- 12 Temmuz 2006
- 643
- 9
- 48
Nedir, ne oluyor, unuttunuz mu yoksa yasadiginizi, günler, kizgin küller gibi bütün duygularinizi kavurup öldürerek mi geçiyor üzerinizden, arzuyla dudaginizi isirdiginiz olmuyor mu hiç, bir müzik sesiyle söyle bir koltugunuzda dogruldugunuz, aniden
bir yaz yagmuru gibi bosaniveren sebepsiz sevinçlere inanmiyor musunuz, bir agaç gölgesinde bir an durmak, bir aksam üstü denize baktiginizda bu sonsuz sularin kipirtisina sasmak yok mu artik, elele tutusmak, bir avucun bir baska avuca dokunmasinin
yarattigi ürperti de hayal hanesinde kendine bir yer bulmuyor mu, bitti mi bu macera, çekildiniz mi hayattan, hayatin sizin bulunmadiginiz yerlerde yasandigina mi inaniyorsunuz, daha bitmeden bitirdiniz mi her seyi, yorgun ruhunuz yeni coskular için hazir hissetmiyor mu kendini? Delirdiniz mi siz? Bu köse basinda karsiniza ne çikacagini biliyorsunuz, biliyorum
genellikle köse baslarinda açlik ve ölüm çikiyor karsiniza ama kim bilir, belki eski bir dosta, belki güzel bir kadina, belki okunmus kitaplar satan bir sahafa da rastlayabilirsiniz, bir piyano sesi duyabilirsiniz ya da bir Rumeli türküsü açik bir pencereden,bir sögüt agaci görebilirsiniz çocukken kabugundan düdük yaptiginiz, dans adimlariyla yürüyen bir çift bacak geçiverir önünüzden, bir oglan bir islik çalabilir, hatta siz bile çalabilirsiniz. "Ne sevinci, ne hayati, ne eglencesi, para yok ki" diyorsaniz eger ve eglenmek için paranin gerekliligine bu kadar inaniyorsaniz, emin olun paraniz oldugunda da eglenemezsiniz, para eglenceyi
çesitlendirir sadece ama eglenceyi yaratamaz, öpüsmek parayla degil, sarki mirildanmak parayla degil, "acaba simdi o ne yapiyor"diye düsünmek parayla degil, televizyonda iyi bir film seyretmek parayla degil, sizin için demlenmis bir bardak çayi, bu benim için yapildi diye neredeyse gururla alip, bardagi ince belinden sikica kavrayip içmek parayla degil. Bir tabak
semizotunu sevinçle paylasabilirsiniz ve hiç bir pahali lokantada bulamayacaginiz bir tad alirsiniz, eger bir tabak yemegi paylastiginiz, paylasmak istediginiz insansa.
Hayat diye bir sey var.
Sadece sizin olan, sadece size ait, içinde sadece sizin gördügünüz çiçekler açan,
yalnizca sizin müziklerinizin çaldigi bir bahçe var, sokmayin oraya öyle herkesi, çiçeklerinizi baskalarinin çapalamasini beklemeyin, sarkilarinizi baskalarina söyletmeyin,
anladik, ahmakliklar oluyor, aptalca kararlar veriliyor, hepinizin hayatindan bir seyler çaliniyor, hayallerinizi teker teker buduyorlar, ümitlerinizi öldürüyorlar, çaresiz birakiyorlar sizi, yenildiniz belki de, yenilginin agir yarasini tasiyorsunuz ruhunuzda, ama gene de bir hayatiniz var sizin, sadece size ait bir bahçeniz, durup soluklanacaginiz, yaralarinizi
yikacaginiz, çiçeklerini seyredebileceginiz bir bahçe, sogukta bir bira içebilirsiniz, bir agacin gölgesinde durabilirsiniz biran, sabaha karsi uyanip her ay yeniden dogan hilale bir bakabilirsiniz, çok sevdiginiz bir kitabi bir daha karistirabilirsiniz, asik olabilir yada asik olmayi düsünebilirsiniz, sevdiklerinizi özleyebilir ve bir gün yeniden kavusabileceginizi
hayal edebilirsiniz, geceleri agaçlarin daha degisik koktugunu farkedebilirsiniz, yeni bir salata icat edebilirsiniz, sevgilinizi çirilçiplak soyup evde öyle dolasabilirsiniz, saçlarinizi her zamankinden daha degisik kestirebilir, evinize bir gün de baksa bir yoldan gidebilirsiniz,
aliskanliklarinizi degistirmek için kendinize karsi müthis bir savas açabilirsiniz.
Hayat diye bir sey var, her zaman size kesfedilecek genis alanlar birakan, ne kadar yasarsaniz yasayin daima bilmediginiz, kuytularina sokulamadiginiz bir hayat, sadece size ait bir hayat. Biliyorum dertler çok, ahmakliklar yapiliyor, sikintilar bitmiyor,günler birbiri ardina burusup eskiyor, yorgunsunuz, belki yeniksiniz. Teslim mi olacaksiniz peki? Hayal kurmayacak
misiniz, çilginca sevismeyecek misiniz, bir daha öpüsmeyecek misiniz, agaçlara bakmayacak misiniz, denizlere sasmayacak misiniz, ani ve sebepsiz sevinçlere inanmayacak misiniz, bir tabak semizotunun tahmin edemeyeceginiz kadar lezzetli olabilecegini hiç düsünmeyecek misiniz, sizin için demlenmis bir bardak çayi bardagi belinden kavrayip içmeyecek
misiniz, daha bitmeden bitirecek misiniz her seyi.
