• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

hayatsenindir: "kötü kaderin efendisi" olmak :)

buki2277

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
6 Ağustos 2012
24
11
36
Ankara
kızlar merhaba,

ben uzun zamandır kişisel gelişim konularında kendimi eğitmeye çalışıyorum. bir noktaya da geldim diye düşünüyorum.
o yüzden deneyimlerimi paylaşmak için bir blog açtım. olumlu geribildirimler alıyorum ama kısıtlı sayıda kişi okuyor.
ben herkes faydalansın istiyorum.
hayata biraz daha güzel gözlerle bakmaya başlasınlar,
aslında sorun gibi görünen şeylerin farklı bir bakış açısıyla ne kadar önemsiz hale geldiğini görsünler,
hayatlarına bir anlam katsınlar,
hayallerini gerçekleştirmek için daha cesaretli olsunlar,
biraz daha kendi içlerine dönüp, kendilerini değiştirsinler, kendi içlerindeki cevheri yakalasınlar,
duygularının, hislerinin bir anlamı olduğunu,
bilinçaltımıza çocukken işlediğimiz kararların hayatını yaşadığımızın farkına varsınlar istiyorum.

ve bunun için de yazıp duruyorum, daha yeni açtım sayılır ama ne kadar çok kişiye ulaşırsam o kadar faydalı hissedicem kendimi.
hem de bir kişinin bile hayatında ufacık da olsa bir değişim yaratabilirsem daha da mutlu olucam.
çünkü ben değişimi hissettikçe kendimi daha huzurlu hissettim ve buna da herkesin hakkı olduğuna inanıyorum.

o kadar keyifli ki zaten, sadece siz değişiyorsunuz, etrafınızdaki kişiler, olaylar, durumlar aynı kalıyor ve artık o kadar rahat hissediyorsunuz ki kendinizi...
tıpkı bir oyun gibi. duygularınızın esiri olmaktan çıktıktan sonra, korkularınızdan kurtulduktan sonra da bir yetişkin olarak veriyorsunuz kararlarınızı...
benim çıkış noktam da: hayatta bir şansımız var, dışımızdaki şeyleri değiştirmek için mücadele edecek kadar lüksümüz yok.
kaldı ki, siz değişince, insanların size karşı tavırları, içinde bulunduğunuz çıkmaz durumlar hepsi de otomatik olarak değişmekte.
dediğim gibi çok keyifli bir oyun ve benim de daha katedeceğim yol var ama bu kadarlık kısmını bile sizlerle, herkesle paylaşmaya çok hevesliyim.

sayfamın adı:xxxxxxxxxxxxxxxx
google'da "xxxxxxxxxxxxxx" diye aratınca da çıkıyor karşınıza.

bu mesajımı şu anda okuduğum kitaptaki bir ifadeyle bitireyim, benim çok hoşuma gitti:"kötü kaderin efendisi". özgür iradesi bile elinden alınabilir insanın. o zaman o koşulları bile nasıl karşılayacağınız tamamen size bağlı olan birşey...

sevgiler :)
 
Son düzenleyen: Moderatör:
ben de kuantuma merak saldım son günlerde. göz atacağim bloğunuza. emeğinize sağlık
 
Ne kadar güzel yazmışsınız...
Umarım daha çok kitleye ulaşabilirsiniz ve insanlara bahsettiğiniz rahatlama imkanını, iç huzuru kazandırırsınız..

