- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.837
Turizmde yüzde 40’lara varan düşüş yaşayan Türkiye’de hükümet 'helal turizm' için kolları sıvarken, sektör temsilcileri asıl çözümün Türkiye'nin imajını düzeltmekten geçtiği görüşünde.
Gerek Ortadoğu'daki savaş iklimi gerekse Rusya ile uçak krizi ve büyük kentlerde düzenlenen bombalı intihar eylemleri nedeni ile zor günlerden geçen Türkiye turizmi için olumsuz tabloyu tersine çevirmenin yolları aranıyor.
Özellikle 'soykırım' kararı sonrasında Alman turistlerin de Türkiye'ye gelmekten vazgeçeceği endişesi taşıyan turizmciler, hükümetten acil destek paketi bekliyor.
"İslami turizm” sektördeki zararı karşılamaz"
Hükümet ise turizmi canlandırmak amacıyla Müslüman ülkelerden daha fazla ziyaretçi çekebilmenin yollarını araştırıyor.
DW Türkçe’ye konuşan turizmciler ise “İslami turizm” seçeneğinin sektördeki zararı karşılamaktan uzak bir hamle olacağı görüşünde.
Türkiye'nin turizm geliri, 2015'te bir önceki yıla göre yüzde 8,3 azalarak 31 milyar 464 milyon 777 bin dolara gerilemişti. 2016'nın ilk 6 aylık verileri ise, gerilemenin yüzde 40’lara varacağı endişesi doğurdu. İzmir, Muğla ve Antalya gibi turizm merkezlerinde yüzlerce otel müşteri eksikliği nedeni ile ya kapalı ya da yarım kapasite hizmet veriyor.
Mardin, Diyarbakır, Urfa gibi kentlere düzenlenen turlar ise hendek krizi başladığından bu yana bıçak gibi kesilmiş durumda.
"İmaj atağına ihtiyaç var"
Turizmin canlandırılması için yapılması planlananlara gelince, hükümet Müslüman ülkelerden daha fazla turist çekmek için 'helal turizm' atağı başlatmaya hazırlanıyor.
Bu kapsamda Kalkınma ve Turizm Bakanlıkları ile TOBB ve turizm örgütleri yeni stratejiler üzerine çalışıyor. Öte yandan yerli turist sayısını artırmak için de yeni kampanyalara bel bağlanmış durumda. Ancak turizm işletmecileri ve tur operatörleri, dünyadaki imajı giderek bozulan Türkiye'ye olan ilginin gerilediğine dikkat çekiyor ve uluslararası planda yeniden imaj atağına geçilmesinin önemine vurgu yapıyor.
Turizmde “afet yılı” yaşadıklarını dile getiren Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, “İlk 6 ayda yüzde 40-45 düşüş var. Yaz sezonunda daha kötü bir tablo da ortaya çıkabilir. Turizmdeki kayıp 15 milyar doları bulacak. Ancak yabancı turistin gelmeyişinin mal alımından istihdama ve esnafın işlerinin azalmasına kadar yan etkilerini de hesap ettiğimizde bu faturayı üç ile çarpabiliriz” diye konuşuyor.
"Batı'yı bırakmak çözüm olamaz"
Türkiye’nin turizmde terör algısı ve mülteci sorununu iyi yönetemediğini dile getiren İşler’e göre, sektöre destek olacak bir önlem paketine ihtiyaç var.
İslami turizme bel bağlamanın sektörün genel sorunlarını hafifletmeyeceğini vurgulayan İşler, “One minute ile 700 bin İsrailli turisti, uçak krizi ile 4,5 milyon Rus turisti kaybettik. Şimdi Almanya ile de gerilim yaşıyoruz. Bizim bu durumumuz İspanya,Yunanistan ve Portekiz gibi huzur ve iyi fiyat vaat eden ülkelere yarıyor. Avrupa’da yeni bir imaj ve tanıtım atağına başlamalıyız. Türkiye yılda 40 milyon turisti Batı ile iyi ilişkiler sayesinde kazandı. Batıyı bırakıp İslam ülkelerine açılmak kalıcı bir çözüm olamaz” şeklinde konuşuyor.