Hayat diye bir sey var, evet orada, elinizin hemen yaninda duruyor.
bir yaz yagmuru gibi bosaniveren sebepsiz sevinçlere inanmiyor musunuz, bir agaç gölgesinde bir an durmak, bir aksam üstü denize baktiginizda bu sonsuz sularin kipirtisina sasmak yok mu artik, elele tutusmak, bir avucun bir baska avuca dokunmasinin
yarattigi ürperti de hayal hanesinde kendine bir yer bulmuyor mu, bitti mi bu macera, çekildiniz mi hayattan, hayatin sizin bulunmadiginiz yerlerde yasandigina mi inaniyorsunuz, daha bitmeden bitirdiniz mi her seyi, yorgun ruhunuz yeni coskular için hazir hissetmiyor mu kendini? Delirdiniz mi siz? Bu köse basinda karsiniza ne çikacagini biliyorsunuz, biliyorum
genellikle köse baslarinda açlik ve ölüm çikiyor karsiniza ama kim bilir, belki eski bir dosta, belki güzel bir kadina, belki okunmus kitaplar satan bir sahafa da rastlayabilirsiniz, bir piyano sesi duyabilirsiniz ya da bir Rumeli türküsü açik bir pencereden,bir sögüt agaci görebilirsiniz çocukken kabugundan düdük yaptiginiz, dans adimlariyla yürüyen bir çift bacak geçiverir önünüzden, bir oglan bir islik çalabilir, hatta siz bile çalabilirsiniz. "Ne sevinci, ne hayati, ne eglencesi, para yok ki" diyorsaniz eger ve eglenmek için paranin gerekliligine bu kadar inaniyorsaniz, emin olun paraniz oldugunda da eglenemezsiniz, para eglenceyi
çesitlendirir sadece ama eglenceyi yaratamaz, öpüsmek parayla degil, sarki mirildanmak parayla degil, "acaba simdi o ne yapiyor"diye düsünmek parayla degil, televizyonda iyi bir film seyretmek parayla degil, sizin için demlenmis bir bardak çayi, bu benim için yapildi diye neredeyse gururla alip, bardagi ince belinden sikica kavrayip içmek parayla degil. Bir tabak
semizotunu sevinçle paylasabilirsiniz ve hiç bir pahali lokantada bulamayacaginiz bir tad alirsiniz, eger bir tabak yemegi paylastiginiz, paylasmak istediginiz insansa.
Hayat diye bir sey var.
Sadece sizin olan, sadece size ait, içinde sadece sizin gördügünüz çiçekler açan,
yalnizca sizin müziklerinizin çaldigi bir bahçe var, sokmayin oraya öyle herkesi, çiçeklerinizi baskalarinin çapalamasini beklemeyin, sarkilarinizi baskalarina söyletmeyin,
anladik, ahmakliklar oluyor, aptalca kararlar veriliyor, hepinizin hayatindan bir seyler çaliniyor, hayallerinizi teker teker buduyorlar, ümitlerinizi öldürüyorlar, çaresiz birakiyorlar sizi, yenildiniz belki de, yenilginin agir yarasini tasiyorsunuz ruhunuzda, ama gene de bir hayatiniz var sizin, sadece size ait bir bahçeniz, durup soluklanacaginiz, yaralarinizi
yikacaginiz, çiçeklerini seyredebileceginiz bir bahçe, sogukta bir bira içebilirsiniz, bir agacin gölgesinde durabilirsiniz biran, sabaha karsi uyanip her ay yeniden dogan hilale bir bakabilirsiniz, çok sevdiginiz bir kitabi bir daha karistirabilirsiniz, asik olabilir yada asik olmayi düsünebilirsiniz, sevdiklerinizi özleyebilir ve bir gün yeniden kavusabileceginizi
hayal edebilirsiniz, geceleri agaçlarin daha degisik koktugunu farkedebilirsiniz, yeni bir salata icat edebilirsiniz, sevgilinizi çirilçiplak soyup evde öyle dolasabilirsiniz, saçlarinizi her zamankinden daha degisik kestirebilir, evinize bir gün de baksa bir yoldan gidebilirsiniz,
aliskanliklarinizi degistirmek için kendinize karsi müthis bir savas açabilirsiniz.
Hayat diye bir sey var, her zaman size kesfedilecek genis alanlar birakan, ne kadar yasarsaniz yasayin daima bilmediginiz, kuytularina sokulamadiginiz bir hayat, sadece size ait bir hayat. Biliyorum dertler çok, ahmakliklar yapiliyor, sikintilar bitmiyor,günler birbiri ardina burusup eskiyor, yorgunsunuz, belki yeniksiniz. Teslim mi olacaksiniz peki? Hayal kurmayacak
misiniz, çilginca sevismeyecek misiniz, bir daha öpüsmeyecek misiniz, agaçlara bakmayacak misiniz, denizlere sasmayacak misiniz, ani ve sebepsiz sevinçlere inanmayacak misiniz, bir tabak semizotunun tahmin edemeyeceginiz kadar lezzetli olabilecegini hiç düsünmeyecek misiniz, sizin için demlenmis bir bardak çayi bardagi belinden kavrayip içmeyecek
misiniz, daha bitmeden bitirecek misiniz her seyi.
Hayat diye bir sey var, evet orada, elinizin hemen yaninda duruyor.