaa
>
>
>* anadolu yakası boğaz kenarında bir bahçe:
>- (karşı tarafa doğru) a oğlum şu karşıdaki beyaz evler ne güzel
>öyle, selvi bahçesinde yemyeşil.
>hell: anneanne, orası aşiyan mezarlığı.
>
>
>* fatih altaylı, erman toroğlu için
>fa: "o kabzımal futboldan ne anlar ki" deyince
>ea: "ben eski futbolcu ve hakemim futboldan anlarım, kabzımalım
>hıyardan da anlarım"
>
>
>* muhafazakar insanların uğradıkları,tellerle çevrili bir plaja
>bikini ile girmek isteyen bir bayanı, plajın girişinde bekleyen
>görevli durdurur ve şöyle der :
>bekçi: hanfendi bu plaja 2 parçalı mayo ile girmek yasaktır!!!
>kadın: peki o zaman hangisini çıkarayım?
>bekçi.......!!!
>
>
>* lise 2 tarih dersinde yaşanmış bir hadisedir.
>tarih hocası sınıfta çok ses olmasına sinirlenir ve bizim sıramıza
>doğru azarlamak için gelir
>
>tarih hocası:allah akıl dağıtırken siz nerdeydiniz?
>arkadaş:sizin yanınızdaydık hocam
>hoca:hmghmmm
>
>
>* yaşanmış bi bfl öyküsü
>okulune en ********* hocası tahtaya çember yazar
>hoca: x olum tahtaya ne yazdım
>x: otobiyografinizi
>sınıf hocaya belli etmemek suretiyle kopar
>
>
>* ben: melaba bi mekçikın*. büyük boy olmasın
>kasiyer: sormadım ki zaten
>ben: ... peki
>
>
>* salak pizzacı kızın telefonda belkide ilk aldığı pizza siparişi:
>pizacı kız:buyrun efendim xyz pizza
>arkadaş:3 tane parça pizza adres: bla bla
>pizzacı kız:efendim 3 parça pizza gönderemiyoruz en az 5 parça
>olmalı
>arkadaş: ee iyi o zaman sen o 3'ü 5'e böl öyle gönder...
>
>
>* 1 yıl önce apartmanımızın asansör kapısında aynen yaşanan diyalog:
>
>babam kapıyı çalar, tam içeri girmeye hazırlanırken asansör
>kapısında komşumuzu ve 3 yaşındaki oğlunu görür. küçük çocuğa kaş
>göz işareti yaparak;
>
>babam: naber delikanlı?
>çocuk: s.ktir git!
>
>akabinde asansör gelir ve annesi çocuğu asansörün içine teper!
>
>
>* hülya avşar: "hiç aynaya baktın mı? sen de popstar hali var mı?"
>ajdar: "aynaya değil ama size bakınca kendimi bayağı star gibi
>hissediyorum"
>
>
>* itfaiye aranır;
>- alo, abi yangın çıktı ormanda mahsur kaldık gelin kurtarın bizi..
>
>- ben buradan gönderiyorum hortumu yakalayın..
>
>-eeiiüü, peki.
>
>
>* rahmetli barış manço fransada bir televizyon progr..... katılır.
>herşey gayet güzel giderken, sunucu klasik avrupalı edası ile "siz
>türkler barbarsınız" muhabbetine girer. bunun üzerine barış manço
>sunucuya üzerinde para olup olmadığını sorar. sunucu cebinden birkaç
>banknot çıkartıp barış manço'ya uzatır:
>
>b.m: şimdi bu paranın üzerindeki kim?
>s: general bilmem ne, bilmem neredeki savaşta kahramanlık yapmıştır
>bla bla bla.
>b.m: peki bu?
>s: teğmen bilmem ne, böyle etmiştir, şöyle etmiştir.
>
>bunun üzerine barış manço cebinden birkaç banknot çıkarır ve
>üzerindekileri teker teker anlatır:
>bm: bu mevlana celaleddin rumi; ünlü bir türk düşünürüdür. bu halit
>refik karay; ünlü bir türk edebiyatçısıdır. bu mustafa kemal
>atatürk, türkiye cumhuriyeti nin kurucusudur.