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık da turizmdeki kötü gidişatın her geçen gün daha fazla hissedildiğini söylüyor. Ukrayna ve iç pazar hariç tüm pazarlarda kayıplar yaşadıklarını ifade eden Ayık, “Müslüman turizmi elbette yapılabilir. Ancak bunun getirisi uzun vadede belli olur. Zaten Ortadoğu pazarında da şu an ilerleme yok. Son 30 yılda geliştirdiğimiz Batı pazarlarına öncelik vermeliyiz” diyor.
"Müslüman turizmi çare değil"
Turizmcilerin siyaset dilinin olumsuzluklarını birebir yaşadığına değinen Ayık, “Son olarak Almanya ile yaşanılan krizin etkilerini de göreceğiz. Oysa turizm toplumları yakınlaştırır. Bizim işimiz insanları mutlu etmek. Siyaset bize bulaşmasın” diye konuşuyor.
Tur operatörü Detur’un CEO'su Firuz Bağlıkaya da bu yıl Türkiye’nin 10 milyon yabancı ziyaretçiyi kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söylüyor.
Türkiye’nin imajının ağır darbe aldığına işaret eden Bağlıkaya, “Ülkemizin imajı kötüleşti. Güneydoğu’da yıkılmış kentlerin görüntülerini tüm dünya izliyor. Ortadoğu’dan farkı yok. Müslüman turizmi ile yapılacak çok bir şey olduğuna inanmıyorum. Alman, Fransız yerine Suud ve Katarlı gelsin diyerek açığımızı kapatamayız. Güvenlik sorunu çözülmeden turizmde düzelme olmayacak” değerlendirmesinde bulunuyor.
Aram Ekin Duran / DW Türkçe
https://o nedio.com/haber/-helal-turizm-can-cekisen-sektore-care-olacak-mi--716308
Gerek Ortadoğu'daki savaş iklimi gerekse Rusya ile uçak krizi ve büyük kentlerde düzenlenen bombalı intihar eylemleri nedeni ile zor günlerden geçen Türkiye turizmi için olumsuz tabloyu tersine çevirmenin yolları aranıyor.
Özellikle 'soykırım' kararı sonrasında Alman turistlerin de Türkiye'ye gelmekten vazgeçeceği endişesi taşıyan turizmciler, hükümetten acil destek paketi bekliyor.
"İslami turizm” sektördeki zararı karşılamaz"
Hükümet ise turizmi canlandırmak amacıyla Müslüman ülkelerden daha fazla ziyaretçi çekebilmenin yollarını araştırıyor.
DW Türkçe’ye konuşan turizmciler ise “İslami turizm” seçeneğinin sektördeki zararı karşılamaktan uzak bir hamle olacağı görüşünde.
Türkiye'nin turizm geliri, 2015'te bir önceki yıla göre yüzde 8,3 azalarak 31 milyar 464 milyon 777 bin dolara gerilemişti. 2016'nın ilk 6 aylık verileri ise, gerilemenin yüzde 40’lara varacağı endişesi doğurdu. İzmir, Muğla ve Antalya gibi turizm merkezlerinde yüzlerce otel müşteri eksikliği nedeni ile ya kapalı ya da yarım kapasite hizmet veriyor.
Mardin, Diyarbakır, Urfa gibi kentlere düzenlenen turlar ise hendek krizi başladığından bu yana bıçak gibi kesilmiş durumda.
"İmaj atağına ihtiyaç var"
Turizmin canlandırılması için yapılması planlananlara gelince, hükümet Müslüman ülkelerden daha fazla turist çekmek için 'helal turizm' atağı başlatmaya hazırlanıyor.
Bu kapsamda Kalkınma ve Turizm Bakanlıkları ile TOBB ve turizm örgütleri yeni stratejiler üzerine çalışıyor. Öte yandan yerli turist sayısını artırmak için de yeni kampanyalara bel bağlanmış durumda. Ancak turizm işletmecileri ve tur operatörleri, dünyadaki imajı giderek bozulan Türkiye'ye olan ilginin gerilediğine dikkat çekiyor ve uluslararası planda yeniden imaj atağına geçilmesinin önemine vurgu yapıyor.
Turizmde “afet yılı” yaşadıklarını dile getiren Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, “İlk 6 ayda yüzde 40-45 düşüş var. Yaz sezonunda daha kötü bir tablo da ortaya çıkabilir. Turizmdeki kayıp 15 milyar doları bulacak. Ancak yabancı turistin gelmeyişinin mal alımından istihdama ve esnafın işlerinin azalmasına kadar yan etkilerini de hesap ettiğimizde bu faturayı üç ile çarpabiliriz” diye konuşuyor.
"Batı'yı bırakmak çözüm olamaz"
Türkiye’nin turizmde terör algısı ve mülteci sorununu iyi yönetemediğini dile getiren İşler’e göre, sektöre destek olacak bir önlem paketine ihtiyaç var.
İslami turizme bel bağlamanın sektörün genel sorunlarını hafifletmeyeceğini vurgulayan İşler, “One minute ile 700 bin İsrailli turisti, uçak krizi ile 4,5 milyon Rus turisti kaybettik. Şimdi Almanya ile de gerilim yaşıyoruz. Bizim bu durumumuz İspanya,Yunanistan ve Portekiz gibi huzur ve iyi fiyat vaat eden ülkelere yarıyor. Avrupa’da yeni bir imaj ve tanıtım atağına başlamalıyız. Türkiye yılda 40 milyon turisti Batı ile iyi ilişkiler sayesinde kazandı. Batıyı bırakıp İslam ülkelerine açılmak kalıcı bir çözüm olamaz” şeklinde konuşuyor.
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık da turizmdeki kötü gidişatın her geçen gün daha fazla hissedildiğini söylüyor. Ukrayna ve iç pazar hariç tüm pazarlarda kayıplar yaşadıklarını ifade eden Ayık, “Müslüman turizmi elbette yapılabilir. Ancak bunun getirisi uzun vadede belli olur. Zaten Ortadoğu pazarında da şu an ilerleme yok. Son 30 yılda geliştirdiğimiz Batı pazarlarına öncelik vermeliyiz” diyor.
"Müslüman turizmi çare değil"
Turizmcilerin siyaset dilinin olumsuzluklarını birebir yaşadığına değinen Ayık, “Son olarak Almanya ile yaşanılan krizin etkilerini de göreceğiz. Oysa turizm toplumları yakınlaştırır. Bizim işimiz insanları mutlu etmek. Siyaset bize bulaşmasın” diye konuşuyor.
Tur operatörü Detur’un CEO'su Firuz Bağlıkaya da bu yıl Türkiye’nin 10 milyon yabancı ziyaretçiyi kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söylüyor.
Türkiye’nin imajının ağır darbe aldığına işaret eden Bağlıkaya, “Ülkemizin imajı kötüleşti. Güneydoğu’da yıkılmış kentlerin görüntülerini tüm dünya izliyor. Ortadoğu’dan farkı yok. Müslüman turizmi ile yapılacak çok bir şey olduğuna inanmıyorum. Alman, Fransız yerine Suud ve Katarlı gelsin diyerek açığımızı kapatamayız. Güvenlik sorunu çözülmeden turizmde düzelme olmayacak” değerlendirmesinde bulunuyor.
Aram Ekin Duran / DW Türkçe
https://o nedio.com/haber/-helal-turizm-can-cekisen-sektore-care-olacak-mi--716308