S
SeMeRKaNT
Ziyaretçi
- Konu Sahibi SeMeRKaNT
-
- #1
Hayata Dair
--------------------------------------------------------------------------------
Cehennem sıcağı aşkların öfkesi miydi
Bizi ayakta tutan.
Ödünç verilmiş ömürlerin kıyısından toplayabildiğimiz,
Korunmasız kalmış düşlerimizdi.
Çocuktuk doğruyu yaşarken,tutunamamıştık dallarına.
Ya da kendimizi bildiğimizde, kıyılara yasak edilmiştik.
En çok annemizi mi sevmiştik .
Yoksa karşılıksız sevilmişliğimizi?
Sevmediğimiz şehirlerde,
Siluetsiz dostlar edindik.
Ne simidin sıcağını bölüşebildik,
Ne şarabın sarhoşluğunu.
Çekinmiştik.
Maskesiz saatlerde, tamı tamına bizdik.
Dürüst olmak isterken ,sahteydik,
Hesapsız ızdıraplar çekerken ,güzel miydik ?
Oysa sapına kadar insan,sapına kadar dost,
Sapına kadar aşık olmaktı niyetimiz.
Kimliklerimizi ne vakit yitirdik
Bilemedik.
Aslında istemiştik
Yorgunduk,
Kanmamıştık.
Ne mevsime,ne kirazın her bahar tekrarlanan gülüşüne
Bitişlerin , başlangıç olduğunu duymuştuk.,bir yerlerden
Belki de teselli arayan birilerine ,
Uzağımıza düşürüp te türkü tadında söylemiştik.
Gülmeyi dergi sayfalarında ki yüzlerde arayıp,
Kameralara poz verdiğimizde yarenlik ettik.
Tozsuz sahil kasabalarının iyotlu dinginliğinde,
Samimi akşamüstleriydi içimize sızan ,
Gelgitlerde kayıptı ruhumuz,
Geçmişimizden kopup ta gelen ,
Mavi gözlü çocuk değildik.
Küçük yüreklerdik.
Kirli ,beyaz martıların çığlıklarıyla,
Neden hüzünlenip ,titredik.
Aslında martıları da ,yaşamı da çok sevmiştik.
Yakamozun aya nazını seyrederken
Gölgesiz söğütlerin gölgesinde bazen iki ,bazen bir kişiydik
Kederliydik
İlkel benliğimizin kıvrımlarında mı kilitliydik?
Mirasımız neydi Havva anadan beri
Saklı durur aklımızın karışık kıvrımlarında.
Sualsiz, cevapsız ,kelimesizdik
Adlandıramadığımız bir yerlerde
Epeyce gevezeydik,
Akıyordu tufanımıza sözler
Şüpheliydik.
Kaçakken,kendimizden sürgünken ,amaçsızlığa terliydik
Başaksızdık tüm molalarda ,
Erkenci,sabırsız çiçekler verdik,
Aykırı ruhlarımızın dibine döküldük.
Erkenci vedalara hazır değildik.
Gideceğimizi gidenlerin ardından,
Ansızın sezdik.
Korktuk gelen ve gelecek tüm ayrılıklardan,
Karanlığımıza sindik.
Güneş geçerdi gözlerimizden,kamaşırdı günler.
Biz bitimsiz güzelliklerin çocuksuluğunda,
Tükenişi oynayan ihtiyar öykülerdik.
Yine de,
Yine de yaşamayı, ölümüne sevdik.
Saadet Yıldırım ÜNAL
--------------------------------------------------------------------------------
Cehennem sıcağı aşkların öfkesi miydi
Bizi ayakta tutan.
Ödünç verilmiş ömürlerin kıyısından toplayabildiğimiz,
Korunmasız kalmış düşlerimizdi.
Çocuktuk doğruyu yaşarken,tutunamamıştık dallarına.
Ya da kendimizi bildiğimizde, kıyılara yasak edilmiştik.
En çok annemizi mi sevmiştik .
Yoksa karşılıksız sevilmişliğimizi?
Sevmediğimiz şehirlerde,
Siluetsiz dostlar edindik.
Ne simidin sıcağını bölüşebildik,
Ne şarabın sarhoşluğunu.
Çekinmiştik.
Maskesiz saatlerde, tamı tamına bizdik.
Dürüst olmak isterken ,sahteydik,
Hesapsız ızdıraplar çekerken ,güzel miydik ?
Oysa sapına kadar insan,sapına kadar dost,
Sapına kadar aşık olmaktı niyetimiz.
Kimliklerimizi ne vakit yitirdik
Bilemedik.
Aslında istemiştik
Yorgunduk,
Kanmamıştık.
Ne mevsime,ne kirazın her bahar tekrarlanan gülüşüne
Bitişlerin , başlangıç olduğunu duymuştuk.,bir yerlerden
Belki de teselli arayan birilerine ,
Uzağımıza düşürüp te türkü tadında söylemiştik.
Gülmeyi dergi sayfalarında ki yüzlerde arayıp,
Kameralara poz verdiğimizde yarenlik ettik.
Tozsuz sahil kasabalarının iyotlu dinginliğinde,
Samimi akşamüstleriydi içimize sızan ,
Gelgitlerde kayıptı ruhumuz,
Geçmişimizden kopup ta gelen ,
Mavi gözlü çocuk değildik.
Küçük yüreklerdik.
Kirli ,beyaz martıların çığlıklarıyla,
Neden hüzünlenip ,titredik.
Aslında martıları da ,yaşamı da çok sevmiştik.
Yakamozun aya nazını seyrederken
Gölgesiz söğütlerin gölgesinde bazen iki ,bazen bir kişiydik
Kederliydik
İlkel benliğimizin kıvrımlarında mı kilitliydik?
Mirasımız neydi Havva anadan beri
Saklı durur aklımızın karışık kıvrımlarında.
Sualsiz, cevapsız ,kelimesizdik
Adlandıramadığımız bir yerlerde
Epeyce gevezeydik,
Akıyordu tufanımıza sözler
Şüpheliydik.
Kaçakken,kendimizden sürgünken ,amaçsızlığa terliydik
Başaksızdık tüm molalarda ,
Erkenci,sabırsız çiçekler verdik,
Aykırı ruhlarımızın dibine döküldük.
Erkenci vedalara hazır değildik.
Gideceğimizi gidenlerin ardından,
Ansızın sezdik.
Korktuk gelen ve gelecek tüm ayrılıklardan,
Karanlığımıza sindik.
Güneş geçerdi gözlerimizden,kamaşırdı günler.
Biz bitimsiz güzelliklerin çocuksuluğunda,
Tükenişi oynayan ihtiyar öykülerdik.
Yine de,
Yine de yaşamayı, ölümüne sevdik.
Saadet Yıldırım ÜNAL