Emeğinize sağlık...
 
teşekkürler kızlar :)
bloğumun adı: hayatsenindir

hatta şems'in bir sözüyle yapmıştım açılışı: "bir şey yap, güzel olsun...."

kişisel gelişim inanılmaz birşey. eskiden "sen değişmelisin" deseler, "onu affetmelisin" deseler kabullenmez, direnç gösterirdim, çünkü ruhsal olgunluk seviyem orda değildi.
şimdi ise, daha farklı görünmeye başladı herşey, daha keyifli....
zamanında bunlara başlamama sebep olan insana bile şükrediyorum hatta :)

böyle işte, umarım keyif alırsınız siz de :) sevgiler :)
 
bende bakacagim bloguna bu tur seyleri okumak benimde ilgimi cekiyor heleki cevremdeki insanlardan hosnut degilken ve daha sabirli affedici olmaya calisirken :31:

yalniz ben bulamadim google da hayatsenindir diye arattim facebook sayfalari cikiyor :(
 
Son düzenleme:
Blogunuzu biraz inceledim
Hayırlı olsun
Pozitiff yaşamak isteyenlerden biride benim
Ama pek başarmış sayılmam
 
google'da direkt "hayatsenindir" (bitişik ama, ayrı ayrı 2 kelime halinde değil) yazınca 5. sırada görünüyo bende.
"bir şey yap, güzel olsun" yazıyo linkin üstünde....

bu arada kızlar, aslında blog'da daha detaylı yazdım ama pozitif olmak güzel hoş, fakat esas ne çıkarsa negatif olduğumuz durumlarda çıkıyor.
o zaman kendimizle yüzleşip, artık bizi sınırlayan bilinçaltı kodlarımızı keşfedebiliyoruz.

umarım bulursunuz şu linki.
 
Son düzenleme:
başlık hoşuma gitmedi
ama diğer yazdıkların güzel
evet bir insan ne kadar doğru güzel vs olursa başkaları da onju örnek alarak değişiyor isteyerek ya da istemeyerek
o yüzden örnek tavırlar sergileyerek koca dünyayı bile değiştirebilirsiniz az ya da çok

ancak dediğim gibi başlık hoşuma gitmedi
insanın kaderini kendi tercihleri oluşturur
kimse tercihlerinden dolayı sıkıntı yaşayıp kaderinin kötü olduğunu söylememeli
insanın kaderine müdehale edemediği şeyse dili, rengi, ailesi, doğduğu yer vs
yani Allah kuluna zulmetmez ve kötü kader yazmaz, insanın başına gelen sıkıntılar ya yaptığı hataların sonucuymuş ya da sabretmesi karşılığında günahlarının dökülmesi içinmiş

kulüptekilerin faydasına öğrendiklerini paylaşma inceliğini gösterdiğin için teşekkürler (ama yukarıda bahsettiğim şey olmasa daha güzel olurmuş :) )
 
Son düzenleme:
askitotomsu, çok güzel demişsin...yaşadığımız ne olursa olsun, ona bakış açımızdır önemli olan.
"kötü kaderin efendisi" olmak da tam bu başlığı yazarken okuduğum kitapdan bir alıntı aslında. nazi kamplarından kurtulmuş bir psikiyatristin sözü bu.
orijinali "kötü kader" olarak çevrilmiş, belki tam böyle değildi, çevirmen ancak bu şekilde bir ifadeyle karşılık buldu, bilemiyorum. ama ifade etmek isteği şeyi kısaca özetleyeyim:
dış koşulları kontrol edemediğin, özgür iradenin elinden alındığı, bedenine acı çektirildiği bir durumda bile buna karşı bakış açındır tek kontrol edeceğin...
yani en uç koşullarda bile insan olmanı onurlandırabilirsin, hayattaki anlamını bulabilirsin.
en uç koşullar dediğim de artık bilinçaltının tüm gücüyle sadece hayatta kalabilmeye odaklandığı anlardır.
aşağı yukarı senin düşüncelerinle aynı ama çeviri tam karşılığını verememiş galiba.

Allah kimseyi böyle durumlara düşürmesin tabi, halimize şükredelim.
Ama umarım kafanda yeniden çerçeveleyip, bakış açını değiştirebilmişizdir.
Bakış açımızı değiştirdiğimizde duygularımız da değişir çünkü :)

Kızlar, bu arada hepinize desteğinizden dolayı teşekkür ediyorum :)
Bu benim için öyle bir tutku oldu ki kimse okumasa bile aynen devam ederim, o denli.
ama görevim gibi hissediyorum bunu. bu noktaya gelebilmişsem bunu deneyimleyebilmişsem, paylaşmam gerekiyor.
sizin de mutlaka ve mutlaka bu dünyada bir hedefiniz olsun, sıkıca sarılın ve ona erişmek için bir tutku olsun.
bu sadece kendiniz için olur, başkalarıyla paylaşmanız gereken şeyler olur. ama mutlaka olsun...
ki ben şuna inanıyorum ki, bu dünyaya hepimizin bir geliş amacı var, bu amacı keşfettiğinizde zaten, o tutku kalpten geliyor.
ama dediğim gibi illa bir bilim adamı olup da izafiyet teorisi geliştirmek değildir bu,
illa toplum için birşeyler yapmanız gerekmez, sadece ve sadece ruhunuzun olgunluk seviyesini yükseltmek de olabilir bu.
ama illa ki bir hedefiniz olsun...

İkinci olarak da sizinle birşey daha paylaşmak istiyorum. Sizi rahatsız eden duygunuz oluştuğunda, ona odaklanın.
Ben hep bunu yapıyorum. Olayı, kişiyi bırakıyorum bi kenara, hatta şükrediyorum yaşadığım ve bu duygu ortaya çıktığı için.
Bu duyguya odaklanıyorum. Neden rahatsız etti beni diye düşünüyorum.
Bilinçaltım kendisi için ters birşey farketmiş olmalı. İşte onu bulmaya çalışıyorum.
Korku, tedirginlik, endişe...Bunlar kendimizi korumamız için gerekli olan duygulardır.
Ama bazen de anlamsız bir yerde ortaya çıkarlar ve bize engel olurlar.
Mesela, bir sınav sırasında, toplum içinde konuşmanız gerektiğinde, biri suratını astığında, vs...
işte orada kesinlikle bilinçaltınızın sizi koruma güdüleri devreye girmiştir.
ve muhtemelen küçüklüğünüze dayanıyordur bu güdü ve yetişkin olarak artık size hizmet etmiyordur.
işte o küçük çocuğun aldığı o kararı bulun. duygunuzla yüzleşin, bastırmayın(bunu da ilişkiler başlığı altına yazmıştım aslında)
ve dediğim gibi özgür irademizle yaşadığımız bir ortamda en azından bu iyiliği yapmalıyız kendimize.
bu iyiliği de hakettiğinize inanın.

işte böyle kızlar, umarım biraz olsun faydası oluyordur bu yazdıklarımın,
ama merak etmeyin, bu birazlar birike birike çağlayan olurlar :)

tekrar hepinize sevgiler :)
 
bloğunuzu inceledim.özellikle affetme konunuzu tamamiyle katılıyorum. affetmek yüklerden kurtulmakmış ben affedemediğim kişilere mektup yazmıştım :) omzumdan yük kalkmıştı resmen omuzlarım nasıl ağrıyormuş anlatamam 'neden bu kadar yükle bunca sene durdum' diye söyledim kendime...3 gün ruhum beynim bedenim çok rahattı.sonra bi ufak olaydan kıvılcımlar çıktı tamamiyle affedemediğimi gördüm

ben balyoz almadım elime ama bi çöp kutusu bir de çakmak aldım..hayalime soktum affedemediğim kişileri olayları nedenleri bir bir yüzlerine söyledim edepsizliğimide kullandım hanımefendiliğimide :)

karşımdakini sözlerimle ağlattım önümde diz çöküp özür diledi benden hayalimde tabiki :) sonra bu insanları bu olayları hepsini çöp kutuma attım :) sonrada hiç acımadan yaktım :) bence bu kez tamamen affettim :) 'affetmek özgürleşmektir'
:16:
 
bu arada anlatımınızın yalınlığınıda akıcılığınıda çok beğendim takipteyim :)
 
üye ol kısmı aktif değil buldum bloğu ama üye olamıyorum yardımcı olurmusunuz ?
 
Back