Evveett, konu çok güzel, benim konum :) Ben de yakaladığım herkese bunu anlatmaya çalışıyorum zaten: Bilinçaltımız aslında çok güçlü ve hayatımızı kontrol etmekte. Ama biz de bilinçaltımızı düşüncelerimizle kontrol edebilme gücüne sahibiz. Çünkü, bilinçaltımız zaten bizim düşüncelerimiz, yargılarımız üzerine inşa edilmekte.
Size birşey anlatıcam. Sevgilisinden ayrılan ve onu hala unutamayan bi arkadaşımla bir çalışma yapmıştık. Onu unutmamasını isteyen bir bilinçaltı kodu sonuçta. Sonuç çok ilginç. Arkadaşım, renkli bir hayat istiyor, gezmek, yeni yerler görmek istiyor. Bu renkli ,canlı hayatı da ayrıldığı sevgilisiyle bağdaştırmış bilinçaltı. O gidince, özlem duyulan bu hayata kavuşabilmesi için de bilinçaltı sürekli hatırlatma içinde. Bunu farkedince zaten olay çözüldü. O bağımlılık hali kalktı, rahatladı. Gezi programları yapmaya başladı hatta :)
Bilinçaltınız sizinle hisleriniz aracılığıyla iletişim kurmaya çalışır. Bunları takip edip de onun sesini dinlerseniz, esas kaynağa ulaşabiliyorsunuz. Niye platonik aşık oluyoruz mesela :) Birşeylerden korumaya çalışıyor demek ki....Ama ne??
çok çok sevgiler hepinize :)
Ya, bi de kızlar, çekim yasasıyla ilgili birşey diyicem. Tamam, sizin beklentileriniz nelerdir, buna karar verin, hissedin. Ama siz hissedince o kişi sizin karşınıza çıkacak diye bir şey yok. Siz, karşınıza çıkan insanların o yönlerine odaklanıyorsunuz. İçinizde ne varsa, onu görmeye çalışıyorsunuz. Bu harika. Ama olay, karanlık odanızda hayal kurup da beyaz atlı prensinizi beklemekse işte orda yanılıyor herkes. Bunlar bilimsel araştırmalar sonucu ortaya çıkmış bu arada. Beklemek, adım atmamak sadece zaman kaybettiriyor, ve sonuç da hayal kırıklığına uğratıyor. Siz en güzeli, vizyonladığınız şeyler için adım atın. Çevrenizi (güvenli bir şekilde) genişletin ve seçenekleriniz olsun, seçeneklerinizi arttırın. Armut piş ağzıma düş olmuyo işte. Bilinçaltınızdaki engelleri kaldırdıktan sonra, adım atacaksınız. Bunu yapamıyorsanız, neden yapamadığınızı bilinçaltınıza tekrar dönüp soracaksınız. Maalesef, bunları kendim uydurmuyorum. Bu konu çok fazla gündemde ve ticari bir pazarlama aracı ki insanlar umutlarını bağlıyor. Dünyanın farklı bölgelerindeki üniversitelerde bu konuda araştırma ve deneyler aynı sonucu gösteriyor.
Çekim yasası diye bir şey var evet. Siz, kimseniz, nasıl düşünürseniz, karşınızdaki insanın, olayların o yönünü görürsünüz. Bunun dışında siz öyle düşündüğünüz için karşınıza çıkan durumlar, hoş tesadüfler bu yasaya girmez. Bugün zengin insanların hayatlarını incelediğinizde bunu görürsünüz. Hayal kurarak değil, adım atarak bu noktalara gelmişlerdir.
çok uzattım ama uyarmak da istedim. pozitifte olmak güzel ama hayallerinizi de siz gerçekleştirebilirsiniz, sizin adınıza başkaları değil...
tekrardan sevgiler