>sesizliğin üzerine sunucuya bakarak şöyle der:
>
>-şimdi siz söyleyin, kim barbar?
>
>
>* sevgili okulumun(!)aptal asistanlarından biri, okulu uzatan bir
>arkadaşın, finalde yanına gidip
>-eşşeği bile bağlasan buraya dört yılda bitirir, demiş. arkadaş da,
>-o eşşeği iki yıl daha bağlayın hocam, asistan olur!!deyip lafı
>gediğine oturtmuştur, helal olsundur!
>
>
>* cumhuriyet'in ilânından sonra istanbul'da bir resepsiyon verilir.
>tüm dünya ülkelerinin elçileri ve ateşeleri de davet edilir.
>
>davet güzel bir şekilde devam etmektedir fakat ingiliz ateşesi olan
>binbaşının bakışları mustafa kemal'in gözünden kaçmaz.
>bütün davet boyunca kendisine dik dik bakmıştır ve bakmaya devam
>etmektedir.
>ne olduğunu öğrenmek için yaverini gönderir.
>yaver mustafa kemal'e şöyle der:
>
>- paşam kendisine neden ters bir tavır takındığını sordum, o da bana
>mustafa kemal'in çanakkale'de babasını öldürdüğünü söyledi.
>
>bunun üzerine mustafa kemal şöyle der:
>
>- git sor bakalım babasının çanakkale'de ne işi varmış?
>
>
>
>* ise yılları felsefe dersi;
>felsefe hocası (aynı zamanda müdür yardımcısı)
>- r senin saçların çok güzelmiş, bir şey soracam senin gittiğin
>berbere erkekleri alıyorlar mı?
>- normalde almıyorlar ama size sorun çıkaracaklarını sanmıyorum,
>sizi alırlar.
>(kahkaha tufanı)
>
>
>* lise yılları tarih dersi;
>kız talebe: hocam ya bişi sorucam,siz neden hiç not tutturmuyosunuz?
>hoca: tut kızım,seni tutan mı var!
>
>
>* itü vadi yurtları sene 2002. o zamanlar boş yataklarda kaçak yatan
>elemanlar var. gece saat 1'de iki güvenlik elemanı kaçak eleman
>avına çıkmışlar. x blok xxx numaralı odanın kapısını açarlar.
>içeride elemanın biri porno film izlemektedir.
>güvenliklerden biri çekingen bir sesle sorar:
>-şey, biz boş yatak bakıyorduk da...
>eleman kafasını geri monitöre çevirir, filmi izlemeye devam eder ve
>cevabı yapıştırır.
>-geçin, benim yatak boş!
>
>
>* i.melih gökçe'nin katıldığı bir tv programında konu
>genelevlerdir.melih bey ile genelev çalışanları telefonda
>tartışmaktadır :
>
>(o)-biz de ekmek parası peşindeyiz sonuçta melih bey
>(m)-olmaz, ben böyle bi yerin açık kalmasına göz yummam! yumamam!
>(0)-....
>(m)-...
>(o)-valla melih bey , biz burda bu kadar **ospu bir araya gelsek
>sizin gibi **ospu **cuğu doğuramayız.
>
>
>* yer mku veterinlik fakültesi.erkekler bir bayan öğrenciye şaka
>yapmak isterler.1. sınıftaki dandik lab derslerinden birinde tükürük
>inselenecektir.hoca herkesten kendi tükürüğünü incelemesini ister.o
>sırada ara verilir derse.hoca gelince başlarız incelemeye der.kız da
>tükürür lam'ın üzerine ve dışarı çıkar.erkekler de lam'ı alırlar
>tükürüğün üzerine sperm koyarlar çok az miktarda.derken ders yeniden
>başlar.hoca eğer hareketli bişe görürseniz hastasınız demektir der
>öğrencilere.kız mikroskopa bakar ve heyecanla hocaya doğru
>bakar.yüksek sesle hocaaaaam ben galiba hastayıııımm bakın
>oynuyoooo...hoca gelir bakar ve kıza o bomba cevabı verir:
>-kızım sen hasta değilsin sadece işin bittikten sonra ağzını
>çalkalamamışsın.
>
sırnaşık şey:Roflol: